[]
yabancı kökenli kelimelerin türkçeleştirilmesi?
duyuru'da gördüğüm bir duyuru üzerine aklıma takıldı.
hani bu chicago- şikago vs. karmaşası var ya. onun tam olarak kuralı nasıl oluyordu? hangi kullanım doğru idi. bi de bu londra - london meselesi neden dilimizde değişiyordu?
ikisi sanırım birbirinden farklı konular ama aynı durumun örnekleri de olabilir.
aslında bu konuya değinen bir başlık verdı sözlükte ama bulamadım. arama yaparken anahtar kelimeleri doğru seçemedim sanırım. o başlığı bulan/bilen biri olursa o da çok makbule geçer.
hani bu chicago- şikago vs. karmaşası var ya. onun tam olarak kuralı nasıl oluyordu? hangi kullanım doğru idi. bi de bu londra - london meselesi neden dilimizde değişiyordu?
ikisi sanırım birbirinden farklı konular ama aynı durumun örnekleri de olabilir.
aslında bu konuya değinen bir başlık verdı sözlükte ama bulamadım. arama yaparken anahtar kelimeleri doğru seçemedim sanırım. o başlığı bulan/bilen biri olursa o da çok makbule geçer.
evet zaten o konuya sizin sorduğunuz soruda cevap vermiştim zaten.
o kişi eğer türkiye'de işe girecekse adını hak verirsiniz ki kendi alfabesinde yazamayacak , yazması gibi bir fantezide kimse anlayamayacak. eğer bu adamın adı kendi alfabesinin fonetiğinde tam olarak markus diye okunuyorsa kayıtlarda adı markus bilmemnevili/bilmemnedze gibi bişi olacak.
neden böyle olacak. çünkü türkiye'de yaşıyor bu durumu. dediğim gibi eğer amerikada bir işe girmek isterse orada da adı marcus whatthefuckvili olacak..
misal şota alvaledze türkiye'de şota alvaladze , ajax'ta oynadığı zamanlar shota alvaladze idi.
bunun nedeni ise o kişinin latin alfabe kullanan bütün ülkelerde adının yazımında bir standartının olmaması. yaşadığı her ülkenin dilinde nasıl pronanse ediliyorsa öyle yazılacak. eğer o adamın adını ingilizceyi referans alarak marcus olarak yazsa idik direk türkçe telaffuz ile marcus olarak okumamız gerekecekti. bunun da en belirgin nedeni ingilizcenin ya da herhangi bir dilin latin olmayan bir alfabeden latin alfabeye geçişte yazımda standart dil olmaması.
o kişi eğer türkiye'de işe girecekse adını hak verirsiniz ki kendi alfabesinde yazamayacak , yazması gibi bir fantezide kimse anlayamayacak. eğer bu adamın adı kendi alfabesinin fonetiğinde tam olarak markus diye okunuyorsa kayıtlarda adı markus bilmemnevili/bilmemnedze gibi bişi olacak.
neden böyle olacak. çünkü türkiye'de yaşıyor bu durumu. dediğim gibi eğer amerikada bir işe girmek isterse orada da adı marcus whatthefuckvili olacak..
misal şota alvaledze türkiye'de şota alvaladze , ajax'ta oynadığı zamanlar shota alvaladze idi.
bunun nedeni ise o kişinin latin alfabe kullanan bütün ülkelerde adının yazımında bir standartının olmaması. yaşadığı her ülkenin dilinde nasıl pronanse ediliyorsa öyle yazılacak. eğer o adamın adını ingilizceyi referans alarak marcus olarak yazsa idik direk türkçe telaffuz ile marcus olarak okumamız gerekecekti. bunun da en belirgin nedeni ingilizcenin ya da herhangi bir dilin latin olmayan bir alfabeden latin alfabeye geçişte yazımda standart dil olmaması.
- harrage (26.04.11 00:29:53)
bunun yanında çöyle bir durum var. sizin sorunuzda abdülcabbar örneği vermiştim. eğer bu abdülcabbar bir amerikan vatandaşı ise ve bu abdülcabarın kareem abdul-jabbar olduğu örneğinden yola çıkalım. o adamın bütün kayıtlarda adı kareem abdul*jabbar olarak geçer. kerim abdülcabbar olarak yazılmaz. neden çünkü adam amerikalı. michael jordan'ı maykıl cordın diye yazmamamızın sebebiyle aynı şekilde onun adı o şekilde kalır. ama şota örneğinde olduğu gibi türkiye dışında shota iken türkiye'de şota olarak geçer.
japon arkadaşınıza gelirsek , eğer arkadaşınızın bir japon pasaportu var ise , türkiyedeki işlemleri arkadaşınızın isminin okunuşu şeklinde geçecektir. eğer o arkadaşınızın isminin okunuşu şoko ise resmi kayıtlarda şoko olacaktır. arkadaşınız sabaha kadar ''ama benim adım ingilizce shoko'' dese de ona ''bize ne ingilizceden bşiz ingilizmiyiz , ama türkçede de şoko , senin alfabeyi türkçeye çevirdik , karşımıza bu çıktı. al bu ehliyetin ya da çalışma iznin şoko'' derler. eğer arkadaşınızın ismi resmi evraklarda shoko olarak geçiyor ise o arkadaşın adı kendi dilinde de türkçe shoko telafuzu olarak geçiyordur.
japon arkadaşınıza gelirsek , eğer arkadaşınızın bir japon pasaportu var ise , türkiyedeki işlemleri arkadaşınızın isminin okunuşu şeklinde geçecektir. eğer o arkadaşınızın isminin okunuşu şoko ise resmi kayıtlarda şoko olacaktır. arkadaşınız sabaha kadar ''ama benim adım ingilizce shoko'' dese de ona ''bize ne ingilizceden bşiz ingilizmiyiz , ama türkçede de şoko , senin alfabeyi türkçeye çevirdik , karşımıza bu çıktı. al bu ehliyetin ya da çalışma iznin şoko'' derler. eğer arkadaşınızın ismi resmi evraklarda shoko olarak geçiyor ise o arkadaşın adı kendi dilinde de türkçe shoko telafuzu olarak geçiyordur.
- harrage (26.04.11 00:44:44)
@elxa önceki duyuruda da birtakım şeyleri anlamamıştınız belli ki. gerçi açık açık ifade ettik ama nesini anlamadınız emin değilim. gürcüce, latin alfabesinden farklı bir alfabe kullanır. tıpkı arapça, çince, farsça, rusça, ermenice vb. gibi. arkadaşınız marcus diye yazıyordur çünkü o gittiği diğer ülkelerde genel kabul görenin bu olduğunu düşünmüştür. aynı şey japon arkadaşınız için de geçerli. gerçi japonlar romanji diye latin kökenli bir alfabe de kullanıyorlar kendi dilleri için. allah aşkına alfabesinde m,a,r,c,u,s,k harfler yerine başka simgeler olan birisi nasıl yazsın adını? size şu harfleri okuyabiliyor musunuz: tr.wikipedia.org
çaykovski'nin adının yazılışına bakın wikipedia'da. her latin alfabesi kullanan memleket farklı bir biçimde yazıyor. yani çaykovski, çehov, hz. muhammed, buda, dostoyevski adlarını latin alfabesinde yazmak sigmund freud, gabriel garcia marquez falan yazmaktan farklıdır. bir arap da gabriel garcia marquez adını kendi dilinde yazarken arap harfleri kullanıyor. daha açık nasıl olabilirim anlamadım. arkadaşlarınız türkçe bilmediği için böyle demelerinden daha doğal ne olabilir. sizin onlara değil, onların size sorması gerek adlarının nasıl yazıldığını.
ingilizcenin uluslararası dil olmasıyla falan ilgisi yok durumun. mesele bir transliterasyon meselesi. bizde maalesef adam gibi bir yazım kuralları eğitimi verilmiyor. millet cahil kalıyor. arkadaşınızın adını öyle yazması da milletin "la bu gavur, adı marcus'tur) demesinden kaynaklanıyor. hele gittiği ülkelerden birinde pasaportta öyle geçtiyse adı tamamdır. bizim kıt eğitimli memurlar vb. nereden bilecekler?
ayrıntılı bilgi için (bkz: transliterasyon)
çaykovski'nin adının yazılışına bakın wikipedia'da. her latin alfabesi kullanan memleket farklı bir biçimde yazıyor. yani çaykovski, çehov, hz. muhammed, buda, dostoyevski adlarını latin alfabesinde yazmak sigmund freud, gabriel garcia marquez falan yazmaktan farklıdır. bir arap da gabriel garcia marquez adını kendi dilinde yazarken arap harfleri kullanıyor. daha açık nasıl olabilirim anlamadım. arkadaşlarınız türkçe bilmediği için böyle demelerinden daha doğal ne olabilir. sizin onlara değil, onların size sorması gerek adlarının nasıl yazıldığını.
ingilizcenin uluslararası dil olmasıyla falan ilgisi yok durumun. mesele bir transliterasyon meselesi. bizde maalesef adam gibi bir yazım kuralları eğitimi verilmiyor. millet cahil kalıyor. arkadaşınızın adını öyle yazması da milletin "la bu gavur, adı marcus'tur) demesinden kaynaklanıyor. hele gittiği ülkelerden birinde pasaportta öyle geçtiyse adı tamamdır. bizim kıt eğitimli memurlar vb. nereden bilecekler?
ayrıntılı bilgi için (bkz: transliterasyon)
- microfiction (26.04.11 00:58:04 ~ 01:07:22)
benim de dediğim bu olayın bu şekilde olmaması yönünde. yani markus beyin ismi neden marcus. amerikalı mı bu adam , ingiliz mi? değil. peki neden ingilizce yada almanca vs neyse o şekilde yazıyoruz.
birebir somut örneğim sadece şota alvaladze ve şöhre ağduşlu ile sınırlı. ve bu iki insan da latin harici alfabe kullanan ülkelere mensuplar. ve bunların adları türkçeleştiriliyorsa , sizin arkadaşlarınızın ki de öyle olmalı.
benim kız arkadaşım polonya asıllı amerikalı. kendisinin türkiye'deki oturma izni evrekları cart curt kendi orjinal isminde. neden , çünkü latin alfabesi kullanan bir ülkeden kendisi. ama diğer kişilerde bu olay böyle işlemiyor diye biliyorum , mantıken işlememeli de.
büyük ihtimal sizin arkadaşlarınıza bu evrak işlemlerini halleden ülkede '' arkadaşım şuraya ismini latin harfleriyle yaz '' demişlerdir. onlarda tabiati ile ingilizce telaffuzlar ile latin harflerini bildiklerinden öyle yazmışlardır. kayıtlara böyle geçmiştir. yani türkçe bilmeyen bir insan nerden bilsin adının türkçede markus olarak okunduğunu.
birebir somut örneğim sadece şota alvaladze ve şöhre ağduşlu ile sınırlı. ve bu iki insan da latin harici alfabe kullanan ülkelere mensuplar. ve bunların adları türkçeleştiriliyorsa , sizin arkadaşlarınızın ki de öyle olmalı.
benim kız arkadaşım polonya asıllı amerikalı. kendisinin türkiye'deki oturma izni evrekları cart curt kendi orjinal isminde. neden , çünkü latin alfabesi kullanan bir ülkeden kendisi. ama diğer kişilerde bu olay böyle işlemiyor diye biliyorum , mantıken işlememeli de.
büyük ihtimal sizin arkadaşlarınıza bu evrak işlemlerini halleden ülkede '' arkadaşım şuraya ismini latin harfleriyle yaz '' demişlerdir. onlarda tabiati ile ingilizce telaffuzlar ile latin harflerini bildiklerinden öyle yazmışlardır. kayıtlara böyle geçmiştir. yani türkçe bilmeyen bir insan nerden bilsin adının türkçede markus olarak okunduğunu.
- harrage (26.04.11 01:03:09 ~ 01:06:52)
japon arkadaşınıza kızmanıza gerek yok ama açık bir yazım kılavuzu transliterasyon kurallarını öğrenin, daha faydalı olur. bir de mesela verdiğim şu örneği sınayabilirsiniz. wikipedia'ya bir bakın, çaykovski'nin adı her dilde farklı yazılıyor. aslında kızılması gereken birisi varsa o da arkadaşınız değil, sizsiniz. :) onun size sorması gerek adım türkçede nasıl yazılıyor diye, sizin ona değil. tek tek alfabeleri sıralamamın sebebi de anlamamaktaki ısrarcılığınızdı. gürcü alfabesi farklı diyoruz, türkçede nasıl okunuyorsa (yazılıyorsa değil, okunuyorsa diyorum bakın) öyle yazılır diyoruz hâlâ ısrarla yok o nasıl yazıyor diyorsunuz. nereden bilsin adam? ingilizce biliyor olsa bile hayatında ş,ç,ö,ü,ğ,ı mı görmüş? e millet bizde cahil olduğu için "la bu herifin adı gavur adı, söyle bakalım nasıl yazılıyor adın?" demişlerdir, o da öyle yazmıştı. japon arkadaşınız da romaji kullanarak yazmış adını, türkçe transliterasyon yapmamış. ha eğer ısrarcıysanız siz de bundan sonra islam peygamberi için mohammad, çehov yerine chekov, dostoyevski yerine dostoyevsky veya seçtiğiniz yabancı dile göre dostoiewsky, çaykovski yerine tchaikovsky veya seçtiğiniz yabancı dile göre tschaikowsky vb. yazabilirsiniz.
- microfiction (26.04.11 01:13:56 ~ 01:49:58)
1