[]
Uykuya ayırılacak vakit
Merhaba, bugün farkettim ki uyumak yerine daha değişik şeylerle uğraşılabilir. dünyayuı değiştiren insanların günde birkaç saat uyuduklarını da biliyoruz. o nedenle uyku saatimi azaltmak istiyorum. Bunun sağlıklı ve prosedüre uygun nasıl yapılacağını açıklayan bilgi arıyorum.
"sadece aptallar 8 saat uyur" kitabında azar azar azaltıyordu uykuyu, 10ar dakika mı neydi. ne kadar sağlıklı bilemem ama kitaba göz atabilirsiniz. bir de ölü adam denen teknik var, vücudu bilinçli olarak gevşetip uykuda alacağı dinlenmeyi 10dakika gibi bir zamanda alıyorsun. onu da ali murat erkorkmaz anlatmıştı bütün dünya dergisinde. 2004 mart olsa gerek. bakarım birazdan, bulursam link eklerim.
ps. ölü adam olayı pek sağlıklı değilmiş sanırım uykuda salınan hormonlardan dolayı. yaptıgında normal uyuyamıyorsun da sanki. ama yapan 100lerce insan var. bilemiyorum.
ps. ölü adam olayı pek sağlıklı değilmiş sanırım uykuda salınan hormonlardan dolayı. yaptıgında normal uyuyamıyorsun da sanki. ama yapan 100lerce insan var. bilemiyorum.
- dasher (13.03.11 16:48:56)
bahsettiğim yazıyı değil, ama gelen sorular üzerine açıklama yaptığı yazıyı buldum. ilgili kısmını kopyalıyorum buraya. aslında bu yoganın sonunda yapılan dinlenmeye benziyor, daha detaylısı, daha derini. bunları öğrendiği kitabı bulmak lazım :)çünkü istemediklerini duymamayı filan da öğrenebiliyorsun gibi değişik şeyler var. neyse, budur işte.
.......
Uykunun şuuraltını kullanarak oluşturduğu “temizlenme ve yenilenme” ortamını bilinçle oluşturmak. Bunu da kimi egzersizler yaparak altı ayda kullanır duruma geliyorsunuz. Vücudunuz ve beyniniz (sanki beyin vücudun bir parçası değilmiş gibi) bilinçli olarak uykuyu oluşturuyorlar. Üstelik beyin bu işin ilmini bir kaptı mı gerisini getirmekte üstüne yok.
Egzersizler oldukça basit ama uygularken karşımıza çıkan alışkanlıklarımız yüzünden çok da zor. Şöyle başlıyoruz:
Yatağınıza, kanepeye yada halıya, nerede uyumak istiyorsanız onun üzerine sırtüstü yatarak avuçlarınız aşağıya gelecek bir biçimde kollarınızı gövdenizin yanlarına uzatıyorsunuz. Sonra, sağ ayak küçük parmağından başlayarak her bir organınızın üzerindeki kasılmayı, ağırlığı ve gerilimi kaldırıyorsunuz. Bunu her bir organınız için yapıyorsunuz. Ayak parmaklarından başlayıp, ayaklara, tabanlarınıza, ayak bileklerinize falan filan bu gevşetmeyi uyguluyorsunuz. Yalnız bu göründüğü kadar şıppadanak olmuyor. Siz daha henüz dört parmaktaki basıncı kaldırmış beşinciyi düşünürken hop, bakıyorsunuz, ikinci parmak bağımsızlığını ele geçirmiş bile. Bu arada küçük karıncalanmalar da insana yaşamı zehir etmiyor değil.
Ama istenen sonuç, tüm bedenin, kafanın ve ruhun tam gevşemesi. Bir iki kasınız bile gerili kalsa değişen hiçbir şey olmuyor. İlla da illa tüm organlardaki gerilim kalkacak.
Ayak, parmak, karaciğer derken tüm vücudunuzu dolaşıyorsunuz. Sıra en zor olanına, kafaya geliyor. Gözler yarı açık, ağız neredeyse sarkmış, çene düşmüş olacak ve mutlaka beyazı düşüneceksiniz. Bu, yoğun bir bulut kümesi mi, süt mü artık siz bileceksiniz, ama mutlak beyazı düşünmek zorundasınız.
En başlarda bir iki saat geçmesine karşın hiçbir başarıya ulaşamamak, beynin olan biteni yavaş yavaş keşfetmesi yüzünden zamanla yerini inanılmaz bir keyif olan bilinçli uyumaya terk etmesi, bende altı ay aldı.
Ve her şeyi yaptığınızı fark eden beyin bir anda ortalığı ana baba yerine çeviriyor. Açık arterlerden koşturan kan önüne çıkan, çıkmayan her hücreyi hızla yenilemeye başlıyor. Kulaklarınız vınlıyor, gözlerinizin önünde her bir şeyler uçuşmaya başlıyor. Bana ilk olduğunda başka bir gezegene ışınlanıyorum sanmıştım. Bu vınlamalar ve düşler yaklaşık on dakika sonra geldiği gibi yok oluyor. Ve bir kez başardınız mı vücut ve beyin onu mutlaka istiyor ve uyguluyor.
Ama yine dediğim gibi altı ay kadar sabırla yapılan gevşeme alıştırmaları sonucu yakalayabilmiştim bunu. Başkalarının bir ayda mı bir yılda mı yoksa doğrudan hemencecik mi yakalayabileceği konusunu bilemem.
Bir arkadaşım vardı. Çekirdeği ağzına atarken eli havada kalabiliyordu çünkü uykuya o kadar dayanıksızdı ki her an uyuyordu. Onu çok kısa zamanda kendime benzetmiştim.
Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı rahmetli Nezih Demirkent de başarılı öğrencilerimin arasındaydı. Yüzlerce insana denettirdim ama yalnızca 10-15 kadarı egzersizleri yapmayı ısrarla sürdürdü ve bugün onlar da benim gibi az uyuyup çok yaşarlar.
Uyku denli, insanın beyninin öteki işlevlerini de geliştirmesi gerekir. “Bütün Dünya” Mart sayısında bu konuya çok ciddi (?) olarak yer vermiştim. Ama sanırım her işte olduğu gibi bunda da şu yukarıda söz ettiğim basit egzersizin ısrarla yapılması sizi kesinlikle başarıya götürecektir.
Birçok yerde bana sorulan en birinci soru hiç şaşmaz: “Nasıl oluyor da bu kadar abuk sabuk işe bulaştınız? Nereden buldunuz bunca zamanı?” Bilin bakalım ben onlara ne diyorum...•
BÜTÜN DÜNYA
Temmuz-2003
--------------------
Ali Murat Erkorkmaz
.......
Uykunun şuuraltını kullanarak oluşturduğu “temizlenme ve yenilenme” ortamını bilinçle oluşturmak. Bunu da kimi egzersizler yaparak altı ayda kullanır duruma geliyorsunuz. Vücudunuz ve beyniniz (sanki beyin vücudun bir parçası değilmiş gibi) bilinçli olarak uykuyu oluşturuyorlar. Üstelik beyin bu işin ilmini bir kaptı mı gerisini getirmekte üstüne yok.
Egzersizler oldukça basit ama uygularken karşımıza çıkan alışkanlıklarımız yüzünden çok da zor. Şöyle başlıyoruz:
Yatağınıza, kanepeye yada halıya, nerede uyumak istiyorsanız onun üzerine sırtüstü yatarak avuçlarınız aşağıya gelecek bir biçimde kollarınızı gövdenizin yanlarına uzatıyorsunuz. Sonra, sağ ayak küçük parmağından başlayarak her bir organınızın üzerindeki kasılmayı, ağırlığı ve gerilimi kaldırıyorsunuz. Bunu her bir organınız için yapıyorsunuz. Ayak parmaklarından başlayıp, ayaklara, tabanlarınıza, ayak bileklerinize falan filan bu gevşetmeyi uyguluyorsunuz. Yalnız bu göründüğü kadar şıppadanak olmuyor. Siz daha henüz dört parmaktaki basıncı kaldırmış beşinciyi düşünürken hop, bakıyorsunuz, ikinci parmak bağımsızlığını ele geçirmiş bile. Bu arada küçük karıncalanmalar da insana yaşamı zehir etmiyor değil.
Ama istenen sonuç, tüm bedenin, kafanın ve ruhun tam gevşemesi. Bir iki kasınız bile gerili kalsa değişen hiçbir şey olmuyor. İlla da illa tüm organlardaki gerilim kalkacak.
Ayak, parmak, karaciğer derken tüm vücudunuzu dolaşıyorsunuz. Sıra en zor olanına, kafaya geliyor. Gözler yarı açık, ağız neredeyse sarkmış, çene düşmüş olacak ve mutlaka beyazı düşüneceksiniz. Bu, yoğun bir bulut kümesi mi, süt mü artık siz bileceksiniz, ama mutlak beyazı düşünmek zorundasınız.
En başlarda bir iki saat geçmesine karşın hiçbir başarıya ulaşamamak, beynin olan biteni yavaş yavaş keşfetmesi yüzünden zamanla yerini inanılmaz bir keyif olan bilinçli uyumaya terk etmesi, bende altı ay aldı.
Ve her şeyi yaptığınızı fark eden beyin bir anda ortalığı ana baba yerine çeviriyor. Açık arterlerden koşturan kan önüne çıkan, çıkmayan her hücreyi hızla yenilemeye başlıyor. Kulaklarınız vınlıyor, gözlerinizin önünde her bir şeyler uçuşmaya başlıyor. Bana ilk olduğunda başka bir gezegene ışınlanıyorum sanmıştım. Bu vınlamalar ve düşler yaklaşık on dakika sonra geldiği gibi yok oluyor. Ve bir kez başardınız mı vücut ve beyin onu mutlaka istiyor ve uyguluyor.
Ama yine dediğim gibi altı ay kadar sabırla yapılan gevşeme alıştırmaları sonucu yakalayabilmiştim bunu. Başkalarının bir ayda mı bir yılda mı yoksa doğrudan hemencecik mi yakalayabileceği konusunu bilemem.
Bir arkadaşım vardı. Çekirdeği ağzına atarken eli havada kalabiliyordu çünkü uykuya o kadar dayanıksızdı ki her an uyuyordu. Onu çok kısa zamanda kendime benzetmiştim.
Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı rahmetli Nezih Demirkent de başarılı öğrencilerimin arasındaydı. Yüzlerce insana denettirdim ama yalnızca 10-15 kadarı egzersizleri yapmayı ısrarla sürdürdü ve bugün onlar da benim gibi az uyuyup çok yaşarlar.
Uyku denli, insanın beyninin öteki işlevlerini de geliştirmesi gerekir. “Bütün Dünya” Mart sayısında bu konuya çok ciddi (?) olarak yer vermiştim. Ama sanırım her işte olduğu gibi bunda da şu yukarıda söz ettiğim basit egzersizin ısrarla yapılması sizi kesinlikle başarıya götürecektir.
Birçok yerde bana sorulan en birinci soru hiç şaşmaz: “Nasıl oluyor da bu kadar abuk sabuk işe bulaştınız? Nereden buldunuz bunca zamanı?” Bilin bakalım ben onlara ne diyorum...•
BÜTÜN DÜNYA
Temmuz-2003
--------------------
Ali Murat Erkorkmaz
- dasher (13.03.11 17:00:53 ~ 17:02:56)
ya çok oldum sanki ama meditasyonlar var uykuya hazırlayan ve bütün vücudu gevşetmeyi amaçlayan, "deep rest" filan adında. onları dinleyerek uyursam daha kısa süre uyuyorum ben.
- dasher (13.03.11 17:04:38)
Uyku saatinizi azaltacağınıza gününüzü verimli yaşayın. Dünyayı değiştiren insanlar çalıştıkları problemin başından kalkamadıkları için uyuyamıyorlar. Öyle bir probleminiz olursa siz de uyumazsınız, önceden alışmaya gerek yok.
- sourlemonade (13.03.11 17:34:52)
öğlen arası yada saat 14-15 gibi bir saat uyu.
- reznov (13.03.11 17:49:02)
1