[]

anlaşmalı davalar

lostta gördük, prison breakte de gördük -ah ulan diziler olmasa amerikayı da göremiycez- işte savcı suçluyla anlaşıp cezayı baya bi düşürüyo

neden böyle 15 yıl alman kesin diyor savcı, madem o kadar suçlu, madem onu hakediyor. niye daha azına talim oluyor. anlaşınca ne oluyor. vakit mi kazanıyor. işi o değil mi zaten. ne bileyim 15 yıl hakeden birine anlaşarak suçunu kabul ettirerek 3 yıl vermesi adalet mi.

mantığı nedir

 
abd'deki sistem bizden farklı, adalet değil daha çok halkın gönlünü rahatlatma işlevi görüyor. zaten bu yüzden de jüri karar veriyor. (bunlar yorum meselesi ama benim fikrim bu yönde) bir de jüri normal vatandaştan oluştuğu için etkilemek kolay oluyor. sanığın sadece işlediği suçla değil diğer bütün olaylarıyla ortaya sunuluyor avukatlar tarafından. bu da jüride bir sempati ya da acıma oluşturuyor. gerçi ne kadar ceza alacağına hakim karar verir jüri sadece suçlu mu değil mi onu tespit eder ama hakimler de jürideki dengeyi dikkate alıyorlar. sonuçta cinayet işlemiş birisini bile jüriye çok farklı anlatarak yırtmasını sağlamak mümkün. işte aslında melek gibi insandır yok silah aslında öbür tarafa doğrultulmuştu vs. kulağı tersten gösterirsek insanların kafasına şüphe düşer. savcı da bu riski almak istemiyor.

he bir de şu var, batıda anlaşma kültürü daha gelişmiş durumda. çoğu dava daha mahkemeye gelmeden anlaşmayla çözülüyor. bizde ise daha çok mahkum ettirecem ibneyi olayı mevcut maalesef.
  • colg fusion  (01.03.08 14:59:22) 
Hukukcu degilim ama yine tv ve film izleyerek gorduklerimi paylasayim.
Olasi sebepler sunlar:

1. Savcinin davayi kaybetme ihtimali var, "suclunun az ceza almasi cezasiz kurtulmasindan iyidir" diyor.
2. Savcinin asiri cok davasi var, "bu suclunun az yatmasi baskalarinin davalarinin gorulmemesinden iyidir" diyor.
3. Suclu az ceza karsiliginda baska turlu edinilemeyecek onemli bilgi veriyor - baska suclar hakkinda vs.
  • wpi  (01.03.08 15:00:54) 
evet kesinlikle abd de kanular devlet falan hep bireyden yana. savcının suçluyu koruma, asgari ceza almasını sağlama isteği olabilir diycem ama, madem davayı kaybetmekten, jüriyi inandırmasından korkuyorsa bu çelişki oluyor. yani demek ki ordaki savcıda cezalandırıcam ibneyi diyor. yani kurtulma ihtimalini düşünerek en azından yarı suç vereyim diyorsa demek illa ceza vermek istiyor...

aşırı dava olacağını sanmıyorum çünkü amerikada davalar daha hızlı ve seri diye biliyorum. eğer suçundan eminse ve diğer davaları engelleyebileceğini düşünüyorsa bi an önce suçu kesinleştirmeye çalışır.

türk soruşturma sistemleri geliyor aklıma. savcı itiraf ettirmek için, başka bilgi almak için böyle pazarlık yapıyor. burda olsa ne yapıp edip öttürmeden bırakmamaya çalışırlar.
  • efruz  (01.03.08 15:10:35) 
değerli dostlarımıza ek:

abd'de bütün davalar jüriyle görülmüyor. kamuyu ilgilendiren davalar jüri tarafından değerlendirilirken, ulusal güvenliği ilgilendiren davalar (sizin dizilerde gördüğünüz davaların neredeyse tamamı) bir yargıçlar kurulu tarafından değerlendiriliyor. yani uzmanlık gerektirmeyen, kamu vicdanına seslenen davalar için pek bir anlaşma zemini doğmuyor.
kapitalist sistemde, suçu oluşturan unsurların en büyüğü (ya da tepedeki) önemlidir, sürece katılan kişilerin pek bir önemi yoktur. o nedenle, bizdeki sistemin aksine, önemli olan en büyüğü yakalamak ve çeteyi çökertmektir. alt düzeydeki suç iştirakçileri ile anlaşmanın anlamı budur. kapitalim gibi bir sistemin zar zor da olsa ayakta kalabilmesi de bundan kaynaklanmaktadır: sistem, başka çaresi olmadığı için suç işleyenle anlaşır ancak onu bu suça iteni fena cezalandırır.

ayrıca, filmlere fazla inanmayınız, aşırı derece idealize edilmiş davalar ve onların senaryoya uygun yaklaşımlarını içerirler. saygılarımla..
  • conrad moricand  (01.03.08 20:26:31) 
amaç hapishaneleri tıka basa doldurmamak. mahkemelerin yükünü hafifletmek.

bu sistem yakında türkiye'de de olacak. hazırlıkları sürüyor. misal işinde çok iyi bir bilgisayar mühendisisiniz. bir yazılım firması, eski bi çalışanını dava ediyor. veya eski çalışan firmayı. konu iş mahkemesinde çözülecek bir şey değil, teknik. bu davayı sizin gibi birine verecekler, bu iki tarafı mahkemeye gelmeden anlaştır diye. sunduğunuz seçenek iki tarafı da tatmin ederse, sözünüz kanun olacak.

hah heyo heyo hemen uzman olalım, bilirkişi olalım diye sevinmeyin. kadrolu bi iş olmayacak. adalet bakanlığı'nda kaydınız olacak uzmanlığınız üzerine. e tabi o yeterliliğe ulaşınca. bi karne, başarı notu ve o davacıları uzlaştıracak, harbi adaleti sağlayacak yöntemleriniz vs.

hayırlısı...
  • metalik bordo  (02.03.08 14:43:15) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.