[]
Bir Üniversitelinin İsyanı!
Herkese merhabalar,
Başlıktan da anlayacağınız üzere bir üniversite öğrencisiyim. İsyanım ise üniversitede adı hoca olan işkence mekanizmalarına.
Üniversite öğrencisi olan veya zamanında olmuş herkesin mutlaka en az bir hocayla böyle bir anısı vardır. Evet benim de var..Bazılarınıza klasik "Hoca bana taktı" polemiği gelebilir ama bu öyle bir şey değil.
Bir hocam, ki kendisi bir Türk'le evli yabancı biri oluyor, bana değil herkese takmış durumda. Ama bu takıntı öyle böyle bir takıntı değil. Çok değişik kendine özgü bir şey.
Koca bölümde bir tane seveni yok. Nedeni de onun da öğrencileri sevmemesi ve saygı göstermemesi. Karşısında bir sınıf dolusu insan varken hepsine birden ağzından köpükler çıkacak derecede hırsla bağırıp çağırabiliyor. Öğrencisine resmen ben kralım sen kölesin hissi yaratıyor. Dersinde demokrasi namına hiç bir şey işlemiyor. Her şey ama her şey o nasıl isterse öyle oluyor ve kültür farkından dolayı çoğu zaman bizleri çok zorlayan şeylerle karşı karşıya kalıyoruz.
Sınavlarını değerlendirme yöntemini kimse çözebilmiş değil. İlkokul hocası gibi her hafta sayfalarca ödev verir ve her fırsatta ödevlere ne kadar önem verdiğini anlatır. Ödevlerin vize/final sonucunu %20-30 civarında etkileyeceğini söyler hep ama bu etkiyi kimse adil bir şekilde göremez.
Bir dönem boyunca hiç ama hiç ödev yapmayan, sınava kitap yüzü açmadan giren birinin sınavından geçtiği görülürken, ödevlerini eksiksiz ve kusursuz yapan, sınava da resmen itler gibi günlerce çalışıp kalan öğrencileri de görülmüştür ve sıklıkla görülmektedir.
Bizim bildiğimiz sınavlar 100 puan üzerinden olur, bu bir sınav yapar puan tablosunu toplarsınız 120-130 v.s. toplam puan çıkar. Öğrenci sınavdan 110 falan alır ama sisteme çok tuhaf bir dönüşümle yüksek de düşük de yansıyabilir sonuç. Yani tamamen kendi bir çiftlik kurmuş, bizi de o çiftliğin hayvanları gibi kullanıyor.
Bu sadece bir örnekti. Bu en çok sinirlendiğim hocanın örneğiydi. Bunun dışında birkaç hoca daha var bu kadar zalim olmasa da insanı çileden çıkaran.
Şimdi benim merak ettiğim konu şu..Neden hocaların bizi değerlendirdiği, sınıfta bıraktığı veya geçirdiği gibi, biz öğrencilere de hocaları değerlendirme yetkisi verilmiyor? Yani aklımda çok basit bir sistem var mesela..Her dönem sonunda öğrenciler hocaları hakkında 0-100 arası bir not girecekler ve herkesin aldığı nottan oluşan aritmetik ortalaması okulun geçme notunu geçemeyen hocaya bir yaptırım uygulanacak. Bu basit bir fikir, ele alınırsa detaylandırılıp çok güzel şeyler çıkabilir ortaya.
Neden öğrencilere bu tür yetkiler veya haklar verilmiyor? Neden hocalar bu kadar rahat olabiliyor? Bizlerin bu durumlarda şu anki şartlar altında fişlenmeden ve çırpınayım derken daha dibe batmadan yapabileceğimiz bir şeyler yok mu? Sessiz kalıp bunu çekmek ve her güne bu tür hocalara küfürler edip lanetler yağdırarak uyanmak tek çare mi?
Başlıktan da anlayacağınız üzere bir üniversite öğrencisiyim. İsyanım ise üniversitede adı hoca olan işkence mekanizmalarına.
Üniversite öğrencisi olan veya zamanında olmuş herkesin mutlaka en az bir hocayla böyle bir anısı vardır. Evet benim de var..Bazılarınıza klasik "Hoca bana taktı" polemiği gelebilir ama bu öyle bir şey değil.
Bir hocam, ki kendisi bir Türk'le evli yabancı biri oluyor, bana değil herkese takmış durumda. Ama bu takıntı öyle böyle bir takıntı değil. Çok değişik kendine özgü bir şey.
Koca bölümde bir tane seveni yok. Nedeni de onun da öğrencileri sevmemesi ve saygı göstermemesi. Karşısında bir sınıf dolusu insan varken hepsine birden ağzından köpükler çıkacak derecede hırsla bağırıp çağırabiliyor. Öğrencisine resmen ben kralım sen kölesin hissi yaratıyor. Dersinde demokrasi namına hiç bir şey işlemiyor. Her şey ama her şey o nasıl isterse öyle oluyor ve kültür farkından dolayı çoğu zaman bizleri çok zorlayan şeylerle karşı karşıya kalıyoruz.
Sınavlarını değerlendirme yöntemini kimse çözebilmiş değil. İlkokul hocası gibi her hafta sayfalarca ödev verir ve her fırsatta ödevlere ne kadar önem verdiğini anlatır. Ödevlerin vize/final sonucunu %20-30 civarında etkileyeceğini söyler hep ama bu etkiyi kimse adil bir şekilde göremez.
Bir dönem boyunca hiç ama hiç ödev yapmayan, sınava kitap yüzü açmadan giren birinin sınavından geçtiği görülürken, ödevlerini eksiksiz ve kusursuz yapan, sınava da resmen itler gibi günlerce çalışıp kalan öğrencileri de görülmüştür ve sıklıkla görülmektedir.
Bizim bildiğimiz sınavlar 100 puan üzerinden olur, bu bir sınav yapar puan tablosunu toplarsınız 120-130 v.s. toplam puan çıkar. Öğrenci sınavdan 110 falan alır ama sisteme çok tuhaf bir dönüşümle yüksek de düşük de yansıyabilir sonuç. Yani tamamen kendi bir çiftlik kurmuş, bizi de o çiftliğin hayvanları gibi kullanıyor.
Bu sadece bir örnekti. Bu en çok sinirlendiğim hocanın örneğiydi. Bunun dışında birkaç hoca daha var bu kadar zalim olmasa da insanı çileden çıkaran.
Şimdi benim merak ettiğim konu şu..Neden hocaların bizi değerlendirdiği, sınıfta bıraktığı veya geçirdiği gibi, biz öğrencilere de hocaları değerlendirme yetkisi verilmiyor? Yani aklımda çok basit bir sistem var mesela..Her dönem sonunda öğrenciler hocaları hakkında 0-100 arası bir not girecekler ve herkesin aldığı nottan oluşan aritmetik ortalaması okulun geçme notunu geçemeyen hocaya bir yaptırım uygulanacak. Bu basit bir fikir, ele alınırsa detaylandırılıp çok güzel şeyler çıkabilir ortaya.
Neden öğrencilere bu tür yetkiler veya haklar verilmiyor? Neden hocalar bu kadar rahat olabiliyor? Bizlerin bu durumlarda şu anki şartlar altında fişlenmeden ve çırpınayım derken daha dibe batmadan yapabileceğimiz bir şeyler yok mu? Sessiz kalıp bunu çekmek ve her güne bu tür hocalara küfürler edip lanetler yağdırarak uyanmak tek çare mi?
bizim okulda* her dönem öğretim görevlisi değerlendirme formu diye bir şey var onu dolduruyoruz, bu dersine girdiğin her hoca için ayrı ayrı doluyor onun sonucuna göre de okulla ilişiği kesilebiliyor bir hocanın,daha önce öğrencilerin memnun olmadıkları hocaları gönderdiler.eğer sizde de öyle birşey olabilirse sağlıklı olur işlerin gidişatı.
- nekodunlangafana
(17.01.11 15:32:16 ~ 15:37:41)
Biz de final notunu bir anket doldurmadan göremiyoruz. Anket sözde değerlendirme anketi ama hiçbir faydasını görmedik bugüne kadar. Bu anket olayı ilk çıktığında YÖK istiyor demişlerdi. Bizdeki tamamen bu isteği karşılıksız bırakmamak adına sırf yapılıyor demek için yapılan bir anket.
- hayattan sikilan adam (17.01.11 15:35:03)
bilkent'te de değerlendirme formları oluyor ve sene sonunda çok olumsuz oy alan hocalar değerlendirilip duruma göre sözleşmeleri yenilenmeyebiliyor.
- kayranin kedisi (17.01.11 16:36:39)
Yaz okulları sayesinde, O hocaların derslerini başka hocaların verdiği bi fırsat çıkabiliyor. Eğer değerlendirme formalarının işe yaramadığı barizse geriye kalan tek yöntem bu. Seni çok iyi anlıyoruz, Eğer derste farklı, odasında farklı bi insansa biraz odasındaki insanla yakın olmaya çalış, eğer bir vakıf üniversitesinde okuyorsan da daha yüksek mercilerle görüş bu konuyu. Direk onlara yapılan bir hoca eleştrisi daha faydalı olabilir. Dersinde hiçbir şekilde öğrenme adına verim alamıyosan da direk bu konudan gir konuşmaya. O hoca büyük ihtimalle pröfesör ünvanına sahiptir. Üzülerek söylüyorum ki öğretme yetisine en az sahip olan hocalar da onlardır. Değerlendirme formları her zaman işe yaramıyor. Çok kaliteli, çok verim aldığımız, notları gerçekten objektif şekilde göz önünde değerlendiren hocamız vardı. Ve birden okulla ilişiği kesildi. Yani kendi isteği dışında oldu bu olay. Onun bu iyi yönünü çekemeyen, kendini bi bok sanan bölüm başkanları ve yardımcıları sağolsunlar, çok kaliteli bir hocayı hem işinden ettiler, hem de öğrencilerin zararına olan bir iş yaptılar. Neymiş profesörmüş... Siktirsin gitsinler!..
Neyse..Ben de kaptırdım kendimi, biran sinirlendim. :) Açıkçası yapılacak tek şey ya konuyu üsttekilerle konuşmak, yada yargıya gitmek. :) Ama bu yorumumu okuyanlar sanmasın ki her hocayı bu şekilde yorumluyorum. Ciddi anlamda gençlerle içiçe olan bu insanların biraz daha kafa yapılarının da gençlere yatkın olması gerekiyor. Öyle kendini ilah zannedip de ne yapmaya çalıştığı belli olmayan moruklarla eğitim de ilerlemez. Aktarmada sorunlar yaşanır. Açıköğretim okurum daha iyi sloganı dillerde dolaşır...
Neyse..Ben de kaptırdım kendimi, biran sinirlendim. :) Açıkçası yapılacak tek şey ya konuyu üsttekilerle konuşmak, yada yargıya gitmek. :) Ama bu yorumumu okuyanlar sanmasın ki her hocayı bu şekilde yorumluyorum. Ciddi anlamda gençlerle içiçe olan bu insanların biraz daha kafa yapılarının da gençlere yatkın olması gerekiyor. Öyle kendini ilah zannedip de ne yapmaya çalıştığı belli olmayan moruklarla eğitim de ilerlemez. Aktarmada sorunlar yaşanır. Açıköğretim okurum daha iyi sloganı dillerde dolaşır...
- Cimo
(17.01.11 18:41:36)
Önce bölüm başkanına gidip konuyu anlatın. Düzelmezse mahkemeye verebilirsiniz, çalışmalarınız ve sınavlarınız mahkemenin atadığı bir kurul tarafından incelenir.
Öğrencilere yaptırılan o anketler genelde sonuçsuz kalır. Bir gün hoca olursanız öğrencinin görüşünün %99 doğruyu yansıtmadığını görebilirsiniz.
Öğrencilere yaptırılan o anketler genelde sonuçsuz kalır. Bir gün hoca olursanız öğrencinin görüşünün %99 doğruyu yansıtmadığını görebilirsiniz.
- sourlemonade (17.01.11 19:12:26)
Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar. Mesajlardan anladığım kadarıyla vakıf üniversitelerinde anketler işe yarıyor ama benimki gibi devlet üniversitelerinde hiç işe yaramıyor.
Cimo,
Çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık. Hoca profesör değil, araştırma görevlisi sıfatıyla giriyor derslere.
Bölüm başkanlığına şikayetle bir yere varabileceğimi de düşünmüyorum. Bölüm başkanımız evlere şenlik bir kişilik. Kendisi Yard. Doç. ünvanına sahip ama okulla alakası olmayan futbol hastası bir insan. Adam devamsızlık almaz, sınav yapmaz. Basit bir iki ödevle herkesi geçirir. Dünya yanmış umrunda değil. :)
Şansıma yakın yerde yaz okulu açılırsa değerlendirmek en mantıklısı. Yok olmazsa bu çileyi çekmekten başka bir yol görünmüyor gibi.
Cimo,
Çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık. Hoca profesör değil, araştırma görevlisi sıfatıyla giriyor derslere.
Bölüm başkanlığına şikayetle bir yere varabileceğimi de düşünmüyorum. Bölüm başkanımız evlere şenlik bir kişilik. Kendisi Yard. Doç. ünvanına sahip ama okulla alakası olmayan futbol hastası bir insan. Adam devamsızlık almaz, sınav yapmaz. Basit bir iki ödevle herkesi geçirir. Dünya yanmış umrunda değil. :)
Şansıma yakın yerde yaz okulu açılırsa değerlendirmek en mantıklısı. Yok olmazsa bu çileyi çekmekten başka bir yol görünmüyor gibi.
- hayattan sikilan adam (17.01.11 19:35:02)
Bölüm başkanı işe yaramıyorsa dekana gidin, o da olmazsa rektöre gidin. Emin olun işe yarayacak. Dersi kim açmış görünüyor? Dersi açan derse gelmeyip o asistanı gönderiyorsa ikisinin de başını yakabilirsiniz bu şekilde bir güzel. Arada ilgilenmeyen bölüm başkanı da okka altına gider büyük ihtimalle. Gitmesin mi? Bence gitsin :)
- sourlemonade (17.01.11 20:36:55)
Teşekkür ediyorum hayattan sıkılan adam. Ama tahminlerim yanlış çıkmış :( Ben de çok muzdaribim bu durumlardan ve içimdekileri dökmemi sağladın. Sen de sağol:)
- Cimo (19.01.11 20:34:15)
1
