[]
biraz sıkıntılıyım sanırım
yıllardır olurdu bu küçük şeyler*... örneğin yolda yürüyorum bi anda bi anı** geliyor gözümün önüne***.. orada verdiğim yanlış karar/cevap.. hemen arkasından şimdiki zamana dönüyor hayal elimde bi tabanca**** ağzımın içine sokuyorum.. sırt kısmını çeneme doğru bastırıyorum dişlerim acıyor ama uç kısmı beynime doğru akıyor, şu saçların kavis çizdiği tepe denen yere doğru..1..bazen2..bazen3-4-5..kere ateş ediyorum.. bu sırada gerçekte bi anda gözlerimi yapabildiğim kadar sıkmış kafamı hafifçe sarsarak kurşunların bitmesini bekliyorum
yıldızlar:
*(ne olduğunu bilmiyorum hayal,halisünasyon,flashback,şizofreni yada delilik isim bulamadım)
**(aslında önemli şeyler değil sadece küçük hatalarımın yer aldığı anılar. yani küçükken tecavüze filan uğramadım)
***(hani şu vietnam askerleri izne gelir yıllar sonra evde bi gün tencere yere düşer ve savaş anıları gelir gözünün önüne onun gibi bişey aslında)
****siyah renkli ağzımda küf/aluminyum tadı bırakan bayağı geri tepen bi silah ne bilm niye tarifliyosam anlamam da silahtan hayalimde böle bişi tadı :P
eskiden nadiren olurdu anılarım arttıkça günde bi kaç kez insanların bakmadığı yada bana öyle gelen zamanlarda gerçekleşiyor..ha bide kurşunlardan sonra cidden rahatlıyorum.. kurtuluyorum o anıdan hayalimdede öldürmüyor kurşun..kafa tasıma içerden çarpıyor.. o sarsıntıyla beynimden o olayı söküyor.. tekrar görmüyorum/unutuyorum yada 2.kez aynı olayı gördüğümü hatırlamıyorum..sizinde böyle aptalca şeyleriniz varmı durumum ciddimi.. intihara meyilli filanmıyım :P dalga geçmeyin lütfen..
yıldızlar:
*(ne olduğunu bilmiyorum hayal,halisünasyon,flashback,şizofreni yada delilik isim bulamadım)
**(aslında önemli şeyler değil sadece küçük hatalarımın yer aldığı anılar. yani küçükken tecavüze filan uğramadım)
***(hani şu vietnam askerleri izne gelir yıllar sonra evde bi gün tencere yere düşer ve savaş anıları gelir gözünün önüne onun gibi bişey aslında)
****siyah renkli ağzımda küf/aluminyum tadı bırakan bayağı geri tepen bi silah ne bilm niye tarifliyosam anlamam da silahtan hayalimde böle bişi tadı :P
eskiden nadiren olurdu anılarım arttıkça günde bi kaç kez insanların bakmadığı yada bana öyle gelen zamanlarda gerçekleşiyor..ha bide kurşunlardan sonra cidden rahatlıyorum.. kurtuluyorum o anıdan hayalimdede öldürmüyor kurşun..kafa tasıma içerden çarpıyor.. o sarsıntıyla beynimden o olayı söküyor.. tekrar görmüyorum/unutuyorum yada 2.kez aynı olayı gördüğümü hatırlamıyorum..sizinde böyle aptalca şeyleriniz varmı durumum ciddimi.. intihara meyilli filanmıyım :P dalga geçmeyin lütfen..
"otomatik düşünceler" diyorlar.
Anksiyete ve depresyonla ilgili okuyacağınız kitaplarda geçerler.
edit: Silah öncesi kısıma bu ad veriliyor. Yaşayalar sizin gibi benzer tepkiler veriyorlar. Ani yüz hareketleri, oflama poflama, steno kelimeler ya da hayaller ama sizinkide canlandırmalarınız çook gerçekçi. Her defasında her ayrıtısına kadar tekrar ediyor mu bu tepkiler?
Anksiyete ve depresyonla ilgili okuyacağınız kitaplarda geçerler.
edit: Silah öncesi kısıma bu ad veriliyor. Yaşayalar sizin gibi benzer tepkiler veriyorlar. Ani yüz hareketleri, oflama poflama, steno kelimeler ya da hayaller ama sizinkide canlandırmalarınız çook gerçekçi. Her defasında her ayrıtısına kadar tekrar ediyor mu bu tepkiler?
- ilkdefa (09.10.10 23:54:37 ~ 23:57:56)
aslında daha ayrıntılı bi şekilde ama anlatsam bayağı uzun ve gereksiz olacak diye kısa kestim..ama evet her defasında aynısı
- ibomiu (10.10.10 00:09:46)
ne alakası var intihara meyilli olmakla falan. az sabret, hayatın düzene girince geçecek. özellikle hayatına değer verdiğin birini alınca. oluyor böyle şeyler insan hayatında, yıllarca kendini jiletlediğini hayal eden biri söylüyor bunları. bazen harbi kendimi kesiyorum sanırdım :)
- pisekar (10.10.10 00:13:45)
teşekkür ederim aslında deşifre edersem küçük sırrım olmaktan çıkar belki unuturum diye yazdım.. tamam itiraf.com a yazsaydın diyebilirsiniz.. burda en azından utanıp sahte profilde oluştursam da farklı çözüm ihtimalini de değerlendirdim..
- ibomiu (10.10.10 00:25:49 ~ 00:26:07)
boyle birsey bana olmuyor, bi cogumuzu da oldugunu sanmiyorum. okurken baya garipsedim ve burdan oyle hicte hafife alinicak birsey gibi gorunmuyo acikcasi. bunlari kotu hissedin diye soylemiyorum tabi ki, bunu aptalca bulup hafife almayin bence ve (isvecli olmayan) bi uzmana gorunun.
- cosmicgadin (10.10.10 00:36:34)
bana da oluyor. benim verdiğim tepkiler farklı ama. genelde dişlerimi ve yüzümdeki bütün kasları sıkıp acı çekiyormuş gibi ses çıkarıyorum... gibi değil aslında, bildiğin acı çekiyorum. bunu yaparken hiçbir şey düşünmemeye çalışıyorum. sanki o anıyı hafızamdan silmeye çalışıyormuşum gibi oluyor bütün bunlar. intihara meyilli olmakla alakası olduğunu sanmıyorum, öyle olsa bize sormaz ve gayet farkında olurdun. depresyondan çok anksiyeteyle alakalı sanırım, çünkü mutlu sayılabileceğim dönemlerde bile başıma geliyor.
"insanların bakmadığı yada bana öyle gelen zamanlarda gerçekleşiyor"
hah işte, aynen bu. uzun süre kimseyi görmediğimde başıma gelmiyor. başkalarıyla iletişim halinde olduğum günlerde yalnız kaldığım zamanlarda oluyor. sanırım sosyal anksiyete var sende de.
"insanların bakmadığı yada bana öyle gelen zamanlarda gerçekleşiyor"
hah işte, aynen bu. uzun süre kimseyi görmediğimde başıma gelmiyor. başkalarıyla iletişim halinde olduğum günlerde yalnız kaldığım zamanlarda oluyor. sanırım sosyal anksiyete var sende de.
- wingless (10.10.10 01:03:50)
hayatım korkacak bir durum yok. buradan insanların garipsemelerine ve bunu ifade etmelerine de takılma, herkes senin gibi bunları yazacak kadar cesur değil, paylaşan çok az insan var. Haliyle bunlarla hiç karşılaşmamış olanlar ayyy diyecektir elbet. Bak sen yazınca benzer şeyleri yaşayanlar da dökülüyor. konuşmaya ihtiyacımız var, hepimizin. Cesaretinden ötürü seni tebrik ediyorum. bu bir.
iki, olay intihar meyli filan değil; intihar meyli çok farklı şekilde olur. Genelde herşeyi bırakma dürtüsünü barındıranlar kişilerde bu eğilim vardır. Umutsuzluk ile elinin tersiyle herşeyi devirme duygusu birleşir, cesaretin tavan yaptıgı an kendi hücrende (örneğin odana kilitlenip) gizlice, ya da "aha bakın toplum nasıl bir boksunuz görün" dercesine (örneğin kendini köprüden/binadan atarak) herkesin önünde yaparsın. Sendeki kaçma eğilimi değil, dolayısıyla intihar tetiklenmiyor. Bu bahsettiğin silahla kendini vurma davranışı ölmek istemekten değil, öfkeden kaynaklanıyor. İntihara yakınsaması riskini barındırmıyor değil, şu açıdan; bu hayalin içindeki intihar davranışını kanıksamaya başlarsan intihar çok kolaymış, zamanla da çözümmüş gibi gelebilir. Fakat şu aşamada senin durumun bu değil.
Senin durumun klasik bir öfkenin kendine yönlenmesi. Büyük ihtimalle ailenden, çevrenden, küçüklükten bu yana içinde bulundugun sosyal ortamlardan aldığın, içinde filizlenerek bugünkü benliğinde yer edinmiş değerlere zıt deneymlerin olmuş. Örneğin "ayakta kalmak için kimse çüküyle oynar gibi seninle oynayamamalı, kendini küçümsetmemelisin, hak edene hak ettiği haddi bildirmelisin" ya da "başarılı olmak istiyorsan disiplinli olacaksın, sorumluluk alacaksın,güçlü olmak için bunlar şart" ya da ne bileyim işte "hayatta abuk subuk işlerle zaman kaybedeceğine oku, doğru düzgün bir iş sahibi ol, mesela mühendis ya da doktor" gibi. Bunlar sana hiçbir zaman birebir söylenmemiş olabilir, deneyimlerin sana bunları doğrulatmış olabilir. Yani illa "otoriter baba figürü" ne ihtiyaç yok bunların sende kemikleşmesi için. Kısacası henüz kendini oldugun gibi kabul etmiyorsun, büyük ihtimalle de senin davranışının yanlış karar/cevap oldugunu doğrulayan bu değerleri onaylayan bir ortamda (örneğin bir iş ortamında/aile ortamında) bulunuyor ve her gün bu zorlamayla karşılaşıyorsun. Bu da öfkenin kendine yönlenmesine sebep oluyor, sinirleniyorsun ve kendini ortadan kaldırma fantezisi kuruyorsun, bu kendini öldürmek istediğin anlamına gelmez.
Dediğim gibi korkma, şizoid filan da değilsin, tavsiyem bu çelişmenin derinlerine inmek için bir profesyonele görünmen, öfken büyümesin. Ortamın değiştiğinde biraz daha rahatlayacaksın ama Allah bilir o ne zaman olur. Ki kendine öfkenin alışkanlığa dönüşme tehlikesi de var. Psikanaliz ya da analitik psikolojiyi tavsiye ediyorum, büyüme sürecinin incelenmesi işe yarayabilir. (çoğumuzun ihtiyaç duyduğu şey aslında)
Mutlaka tavsiyeyle git ortalık diplomalı soytarı dolu çünkü.
Hssta filan da değilsin, hayalgücün iyi çalışıyor ama, beş duyuyu kullanmalar filan :) Bence senaryo filan yaz, ciddiyim, güzel işler çıkarabilirsin.
iki, olay intihar meyli filan değil; intihar meyli çok farklı şekilde olur. Genelde herşeyi bırakma dürtüsünü barındıranlar kişilerde bu eğilim vardır. Umutsuzluk ile elinin tersiyle herşeyi devirme duygusu birleşir, cesaretin tavan yaptıgı an kendi hücrende (örneğin odana kilitlenip) gizlice, ya da "aha bakın toplum nasıl bir boksunuz görün" dercesine (örneğin kendini köprüden/binadan atarak) herkesin önünde yaparsın. Sendeki kaçma eğilimi değil, dolayısıyla intihar tetiklenmiyor. Bu bahsettiğin silahla kendini vurma davranışı ölmek istemekten değil, öfkeden kaynaklanıyor. İntihara yakınsaması riskini barındırmıyor değil, şu açıdan; bu hayalin içindeki intihar davranışını kanıksamaya başlarsan intihar çok kolaymış, zamanla da çözümmüş gibi gelebilir. Fakat şu aşamada senin durumun bu değil.
Senin durumun klasik bir öfkenin kendine yönlenmesi. Büyük ihtimalle ailenden, çevrenden, küçüklükten bu yana içinde bulundugun sosyal ortamlardan aldığın, içinde filizlenerek bugünkü benliğinde yer edinmiş değerlere zıt deneymlerin olmuş. Örneğin "ayakta kalmak için kimse çüküyle oynar gibi seninle oynayamamalı, kendini küçümsetmemelisin, hak edene hak ettiği haddi bildirmelisin" ya da "başarılı olmak istiyorsan disiplinli olacaksın, sorumluluk alacaksın,güçlü olmak için bunlar şart" ya da ne bileyim işte "hayatta abuk subuk işlerle zaman kaybedeceğine oku, doğru düzgün bir iş sahibi ol, mesela mühendis ya da doktor" gibi. Bunlar sana hiçbir zaman birebir söylenmemiş olabilir, deneyimlerin sana bunları doğrulatmış olabilir. Yani illa "otoriter baba figürü" ne ihtiyaç yok bunların sende kemikleşmesi için. Kısacası henüz kendini oldugun gibi kabul etmiyorsun, büyük ihtimalle de senin davranışının yanlış karar/cevap oldugunu doğrulayan bu değerleri onaylayan bir ortamda (örneğin bir iş ortamında/aile ortamında) bulunuyor ve her gün bu zorlamayla karşılaşıyorsun. Bu da öfkenin kendine yönlenmesine sebep oluyor, sinirleniyorsun ve kendini ortadan kaldırma fantezisi kuruyorsun, bu kendini öldürmek istediğin anlamına gelmez.
Dediğim gibi korkma, şizoid filan da değilsin, tavsiyem bu çelişmenin derinlerine inmek için bir profesyonele görünmen, öfken büyümesin. Ortamın değiştiğinde biraz daha rahatlayacaksın ama Allah bilir o ne zaman olur. Ki kendine öfkenin alışkanlığa dönüşme tehlikesi de var. Psikanaliz ya da analitik psikolojiyi tavsiye ediyorum, büyüme sürecinin incelenmesi işe yarayabilir. (çoğumuzun ihtiyaç duyduğu şey aslında)
Mutlaka tavsiyeyle git ortalık diplomalı soytarı dolu çünkü.
Hssta filan da değilsin, hayalgücün iyi çalışıyor ama, beş duyuyu kullanmalar filan :) Bence senaryo filan yaz, ciddiyim, güzel işler çıkarabilirsin.
- Çay (10.10.10 02:57:51)
unut o kizi.
- samfisher (10.10.10 04:11:18)
1