[]
Vicdani ret
Merhabalar, kafama bir soru takıldı da sorayım dedim, soru şudur kısaca; Vicdani retçilerin sonu ne olmakta? Yani işi AİHM'ye kadar götürdün ve de lehinde bir karar çıktı diyelim, bu karar Türkiye'de uygulanmazsa ne oluyor, bir daha ki yoklamada kaçak mı sayılırsın gene? Günlük hayatta çok sıkıntı çeker mi vicdani retçiler?
bir vicdani retci olan ve hakkinda AIHM karari olan Osman Murat Ulke'nin durumu, avukatinin agzindan:
Osman Murat Ülke hakkında, vicdani retçi olması ve bu nedenle tekrar tekrar açılan davalar ve verilen cezalar nedeniyle yapılan başvuru sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Hükümeti'ni Sözleşme'nin 3. maddesi ile düzenlenen 'işkence, kötü muamele ve aşağılayıcı muamele' yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm etmişti.
24.01.2006 tarihinde açıklanan bu karara karşın hükümet yetkilileri tarafından Osman Murat Ülke'nin devam eden mağduriyetini gidermeye yönelik hiçbir adım atılmadığı gibi, hakkında verilen eski cezalar nedeniyle tutuklanma riskiyle karşı karşıyadır.
09.07.2007 tarihinde, Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen, Osman Murat Ülke'nin 17 ay 15 gün hapis cezası olduğu ve 10 gün içinde C. Başsavcılığı'na gelmesi, gelmediği takdirde hakkında 'yakalama emri' çıkarılacağını belirten bir 'çağrı kâğıdı' tebliğ alınmıştır.
Avukatı olarak yaptığım araştırma üzerine bu çağrı kâğıdına kaynaklık eden dosyanın Eskişehir HKK Askeri Mahkemesi'ne ait olduğu, 17 ay 15 günlük hapis cezasının farklı dosyalardaki cezaların toplamı olduğu, Osman Murat Ülke'nin cezaevinde geçirdiği sürelerin bu ceza miktarından indirilmediği bilgisini edindim.
Müvekkilim 8 Kasım 1996 tarihinde tutuklanmış ve bu tarihten sonra hakkında 'halkı askerlikten soğutma', 'emre itaatsizlik', 'emre itaatsizlikte ısrar', 'firar' nedeniyle açılan davalar çerçevesinde çeşitli defalar yargılanmış, verilen cezalar sonucunda 701 gün cezaevinde yatmıştır. 09.03.1999 tarihinde tahliye olmasına karşın yasal düzenlemede ve uygulamada herhangi bir değişiklik yapılmadığı için halen ceza tehdidi altındadır.
Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen ve 09.07.2007 tarihinde tebliğ alınan çağrı kâğıdı bu tehdidin ne denli yakın olduğunu göz önüne sermiş durumdadır. Ancak bu çağrı kâğıdı aynı zamanda hukukun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilmiş kararın ve Türkiye Hükümeti'nin taahhütlerinin gereklerinin yerine getirilmediği ve hatta getirilmemekte ısrar edildiğini de ortaya koymaktadır.
www.savaskarsitlari.org
Osman Murat Ülke hakkında, vicdani retçi olması ve bu nedenle tekrar tekrar açılan davalar ve verilen cezalar nedeniyle yapılan başvuru sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Hükümeti'ni Sözleşme'nin 3. maddesi ile düzenlenen 'işkence, kötü muamele ve aşağılayıcı muamele' yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm etmişti.
24.01.2006 tarihinde açıklanan bu karara karşın hükümet yetkilileri tarafından Osman Murat Ülke'nin devam eden mağduriyetini gidermeye yönelik hiçbir adım atılmadığı gibi, hakkında verilen eski cezalar nedeniyle tutuklanma riskiyle karşı karşıyadır.
09.07.2007 tarihinde, Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen, Osman Murat Ülke'nin 17 ay 15 gün hapis cezası olduğu ve 10 gün içinde C. Başsavcılığı'na gelmesi, gelmediği takdirde hakkında 'yakalama emri' çıkarılacağını belirten bir 'çağrı kâğıdı' tebliğ alınmıştır.
Avukatı olarak yaptığım araştırma üzerine bu çağrı kâğıdına kaynaklık eden dosyanın Eskişehir HKK Askeri Mahkemesi'ne ait olduğu, 17 ay 15 günlük hapis cezasının farklı dosyalardaki cezaların toplamı olduğu, Osman Murat Ülke'nin cezaevinde geçirdiği sürelerin bu ceza miktarından indirilmediği bilgisini edindim.
Müvekkilim 8 Kasım 1996 tarihinde tutuklanmış ve bu tarihten sonra hakkında 'halkı askerlikten soğutma', 'emre itaatsizlik', 'emre itaatsizlikte ısrar', 'firar' nedeniyle açılan davalar çerçevesinde çeşitli defalar yargılanmış, verilen cezalar sonucunda 701 gün cezaevinde yatmıştır. 09.03.1999 tarihinde tahliye olmasına karşın yasal düzenlemede ve uygulamada herhangi bir değişiklik yapılmadığı için halen ceza tehdidi altındadır.
Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen ve 09.07.2007 tarihinde tebliğ alınan çağrı kâğıdı bu tehdidin ne denli yakın olduğunu göz önüne sermiş durumdadır. Ancak bu çağrı kâğıdı aynı zamanda hukukun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilmiş kararın ve Türkiye Hükümeti'nin taahhütlerinin gereklerinin yerine getirilmediği ve hatta getirilmemekte ısrar edildiğini de ortaya koymaktadır.
www.savaskarsitlari.org
- fengari (14.11.07 13:22:35)
aihm'in yaptırım gücü yoktur zaten. üye ülke ister uygular, ister uygulamaz. diğer bir husus "lehinde karar" demişsiniz ama bildiğim kadarıyla aihm vicdani ret lehinde bir karar vermiş değil. aihm askerliğin zorunlu olması konusunda devlet ne der odur, saygımız var diyor. öncekil yıl verilen karar şöyle: Türkiye vicdani retten dolayı ş şahsını y yıl kadar hapisle cezlandırdı diyelim. bu süre dolduktan sonra ş kişisi tekrar askere çağırılıyor ve yine "gelmem " derse aynı cezayı tekrar alıyor. aihm diyor ki bu suç bir kere işlenebilir ve adam cezasını çekmişse sen bunu tekrar askere çağıramazsın, gelmedi diye ceza veremezsin. yani insanlara askerlik yapmak ya da y yıl kadar hapis yatmak seçeneklerinden birini tercih etme hakkı doğuyor. yukarıdaki yanıtta belirtildiği üzere Türkiye bunu da uygulamamakta. yani ceza çekildikten sonra yine askerlik görevi istenmekte. çok da mantıksız değil aslında. düşünün ki elini korkak alıştırmamış bir baba oğlundan bir bardak su istiyor, oğlu getirmem diyor ve osmanlı tokadını yiyiyor. tokat sonrası babası "dediğimi yap ulan" dediğinde yine getirmem derse ikinci tokadı, belki fazlasını yemesi normaldir. diğer taraftan askerlik su getirmek gibi basit bir şey değil, benim vicdanım da ikilem de yani bu konuda ama sanırım merak ettiğiniz bu değil.
toparlarsak aihm'den vicdani ret hakkında, cezanın 2 kez çekilmemesi dışında lehte bir karar almak mümkün değil, Türkiye de buna uymak zorunda değil (en azından hukuken) ve şu an uymuyor.
toparlarsak aihm'den vicdani ret hakkında, cezanın 2 kez çekilmemesi dışında lehte bir karar almak mümkün değil, Türkiye de buna uymak zorunda değil (en azından hukuken) ve şu an uymuyor.
- cashkopat (14.11.07 15:28:28)
valla vicdani ret met isine girmeden askerlik yapip gelmek en iyisi.
baksana yapmam diyenler sefil oldu, zaten yok öyle bi sey,
baksana yapmam diyenler sefil oldu, zaten yok öyle bi sey,
- prdeay (14.11.07 19:09:54)
sözlükte bir yerde geçiyordu. vicdani retçi olup mahkemelerle uğraşıp 2 yıl hapis yatcağına askerlik yap gibi. bir de meşhur olup da vatanhaini olarak görülme ve iş hayatında sorunlara yol açması falan.
- patlamismisir (15.11.07 01:20:23)
1