[]

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler

kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.




 
Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
  • sorularimicinfeykhesap  (11.03.25 17:31:36) 
Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.


  • mbond  (11.03.25 17:34:59) 
egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.


  • kassiopeia  (11.03.25 17:35:48) 
Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.


  • mor oje  (11.03.25 17:43:29) 
Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.


  • Kediyi üzdün  (11.03.25 17:46:22) 
@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.


  • deartheodosia  (11.03.25 17:51:26 ~ 17:51:51) 
Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:

Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?

Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
  • gnosis  (11.03.25 17:53:40 ~ 17:58:16) 
Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.

İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org

Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
  • kobuzchu kiz  (11.03.25 17:58:33 ~ 18:15:06) 
partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var

1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.

1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.

cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
  • sonsuz  (11.03.25 18:02:17 ~ 18:02:57) 
m.youtube.com

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.

Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü

tr.m.wikipedia.org

Buna benzer başka olaylar da var.

Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.

Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.

(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
  • makbur  (11.03.25 18:37:41) 
erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.


  • ashleybon  (11.03.25 18:53:08) 
4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.


  • hayirsiz  (11.03.25 19:03:56) 
partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.

benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.

böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.

ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.

eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.

bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
  • mark greg sputnik  (11.03.25 19:06:22) 
Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.

Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.

Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.

Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
  • rock n roll  (11.03.25 19:26:20) 
Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.

Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
  • Mirket  (11.03.25 19:57:27) 
Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?

Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl

İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
  • rock n roll  (11.03.25 19:59:49) 
Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.


  • hebanon  (11.03.25 20:16:09) 
herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.

cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
  • ya ben lan neyse  (11.03.25 20:26:49) 
hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.

benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
  • yurtsuz john  (11.03.25 21:00:09) 
Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.


  • komando kani var bende  (11.03.25 21:03:27) 
yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??

yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.

yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
  • deartheodosia  (11.03.25 21:32:13) 
@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için


  • deartheodosia  (11.03.25 21:32:40) 
Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.

  • gnosis  (11.03.25 21:56:28) 
bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:

birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.

okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.

yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
  • co2s2  (12.03.25 04:31:02) 
değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.

nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.

bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.

sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.

o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.

eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.

anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.

bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.

yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
  • biseysorcaktim  (12.03.25 09:02:39 ~ 09:06:46) 
Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.

4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.

Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.

"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.

Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
  • Kediyi üzdün  (12.03.25 11:51:21) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.