Ekşi Duyuru

Bugün şirkette city maçını açmış izliyorum, gözüm bi’ an dalmış… Ulan Pep Guardiola rüyama girdi, iyi mi!

Rüyada yine city maçını izliyoruz ama Pep yanı başımda oturuyor, bir yandan da biraz Türkçe konuşuyor. Dedim “Hele şükür, adam bize de ısınıyor.” Neyse, bir ara telefondan bana bir şey gösterecekti, yanlışlıkla bir videoya tıkladı. Videoda Türkçe konuşan küçük bir kız! Şaşırdım tabi, hemen “Bu kim?” dedim. Adam gayet sakin, “Kızım,” dedi. Ben iyice dumur: “Nasıl Türkçe konuşuyor ki?” dedim. Pep gülerek, “Türkleri çok seviyoruz, Türkçe öğrettim kıza,” demez mi? hahhaa şaka gibi :)

Derken bir anda ortam şenlendi; çaylar, kalabalık, kızlı erkekli bir muhabbet dönüyor. Ama Pep hala dibimde, çayını içiyor. O sırada masadaki kızlardan biri, “Ben buradan kalksam şu lavuk buraya oturur mu acaba?” dedi. Aynen böyle söyledi, hiç abartmıyorum. Pep’le göz göze geldik, aynı anda çayları püskürttük. Bu sahne sinemada olsa kahkaha tufanı olur :)

Bu aradacity maçı hala devam ediyor tabi. Ama işin komik tarafı şu: Ben maçı kaçak yayından izliyorum, dolayısıyla Pep de mecbur aynı yayından izliyor. Derken yayın bir gitti, ortalık buz kesti. Ama Pep yılmadı, telefondan maçkolik’e girdi, “Gol!” diye sevindi bir anda. Yarım saat güldüm içimden, adam bir gol için bildiğin siteye düştü.

Sonra maç bitti, city 4-3 kazanmış. Ama normalde maç 1-1 bitmişti ki? Rüyanın başını sonunu birleştiremiyorum ama Pep’in o çayı püskürttüğü an zihnime kazındı.

Ya, ben normalde rüya falan görmem, hele 5 dakikada böyle sinema tadında şeyler hiç yaşamam.

Ne diyorsunuz bu işe :)