Ekşi Duyuru

Ben asla almıyorum, alınmasını da doğru bulmuyorum.

al gitsin ve harclik da ver bence.

tr'deki en büyük sorunlardan biri cocuk isciler.

ben bu duruma belki bir 12-13 sene önce denk gelmistim. kücük bir kiz cocugu, kagit topluyordu. biraz uzakta erkek kardesi vardi. para istedi, dedim bir sey alayim? kabul etti. bir de kardesine al dedim, asiri sevindiler. aldigi da iki kücük meyve suyuydu, baska bir sey istemedi. acip ictiler hemen. yaziktir ya, el kadar cocuklar, sürekli millete imrenerek büyüyorlar.

Beyaz yakalı plaza çalışanı kerizleme hareketleri bunlar. Görürsem ve istemezlerse alıyorum. İsterlerse almıyorum.

Çocuklar, tanımadıkları insanlardan para, yiyecek, içecek ya da herhangi bir şeyi almamaları gerektiğini öğrenmek zorundalar. Bunu normalleştirirseler eğer yarın öbür gün karşılarına çıkacak kötü niyetli kişilerin tuzağına çok rahat düşerler. Çocuklar, kim iyi niyetli, kim kötü niyetli ayıramazlar.

Ayrıca, özellikle çocuk yapalım da dilendiririz ya da çalıştırırız onların getirdiği parayı yeriz diye çocuk yapan insanlara da destek olmuş olacaksınız istemeden de olsa. Verdiğiniz paranın bir kuruşu bile bu çocuklar için kullanılmayacak. Çocuk istismarına engel olmak için kafamızı çevirip gitmek zorundayız. Üzülsek de hiçbir şey almayacağız ve vermeyeceğiz.

asla almam. zamanında çorapsız gezen çocukların annelerine yeni paket paket çorap, kıyafet alıp verdik kış kıyamette baldırıçıplak geziyorlar diye. ertesi gün çocuklar yine baldırıçıplaktı. kadına sorsan yırtıldı abla diyor utanmadan. hepsi mi yırtıldı diyorsun, evet diye sırıtıyor. çocukların istediğini alarak dilenciliğe teşvik ediyorsunuz.

Vermem, verilmesini de doğru bulmuyorum +26389495

Benim masum, sıradan gördüğüm bir şeyi başkası kötü niyetle kullanabilir, alıştırmamak lazım çocukları

Sizin gibi günde 100 kişiden istiyorlar belki. İlla yardım etmek istiyorsanız zor durumda olduğunu gördüğünüz birine kendiniz teklif edin.

"Bir yandan diyorlar ya çocuklara zarar vermek isteyen insanlara da böyle güveniyorlar diye o yüzden ne yapacağımı bilemedim." aynen öyle oluyor. geçenlerde aynı bu hareketleri yapan 6 yaşında bir kız çocuğu (şirin elmas hanilçi) öldürüldü. ailesi çocukları dilendiriyormuş. ailenin 21 torunu varmış, her biri 100tl getirse günde diye hesap yapıyorlardı. siz verdikçe aileler bu çocukları dilendirmeye devam edecek ve çocuklar sokaklarda dilenirken öldürülecekler.

kendimi vicdansız gibi hissediyorum ama ben de almıyorum. o yalınayak gezen çocuklara bunca zamandır bir allah'ın kulu çorap, ayakkabı almamış olabilir mi, tamamen duygu sömürüsü için anası babası öyle salıyor, vicdanlar sızlasın diye.

kızılay'da; kızılay avm ile cafe down'ın arasındaki mesafede, uzun kazağını dizlerine çekip kenara oturmuş, yalınayak, üzgün bir ifadeyle sürekli titreyen bir dilenci var. belki aynı kılıkta 10 küsur yıldır orada dileniyor. yani 10 küsur yıldır bir tane çorap, ayakkabı verilmemiş, alınmamış, o kadar muhtaçsa dilendiği parayla kendi almamış olabilir mi?

altında pantolonu var, gözükmesin diye yukarı sıvıyor. ayakkabıları da tüpgeçite saklıyor, kazak da iş kıyafeti. işi bitince pantolu düzeltiyor, çıkıp ayakkabılarını giyip gidiyor. civardaki tanıdık esnaf sincan'da apartmanı var dediydi (evi değil dikkat edin, apartmanı). adam meslek edinmiş, yalınayak titreyerek vicdanlara oynuyor.

bi sefer de ulus'ta bebeler çorba parası istedi. geç dedim otur çorbacıya ben ısmarlayım, kardeşlerim de var dedi, çağır onlara da ısmarlayım, yok helehlele demeye başladıydı, bıçağı yemeden uzadım.

hepsi numara.

dedikleriniz muhtemelen çingene çocukları.
amaçları sizden direk para istemeyip bu şekilde yapmaları, ama nihayı hedef olarak sizin kararsız kalıp onlara para vermeniz.

sonuç olarak görmezden gelin hatta şikayet edin.

Bu çocukların var olmasının ve bu şartlarda yaşamasının TEK sebebi bu duygu sömürüsüne tav olan enayiler. Asla ve asla yardım etmem. Ailemde, akrabalarımda ve arkadaşlarımda da var böyle enayiler.

Annem akıllandı neyse ki. Bir musibet bin nasihatten yeğdir derler ya. Annem gitmiş enayi gibi ayakları üşüyor diye çocuğa çorap ve bebe maması almış içeriden. Kadın işte çorabı giydirip allah razı falan klasik edebiyatı yapmış. Market eve yakın sonuçta, bir şey unuttuğu için onu da almaya giderken bakmış ayaklar yine çıplak. Bir enayi daha gelsin de bir şey daha alsın diye çocuğu üşütüyor işte böyle. Aynısında bu sefer akrabayı uyaran annem olmuş ama dinlemiyorlar işte. "Önemli olan niyet" gibi saçma sapan bir yaklaşım var.

Bu arada üstüne basa basa enayi dememin 3 nedeni var.

Birincisi 40 sene önceki filmde de aynı tespitin olması: www.youtube.com yılların keriz silkeleme sistemi yani.

İkincisi annemin de akıllandıktan sonra bizzat bu şekilde ifade etmesi.

Üçüncüsü de arkadaşla oturup kahve içerken bir çocuk geldi böyle yardım istemeye. Sigara da olur, para da olur diye. İşte sigarasından verenler oldu, para verenler oldu vs. bize geldi. Arkadaş verecekken engel oldum. Bir şey vermeyeceğimi söyledim. Zaten sigara için yaşının küçük olduğunu ve paranın ona gitmeyeceğini söyledim. Bahçede ortadayız bu arada. O verenler hep yakınımızda bize bakıyor. Çocuk cebinden 3 paket çıkardı topladığı sigaralar kırılmasın diye bunlara doldurmaya başladı. "Abi işte biz de böyle kazanıyoruz ama ben de geliyorum burada enayilerden sigara para falan topluyorum. Bir şekilde yolumuzu bulmamız lazım" dedi. Az önce yardım edenlere duyacakları şekilde enayi diyerek sigaraları paketlere yerleştirdikten sonra iyi akşamlar diledi gitti.

Yapmayın. Sakın yapmayın.

Türkiye'de herhangi bir kişiye, kuruma, yardım derneklerine bağış yapan kerizdir. Biraz ağır bir ifade oldu ama Türkiye yolsuzluğun ve ahlaksızlığın gırla gittiği bir ülke. ben kimseye yardım etmem.

bir şey daha ekleyeyim.

trde şu an il belediyesi, ilçe belediyesi, valilik, kaymakamlık, muhtarlık değişik dernekler v.b aracılığıya 1 düzine dolaylı veya doğrudan destek olan kuruluşlar var.

eğer bir marketin önünde baldırı çıplak, kadın çocuk vb. görüyorsanız ve açım diyorsa %100 bu işi meslek olarak yapıyordu.