[]

Avrupa'da yetişen çocuklarda disiplin nasıl sağlanıyor?

Sözlükte de çok konu oluyor yabancı turist çocucug versus bizim ulkenin cocuklari diye.

Gerci ulkemizde de egitimsiz ailelerde hep bir bagirti, ciglik, gurultu, kufur duyulurken

Daha gelismis, eğitimin yuksek oldugu mahallelerde sessizlik hakimdir bilirsiniz.

O yuzden yabanci aileler ozelinde sormayayim.

Demek ki bagirmak veya dayak falan ise yaramiyor cocuklar yamyam gibi.

Oyleyse ne yapiliyor? Cezalar mi oluyor? Yasaklar mı oluyor? Yoksa cocuklariyla birebir ilgileniyorlar mı?

Madde madde bildiklerinizi yazar misiniz?

 
1) dis etkenler: daha sessiz sakin bir ortam. tr'de bebek arabasi karsidan karsiya gecerken kornaya basiyor insanlar. o arabanin icinde uyuyan bir cocuk var, o sekilde uyandirilan herkesin psikolojisi bozulur.
2) anne baba cocukla kaliteli zaman geciriyor. bu is özel hayat dengesiyle de ilgili bir sey. ama cidden aktivite ayarliyorlar. simdi oyun saati, sonra yemek saati vs
3) burada ebeveyn izni uzun. erkek ceo da olsan (emzirmedigi icin erkek diye belirtiyorum) 6 ay izin alir cocuga bakarsin. daha sonrasinda cok erken yasta krese basliyorlar.
4) krese baslamadan ilk günler anne ya da baba (cocugu krese kim alistiriyorsa) bebek krese alisana kadar onunla birlikte gidiyor. tr'de olan 1.sinifta herkesin bir anda yalniz birakilip aglamaya basladigi senaryo burada yok.
5) cocuklara yetiskin gibi davraniyorlar. mesela otobüste bos yer var. türkler cocuga sormadan oturuyor, cocugu kucagina oturtuyor. kuzey avrupalilar cocuga burada oturmak ister misin diye soruyor önce. yani ona suursuz insan muamelesi degil normal biri gibi davraniyorlar.

benim bir de ekstra fark ettigim otellerde vs cocuklara is yaptiriyorlar. yemegi anne baba getiriyorsa catal bicagi cocuklar getiriyor.
cocuklarin her istedigi yapilmiyor. oyuncak sayisi olarak türklerin eminim cok daha fazladir.

türk cocuklari cidden cok terbiyesiz ve arsiz. ben otelde de calistigim icin bir sürü milletten cocuk gördüm. benim gördügüm hatalarin basinda cocugun bakiminin anneye yikilmis olmasi var. it takes a village to raise a kid diyor yabancilar. biz direkt anneye yikmisiz. o anne ne kadar sabirli davranabilir cocuga? bir noktada kesin carliyor.
cocuk mesela meyve suyu istiyor direkt anne ya da baba onun yerine konusuyor. yabancilar cocuklara söyletir hep. bu da cocuklara yetiskin gibi davranmaktan geciyor.

bu cocuklara yetiskin gibi davranma meselesinin yanlis oldugunu düsünen pedagoglar da var bu arada.

kendi gözlemlerim, duyduklarimi aktarmaya calistim.
  • robert bosch  (31.08.24 22:39:00) 
Çocuğun aklı ermeye başladığı andan itibaren kurallar koyuluyor. Çocuk o kuralları içselleştiriyor. Yat saati, kalk saati, oyun saati, yemek saati vs.

Anne baba tüm davranışlarıyla çocuğa örnek. Elinden telefon düşmezken çocuğa telefonu yasaklamıyor, TV seyrederken çocuğa git çalış demiyor,

Bir de çocuğu daima birey olarak görme durumu var. Hani çocukların aptal aptal sorular sorma çağı var ya. Çocuğun peşpeşe sorduğu bir milyon soruya tek tek cevap veriyor. Şu an hatırlayamadım da çocuk acaip bir soru sordu. Geçiştirecek dedim. Kadın 'Çok güzel sordun, bunun cevabını tam ben de bilmiyorum, yanlış bilgi vermek istemem, Akşam babamıza soralım, Bana hatırlatır mısın dedi. Çocuk 3-4 yaş arası bir şey. Hayret etmiştim.
  • Mirket  (31.08.24 22:41:52) 
okul öncesi öğretmeniyim. bizde aile içinde bile kural yok. evde kural yok. çocuk düzen sever, rutin sever. hangisi saatte, ne yapılacağını bilmek ister. bizde her şey laçka. düzensiz yaşam var. yetişkinlerde de böyle olduğu için çocuklarda bu şekilde büyüyor. sabah erken uyanmasın diye çoğu anne baba ya da bakım veren her kimse çocuğu geç yatıyor. çokça şahit oldum bu duruma.

topluma bakarsanız da kurala, disipline bizim insanımız pek gelemez. kendi işine nasıl geliyorsa işlerin öyle yürümesini ister. çocuk yetişmek de bunlardan sadece birisi. maalesef o yüzden çocuklar okulda oturmuyor, ders dinlemiyor, odak süreleri sıkıntılı.

eğitim aileden başlar. 5 yıl boyunca telefon tabletle büyümüş çocuk anaokuluna geldiğinde sıkıldım diyor. çünkü beyni sürekli akan, değişen ekrana alışmış. belli saatlerde belli şeyleri yapmayı reddediyor. bakın yaş 5. sonra ağlıyor, kendini yerlere atıyor ve kendi istediğini yaptırıyor. anne babalar istediğini yapınca kendini iyi ebeveyn olarak adlandırıyor. biz bunları her sene sil baştan yaşıyoruz. neler yaşayacaklarını da velilere tek tek anlatıyoruz. bu durumla karşılaştıklarında neler yapılması gerektiğini de anlatıyoruz ama nafile. aileden gelmeyen disiplini hiç bir yerde kazandıramıyorsunuz.
  • dedim ben sana  (31.08.24 22:56:44) 
Daha geçen Atina havalimanında bir Türk aile gördüm, çocuk asansöre binicem diye tutturdu yok olmaz denince de ağlayıp zırlamaya başladı, ortalığı birbirine katıyordu, defalarca in bin yapıp asansörü meşgul ettiler. Güler misin ağlar misin? Bizde çocuk çok şımartılıyor, her dediği yapılıyor, sınır, kural konulmuyor: paşam, oğluşum, annesinin bir tanesi diye diye canavar yaratıyorlar sonra


  • freedonia  (31.08.24 23:24:24) 
aile + toplum bence. Aile kısmını yazmışlar, çocuğun sokakta parkta gördüğü arkadaşları ve diğer insanlar da sakin olunca bence mecburen öyle yetişiyor. Akdeniz kültürlerinde gürültü hakim.


  • nhk ni youkosu  (31.08.24 23:56:16 ~ 23:56:38) 
yıllardır bu farkı çok net gözlemleme şansına sahibim ve çocuk sahibi avrupalı arkadaşlarımdan da çok şey gördüm.

birinci ve en önemli sebep türkiye'de çocukların şımarık yetiştirilmeleri. ebeyenler helikopter anne-baba oluyor ve çocukları hayatlarının merkezine koyuyorlar. türkiye'de çocuklara kıyılamaz, bir dedikleri iki edilmez, iş yaptırılmaz. bu ilk bakışta iyilik gibi görülüyor ama özünde çocuğu birey ve eşit olarak görmemekten kaynaklanıyor.

avrupa'da kreşe giden üç yaşında çocuğa kendi sırt çantası taşıtılır, kendi bulaşığını makineye koyması öğretilir, hatta daha ilkokula başlamadan bisiklet alınır ve anne-baba bisiklet sürerken çocuk da kan ter içinde onları arkadan takip etmeyi öğrenir. çocuk bir şey için tutturup ağladığında sırf sussun diye isteği yerine getirilmez, isterse ağlamaktan çatlasın, anne babası durumu izah eder ve isteğinin gerçekleşmeyeceğini söyler. tüm bunlar totalde çocuğun küçük yaşta özbenliğini kazanmasını ve disiplin sahibi olmasını sağlar.

küçük bir anektodla bitireyim. hem türk hem avrupalı çocuklu ailelerin olduğu bir kampa gitmiştim. ilk kahvaltıda türk aileler çocuklara ayrı sofra kurulmasını önerdiğinde avrupalı ailelerin attığı anlamaz bakışları unutamıyorum. "neden bizden ayrı yesinler ki?" diye sormuşlardı naifçe. çocuklara ayrı sofra kurma konseptini gerçekten anlamamışlardı. türkiye ve batı arasındaki çocuk yetiştirme farkını en net orada görmüştüm.
  • sir gawain  (01.09.24 00:55:37 ~ 01:04:20) 
Avrupaya dair fikrim yok ama Türkiye kıyaslaması olduğu için Turkiyeye dair söyleyeyim.

Turkiyede kendi yapmadığı ya da kendinden olmayanı çocuğundan bekleyen insanlar pek bol. Yani yöneticisi amiri vs bile böyle sivil vatandaş nasıl olsun ki... neyse o ayrı konu da demek istediğime bir örnek: hulusi akar vardı genelkurmay, gömleği dışarıda dolaşırdi, bırak eri Teğmen yüzbaşı falan yapsak bunu üst amiri ağzına sıçar. Ama genelkurmay yapıyor dlsl

Çocuklu aileler de böyle. Kendi prime time diziler dışında bir şey izlemez çocuğu sanatçı sinemaci olsun ister. Kendinin toplamda iki farklı kitabı değil okumak merak etmiş değildir çocuğu düzenli kitap okusun ister. Müzik zevki Ankaralı Namık ya da gülsen ötesine geçmemiştir çocuğundan virtuoz olmasını bekler. Kendi bütün gece tv izler çocuğu saat dokuzda uyusun ister...

Hal böyleyken çocukların manyak olmaması anormal olurdu. Çünkü kendisine yapılması söylenen ya da beklenen şeyler var ama onu yapan bir model yok. E dolayısıyla sonuç mevcut durum.
  • encokbenisevinnolur  (01.09.24 01:06:32) 
Erkek çocuklarına beyzade muamelesi yapılmıyor. Eşitlik hakim. Model olma işine de katılmıyorum. Size anne babanız ne kadar model oldu?


  • zeleno  (01.09.24 03:01:30) 
ben de bisiklet ve sirt cantasi ornegini vermeye geldim, anne baba 100 metre oteye gitmis kendi bisikletleriyle, zavalli yavrum onlara yetismeye calisiyor, pedal falan yok bu arada cogu cocuk bisikletinde.
valiz gibi sirt cantalari var, zaten almanya'ya ilk geldigimde dikatimi ceken sey bu olmustu, her yasta sirt cantasi cok kullaniliyor.
cocuga sorumluluk veriliyor ve o aileye uyuyor, aile ona degil, benim anladigim kadariyla.

bizden daha cok aile odaklilar. benim is arkadasim onlarla vakit gecirmek icin, cocuklarinin okul tatiline gore izin aliyordu, TR'de bunu yapan kac baba var ki.
  • durgunfoton  (01.09.24 13:43:09) 
Bizde küçük çocuk çok seviliyor, dayısı, akrabalar, dedesi, ninesi ayrı şımarttıkca şımartılıyor, çocuk da zannediyor her istediği yapılacak, her dediği olacak, olmayınca kuduruyor hırçınlaşıyor, huysuzlaşıyor. Avrupalı zaten çocuğunu eldivenle seviyor, akrabalarda da çocuk mıncıklama, çocuk şımartma diye bir olgu yok. Dedeye nineye çocuk baktırma diye bir şey yok


  • speedy  (02.09.24 02:41:19) 
Peki diyelim ki aile tarafını bir şekilde hallettik ve çocuğumuzu ilkokul çağına kadar düzgün yetiştirdik.

Bu çocuk okulda, mahallede veya işte kendi gibi yetişmeyenlerin arasında nasıl bozulmadan durabilecek? Ya da bozulmadı diyelim, nasıl ezilmeden durabilecek?

Şu an akran zorbalıkları had safhada.

Bunlar düşünüldüğünde, çocuk büyütmeye nasıl sıcak bakılabilir? Yani ortam şimdilerde çocuğa ayrı zarar, aileye ayrı zarar. Çocuk düzgün yetişmedi diyelim, dış dünyaya ayrı zarar.
  • ananiyimioguz  (02.09.24 13:19:53 ~ 13:20:42) 
insanlar çevrelerini ve muhatap oldukları insanları belirlemek için bilmemne sitesine taşınıyor, çocuğunu X özel okuluna gönderiyor. O deli gibi ücretlerin bir sebebi bu.

"nasıl ezilmeden durabilecek?"
koskoca insanlar eziliyor, bu sebeple batıya göç etmeye çalışıyorlar.
  • nhk ni youkosu  (03.09.24 01:05:17) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.