[]
Üniversitelerdeki "okutmanlık"
Eğer kendiniz gözlemlediyseniz veya bir tanıdğınız varsa bu mesleği yapan, bilirsiniz ki bu ülkede devlet üniversitelerinde okutmanlık yapmak, Boeing yolcu uçağı pilotluğundan sonra yapılabilcek en ballı iş.
Senede max. 5 ay çalışmak, haftanın 3 günü 3'er saat derse girmek, yalnızca üniversite öğrencileriyle muhatap olmak(ilkokul/lise öğrencileriyle muhatap olmakla kıyaslandığında adeta cennet), ilaveten ortamda öğr. görevlisi olmanın verdiği o ayrıcalık(okullardaki gibi bir hiyerarşiye rastlayamazsınız en azından) ve pek tabii alınan min. 2 memur maaşına denk ücret. Üstelik tek yapılan şey İngilizceyi(veya varsa başka bir dil) belli bir basamağa kadar öğretip, sınav kağıtlarını okumak.
Kendi okuduğum devlet üniversitesinde durum böyle. 10 yıldır aynı hocalar okutmanlık yapıyor ve yerlerine de asla yenileri gelmiyor(ilk defa geçen sene yeni birisi kadroya dahil olmuş, tabii torpille).
Okutman olmak için yüksek lisans bile yapmak zorunluluğunun olmadığını ve sınava da tâbi olmadığınızı(göstermelik mülakat dışında) belirteyim.
Sizce de böyle değil mi ?
Senede max. 5 ay çalışmak, haftanın 3 günü 3'er saat derse girmek, yalnızca üniversite öğrencileriyle muhatap olmak(ilkokul/lise öğrencileriyle muhatap olmakla kıyaslandığında adeta cennet), ilaveten ortamda öğr. görevlisi olmanın verdiği o ayrıcalık(okullardaki gibi bir hiyerarşiye rastlayamazsınız en azından) ve pek tabii alınan min. 2 memur maaşına denk ücret. Üstelik tek yapılan şey İngilizceyi(veya varsa başka bir dil) belli bir basamağa kadar öğretip, sınav kağıtlarını okumak.
Kendi okuduğum devlet üniversitesinde durum böyle. 10 yıldır aynı hocalar okutmanlık yapıyor ve yerlerine de asla yenileri gelmiyor(ilk defa geçen sene yeni birisi kadroya dahil olmuş, tabii torpille).
Okutman olmak için yüksek lisans bile yapmak zorunluluğunun olmadığını ve sınava da tâbi olmadığınızı(göstermelik mülakat dışında) belirteyim.
Sizce de böyle değil mi ?
Katiliyorum. Cok kek bir is. Bi de disarida bi sey saniyolar.
- Kittie (13.07.24 14:37:28)
Yazdıklarınızda doğru olmayan noktalar var. Senede 5 ay değil, sınav haftaları haricinde dönemde 14 haftadan senede 28 hafta derse giriyorlar. İkinci nokta haftada 9 değil 12 saat derse girerler, daha fazla girerlerse maaşlarına ek olarak ek ders ücreti alırlar. 12 saatten az girerlerse birim yöneticisi hakkında soruşturma açılabilir, neden ders yükünden az çalıştırıldığına dair. Üçüncü nokta ise 2 memur maaşından fazla ücret almıyorlar. Akademide 1. derece olmayan bir doçent bile 2 memur maaşı kadar almıyor, okutman hiç almaz.
Bu noktalar haricinde alınan maaş ve yapılan işin niteliği değerlendirildiğinde kesinlikle çok temiz ve keyifli iş olduğunu söyleyebilirim.
Bu noktalar haricinde alınan maaş ve yapılan işin niteliği değerlendirildiğinde kesinlikle çok temiz ve keyifli iş olduğunu söyleyebilirim.
- cek (13.07.24 15:08:07 ~ 15:15:42)
@cek,
Benim okudugum hazirlik okulunda haftada sadece "1" gün, bir grubun dersine giren vardi yarim günlügüne, kalan günlerde bölümün islerini idare ediyordu baskan oldugu için(yersen).
Kaldı ki 28 hafta derse girilse dahi bu senenin yarısı eder ve günlük çalışma saatleri max 3.5 saat, haftada max. 14 saat.
Haftanın 6 günü 9-5 çalışan bir insana göre inanılmaz kısa. Yaptıkları işin de ne kadar rahat bir iş olduğunu zaten yazıda belirttim.
Benim okudugum hazirlik okulunda haftada sadece "1" gün, bir grubun dersine giren vardi yarim günlügüne, kalan günlerde bölümün islerini idare ediyordu baskan oldugu için(yersen).
Kaldı ki 28 hafta derse girilse dahi bu senenin yarısı eder ve günlük çalışma saatleri max 3.5 saat, haftada max. 14 saat.
Haftanın 6 günü 9-5 çalışan bir insana göre inanılmaz kısa. Yaptıkları işin de ne kadar rahat bir iş olduğunu zaten yazıda belirttim.
- Yourcousinmarvinberry (13.07.24 15:28:04 ~ 15:33:59)
Bölüm başkanlarının ders yükü 12 saat değil 5 saat oluyor, özel bir durum. Belki ders yüküne saydırdığı başka şeyler de vardır ona göre daha az derse giriyor olabilir. Hatta ders yüküne sayılan başka şeylerle ders yükünü dolduran ve aktif olarak hiçbir derse girmeyen hocalar da var akademide. Ama bunu "okutmanlık" adı altında genellemek doğru olmaz.
9-5 çalışanlarla asla kıyaslanamaz. Rahatlık konusunda aynı fikirde olduğumu belirtmek için söyledim. Yalnızca verdiğin bilgilerin doğru olması açısından düzeltme yapmak istedim.
9-5 çalışanlarla asla kıyaslanamaz. Rahatlık konusunda aynı fikirde olduğumu belirtmek için söyledim. Yalnızca verdiğin bilgilerin doğru olması açısından düzeltme yapmak istedim.
- cek (13.07.24 18:40:40)
Bence Türkiye'deki akademik işlerin çoğu iyi. Hem maaş hem de çalışma koşulları açısından. 9 saat çalışarak dediğin koşullarda olunabilecek bir ülke yok.
Bir de sosyal, STEM ayrımı olmadan herkes aynı parayı alıyor. Başka bir ülkede sosyalciye fazla para vermezler. Bu bağlamda da süper
Bir de sosyal, STEM ayrımı olmadan herkes aynı parayı alıyor. Başka bir ülkede sosyalciye fazla para vermezler. Bu bağlamda da süper
- ferenc (13.07.24 19:04:38 ~ 19:07:31)
Ben ELT mezunuyum, bildiğim kadarıyla devlet üniversitelerinde okutman olabilmek için tezli yüksek lisans yapmış olmak gerekiyor son 3 - 5 yıldır. Tezli yüksek lisans yapmış İngilizce öğretmenliği mezunu biri olarak sadece özel dersle geçinen biri olarak söylediğiniz çok çekici geldi. Konu hakkında bilgi/tavsiye vermek isteyenler mesaj atar veya bu duyuru altında fikirlerini paylaşırsa çok sevinirim <3
- dejame (13.07.24 21:58:08)
Aslında asıl kral olay devlet ilkokullarında çalışan ingilizce öğretmenlerinde. Onların ders yükü haftalık 15 ders. Bir ders saati ilkokulda 40 dakika olduğu için aslında haftalık 600 dakikalık bir ders yükü var. Okutmanların ise haftalık ders yükü dediğim gibi 12 saat ama 1 ders saati 50 dakika (belki üniversitesine göre değişiyordur) olduğu için yine haftalık ders yükü 600 dakika ediyor. Reşit insanlara belli bir seviyeye ait ders kitabını takip edip gümbür gümbür İngilizce anlatacağına, bir ilkokulda ingilizce öğretmeni olup tahtaya table->teybıl->masa şeklinde 10 kelime yazıp bunları defterinize geçirin diyerek de aynı parayı kazanabilirsin. Okutmanlık yaptığın öğrencilerin çoğu dönem sonunda hazırlığı atlama sınavında belli bir başarıyı sağlayamazlarsa göze batarsın ama ilkokuldaki öğrencilerin dönem sonunda annesine "teybılın ingiliccesi masa" demesi bile göze batmamak için yeter :) Devletteki ingilizce öğretmenlerinin rahatı kimsede yok :)
- cek (13.07.24 22:47:28)
1