[]
Seçim sonrası olası istanbul yenilgisi ve Nas ekonomisi
Merhabalar,
Mevcut durumda malum parti bir çok bakanları ile birlikte sahada ve bu durum yerel seçimden çok genel seçim havasını andırıyor.
Bu yönüylede istanbul seçim sonucunun önemi daha çok artıyor bana göre.
Varsayılmlar üzerinden konuşursak,size göre siyasi iktidar muhtemel bir istanbul yenilgisinden sonra tüm faturalarının bedelini mevcut ekonomi yönetimini kesip, tekrar nas ekonomisinde dönme veya dönmeme potansiyeli konusunda sebepleri ile birlikte ne düşünürsünüz ?
Teşekkürler.
Mevcut durumda malum parti bir çok bakanları ile birlikte sahada ve bu durum yerel seçimden çok genel seçim havasını andırıyor.
Bu yönüylede istanbul seçim sonucunun önemi daha çok artıyor bana göre.
Varsayılmlar üzerinden konuşursak,size göre siyasi iktidar muhtemel bir istanbul yenilgisinden sonra tüm faturalarının bedelini mevcut ekonomi yönetimini kesip, tekrar nas ekonomisinde dönme veya dönmeme potansiyeli konusunda sebepleri ile birlikte ne düşünürsünüz ?
Teşekkürler.
Bence iktidarın özellikle de ekonomi yönetimiyle ilgil kararlarının nedenlerini şimdiye kadar hiçbir zaman anlayamadım. (Kararları doğru/yanlış buldum demiyorum. Nedenlerini anlayamadım)
Bence kimse anlayamadı.
Bundan sonra da anlayamayacak.
Bence kimse anlayamadı.
Bundan sonra da anlayamayacak.
- michael_knight (28.03.24 13:00:28)
nas ekonomisi 2021 ekimde başlatılırken hükümetin aklında 2022 mart nisanında erken seçim vardı ve milleti paraya boğup seçime gidilecekti (kaynağını sormayın ama böyleydi). o tutmayınca sonbahara, oradan da 2023 mayısa kadar kaldı ve aslında 3-4 ay sürecek nas ekonomisi merkezli para basıp verelim mantığı 1,5 yıl sürdü.
işte bunu iyice anlamadan geniş kapsamlı yorum yapılamaz. çünkü mevcut iktidar yeni değil, 22 yıllık bir iktidar ve bu 1,5 yılı saymazsanız her zaman yüksek faiz politikası gütmüştür. örneğin 2008'ler 2010 veya 2015'lere bakarsanız yıllık enflasyon ile ihtiyaç taşıt konut kredilerinin altındaydı. o zaman ben şunu sorayım, 22 yıllık bir partinin 20,5 yıllık politikasına neden dönerler mi demiyoruz? çünkü bu 1,5 yıl herkes itiraz etse de herkesin çok hoşuna giden rezil bir dönemdi.
bol kredi sadece seçime yönelikti, yerel seçimden sonra öyle şeylere dönülmesinin ihtimali yok. olmayacak. 2 gün önce emekliler milyonlarcası devletten müjde beklerken "çalışmamız yok" cevabını aldılar. sence ibb bu kadar bıçak sırtı bir seçimken burda bile verilmeyen müjdeler, paralar krediler, seçim sonrası neden verilsin. senin bunu açıklaman gerekir, çünkü sen daha ütopik bir ihtimali sorguluyorsun.
kısacası bu yazdıklarım olacak, inanıp inanmamak sizin elinizde. şaklaban youtuber'lar aha orada herkes izleyebilir. "erdoğan %20 faize müsade etmiş" , "eylülden sonra 1,20'den konut kredisi verilecekmiş" , "sonbaharda faizler düşürülecekmiş kredi dağıtılacakmış"... bunların sonu yoktu. hangileri oldu? hangileri gerçekleşti?
işte bunu iyice anlamadan geniş kapsamlı yorum yapılamaz. çünkü mevcut iktidar yeni değil, 22 yıllık bir iktidar ve bu 1,5 yılı saymazsanız her zaman yüksek faiz politikası gütmüştür. örneğin 2008'ler 2010 veya 2015'lere bakarsanız yıllık enflasyon ile ihtiyaç taşıt konut kredilerinin altındaydı. o zaman ben şunu sorayım, 22 yıllık bir partinin 20,5 yıllık politikasına neden dönerler mi demiyoruz? çünkü bu 1,5 yıl herkes itiraz etse de herkesin çok hoşuna giden rezil bir dönemdi.
bol kredi sadece seçime yönelikti, yerel seçimden sonra öyle şeylere dönülmesinin ihtimali yok. olmayacak. 2 gün önce emekliler milyonlarcası devletten müjde beklerken "çalışmamız yok" cevabını aldılar. sence ibb bu kadar bıçak sırtı bir seçimken burda bile verilmeyen müjdeler, paralar krediler, seçim sonrası neden verilsin. senin bunu açıklaman gerekir, çünkü sen daha ütopik bir ihtimali sorguluyorsun.
kısacası bu yazdıklarım olacak, inanıp inanmamak sizin elinizde. şaklaban youtuber'lar aha orada herkes izleyebilir. "erdoğan %20 faize müsade etmiş" , "eylülden sonra 1,20'den konut kredisi verilecekmiş" , "sonbaharda faizler düşürülecekmiş kredi dağıtılacakmış"... bunların sonu yoktu. hangileri oldu? hangileri gerçekleşti?
- avatar is back (28.03.24 13:45:12)
Nasıl bu kanıya vardınız enteresan şimdiye kadar ekonomi program oldukça istikrarlı gitti ve önümüzdeki süreç içinde beklenti bu yönde zaten başka alternatif kalmadı. Ayrıca iktidar partisinin İstanbul'da yenilgiye uğraması için İstanbul'u yöneten taraf olması gerekir şayet İBB'yi iktidar partisinin adayı kazanamazsa ekonomi politikasında bir değişiklik olmaz mahalli idari seçimlerdeyiz belediye başkanı seçeceğiz idari politikalarla alakası yok.
- doharkoman (28.03.24 14:00:51)
bir alakası olacağını sanmam, istanbul seçimini kazansalar da kaybetseler de ekonomi politikası aynen devam eder. muhtemelen bir 4 yıl daha seçim olmadığı için politikalar biraz daha sıkılaşacaktır. vergi zamları vs. asgari ücret zammı istenilen oranda olmayacak. belki faiz biraz daha artacak? bekliyoruz bakalım.
- turuncu tonlarda (28.03.24 16:59:57)
Nas ekonomisi diye bir şey yok. Faizlerin azaltılmasının sebebi insanlara para dağıtılması. Siz bankadan toplam maliyeti 1000 dolar olan kredi çektiniz, geri bankaya 600 dolar olarak ödediniz tl değer kaybettiğinden. Aradaki 400 dolar da cari açığa yazıldı.
Enflasyon bilerek artırıldı, bu sayede insanlara para dağıtıldı. Seçimi de böyle kazandılar. Çıkar telefonunu diyen dayılar aslında haklı.
Size şöyle söyleyeyim, 22 cari açığı 7 milyar dolar, 23 cari açığı 48 milyar dolar. Düşünün ne kadar para dağıtıldı. 40 milyar dolarla bir nevi seçimi kazandılar. Nas da işin espirisi işte.
Enflasyon bilerek artırıldı, bu sayede insanlara para dağıtıldı. Seçimi de böyle kazandılar. Çıkar telefonunu diyen dayılar aslında haklı.
Size şöyle söyleyeyim, 22 cari açığı 7 milyar dolar, 23 cari açığı 48 milyar dolar. Düşünün ne kadar para dağıtıldı. 40 milyar dolarla bir nevi seçimi kazandılar. Nas da işin espirisi işte.
- substituent (28.03.24 18:53:24)
Bir çok sorunlarımız olsa da Türkiye'nin her alanda çok büyük çaplı planlarının var olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta İstanbul da önemli bir yer.
O nedenle iktidar partisi için İstanbul yenilgisi yere atılan madeni paranın dik gelmesi gibi bir şey.
Elde çok büyük miktarda ek kaynaklar (~500 milyar $ civarında) varsa dışarı ne tür yaptırım yaparsa yapsın onlardan pek etkilenmeden faizlerin de ineceği belirtiliyor yorumlarda.
Tabi biz de nas ekonomisi olarak yorumlansa da gerçek manada İslami finans, bel büken faiz temelli kapitalist sisteme iyi bir alternatif olarak diğer ülkelerin de dikkate aldığı bir husus diye biliyorum.
Günümüzde herkes kendi kredi ihtiyacı veya borcunu düşünse de gerçekte herkes herkese, kurumlar kurumlara, devletler devletlere vb. dibine kadar borçlu. Sistem tammen borçlandırma üstüne.
Bu normal değil, doğal hiç değil.
2. Dünya savaşından sonra iyice kök salan kapitalizm bu yükü kaldırmıyor.
Sonuçta İstanbul da önemli bir yer.
O nedenle iktidar partisi için İstanbul yenilgisi yere atılan madeni paranın dik gelmesi gibi bir şey.
Elde çok büyük miktarda ek kaynaklar (~500 milyar $ civarında) varsa dışarı ne tür yaptırım yaparsa yapsın onlardan pek etkilenmeden faizlerin de ineceği belirtiliyor yorumlarda.
Tabi biz de nas ekonomisi olarak yorumlansa da gerçek manada İslami finans, bel büken faiz temelli kapitalist sisteme iyi bir alternatif olarak diğer ülkelerin de dikkate aldığı bir husus diye biliyorum.
Günümüzde herkes kendi kredi ihtiyacı veya borcunu düşünse de gerçekte herkes herkese, kurumlar kurumlara, devletler devletlere vb. dibine kadar borçlu. Sistem tammen borçlandırma üstüne.
Bu normal değil, doğal hiç değil.
2. Dünya savaşından sonra iyice kök salan kapitalizm bu yükü kaldırmıyor.
- diyecevaplandı (28.03.24 19:52:23)
Ekonomi değişkiliği olmayacak diyen arkadaşlara normal şartlar altında kensinlikle katıldığımı söylemem gerekiyor, aslında olması gerekende bu zaten.
Ancak öncelikle siyasi iktidarin özelliklerini bir hatırlıyalım,
Sizinde bahsettiğiniz gibi mevcut siyasi iktidar 20 yıldan fazla ne olursa olsun iktidarda kalmayı başarımış.
Peki bunu yaparken neler yapmış,
-Dini söylemlerle ayetleri kendi çıkarları için ağzında sakız yapmaktan çekinmemiş. Nas derken , faize karşı çıkarken aslnıda ucuz kredilerle bilinçli olarak servet tranferinin önünü açmış. Gerçekten faiz hassasiyeti olan insanlara en büyük darbe yine kendilerinden gelmiş.
-Bu siyasi yapi , beton ekonomisi ile ve geçiş garantili otoyalları ile ülkenin tüm kaynaklarını yanlış yerlerde hiç etmekten zerrre çekinmemiş.
-Bağımsız olması gereken merkez bankasını kuklaya çevirmiş
ki bunlar sadace bazıları,
Şimdi gelelim yapmak istediklerine , aslında enflasyon ile mücadele etmek istemiyorlar, bunu tuik verilerine kimsenin inanmamasından, faizler yükseltilirken bile para arzının sürekli artmasından anılyoruz.
Yani aslında sıkı bir para politikası istenmiyor, istemiyor çünkü düşük faiz ve neticisenide olan efnlasyon sayesinde dolaylı olarak vergi gelirleri katlayarak artmaya devam ediyor, kasa doluyor. Sahte bir cennet yaratılarak hem vatandaşın gözü boyanıyor ve aynı para kendi yandaşlarına doğru akmaya devam ediyor.
Peki şimdi neden sıkı para politikasına geçilmeye çalışılıyor. Bana göre aslında yine geçmek istemiyorlar ama şöyle bir durum varki döviz bağımlısı bir ülkeyiz, en büyük sıkıntı aslında döviz , kurun kontrol altına alınması için dövize ihtiyacımız var.
Ama o beklenen döviz girdisi ülkeye bir türlü gelmedi , şimşekin ülke ülke gezmesi sonuçsuz kaldı. Peki neden gelmiyor, çünkü yabancı yatarımcı tl nin aşırı değerli olduğunu ve ülkeyi rasyonal ve öngörülebilirlikten uzak olarak etiketlemiş. Şimdi tüm bu algıların değiştirilmesi için biz sıkılaşıyoruz, rasyonele geri dönüyüroz mesajını vermek istiyorlar.
Sadece bu değil ayrıca bununla birlikte mahfi hocanın yapısal reformların olması gerekliliği eksikliğide mevcut.
İşte bana göre bu nokta çok önemli eğer beklenen yabancı yatarım gelir, döviz kontrol altına alınırsa, şimşek ve sıkılaşma başarılı olarak görülecek ve istanbul sonucundan bağımsız olarak yola mevcut ekonomi politikasi ile devam edilecek.
Eğer başarısız olunur, beklenen döviz girdisi sağlanmaz ise ekonomi yönetimi ve sıkılaşma politikaları başarısız olarak kabul edilecek, hele birde istanbul kaybedilmiş ise tekmenin şiddedi dahada artarak, ekonomi yönetimi uzay boşluğuna gönderilecek.
Bu senaryoda fedin faiz indirimi yapıp bollaşmasıda çok önemli çünkü hedef bol parayı rasyoneliz şerbeti ile ülkeye çekmek.
Şimdi sonuç olarak nas ekonomisine gelmek istiyorum.
Eğer ülkeye beklenen döviz girişi gerçekleşirse, o zaman mevcut sıkılaşma ile bir sonraki iktidar riskinin tehlikeye girmesine kadar devam edilecek.
Aksi durumda, mevcut sıkılaşma politilkalarına devam ederek hükümetin çığ gibi büyümüş bütçesine varlık vergileri dışında kaynak sağlaması pek mümkün görünmüyor.Tekrararen , ekonomik hareketlilik azalmasının doğal sonucu olarak vergi gelirleride hepimizin bildiği gibi azalır.
En nihayetinde beklenen döviz giriş olur ise, mevcut sıkılaşma devam eder.
Eğer olmaz ve üzerine istanbul da kaybedilmişsse, tüm fatura ekonomi yönetimine kesilir, nas ekonomisine geçeşin önü açılmış olur. Hemen olur demiyorum, bu bir süreç bugünden yarına olacak bir şey değil.
Not: bunlara yazarken ben doğrusunu biliyorum demiyorum, benimkisi bir düşünce ve sorgulama sonucu çıkan varsayımlar.
Ancak öncelikle siyasi iktidarin özelliklerini bir hatırlıyalım,
Sizinde bahsettiğiniz gibi mevcut siyasi iktidar 20 yıldan fazla ne olursa olsun iktidarda kalmayı başarımış.
Peki bunu yaparken neler yapmış,
-Dini söylemlerle ayetleri kendi çıkarları için ağzında sakız yapmaktan çekinmemiş. Nas derken , faize karşı çıkarken aslnıda ucuz kredilerle bilinçli olarak servet tranferinin önünü açmış. Gerçekten faiz hassasiyeti olan insanlara en büyük darbe yine kendilerinden gelmiş.
-Bu siyasi yapi , beton ekonomisi ile ve geçiş garantili otoyalları ile ülkenin tüm kaynaklarını yanlış yerlerde hiç etmekten zerrre çekinmemiş.
-Bağımsız olması gereken merkez bankasını kuklaya çevirmiş
ki bunlar sadace bazıları,
Şimdi gelelim yapmak istediklerine , aslında enflasyon ile mücadele etmek istemiyorlar, bunu tuik verilerine kimsenin inanmamasından, faizler yükseltilirken bile para arzının sürekli artmasından anılyoruz.
Yani aslında sıkı bir para politikası istenmiyor, istemiyor çünkü düşük faiz ve neticisenide olan efnlasyon sayesinde dolaylı olarak vergi gelirleri katlayarak artmaya devam ediyor, kasa doluyor. Sahte bir cennet yaratılarak hem vatandaşın gözü boyanıyor ve aynı para kendi yandaşlarına doğru akmaya devam ediyor.
Peki şimdi neden sıkı para politikasına geçilmeye çalışılıyor. Bana göre aslında yine geçmek istemiyorlar ama şöyle bir durum varki döviz bağımlısı bir ülkeyiz, en büyük sıkıntı aslında döviz , kurun kontrol altına alınması için dövize ihtiyacımız var.
Ama o beklenen döviz girdisi ülkeye bir türlü gelmedi , şimşekin ülke ülke gezmesi sonuçsuz kaldı. Peki neden gelmiyor, çünkü yabancı yatarımcı tl nin aşırı değerli olduğunu ve ülkeyi rasyonal ve öngörülebilirlikten uzak olarak etiketlemiş. Şimdi tüm bu algıların değiştirilmesi için biz sıkılaşıyoruz, rasyonele geri dönüyüroz mesajını vermek istiyorlar.
Sadece bu değil ayrıca bununla birlikte mahfi hocanın yapısal reformların olması gerekliliği eksikliğide mevcut.
İşte bana göre bu nokta çok önemli eğer beklenen yabancı yatarım gelir, döviz kontrol altına alınırsa, şimşek ve sıkılaşma başarılı olarak görülecek ve istanbul sonucundan bağımsız olarak yola mevcut ekonomi politikasi ile devam edilecek.
Eğer başarısız olunur, beklenen döviz girdisi sağlanmaz ise ekonomi yönetimi ve sıkılaşma politikaları başarısız olarak kabul edilecek, hele birde istanbul kaybedilmiş ise tekmenin şiddedi dahada artarak, ekonomi yönetimi uzay boşluğuna gönderilecek.
Bu senaryoda fedin faiz indirimi yapıp bollaşmasıda çok önemli çünkü hedef bol parayı rasyoneliz şerbeti ile ülkeye çekmek.
Şimdi sonuç olarak nas ekonomisine gelmek istiyorum.
Eğer ülkeye beklenen döviz girişi gerçekleşirse, o zaman mevcut sıkılaşma ile bir sonraki iktidar riskinin tehlikeye girmesine kadar devam edilecek.
Aksi durumda, mevcut sıkılaşma politilkalarına devam ederek hükümetin çığ gibi büyümüş bütçesine varlık vergileri dışında kaynak sağlaması pek mümkün görünmüyor.Tekrararen , ekonomik hareketlilik azalmasının doğal sonucu olarak vergi gelirleride hepimizin bildiği gibi azalır.
En nihayetinde beklenen döviz giriş olur ise, mevcut sıkılaşma devam eder.
Eğer olmaz ve üzerine istanbul da kaybedilmişsse, tüm fatura ekonomi yönetimine kesilir, nas ekonomisine geçeşin önü açılmış olur. Hemen olur demiyorum, bu bir süreç bugünden yarına olacak bir şey değil.
Not: bunlara yazarken ben doğrusunu biliyorum demiyorum, benimkisi bir düşünce ve sorgulama sonucu çıkan varsayımlar.
- Rao (28.03.24 21:00:53 ~ 21:08:35)
1