[]
nihavend ve diğer makamlar
ilk okulda flüt dahi çalamamış birine nihavend makamı'nın ne olduğunu nasıl anlatırsınız ?
Makamlarla alakam yok fakat hiç bilmeyen birine scale'leri anlatmam gerektiğinde
Müzik kuralları/kalıpları gereği belli başlı yolların olduğu ve bu yolların rotalarının ve duraklarının birbirlerinden farklı olduğunu söylüyorum.
Yolu pitch/perde hattı, durakları da araklık/interval'ler olduğunu düşününce ok gibi.
Bi kağıda bu bahsettiğim hat ve duraklar çizilebilir ve y ekseninin pitch/perde x ekseninin zaman olduğu belirtilirse her makam/ton/modun da farklı hatlar ve duraklar olduğu belirtilirse kafada bir şeyler canlanır.
Müzik kuralları/kalıpları gereği belli başlı yolların olduğu ve bu yolların rotalarının ve duraklarının birbirlerinden farklı olduğunu söylüyorum.
Yolu pitch/perde hattı, durakları da araklık/interval'ler olduğunu düşününce ok gibi.
Bi kağıda bu bahsettiğim hat ve duraklar çizilebilir ve y ekseninin pitch/perde x ekseninin zaman olduğu belirtilirse her makam/ton/modun da farklı hatlar ve duraklar olduğu belirtilirse kafada bir şeyler canlanır.
- hedep (16.12.23 19:59:03 ~ 23:59:11)
Müziği konuşma gibi düşünelim. Kelimelerle kendimizi anlatıyoruz değil mi?
Kelimeleri nasıl sıraladığımız ya da hangi kelimeyi seçtiğimiz cümlenin duygusunu değiştiriyor. Mesela:
Saçın beyazlamış la (şakacı)
Saçların beyazlamış (normal)
Saçlarına aklar düşmüş (ağır, ihtiyar)
Saçlarına karlar yağmış (edebi)
Bu işin duygusunu anlatmak için. Aynı şeyi söylüyoruz ama farklı üslupla.
Müzikte de bunları notalarla yapıyoruz. Cümle kuruyoruz.
Ama cümle kurarken seçtiğimiz notaları rastgele seçmiyoruz. Belli bir standartla seçiyoruz.
Serdar Ortaç'ın dediği gibi, 8 tane nota var alt tarafı.
Do-re-mi-fa-sol-la-si
Ama bu notaların bir de versiyonları var. Sayı sayar gibi düşünün.
Do re... bir iki...
normalde sürekli aynı şeyi duymamız lazım her şarkıda. Ama her şarkının bir üslubu var. Bu nasıl oluyor?
İşte seçtiğimiz kelimeleri değiştiriyoruz.
O notaların arasında bir de aralıklar var.
Do re mi fa diye giderken do re mi fa (diyez) oluyor mesela.
Bunu sayı gibi düşünün.
1 2 3 4,5 6 7 8 gibi düşünün. Yani 4 yerine 4 bucuk diyorsunuz.
Müzikte de bunu yapıyoruz. Fa yerine mesela fa diyez yani yarım ses incesini basıyoruz.
Bunların kombinasyonlarıyla da minor major gibi versiyonlar oluşuyor. Bu da üslubu değiştiriyor.
Mesela bu jingle bells versiyonu gibi. Normalde şarkı sol major tonunda.
Ama arkadaş bunu minore çekmiş.
www.youtube.com
yani aslında şunu yapmış birden sekize kadar sayarken 3 yerine 3,5 sayacaksın gibi.
Bu da üslubu değiştiriyor. Böyle böyle bir sürü kombinasyon oluşturuyorsunuz 8 notadan. Bunlara da dizi deniyor.
Do majör dizisi sol minör dizisi gibi...
Türk müziğinde de bu biraz daha farklı. Aynı mantık var.
Ama şöyle anlatayım batı müziği mesela 3-4 arasında sadece 3,5 var diyor. Öyle standartlaştırmış kendini.
Doğu müziği burada daha çeşitli. 3-4 arasında 3,5 var 3,75 var gibi daha fazla ses koymuş o aralıklara. O yüzden batı müziğinde olmayan diziler de çıkıyor bizde.
Batılılar bu kombinasyonlara dizi demiş.
Biz de makam diyoruz.
Nihavend makamı da bunlardan biri. Genel olarak neşeli bir his bırakır.
www.youtube.com
Kelimeleri nasıl sıraladığımız ya da hangi kelimeyi seçtiğimiz cümlenin duygusunu değiştiriyor. Mesela:
Saçın beyazlamış la (şakacı)
Saçların beyazlamış (normal)
Saçlarına aklar düşmüş (ağır, ihtiyar)
Saçlarına karlar yağmış (edebi)
Bu işin duygusunu anlatmak için. Aynı şeyi söylüyoruz ama farklı üslupla.
Müzikte de bunları notalarla yapıyoruz. Cümle kuruyoruz.
Ama cümle kurarken seçtiğimiz notaları rastgele seçmiyoruz. Belli bir standartla seçiyoruz.
Serdar Ortaç'ın dediği gibi, 8 tane nota var alt tarafı.
Do-re-mi-fa-sol-la-si
Ama bu notaların bir de versiyonları var. Sayı sayar gibi düşünün.
Do re... bir iki...
normalde sürekli aynı şeyi duymamız lazım her şarkıda. Ama her şarkının bir üslubu var. Bu nasıl oluyor?
İşte seçtiğimiz kelimeleri değiştiriyoruz.
O notaların arasında bir de aralıklar var.
Do re mi fa diye giderken do re mi fa (diyez) oluyor mesela.
Bunu sayı gibi düşünün.
1 2 3 4,5 6 7 8 gibi düşünün. Yani 4 yerine 4 bucuk diyorsunuz.
Müzikte de bunu yapıyoruz. Fa yerine mesela fa diyez yani yarım ses incesini basıyoruz.
Bunların kombinasyonlarıyla da minor major gibi versiyonlar oluşuyor. Bu da üslubu değiştiriyor.
Mesela bu jingle bells versiyonu gibi. Normalde şarkı sol major tonunda.
Ama arkadaş bunu minore çekmiş.
www.youtube.com
yani aslında şunu yapmış birden sekize kadar sayarken 3 yerine 3,5 sayacaksın gibi.
Bu da üslubu değiştiriyor. Böyle böyle bir sürü kombinasyon oluşturuyorsunuz 8 notadan. Bunlara da dizi deniyor.
Do majör dizisi sol minör dizisi gibi...
Türk müziğinde de bu biraz daha farklı. Aynı mantık var.
Ama şöyle anlatayım batı müziği mesela 3-4 arasında sadece 3,5 var diyor. Öyle standartlaştırmış kendini.
Doğu müziği burada daha çeşitli. 3-4 arasında 3,5 var 3,75 var gibi daha fazla ses koymuş o aralıklara. O yüzden batı müziğinde olmayan diziler de çıkıyor bizde.
Batılılar bu kombinasyonlara dizi demiş.
Biz de makam diyoruz.
Nihavend makamı da bunlardan biri. Genel olarak neşeli bir his bırakır.
www.youtube.com
- anten (17.12.23 12:32:03)
1