[]
çirkin insanlar çirkinliğinin farkında olabilir miydi?
tabi ki çevresi onun çirkin olduğunu hissettiriyor ama şöyle olsa mesela çirkin bir insan hiç insanın olmadığı bir yerde yetişse her gün aynaya baktığında ben çirkinim diyebilir mi?
kendini kıyaslayamayacağı için belki doğru olmayabilir.
ya da hiç kimse hissettirmiyor diyelim ya bir kıza teklif ettiğinde kızın gönlü varsa kabul ediyor vs işte. hiç ret edilmiyor diyelim. aklıma başka bir şey gelmedi :)
anladınız diye düşünüyorum.
buyrun
kendini kıyaslayamayacağı için belki doğru olmayabilir.
ya da hiç kimse hissettirmiyor diyelim ya bir kıza teklif ettiğinde kızın gönlü varsa kabul ediyor vs işte. hiç ret edilmiyor diyelim. aklıma başka bir şey gelmedi :)
anladınız diye düşünüyorum.
buyrun
Çevresindeki tepkiler doğrultusunda kendisi hakkında olumlu veya olumsuz benlik algısı oluştururdu. Bunu günümüzde de gözlemleyebiliyoruz rahatlıkla. Psikolojide de yeri var. Örneğin “değersizlik” örüntüsü.
İlk soru için biraz atıp tutacağım. Bir makalede “güzellik” anlayışımızın “bebek”lerden geldiğini okumuştum. Yani evrimsel olarak bebekleri bakıp büyütmeye programlıyız çünkü bize “güzel” geliyorlar. Hatta kadınlarda bebekleri andıran küçük burun, büyük göz kombinasyonu bu yüzden bu kadar revaçta. Bu kod ile yola çıkarsak kişi başka kimseyi görmese bile kendi görüntüsüne karşı benzer bir algı oluşturabilir diye düşündüm.
Geçen gün cinsini bilmediğim ama pek de sevimli gözükmeyen, değişik renkli bir köpek geldi kafeye. Annesi bebeğine dönüp köpeğin tatlılığından bahsederken -tatlı değildi- bebek “hayır çirkin” diyebilmişti mesela. Az çok doğuştan gelen bir estetik bakış taşıdığımızı düşünüyorum.
İlk soru için biraz atıp tutacağım. Bir makalede “güzellik” anlayışımızın “bebek”lerden geldiğini okumuştum. Yani evrimsel olarak bebekleri bakıp büyütmeye programlıyız çünkü bize “güzel” geliyorlar. Hatta kadınlarda bebekleri andıran küçük burun, büyük göz kombinasyonu bu yüzden bu kadar revaçta. Bu kod ile yola çıkarsak kişi başka kimseyi görmese bile kendi görüntüsüne karşı benzer bir algı oluşturabilir diye düşündüm.
Geçen gün cinsini bilmediğim ama pek de sevimli gözükmeyen, değişik renkli bir köpek geldi kafeye. Annesi bebeğine dönüp köpeğin tatlılığından bahsederken -tatlı değildi- bebek “hayır çirkin” diyebilmişti mesela. Az çok doğuştan gelen bir estetik bakış taşıdığımızı düşünüyorum.
- ruhen hastayim ben (18.04.23 00:28:45 ~ 00:31:20)
Narkissos suda kendini görüp aşık olduğuna göre çirkin birinin de kendisi hakkında olumsuz bir düşüncesi olabilirdi.
- dissendium (18.04.23 00:32:40)
Tam tersi güzelim deyip beğenmesi ihtimali de yok o zaman.
- olaylar olaylar (18.04.23 00:46:47)
@ruhen hastayim ben yazmış zaten. Ben de ekleme yapmak istiyorum. O oluşan estetik algısının kriterlerini zaten içgüdülerimiz belirlemiyor muydu? Güzel bir cilt, güzel saçlar, dolgun göğüs, dolgun kalçalar,ince bel vs bize sağlıklı ve doğurgan yani türün devamını sağlama işlevinin mesajını verdiği için güzel geliyor vs deniliyor mesela hep. Erkeklerde de gücü çağrıştıran özellikler aynı mantıkla çekici bulunuyor içgüdüsel olarak. Yani kimse bir kişiye görüntüsü hakkında yorum yapmasa bile kendine özgü bir güzellik kriteri geliştirebilir diye düşünüyorum.
- yazdonumu (18.04.23 01:21:17)
Bariz bir asimetri olmadığı sürece çirkinlerin çirkin olduklarını fark edeceklerini sanmıyorum. Güzellik algısı karşılaştırma ile gelişen bir şey. İnternet ve TV olmasaydı (ya da olmadığı dönemde) elimizde başka veri olmadığı için peşinden koşulacak olan (ya da zamanında koşulan) okulun/mahallenin/şirketin en güzel kızı/en yakışıklı erkeği kişilerin standartlarını belirliyordu. Güzellik algısı da buna bağlı olarak yıllar içerisinde değişiyordu.
Oysa şimdi "karşılaştırmalı dönem" içerisindeyiz. O, mahallenin 10/10 sandığımız en güzel kızı Tinder'daki profiller ile karşılaşınca yanlarında 6/10 kalıyor. Beklentiler de ona göre şekilleniyor.
Bu arada bu karşılaştırma her alanda geçerli. Tek pozisyonda eline 666 CV geçen İK için artık 20 yıl önce muazzam sayılacak kriterler yeterli değil. Instagram'da o mükemmel yerleri gezenlerin tatil fotoğrafları karşısında 30 yıl öncenin tatil planları artık keyifli değil. Yemekleri düşünün. Bir ara hamburger ya da pizza diye yediğimiz fast food zinciri ürünler, şimdi o alanda (önce gurme burgerciler vs. diye başlayıp) gerçekten kaliteli ürün sunanları gördükten sonra ne kadar da yavan ve garip geliyor, değil mi? Hayattaki mutsuzlukların da önemli bir kısmında bu karşılaştırma sonrasında yetersiz/eksik kalma ya da hissetme var. Özellikle de malum sosyal medyanın vitrininde yaşanan sahte hayatlar sebepli.
Oysa şimdi "karşılaştırmalı dönem" içerisindeyiz. O, mahallenin 10/10 sandığımız en güzel kızı Tinder'daki profiller ile karşılaşınca yanlarında 6/10 kalıyor. Beklentiler de ona göre şekilleniyor.
Bu arada bu karşılaştırma her alanda geçerli. Tek pozisyonda eline 666 CV geçen İK için artık 20 yıl önce muazzam sayılacak kriterler yeterli değil. Instagram'da o mükemmel yerleri gezenlerin tatil fotoğrafları karşısında 30 yıl öncenin tatil planları artık keyifli değil. Yemekleri düşünün. Bir ara hamburger ya da pizza diye yediğimiz fast food zinciri ürünler, şimdi o alanda (önce gurme burgerciler vs. diye başlayıp) gerçekten kaliteli ürün sunanları gördükten sonra ne kadar da yavan ve garip geliyor, değil mi? Hayattaki mutsuzlukların da önemli bir kısmında bu karşılaştırma sonrasında yetersiz/eksik kalma ya da hissetme var. Özellikle de malum sosyal medyanın vitrininde yaşanan sahte hayatlar sebepli.
- nawar (18.04.23 09:37:29 ~ 09:39:47)
hiç insanın olmadığı bir yerde yaşam da olmazdı zaten. hayvandan hallice olurdun. herkesçe çirkin kabul edilen bir insan yapısı da yok. aynı şekilde güzellikte. önce tanımını yapmak lazım. mesela benim yapımı tanımlayıp çirkin bu denseydi hmm ben çirknmişim deseydim bu beni zerre etkilemezdi. ama kardeşlerim beni aralarına almasaydı çirkin ördek yavrusu olduğum için o zaman çirkin olmak beni çok etkilerdi. zira dışlanmak ve tecrit edilmek insanda güvensizlik duygusu oluşturur. en temel olan hayatta kalma dürtümüzü tehdit ediyor.
- sanemz (18.04.23 10:37:18)
1