[]
bir intihar izlemek
bundan 3 yıl önceydi. trenle gebzeden haydarpaşa'ya doğru gidiyordum. aylardan hazirandı, hava deli gibi sıcaktı. trende okuduğum dergimi yeni bitirmiştim, vagonda o an 3 kişi olduğumuz için izlenecek insan da yoktu. ilk vagonun en ön koltuklarından birinde oturmaktaydım.pendik durağına birkaçyüz metre kalmıştı sanırım. trenin gittiği yöne doğru bakarken şarışın 30 yaşlarında bir kadının trene doğru koştuğunu gördüm. ''geçemez bu karşıya'' diye içimden geçirmemle camdan kafamı çıkartmam bir oldu. gördüğüm tek şey, trenin altından, çim sulama aletlerininki gibi fışkıran kanlardı. tren durdu. aşşağıya indik, ambulans çağrıldı falan..
o an gördüğüm şey hayatta unutamadığım 2-3 kareden biridir. omuz hizasından ikiye bölünmüş bir vücut. sarı sarı saçları vardı.....
yine 2 hafta kadar önce bu sefer tuzla'da istasyonda tren bekliyordum. şehirlerarası bir tren yeni hareket etmişti ki istasyondaki herkes aynı yere doğru koşmaya başladı. biri ''tren ezmiş'' dedi. yapabildiğim tek şey kendimi istasyondan atmak oldu, gerisini bilmek duymak istemedim, kaçtım.
sorun şu ki duyuru ahalisi, nezaman istasyona doğru gelen veya yolunda ilerleyen bir tren görem şimdi ben, ayak parmaklarım kapanıyo ayakkabılarımın içinde, kaslarım 2 gündür sigara içmiyomuşum gibi oluyo, bakamıyorum, sanki beni o trenin önüne atıvericeklermiş gibi hissediyorum. istasyona tren yanaşırken manyak gibi arkamı dönüyorum trenin olduğu yere, durunca biniyorum. ve en önemlisi bunlar benim aklımdan çıkmıyo.. bana yol gösterin her tren çıldırtıyo beni..
o an gördüğüm şey hayatta unutamadığım 2-3 kareden biridir. omuz hizasından ikiye bölünmüş bir vücut. sarı sarı saçları vardı.....
yine 2 hafta kadar önce bu sefer tuzla'da istasyonda tren bekliyordum. şehirlerarası bir tren yeni hareket etmişti ki istasyondaki herkes aynı yere doğru koşmaya başladı. biri ''tren ezmiş'' dedi. yapabildiğim tek şey kendimi istasyondan atmak oldu, gerisini bilmek duymak istemedim, kaçtım.
sorun şu ki duyuru ahalisi, nezaman istasyona doğru gelen veya yolunda ilerleyen bir tren görem şimdi ben, ayak parmaklarım kapanıyo ayakkabılarımın içinde, kaslarım 2 gündür sigara içmiyomuşum gibi oluyo, bakamıyorum, sanki beni o trenin önüne atıvericeklermiş gibi hissediyorum. istasyona tren yanaşırken manyak gibi arkamı dönüyorum trenin olduğu yere, durunca biniyorum. ve en önemlisi bunlar benim aklımdan çıkmıyo.. bana yol gösterin her tren çıldırtıyo beni..
hocam, bence bir an önce, olabildiğince hızlı bi şekilde psikologla görüşün. ama devlet hastanesi falan olmasın, kıyın paraya gidin yardım alabileceğiniz işini bilen birine. tek tavsiyem bu gibi konularda beklememek. hatta buraya bunları yazmanız, paylaşmanız bile sizlere tekrar aynı durumu kafanızda yaşatmıştır. yapmayınız etmeyiniz. kıymayınız zihninize.
- yoa (12.06.10 22:28:04)
eğer yolculuk için başka bir alternatifin varsa 6-7 ay trenlerden ve istasyonlardan uzak dur.
geçen yıl üsküdarda kaldırımdaki kalabalığın içine bir araç daldı. sanırım 3 kişi hayatını kaybetti o gün. kalabalık içindeydim, kazadan sonra ne zaman oradan geçsem, midem bulanıyordu. bir dönem kaldırımda yürürken sürekli trafiği kontrol etmek zorunda hissediyordum kendimi. üsküdara gitmedim aylarca. kaldırım tedirginliğim tamamen olmasa da geçti zamanla.
geçen yıl üsküdarda kaldırımdaki kalabalığın içine bir araç daldı. sanırım 3 kişi hayatını kaybetti o gün. kalabalık içindeydim, kazadan sonra ne zaman oradan geçsem, midem bulanıyordu. bir dönem kaldırımda yürürken sürekli trafiği kontrol etmek zorunda hissediyordum kendimi. üsküdara gitmedim aylarca. kaldırım tedirginliğim tamamen olmasa da geçti zamanla.
- serseri marti (12.06.10 22:28:16 ~ 22:34:31)
çok kötü bir durum..ve fazlasıyla olumsuz...daha da olumsuz bir hale gelmeden profesyonel yardım alsanız iyi edersiniz..
- pegasuss90 (12.06.10 22:46:07)
bunlar olağan, normal şeyler. takma kafana.
- coripack1 (12.06.10 22:57:46)
kendine zaman ver. profesyonel destek al.
umarım düzelir.
umarım düzelir.
- seyduna6687 (12.06.10 23:05:49)
öncelikle, şunu demeliyiz: yaşadığın travma normal. yani, bu kadar dehşet verici bir olaya tanık olman, elbetteki seni sarsacak. bir de, "başkasının ölümü" hep daha fazla korkutur insanı. tanıdığın birinin cesedini görmek kötüdür, ama bilirsin ki öldü. içten içe ölümden korkarak bakarsın ona. tanımadığın insanın cesedinden ise sadece korkarsın. o bedenden de korkarsın.
çok talihsiz bir olay. yardım alman da şart bence. bu olayı anlatman, yaşadıklarının nedenini bilmen, tedaviyi kolay atlatacağının göstergeleridir bence.
çok talihsiz bir olay. yardım alman da şart bence. bu olayı anlatman, yaşadıklarının nedenini bilmen, tedaviyi kolay atlatacağının göstergeleridir bence.
- lovemyself (13.06.10 01:18:36)
sorunu çok düşündüm.
sana yazacağım cevabı da.
korkun çok kuvvetli ve benim diyeceğim şeyler sana pek anlamlı veya iyi gelmeyebilir.
----spoiler---- :P
bu durumun seni etkilemesinin bir nedeni var. tabi öncelikle bu tip şeylere alışık değilsin. muhtemelen bu konulara pek kafa yormamışsın. kimi insan korkuları nedeniyle faniliği çok sorun ediyor. konu şu ki, olaylara bakış açımız çok kısıtlı. ve korkumuzun nedeni de, nedenlerin ve sonuçların ancak çok kısıtlı bir yerini görebiliyor olmamız.
karşılaştığın olaylarla ilgili tepkin çok normal. öncelikle bunu kavraman önemli. seni farklı kılan bunlar üzerinde düşünmeye başlamış olman.
fakat karşılaştığın durumla ilgili düşündüğünden farklı gerçekler söz konusu. ve maalesef bunları ancak korku perdesini aralamaya cesaret edebildiğimizde görebiliyoruz.
tıklamadığın tek bir cevap var, ki o da gerçeğe en yakın cevap.
ancak biraz umarsızca dile getirilmiş. doğum ve ölümle ilgili insanlığın geliştirdiği pek çok kavram var. bunların bir kısmı eski uygarlıklarda yitmiş. nedenini bilemiyorum. arada ne oldu da doğumu kutlar, ölümden korkar olduk orasını hala pek çıkarabilmiş değilim. belki de nuh tufanından sonra insan sayısı öyle çok azaldı ki doğan çocuklar hediye gibi geldi herkese :P ve bu nedenle doğumu kutlama hevesine kapıldık. ama şu an 7 milyarız ve intihar oranları inanılmaz ölçülere yaklaşmış durumda. bu işte bir gariplik var ama nerede? :)
sana da tek tavsiyem şu: yaşadığını hisset. kalbin nasıl atıyor, nasıl nefes alıp veriyorsun, şu an vücudunda hangi kasların kasılı, nerelerine yük biniyor, yer çekiminin etkisi seni nasıl yere yapıştırıyor. bu yerçekimi dünyanın ortasındaki nasıl bir dönüş gücünden kaynaklanıyor, gezegene ağırlık veriyor. havanın basıncı, odanın sıcaklığı. yani en baştan başla bu dünyayı algılamaya, biraz daha bilimsel bir gözle ve en basit yerden başla, kendinden. sorgulamaların korku, ümitsizlik, anlamsızlık içermesin. önyargısızca sadece etrafında algıladığın somut gerçeklere odaklan. bir gezegenin üzerinde uzayda dönüyoruz, bir yıldızın etrafında :) şu an gezegenimizin gölgede kalmış tarafındayız ama güneş kuzey yarım küreye yaz getirmiş, boynumuz ondan yana kıvrılmış. bizimle birlikte aynı yıldız etrafında dönen bir kaç gezegen daha varmış. kimi kaya, kimi sadece gazmış. meğer herşey atomlardan mamülmüş. :) eğer bunu hissedebilirsen dünya gözüne başka türlü görünmeye başlayacak.
trenin insanları öldürme gücü olmadığını anlayacaksın. insanların insanları öldürme gücü var. bilinci olmayan nesnelerin yarattığı ölümlere kaza diyoruz. kafana ağaç devrilmesi gibi. sen resmen bir cinayete tanık olmuşsun. ve arkadaşların sana psikolog veya ruhsal danışmanlık bişi tavsiye etmesi de bence yerinde. bizden yardım istediğine göre yardıma ihtiyacın var ve bunu işini bilen birinden alman gerekiyor. biz ancak sana kısıtlı ve fani görüşümüzle cevap verebiliriz çünkü yaşadıkların bizim okumamız için bile epey ağır konular.
iyi olasın :)
sana yazacağım cevabı da.
korkun çok kuvvetli ve benim diyeceğim şeyler sana pek anlamlı veya iyi gelmeyebilir.
----spoiler---- :P
bu durumun seni etkilemesinin bir nedeni var. tabi öncelikle bu tip şeylere alışık değilsin. muhtemelen bu konulara pek kafa yormamışsın. kimi insan korkuları nedeniyle faniliği çok sorun ediyor. konu şu ki, olaylara bakış açımız çok kısıtlı. ve korkumuzun nedeni de, nedenlerin ve sonuçların ancak çok kısıtlı bir yerini görebiliyor olmamız.
karşılaştığın olaylarla ilgili tepkin çok normal. öncelikle bunu kavraman önemli. seni farklı kılan bunlar üzerinde düşünmeye başlamış olman.
fakat karşılaştığın durumla ilgili düşündüğünden farklı gerçekler söz konusu. ve maalesef bunları ancak korku perdesini aralamaya cesaret edebildiğimizde görebiliyoruz.
tıklamadığın tek bir cevap var, ki o da gerçeğe en yakın cevap.
ancak biraz umarsızca dile getirilmiş. doğum ve ölümle ilgili insanlığın geliştirdiği pek çok kavram var. bunların bir kısmı eski uygarlıklarda yitmiş. nedenini bilemiyorum. arada ne oldu da doğumu kutlar, ölümden korkar olduk orasını hala pek çıkarabilmiş değilim. belki de nuh tufanından sonra insan sayısı öyle çok azaldı ki doğan çocuklar hediye gibi geldi herkese :P ve bu nedenle doğumu kutlama hevesine kapıldık. ama şu an 7 milyarız ve intihar oranları inanılmaz ölçülere yaklaşmış durumda. bu işte bir gariplik var ama nerede? :)
sana da tek tavsiyem şu: yaşadığını hisset. kalbin nasıl atıyor, nasıl nefes alıp veriyorsun, şu an vücudunda hangi kasların kasılı, nerelerine yük biniyor, yer çekiminin etkisi seni nasıl yere yapıştırıyor. bu yerçekimi dünyanın ortasındaki nasıl bir dönüş gücünden kaynaklanıyor, gezegene ağırlık veriyor. havanın basıncı, odanın sıcaklığı. yani en baştan başla bu dünyayı algılamaya, biraz daha bilimsel bir gözle ve en basit yerden başla, kendinden. sorgulamaların korku, ümitsizlik, anlamsızlık içermesin. önyargısızca sadece etrafında algıladığın somut gerçeklere odaklan. bir gezegenin üzerinde uzayda dönüyoruz, bir yıldızın etrafında :) şu an gezegenimizin gölgede kalmış tarafındayız ama güneş kuzey yarım küreye yaz getirmiş, boynumuz ondan yana kıvrılmış. bizimle birlikte aynı yıldız etrafında dönen bir kaç gezegen daha varmış. kimi kaya, kimi sadece gazmış. meğer herşey atomlardan mamülmüş. :) eğer bunu hissedebilirsen dünya gözüne başka türlü görünmeye başlayacak.
trenin insanları öldürme gücü olmadığını anlayacaksın. insanların insanları öldürme gücü var. bilinci olmayan nesnelerin yarattığı ölümlere kaza diyoruz. kafana ağaç devrilmesi gibi. sen resmen bir cinayete tanık olmuşsun. ve arkadaşların sana psikolog veya ruhsal danışmanlık bişi tavsiye etmesi de bence yerinde. bizden yardım istediğine göre yardıma ihtiyacın var ve bunu işini bilen birinden alman gerekiyor. biz ancak sana kısıtlı ve fani görüşümüzle cevap verebiliriz çünkü yaşadıkların bizim okumamız için bile epey ağır konular.
iyi olasın :)
- kediebesi (13.06.10 02:12:57 ~ 02:17:37)
hep bir sey olmaz bana sağlam benim kafam derdim, duyunca off o kadar da kotu olmaz ki insan, takmasın kafaya geçer diye dusunurdum...ama basına gelince farklı oluyor...benm de basıma bir olay geldi...yıllardır herhangi ateşli bir silah gorunce ne çektiğimi kimse bilemez ve bazen yataktan ani kalkıslar, kafaya takmamaya çalışmak...
ben yapptım sen yapma aynı hatayı...git yardım al....
yılalrdır aklımda ve cıkmıyor, azalıyor ama yine de ara ara çileden çıkartıyor....
özet:GİT YARDIM AL....
ben yapptım sen yapma aynı hatayı...git yardım al....
yılalrdır aklımda ve cıkmıyor, azalıyor ama yine de ara ara çileden çıkartıyor....
özet:GİT YARDIM AL....
- ne adrenerjik ne kolinerjik (13.06.10 13:54:52)
1