[]
tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.
tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.
geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.
bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?
siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...
örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.
ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.
geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.
bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?
siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...
örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.
ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.
Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.
İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.
Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.
İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.
Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
- himmet dayi (19.02.22 16:51:31)
@himmet dayı,
abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.
tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.
avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)
son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.
tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.
avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)
son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
- der meister (19.02.22 17:00:00 ~ 17:02:31)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
- spankenstein (19.02.22 17:07:18)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
- Kresto (19.02.22 17:07:34)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.
Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.
"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.
"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
- himmet dayi (19.02.22 17:13:44)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
- mezarkabul (19.02.22 17:29:53)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.
youtu.be
Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
youtu.be
Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
- dissendium (19.02.22 17:39:45)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.
@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.
@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.
@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
- der meister (19.02.22 17:41:58 ~ 17:44:24)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
- mezarkabul (19.02.22 17:49:52)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
- komando kani var bende (19.02.22 17:50:28)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
- osssy (19.02.22 17:55:34)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.
yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
- der meister (19.02.22 17:57:31)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.
yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
- der meister (19.02.22 18:16:48)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.
pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
- floydian (19.02.22 18:22:00)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
- der meister (19.02.22 18:27:14)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.
Olumsuz;
*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde
*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.
*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.
*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...
*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
Olumsuz;
*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde
*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.
*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.
*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...
*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
- abuzer (19.02.22 18:35:20)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
- mezarkabul (19.02.22 18:37:52)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
- but that was just a dream (19.02.22 18:46:23)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.
but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
- hot potato (19.02.22 19:36:15)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
- makarnavodka (19.02.22 19:51:51)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.
Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.
Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.
Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
- 038576 (19.02.22 19:54:05)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.
Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.
Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.
Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.
Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.
Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.
Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.
Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.
Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.
Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
- celebi efendi (19.02.22 20:07:37)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.
cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.
selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)
zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.
selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)
zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
- dafuq (19.02.22 20:24:19)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
- grgn (19.02.22 21:06:40)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.
Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
- dissendium (19.02.22 21:20:44)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.
sana tır mır vermem ben.
kızma bana ama güvenmiyorum.
¯\_(ツ)_/¯
ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.
burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.
ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.
ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.
tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
sana tır mır vermem ben.
kızma bana ama güvenmiyorum.
¯\_(ツ)_/¯
ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.
burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.
ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.
ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.
tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
- AlsterWasser (19.02.22 21:43:48)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.
Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.
Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.
Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
- garylineker (19.02.22 22:39:11)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
- bir soru sorcam (19.02.22 22:53:04)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.
bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
- der meister (19.02.22 22:57:36)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin
yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin
yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
- bir soru sorcam (20.02.22 00:14:57)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.
temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.
ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.
şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.
son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.
bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.
elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.
ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.
şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.
son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.
bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.
elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
- floydian (20.02.22 01:46:01 ~ 01:57:05)
@floydian,
abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.
elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.
elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
- der meister (20.02.22 01:59:06)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.
benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
- floydian (20.02.22 02:05:55)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
- jazzabel (20.02.22 09:18:48)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.
Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
Yakiti calan hirsizlar.
Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
- halk (21.02.22 13:05:01)
1