[]

küçük araba hasarları neden önemli?

soru saçma gelebilir. arabam yok, olsun gibi bi isteğim de hiç olmadı. o yüzden anlamıyor olabilirim. kardeşimin arabası var. dün biri çarpıp gitmiş, bi yeri minik çizilmiş. ben böyle minik çizik, küçük çapta içe göçme vs görsem hiç umursamam bile, devam ederim öyle. ama o hemen sanki çok büyük bi şey olmuş gibi tamire götürüp birkaç yüz lirayı gözden çıkarabiliyor. bana motor ve genel aksam bozulmadığı sürece çizik/göçüğe çok takmak garip geliyor. niye böyle? benim göremediğim bi önemi mi var bunların? araba satılınca kötü durmasın diye mi hepsi? neden sürekli satma ihtimali düşünülüyor? araba sahibi olmak öyle bi şey mi? hep satacak gibi mi kullanılır araba? öyleyse, rahatsız edici bi duygu değil mi bu? evdeki eşyalar da çiziliyor, bozuluyor, satma ihtimalini düşünüp yaptırmaya göndermiyoruz. araba bu bi de dışarda yani sürekli, illa ki bi şeyler olacak. yarıp geçmediği sürece çizilmiş olsun, öyle kalsın nolur ki? satılacağı zaman komple tüm çizikler düzeltilir, bir kerede aradan çıkmış olmaz mı? niye her seferinde olay oluyor? araba sahiplerinde anlamadığım bu tuhaf hassasiyetin sebebi nedir?




 
Türkiye'de genel olarak bir boya takıntısı var. Bu doğru. Abartılı bulmakla birlikte bu ufak hasarların giderilmesini kısmen doğru buluyorum. Doğru bulduğum kısmı da şu; boya ve altındaki astarın çizildiği durumda ilgili sac parça oradan paslanmaya başlar ve paslanma içten devam eder. O ufak çizik kapatılmazsa parça komple hurda olabilir. Bu da çok ciddi bir problem bence.

Bir de neden satacak gibi kullanılır kısmına degineyim. Evet her zaman satacak gibi kullanılır. Çünkü her zaman satılır. Bir aracı 40 yıl kullanıp en sonunda hurdaya ayırma işi bir tek köylerde falan kaldı muhtemelen. O yüzden ev eşyası ile kıyaslamak doğru değil. Zaten eve 300 bin liralık eşya almıyoruz. Eğer öyle bir şey alırsak da (atıyorum bu bir tablo olsun) onun bırak çizilmesini, tozlanmasını bile göze almaz kimse. Bu kadar yüksek değerde bir şeyin (araba için maalesef diyelim) değerini kaybetmesine göz yummak ekonomik anlamda mantıklı değil. Özellikle bizim gibi hayat şartlarının zor olduğu ülkelerde.
  • himmet dayi  (30.10.21 08:57:33 ~ 08:59:31) 
Genel olarak bizim insanlar arabalarına çok önem verir, özellikle erkekler.

Bir çok şeyden önce gelir arabaları, ben bunu genel olarak arabanın ülkemizde zor ulaşılır bir emtia olmasına bağlıyorum.

Arabaya doymuş, belirli bir yaş üstü insanlarda bu huy zamanla azalıyor. Ben mesela kolay kolay araba yıkatmam bile, senede bir bilemedin iki kere yıkatırım.

Ulan yine kirlenecek çünkü! Yakıt alırken oradaki süngerli cam silme zımpırtısıyla camları siler geçerim.

Ufak tefek vurukları, çizikleri asla önemsemem. Koşa koşa yaptırsam hemen yarın başka biri daha vurabilir çünkü, İstanbul bura.

Ama bunları şimdi 40 yaşında biri olarak söylüyorum, 20 yaşlarımda ben de arabamı yıkar, siler, cilalardım.

Eğer vuruk/çizik saca inmediyse çürüme ve paslanma riski olmaz, eğer bu risk varsa yaptırmak lazım tabi ki.
  • John Bloor  (30.10.21 09:29:23) 
Almanya’da ingiltere’de yaşamıyoruz maalesef. Bir maaş karşılığında alınmıyor araçlar. 5-6 bin lira maaşı olan adamın 150bin liralık bir araba alması bile ya yıllarca birikim ya da kredi borcu anlamına geliyor. Bunu araç almanın maliyeti kısmına girmeden bilmek anlamak mümkün değil. Ee bir de sürekli artan araç fiyatları gerçeği var. Aracın fiyatı çizilmeden vuruktan düşüyor. Bugün 150’ye aldığı arabasını bu sebeplerle 135’e satan biri 1 ay bekleyip yeni araç alayım dese aynı fiyat bandında istediği araba 150’den 165’e çıksa 30bin açıkta kalmış olacak mesela. Ufak görünebilir ama 30bin lira bu kriz ortamında 5-6bin maaş alan biri için çok büyük para

Tüm sebep bundan mütevellittir
  • avatar is back  (30.10.21 11:20:10) 
Çok anlaşılmayacak bir yanı yok aslında, eğer araba fiyatları bugünkü durumda 5-45 bin gibi bir bantta olsaydı durum farklı olurdu.

Birkaç durum var;

1- İnsanlar arabalarını uzun süre sorunsuz kullanmak niyetiyle alıyorlar.
2- İnsanlar uzman değil.

Müşteri kitlesi bu. Bu insanlar uzun süre biriktirdikleri parayı toplu şekilde bir araca vermeden önce kazıklanmadıklarından emin olmak istiyorlar. Psikolojik bir yönü de var bunun, yıllarca ya da aylarca çalışarak kazandığınız parayı tek seferde bir yere verirken onun üzerindeki en ufak bir ezik size büyük görünür. O parayı "kusurlu" herhangi bir şeye vermek istemezsiniz.

Aynı şekilde insanlar araçlarını satabilmek de istiyorlar. Bu çeşit ezik ve boyalı ürünleri kendileri sorun etmese dahi, eğer değerinde satamazsam elimde kalır endişesi yaşıyorlar ve bu endişenin mantıklı sebeplere dayalı olması gerekmiyor. Çünkü, millet yeni araba almak için her seferinde tekrar sıfırdan para biriktiremez. Sadece araba almak için çalışmıyor bu insanlar. Haliyle elindekini satması gerekecek.

Türkiye'de otomobil son derece değerli bir şey. Eğer erişilebilir olsaydı böyle olmazdı. Anlaşılmayacak hiçbir şey yok bence bunda.
  • akhenaten  (30.10.21 11:27:12) 
bence derin değilse önemsiz. çizik falan boyatmak gereksiz yani sonra satarken boyalı diye laf ediyorlar. ama vuruksa tabii yaptırılmalı


  • jelly bear  (30.10.21 11:40:49) 
bence de önemsiz. 0 aldığım aracın sağında solunda bir sürü çizik var, napayım yani şimdi yenisini mi alayım. bana kalsa hemen boyatırım ama herkes "satarken zor olur abi" diyor. tek bir çiziğe uygulanacak boya işlemine bile takılacak kadar pimpirikli adamlarla dolu otomobil piyasası. bu da maddi sebeplerin yanında bir de türk insanının aracı kendi kişilğinin bir parçası olarak görmesi. Aşırı bir anlam yükleniyor yani, arabası çizilince kendi çizilmiş gibi ağlıyor,


  • roket adam  (30.10.21 12:00:09) 
Piyasada o kadar dolandırıcı var ki insanlar o yüzden ince eleyip sık dokuyor. En büyük sebep bu.

Bir de arabaya bakılarak araba alınmaz, sahibine bakarak araba alınır der atalarımız.
  • westblack  (30.10.21 12:07:16) 
geçen sene arabama arkadan çarptılar bagaj kapağı yamuk fırsat bulup hala uğraşmadım, devamında arka tampondan bir daha çarptılar, kapısında bir derin bir de nerde kimin yaptığını bilmediğim 1 parmak göçük var. inan umrumda değil, satılacağı zaman da böyle koyarım ilana alan uğraşsın. ya da kaskodan yaptıracağım zaman üstüne eklerim tek seferde çıkar. her gün sağlığımız/hayatımız elimizden gidiyor. herhangi bir eşya aşınmış kırılmış buna bu kadar takılmak boş iş. bence karakter meselesi.


  • orpheus  (30.10.21 14:55:23) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.