[]

tembellik bir hastalık mıdır, nasıl tedavi edilir?

kocam sık sık ve uzun süreli iş seyahatlerine çıkmak zorunda. o yokken ben de acaip bir tembellik oluyor. okadar ki akşamları yemek yemeğe bile üşeniyorum. işten gelip atıyorum kendimi tv yada bilgisayar karşısına, o dizi senin bu film benim. bi tek yatağa gidip yatmak için kalkıyorum kanepeden.
o kadar da çok yapmam gereken şey var ki.
nasıl kurtulunur bu tembellikten?


 
oblomov adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim. kitap tembellikle aylaklık arasında seyreden bir adamın hayat hikayesini anlatıyor. insan okur okumaz hemen bir hareketlilik arayışına giriyor.


  • perliva  (03.06.10 11:10:41) 
işleri kendinize zul görmeyin. tek başınıza da kalsanız yine o bulaşıklar yıkanacak, yine çamaşır yıkanacak, ev temizlenecek. belli ki yorulmuşsunuz bunlardan ama kocanıza karşı böyle bir tepki geliştirmemeye çalışın. :) bu yorgunluğunuz işlerin yoğunluğundan kaynaklanıyor evet bir nebze, ama çoğunlukla sizin bu işlere bakış açınızdan da kaynaklanıyor. eğer eşiniz size yardımcı olmuyorsa bunu onunla konuşun bence. iş bölümünü biraz daha geliştirmeye çalışın. :) ama şimdi istediğiniz kadar dinlenin.
şartlar el verdiğinde her canlı tembelleşir. :P

  • kediebesi  (03.06.10 11:44:37) 
kocam yokken tembel olmamın sebebi, kocam varken çok iş yapıyo olmam yada bana hiiç yardım etmiyor olması değil,kocam var diye mecburen (onun zoruyla değil de yapılması gerektiği için) yapıyor olmam. o gidince mecburiyet de ortadan kalkıyor, gaza getiren kimse yok. hatta tv açılmıyor o evdeyken, zaten bilgisayar da ondan fırsat bulup bana kalmıyor, dolayısıyla tembellik araçlarıma erişme imkanım olmuyor.

kediebesi, bahsettiğim tembellik sadece ev işleri ile alaklı değil. zaten yemek yapmayınca yemek yenmiyor ve doğal olarak bulaşık da yıkanmıyor, evde tek kişi olunca ve fazla aktivite olmayınca ev kirlenmiyor, ee çamaşır-ütü zaten hergün olmaz. ben kendim için bile bişey yapmıyorum, öle mal gibi yatıyorum, uyuma değil ama öfleye pöfleye sıkılarak yatıyorum. kalk ders çalış dimi, yeterliliğe gircen. nerdee? onun yerine açıp neymiş lan bu lost diye onu izliyorum. hadi sorun ders çalışmakta diyelim, ee çık gez arkadaşlarınla buluş alış veriş yap. o da yok. yat yat diyarbakır karpuzu gibi göt büyüt. allahtan yemek yapıp yemeye de üşendiğim için kilo da almıyorum.
  • anonimyususer  (03.06.10 13:01:49) 
işte demek istediğim aslında mecburiyet ile koca fikrini aynı kefeye koymuş olman. bu bir süre sonra gereksiz yere eşinin aleyhine büyür. bu sabit fikri kırman gerekiyor. kocan var diye diil, işler yapılması gerektiği için yapacaksın, çünkü yaşamak için bu işleri yapmak gerekir. bu konuda yapabileceğin en akıllıca şey işlerini en pratik ve hızlı şekilde nasıl yapabileceğine dair formüller geliştirmen. (yemek yemediğin sürece de besinsiz kalırsın. düzgün beslen, vitaminlerini, minerallerini her bişeyini kullan. güzel kahvaltılar hazırla kendine, akşam sıkılacağına erkenden yat uyu. valla o bile daha iyi gelir oturup poflamaktan, bedenin kendini tamir eder.)

insanın arada bir dinlenmeye ihtiyacı olur. ama bunun için bile biraz çaba sarfetmen lazım. dinlenirken insan sıkılmaz keyif alır. biraz kendini pohpohla, sırtına bir yastık koy, önüne al bir kadeh şarap. güzel fotolarınıza bak filan, güzel günlerini düşün. ne bileyim işte sıkılacağına bari dinlendiğin zamanın hakkını ver. :) madem tembelsin, gerçekten dinlen. kendine izin ver, kafa izni. dinlenince zaten doğal döngüne kavuşup harekete geçeceksin. :P ya da umarım geçersin hehe

şunu da diyim
tv ve bilgisayar iyi dinlenme yöntemleri değil. :) tam tersine algılara bombardıman yaptığından beyin sürmenaj oluyo. o sırada kafan boşaldı sanıyorsun. halbuki sadece zombi gibi bir modda geçirdiğin için o zamanı vicdan azabı başgösteriyor. en iyi dinlenme durup oturmak, ufka filan bakmaktır. veya böyle spor, efendim kişisel bakım, banyo, havuzda çimmek filan gibi aktiviteler dinlendirir insanı. bu tarz şeyler yapınca tv bilgisayarda olduğu gibi boş işle uğraşmış da hissetmezsin. sonuçlar seni memnun eder :) (göt büyümesine çareler. :P)
  • kediebesi  (03.06.10 13:33:21 ~ 13:40:02) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.