[]
yoksulluk
şu anki düzende toplumun çok büyük bir kısmı her zaman yoksul olmayacak mı? Bunun 2 nedeni var bence. Birinicisi ekonomi ve nüfus aynı oranda artmıyor. Yani nüfus 5 artarken ekonomi 3 kişilik büyüyor. Mesela bi şekilde herkese ev verildi diyelim. 82 milyonda herkesin ayrı evi var. 1 yıl sonra nüfus +1 milyon olacağı için 1 milyon kişililk daha istihdama, eve, gıdaya, sağlık hizmetine ihtiyaç olacak. o 1 milyon kişiye de her şey sağlandı diyelim bir sonraki yıl belki 2 milyon kişi artacak nüfus.
İkincisi insanların sürekli tüketmek istemesi ve en tepedekini istemesi. Yani bir şekilde herkese otomobil sağlandı diyelim. ülkede 82 milyon tane araç oldu. ama insanlar daha lüks ürünler isteyecek. Bir golf insanları tatmin etmeyecek. Gösteriş tüketiminden dolayı en az bmw isteyecek. İphone 12 pro max isteyecek, louis vuitton isteyecek. E bir toplumda herkesin bmw'ye binmesi ve bu ürünleri elde etmesi mümkün değil. ya da en temel ihtiyaçlar için de geçerli. eğitim mesela. 10 milyon çocuk var diyelim ve 10 milyon çocuk için yeterli eğitim şartları en üst düzeyde sağlandı diyelim. 5 yıl sonra çocuk nüfusu beklenenden artarsa yine o eğitime ulaşamayan bir kesim olmayacak mı?
Toplumun büyük bir kısmı hayatının önemli bir kısmına tüketimini koymuş. Acı ama cebinizdeki paranız, kullandığınız araba, tükettiğiniz kadar değer görüyorsunuz. Ve insanlar da bu şekilde mutlu oluyor. Gerçekten bir bmw alamadığı için mutsuz olan insanlar var dışarda. Yani toplumda herkesin bmw'ye binmesi, havuzlu villada yaşaması, iphone kullanması mümkün olmadığına göre ve insanların büyük bir kısmının en büyük motivasyonu daha çok tüketim ve edinmek olduğuna göre toplumun büyük bir kısmı bu durumda her zaman mutsuz olmayacak mı?
İkincisi insanların sürekli tüketmek istemesi ve en tepedekini istemesi. Yani bir şekilde herkese otomobil sağlandı diyelim. ülkede 82 milyon tane araç oldu. ama insanlar daha lüks ürünler isteyecek. Bir golf insanları tatmin etmeyecek. Gösteriş tüketiminden dolayı en az bmw isteyecek. İphone 12 pro max isteyecek, louis vuitton isteyecek. E bir toplumda herkesin bmw'ye binmesi ve bu ürünleri elde etmesi mümkün değil. ya da en temel ihtiyaçlar için de geçerli. eğitim mesela. 10 milyon çocuk var diyelim ve 10 milyon çocuk için yeterli eğitim şartları en üst düzeyde sağlandı diyelim. 5 yıl sonra çocuk nüfusu beklenenden artarsa yine o eğitime ulaşamayan bir kesim olmayacak mı?
Toplumun büyük bir kısmı hayatının önemli bir kısmına tüketimini koymuş. Acı ama cebinizdeki paranız, kullandığınız araba, tükettiğiniz kadar değer görüyorsunuz. Ve insanlar da bu şekilde mutlu oluyor. Gerçekten bir bmw alamadığı için mutsuz olan insanlar var dışarda. Yani toplumda herkesin bmw'ye binmesi, havuzlu villada yaşaması, iphone kullanması mümkün olmadığına göre ve insanların büyük bir kısmının en büyük motivasyonu daha çok tüketim ve edinmek olduğuna göre toplumun büyük bir kısmı bu durumda her zaman mutsuz olmayacak mı?
belki içinde doğduğun sistemden dolayı herkesin her zaman daha fazlasını isteyeceği ve böyle mutlu olacağını düşünüyorsun, almanyadaki porsche fiyatlarına bakarsan oldukça alınabilir fakat herkes porsche ye ya da o sınıfta bir araca binmiyor kolayca alabilmesine rağmen
türkiyedeki sorun da gelir adaletsizliği arasındaki uçurum, zenginliğin küçük bir zümrenin elinde olması, toplumun refahı artsa, insanca standartlarda yaşasa herkesin son model bmw ye binme gibi bir hırsı olacağını düşünmüyorum
türkiyedeki sorun da gelir adaletsizliği arasındaki uçurum, zenginliğin küçük bir zümrenin elinde olması, toplumun refahı artsa, insanca standartlarda yaşasa herkesin son model bmw ye binme gibi bir hırsı olacağını düşünmüyorum
- grimavi (17.07.21 11:53:13 ~ 12:03:38)
Sistemi sorgulamak yerine insanların tüketim alışkanlıklarını, tutumlarını sorgulamışsın. Tabi ki bu düzende eşitlik mümkün değil, Avrupa'nın şartları bizden iyi olacaksa bizim kötü durumda olmamız gerekiyor. Küresel emperyalizm bunun üzerine kuruludur. X ülkesi y ülkesini sömüremezse kendini nasıl geliştirsin.
- olaylar olaylar (17.07.21 13:33:09)
yani lüks tüketim konusu tabii her yerde aynı değil. ancak temel gereksinimler içni de öyle değil mi? yani bu bir sistem ya da sadece tüketim çılgınlığı eleştirisi değil. temel ihtiyaçlar için de geçerli. şu an türkiye'deki bir asgari ücretlinin bile yaşam standartı dünya'nın belki %80'inden çok yukarda. o imkanlara ulaşmak bile zor.
mesela tüm dünya için temel ihtiyaçları karşılamak bile zor değil mi? mesela 8 milyar insan için yeterli sağlık, eğitimi barınma ve gıda imkanları sağlandı. 1 yıl sonra dünya nüfusun artış hızı ekonominin büyüme hızından fazla ise buna yetişilemeyecek. yani ekonomi 3 büyürken nüfus 5 artıyor.
mesela tüm dünya için temel ihtiyaçları karşılamak bile zor değil mi? mesela 8 milyar insan için yeterli sağlık, eğitimi barınma ve gıda imkanları sağlandı. 1 yıl sonra dünya nüfusun artış hızı ekonominin büyüme hızından fazla ise buna yetişilemeyecek. yani ekonomi 3 büyürken nüfus 5 artıyor.
- black mamba (17.07.21 13:50:59)
Gelire oranla tüketimdeki artış bir sorun elbette. 15 yıl önce eski memurlarda ev sahibi olan yokken (lojman/kira) şimdi kredi çekerek de olsa herkes 1-2 ev sahibi, sıfır araç (+250.000 TL) kullanıyor. Sosyal platform üyelikleri, 10.000-20.000 TL tutan tatiller, yurtdışı seyahatleri... 2015'e kadar orta sınıfta bir zenginleşme yaşandı, tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaç tanımı değişti. Şimdiyse TL degeri anlamında gelirde azalma olsa da, kimse tüketimden kısma yoluna gitmek istemiyor. Serpme kahvaltısız bir hayat hiç yaşanmamış gibi. Geliri olmayan liseliler ailelerinden 12.000 TL'lik telefon dileniyor ve bu artık normal.
Yine de esas sorun gelir adaletsizliğindeki artış. Para parayı çekiyor. Sermaye sahibi olan yatırım yapabiliyor, eğitim olanaklarına ulaşıyor. Bir nesil sonra pastadan daha fazla pay alıyor olacaklar. Küresel boyutta durum daha da vahim. Zenginler/şirketler yakın bir zamanda tarım arazilerini satın alıp, şu anki toprak sahiplerini asgari ücretli çalışanlar haline dönüştürebilir.
Yine de esas sorun gelir adaletsizliğindeki artış. Para parayı çekiyor. Sermaye sahibi olan yatırım yapabiliyor, eğitim olanaklarına ulaşıyor. Bir nesil sonra pastadan daha fazla pay alıyor olacaklar. Küresel boyutta durum daha da vahim. Zenginler/şirketler yakın bir zamanda tarım arazilerini satın alıp, şu anki toprak sahiplerini asgari ücretli çalışanlar haline dönüştürebilir.
- zihua (17.07.21 14:29:22 ~ 14:31:00)
asıl kastettiğim talebin kontrolsün biz şekilde artması. lüks tüketim isteği bunu daha da arttırıyor. mesela önümüzdeki yıl için 10 milyon eğitim çağında çocuk olacağı varsayılsın ve ona göre okul inşaa edilsin ve öğretmen istihadm edilsin. sonra planlanandan fazla çocuk yapılınca o yaş aralığı 12 milyona ulaşsın. ne oldu? 2 milyon açıkta kaldı. bunu her şeye uyarlayabiliriz. ekonomi ne kadar büyürse büyüsün nüfus ondan çok daha hızlı büyüdüğü için mutlaka birileri dışarıda kalacak.
- black mamba (17.07.21 16:47:18)
1