[]
hayvancılıkta para olmaması
haberlerde olsun, youtube videolarında olsun hepsi aynı şeyi söylüyor.
ama bakıyorsun, tek yaptıkları hayvanın başının üstüne bir çatı koymak ve köyün merası varsa oraya çıkarmak.
hayvana tamamen yetecek bir yem üretimi beklemiyorum ama bütün umutları köy merası ve yem. çobanlık yapmak bile zahmetli geliyor bazılarına onun için bile adam tutmaya çalışmışlar. veteriner giderleri falan diye ağlıyorlar da zahmet edip oğlunu kızını veterinerliğe yönlendirememiş.
yani bu kadar girdi maliyeti varken sadece koyunun ineğin başının üstüne bir çatı koydu diye ne kadar bir kâr etmeyi bekliyorlar ki?
ama bakıyorsun, tek yaptıkları hayvanın başının üstüne bir çatı koymak ve köyün merası varsa oraya çıkarmak.
hayvana tamamen yetecek bir yem üretimi beklemiyorum ama bütün umutları köy merası ve yem. çobanlık yapmak bile zahmetli geliyor bazılarına onun için bile adam tutmaya çalışmışlar. veteriner giderleri falan diye ağlıyorlar da zahmet edip oğlunu kızını veterinerliğe yönlendirememiş.
yani bu kadar girdi maliyeti varken sadece koyunun ineğin başının üstüne bir çatı koydu diye ne kadar bir kâr etmeyi bekliyorlar ki?
veteriner oğlu bedavaya mı çalışsın diyosun?
ayrıca bu çiftçiler giderlerini bile karşılayamıyor. tabi ki tüm gününü ayırıyorsa hobi olarak yapmıyorlar, gelir getirmeli.
ayrıca bu çiftçiler giderlerini bile karşılayamıyor. tabi ki tüm gününü ayırıyorsa hobi olarak yapmıyorlar, gelir getirmeli.
- sttc (14.07.21 20:31:58)
Onların para yok dediği miktar bile maaşlı çalışanların çoğunun kazandığından yüksektir.
- dissendium (14.07.21 20:33:22)
Bir tanıdığım var. Oğul ile arkadaşız. Çocuk veteriner oldu. Şimdi ufaktan bir çiftlikleri var. Öyle örnekler bulunabilir. Ama köylü hesap kitap işlerini beceremiyor. Misal bankaya gidip kredi istiyor faiz oranı nedir? Kaç lira faiz ödenecek vs bunları soemuyor direk aylık kaç tl ödeyeceğini soruyor.
- 1917 (14.07.21 20:35:27)
oğlu bedavaya yapsın demiyorum da anası da bu kadar ağlamazdı oğlu veteriner olsa.
kâr etmiyorlarsa yapmasınlar. her sene kâr yok diye ağlıyorlar ama halen aynı sektördeler. aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyorlar sürekli. ya kâr ediyorlar ama ağlamak işlerine geliyor ya da düz ahmaklar ama bitmeyen bir gelirleri var sürekli zarar yazmalarına rağmen ayaktalar.
kâr etmiyorlarsa yapmasınlar. her sene kâr yok diye ağlıyorlar ama halen aynı sektördeler. aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyorlar sürekli. ya kâr ediyorlar ama ağlamak işlerine geliyor ya da düz ahmaklar ama bitmeyen bir gelirleri var sürekli zarar yazmalarına rağmen ayaktalar.
- Efoody (14.07.21 20:36:19)
Haycancılık ve Çiftçilik doğru yapıldığında para kazanılıyor, tabi ki ülke ekonomisine paralel ilerliyor genelde, maliyet çok diye ağlaşılır da her işte maliyet artıyor aslen.
Hayvancılık çok zor iş bence, hakkını vererek yapana güzel para bırakıyor, senin bahsettiğin tiplerin para kazanması çok zor tabiki, veteriner gideri dediğin normalde her gün ortaya çıkacak bir maliyet olmamakla beraber bi fabrikada aletlerin bakımının yapılması gibi bir maliyet kalemidir gözümde, sıfırlanması beklenemez. Ek olarak benim gördüğüm hayvandan anlamayan adam veterinere çok ihtiyaç duyuyor
Çiftçilik de zordur, hakkını vererek akıllıca yapılırsa iklim şartlarında da sorun olmazsa gayet güzel para bırakıyor, desteklemeler düşük denir, düşük bence de ama ağlanacak bir durum yok tam olarak ortada.
Maalesef başlıca sorun bu işi yapanların ekonomik okur-yazarlık seviyeleri sıfıra yakın. Gelir-gider hesabı yapmaz, ne harcadığını ne kazandığını bilmez, sonra zor durumdayız diye ağlarlar, ilacını düzgün atmaz, ekimini bile düzgün yapmaz sonra topraktan mahsul fışkırsın ister.
Yani dürüst olayım bu ülkede çiftçiye hayvancıya verilen imkanlar küçümsenemez, hükümetten bağımsız bir konu bu bilginiz olsun.
Ama söylediğim her şeyde olduğu gibi işler de ülke ekonomisine paraleldir, ülke ekonomisi genel olarak kötüye gittiğinde nasıl diğer meslek gruplarının parası pul oluyorsa hayvancılık çiftçilik yapanında kazancı-parasının değeri düşmüş oluyor.
Çiftçilikteki asıl sorun miras ile kişi başına düşen arazi miktarının düşmesidir bana göre, yani 4 kişilik bir ailenin geçinebildiği mal varlığı ile çocukların da evlenmesi ile kendilerine düşen arazi miktarı ile geçinemezler, hele ki kırsal kesimde 2 çocuk ile sınırlı kalmanın az olduğu düşünülürse meslek 1 nesil sonra tıkanıyor.
Diğer bir sorun döviz artışı sebebiyle tarım aletlerindeki maliyet artışıdır, günümüzde yeni bir tarım aleti almak eskisi gibi kolay değil.
Hayvancılık çok zor iş bence, hakkını vererek yapana güzel para bırakıyor, senin bahsettiğin tiplerin para kazanması çok zor tabiki, veteriner gideri dediğin normalde her gün ortaya çıkacak bir maliyet olmamakla beraber bi fabrikada aletlerin bakımının yapılması gibi bir maliyet kalemidir gözümde, sıfırlanması beklenemez. Ek olarak benim gördüğüm hayvandan anlamayan adam veterinere çok ihtiyaç duyuyor
Çiftçilik de zordur, hakkını vererek akıllıca yapılırsa iklim şartlarında da sorun olmazsa gayet güzel para bırakıyor, desteklemeler düşük denir, düşük bence de ama ağlanacak bir durum yok tam olarak ortada.
Maalesef başlıca sorun bu işi yapanların ekonomik okur-yazarlık seviyeleri sıfıra yakın. Gelir-gider hesabı yapmaz, ne harcadığını ne kazandığını bilmez, sonra zor durumdayız diye ağlarlar, ilacını düzgün atmaz, ekimini bile düzgün yapmaz sonra topraktan mahsul fışkırsın ister.
Yani dürüst olayım bu ülkede çiftçiye hayvancıya verilen imkanlar küçümsenemez, hükümetten bağımsız bir konu bu bilginiz olsun.
Ama söylediğim her şeyde olduğu gibi işler de ülke ekonomisine paraleldir, ülke ekonomisi genel olarak kötüye gittiğinde nasıl diğer meslek gruplarının parası pul oluyorsa hayvancılık çiftçilik yapanında kazancı-parasının değeri düşmüş oluyor.
Çiftçilikteki asıl sorun miras ile kişi başına düşen arazi miktarının düşmesidir bana göre, yani 4 kişilik bir ailenin geçinebildiği mal varlığı ile çocukların da evlenmesi ile kendilerine düşen arazi miktarı ile geçinemezler, hele ki kırsal kesimde 2 çocuk ile sınırlı kalmanın az olduğu düşünülürse meslek 1 nesil sonra tıkanıyor.
Diğer bir sorun döviz artışı sebebiyle tarım aletlerindeki maliyet artışıdır, günümüzde yeni bir tarım aleti almak eskisi gibi kolay değil.
- atom karincanin torunu (14.07.21 21:15:08 ~ 21:17:49)
kazancının biraz da sefasını sürmek yerine sürekli daha çok hayvan, daha çok tarla alayım diyen kesim var. ayağında ayakkabı delik ama bilmem kaç dönüm tarlası var. ya da teknolojik ve verimliliği artıracak şeylere yatırım yapmak lazım, örn. damla sulama sistemi gibi. yaşamak için mi kazanıyorsun yoksa kazanmak için mi yaşıyorsun, buna karar vermek lazım.
- mc limon (14.07.21 21:21:13)
Yalan soyluyorlar, bizim ulkede *ok ticareti yap ondan bile para kazanirsin.
Ulkede ticaret disinda para kazanan yok zaten.
Sanki hergun vet cagiriyor.
hayvan olmeye yakin cagirir 1 tane igne yaptirirlar ona da 1 sene aglarlar cok para aldi diye.
Ulkede ticaret disinda para kazanan yok zaten.
Sanki hergun vet cagiriyor.
hayvan olmeye yakin cagirir 1 tane igne yaptirirlar ona da 1 sene aglarlar cok para aldi diye.
- divit (14.07.21 21:21:19)
çok uzun uzun yazmaya girmiştim ama çok kısa bir kaç hesaplama ve matematik yapacam. tam geçen sene mayıs haziran aylarında ki ortalama saman, Süt yemi, kuru ot vs fiyatlarına endeksleyince, bir ineğin günlük beslenme maliyeti 34 liraydı. bugün ise bir ineğin günlük beslenme maliyeti 54 liralara kadar çıktı. ister 30 yıllık çiftçi ol ister 1 yıllık bu aradaki uçurumu görmen ona göre hesap yapman imkansız.
çiftçiler çok güzel kazanıyor. aksini iddia eden yok zaten. ancak ufak bir hesap daha yaparsak, geçen sene ortalama bir ineğin sadece süt geliri günlük 62 liraydı. yani 62-34 = 28 lira günlük inek başından kazanıyordun. benim akrabalarımdan bildiğim bu 28 liraya %30 civarı da elektrik,su bağ kur, çalışan ödemesi, tarsim ödemesi, buzağı ve bilimum traktör araba vs bakımları mazot giderleri vs oluyor.
50 inekli bir adamın günlük inek başına 19,6 tl kazancı oluyordu. 50*19,6*30(gün) hesabından aylık 29bin tl net kazanıyordu. 3-4 ay bu tempoda bir çiftçi cebine 120 bin lira net koydu. şimdi bu adam her ay'da yem o bu şu aylık 51bin tl civarı da masraf yapıyordu. aynı adamın bu sene aylık masrafı bu seneki maliyetlere göre 81bin tl oldu. süte öyle çok büyük zam yapıp (kendi işleme fabrikası vs yoksa) kafasına göre fiyat koyamıyor. adamın aylık 10bin lira net cebine bırakıyor bu durum.
50 inek, takribi bir kaç çalışan, o kadar emek vs karşılığı 10bin tl oluyor. ha bu para köy için ideal ama en ufak bir anlamsız zamda, maliyet artışında, traktör vs bozuldu yenisi alayım durumunda yüzbinlerce lira içerde kalabiliyor adam. 3 sene önce banka hesabında 5 milyon liradan fazla parası olan, 135 inekli çiftçi, 2018-2021 arası dolar+mazot+yem artışları yüzünden cebinden yiye yiye 700bin lira parası kaldı. bu benim bildiğim bir örnek. çiftçiler bu yüzden büyük kazanırlar ama istikrar olmadığı için büyük zararları da görebilirler.
edit : söylemeyi unuttum, yukarıda ki 50 inekli çiftçi amcadan devam edersek, 10 inekli geçenlerde bi çiftlik kuran adamdan örnek vereyim, 10 inekli bir işletmenin maliyeti bugün 220 bin lira civarı. bu paraya ahır kurulumu, hayvan alımları, ilk aydaki giderler ve hayvanların yem maliyetleri vs tamamı dahil. 50 inek için min 1 milyon liraları konuşabiliriz.
dediğim gibi 50 ineğe, istikrarlı bir ekonomide aylık 30-35 civarı net kazanabiliyorlar. ama son 40-50 senede türkiye'de bir istikrarlı dönem en fazla kaç sene sürdü? çiftçiler de bunu bildiği için hep çok parası da olsa başka yerlerde tutup gün gelince cepten yemeyi bekliyorlar
çiftçiler çok güzel kazanıyor. aksini iddia eden yok zaten. ancak ufak bir hesap daha yaparsak, geçen sene ortalama bir ineğin sadece süt geliri günlük 62 liraydı. yani 62-34 = 28 lira günlük inek başından kazanıyordun. benim akrabalarımdan bildiğim bu 28 liraya %30 civarı da elektrik,su bağ kur, çalışan ödemesi, tarsim ödemesi, buzağı ve bilimum traktör araba vs bakımları mazot giderleri vs oluyor.
50 inekli bir adamın günlük inek başına 19,6 tl kazancı oluyordu. 50*19,6*30(gün) hesabından aylık 29bin tl net kazanıyordu. 3-4 ay bu tempoda bir çiftçi cebine 120 bin lira net koydu. şimdi bu adam her ay'da yem o bu şu aylık 51bin tl civarı da masraf yapıyordu. aynı adamın bu sene aylık masrafı bu seneki maliyetlere göre 81bin tl oldu. süte öyle çok büyük zam yapıp (kendi işleme fabrikası vs yoksa) kafasına göre fiyat koyamıyor. adamın aylık 10bin lira net cebine bırakıyor bu durum.
50 inek, takribi bir kaç çalışan, o kadar emek vs karşılığı 10bin tl oluyor. ha bu para köy için ideal ama en ufak bir anlamsız zamda, maliyet artışında, traktör vs bozuldu yenisi alayım durumunda yüzbinlerce lira içerde kalabiliyor adam. 3 sene önce banka hesabında 5 milyon liradan fazla parası olan, 135 inekli çiftçi, 2018-2021 arası dolar+mazot+yem artışları yüzünden cebinden yiye yiye 700bin lira parası kaldı. bu benim bildiğim bir örnek. çiftçiler bu yüzden büyük kazanırlar ama istikrar olmadığı için büyük zararları da görebilirler.
edit : söylemeyi unuttum, yukarıda ki 50 inekli çiftçi amcadan devam edersek, 10 inekli geçenlerde bi çiftlik kuran adamdan örnek vereyim, 10 inekli bir işletmenin maliyeti bugün 220 bin lira civarı. bu paraya ahır kurulumu, hayvan alımları, ilk aydaki giderler ve hayvanların yem maliyetleri vs tamamı dahil. 50 inek için min 1 milyon liraları konuşabiliriz.
dediğim gibi 50 ineğe, istikrarlı bir ekonomide aylık 30-35 civarı net kazanabiliyorlar. ama son 40-50 senede türkiye'de bir istikrarlı dönem en fazla kaç sene sürdü? çiftçiler de bunu bildiği için hep çok parası da olsa başka yerlerde tutup gün gelince cepten yemeyi bekliyorlar
- avatar is back (14.07.21 21:21:52 ~ 21:29:08)
Bence para var, iyi de var ama eskiden o kadar çoktu ki para şimdiki parayı beğenmiyor çiftçiler
- mezarkabul (14.07.21 21:25:18)
Hayvancılığın en büyük masraf kalemi yem. Ve saman ithal ettiğimizin farkında mısınız ?
Neden ? Meralara beton diktik. Kalan meraların suyunu kestik önüne baraj yaparak. Dışarıdan yem alarak kar etmen zor.
Kendi tarlan olucak, olsa bile mazot pahalı, su bulmak mesele.
Hasi girdin işe, her işte olduğu gibi esas kârı aracılar yapıyor falan filan.
Neden ? Meralara beton diktik. Kalan meraların suyunu kestik önüne baraj yaparak. Dışarıdan yem alarak kar etmen zor.
Kendi tarlan olucak, olsa bile mazot pahalı, su bulmak mesele.
Hasi girdin işe, her işte olduğu gibi esas kârı aracılar yapıyor falan filan.
- vizivozo (14.07.21 22:38:28)
Büyükşehirde yaşayıp masa başında çalışanlar için kolay gözükebilir. Ama bu ülkede çiftçilik de hayvancılık da kazandırmıyor.
Hayvan en az 5 ay ahırda kalır mecburen yem yer. Küçükbaş bakıyorsanız yılda 2 kez kuzulayacak da kuzulara 1 sene bakacaksınız sonra kasaba 1000-1500 liraya satacaksınız. Kuzu ölü doğar, hastalanır ölür, anası kabul etmez emzirmez kuzu yeterince gelişmez. Bir dünya riski var. Sabahtan akşama hayvanla uğraşmak ise hiç kolay değil. Ahırı temizleyeceksiniz, su-yem vereceksiniz, sabahtan-akşama kadar merada peşinden koşacaksınız. Doğum zamanı gece kalkıp doğan hayvanları takip edeceksiniz. Büyükbaş bakıyorsanız 1-2 ay kuru dönem süt alamazsınız, yılda 1 buzağı olacak besleyip satacaksınız da para kazanacaksınız. Bir inek nerden baksan günlük 40-50 lira yem yer. 20-30 litre süt alacaksınız ki 10-20 lira para kazanacaksınız. Günde 2 kez yem verme, 2 kez sağma, 1 el arabası gübre temizleyeceksiniz her bir inek için bir ton uğraş.
Aynı şeyler çiftçilikte de var. Sulama imkanınız yoksa işiniz Allah'a kalmış. Örneğin bu sene kuraklık oldu, verim en az yarı yarıya düştü. Tarlanız sulanabilir ise kazancınız daha stabildir. Ama onun da emeği ve masrafı artar. Onlarca dönümü sulamak da hiç kolay değil. Bir de sahibindene girin tarım aletleri kaç para bakın, yatırım yapmak güç. İnsanlar keyfinden babadan dededen kalan yöntemlerle tarım yapmıyor. Anadolu'da hala 30-40 yaşında biçerdöverleri kullanıyorlar. Bu şekilde nasıl verim alsınlar?
Haftasonu yok, tatil yok. Aylık 3-4 bin liraya çekilecek dert değil bunlar. Eğer ürettiğinizi direkt müşteriye ulaştırırsanız para kazanırsınız. Diğer türlü ancak ucu ucuna geçinir gidersiniz.
Hayvan en az 5 ay ahırda kalır mecburen yem yer. Küçükbaş bakıyorsanız yılda 2 kez kuzulayacak da kuzulara 1 sene bakacaksınız sonra kasaba 1000-1500 liraya satacaksınız. Kuzu ölü doğar, hastalanır ölür, anası kabul etmez emzirmez kuzu yeterince gelişmez. Bir dünya riski var. Sabahtan akşama hayvanla uğraşmak ise hiç kolay değil. Ahırı temizleyeceksiniz, su-yem vereceksiniz, sabahtan-akşama kadar merada peşinden koşacaksınız. Doğum zamanı gece kalkıp doğan hayvanları takip edeceksiniz. Büyükbaş bakıyorsanız 1-2 ay kuru dönem süt alamazsınız, yılda 1 buzağı olacak besleyip satacaksınız da para kazanacaksınız. Bir inek nerden baksan günlük 40-50 lira yem yer. 20-30 litre süt alacaksınız ki 10-20 lira para kazanacaksınız. Günde 2 kez yem verme, 2 kez sağma, 1 el arabası gübre temizleyeceksiniz her bir inek için bir ton uğraş.
Aynı şeyler çiftçilikte de var. Sulama imkanınız yoksa işiniz Allah'a kalmış. Örneğin bu sene kuraklık oldu, verim en az yarı yarıya düştü. Tarlanız sulanabilir ise kazancınız daha stabildir. Ama onun da emeği ve masrafı artar. Onlarca dönümü sulamak da hiç kolay değil. Bir de sahibindene girin tarım aletleri kaç para bakın, yatırım yapmak güç. İnsanlar keyfinden babadan dededen kalan yöntemlerle tarım yapmıyor. Anadolu'da hala 30-40 yaşında biçerdöverleri kullanıyorlar. Bu şekilde nasıl verim alsınlar?
Haftasonu yok, tatil yok. Aylık 3-4 bin liraya çekilecek dert değil bunlar. Eğer ürettiğinizi direkt müşteriye ulaştırırsanız para kazanırsınız. Diğer türlü ancak ucu ucuna geçinir gidersiniz.
- housedaki topal doktor (15.07.21 00:25:07)
bilincsizce yapilan her sey zarar ettirir.
akilli olursan bilgili olursan bilincli olursan zarar etmez kazanirsin.
akilli olursan bilgili olursan bilincli olursan zarar etmez kazanirsin.
- turbo sadık (15.07.21 09:48:25)
1