[]

nasreddin hoca'yı sevmemek

okullarda ögretilir, toplumumuzun bir degeri olarak addedilir ama ben hic hoslanmiyorum bu tarihi kisilikten.

- parayi veren dudugu calar: cocuklar altı üstü bir düdük istemiş. en başta "getiremem, param yok" vs. dese yine anlayışla karşılayacağım. ama yaptigi hareket ne? cocuklar kendilerine düdük alindigini sanip sevincle basina üsüsür, nasreddin hoca da cebinde parasi olan bir tanecik cocuga, arkadaslarinin gozu onunde dudugunu verir. diger cocuklara da laf sokmayi ihmal etmez. belki cocuklarin uzerinde ileride karsilarina cikabilecek travmalara sebep olur (örnegin saniyesinde sevincleri kursaginda kalan bu kisilerde, ilerleyen yaslarda erken bosalma sorunu meydana gelebilir).

- göle maya calmak: "ya tutarsa?" diyerek verdigi cevap anlamsiz, kendini cok akilli konustum zanneden ama ne dedigi anlasilmayan, hicbir seye de deva olmayan sacmasapan bir söz öbegi. tam bir ekşici lafı. neyi neden dediginin kendisi bile farkinda degil. ben fikradaki diger eleman olsam "laf etti bal kabağı" diyerek sonlandirirdim konusmayi.

-ipe un sermek: komsun malina zarar verdiyse çık açıkça konuş. ha bugün ha yarın diyerek insanlarin değerlli vakitlerini çalma. kimsenin senle oyun oynayacak vakti yok. önceden ödünç verdigime pişman oldum demelisin. arkadan iş cevirme, insanları geçiştirme, sinsilik... ne ararsan var bu hikayede. ileride topluma karışacak saglikli bireyler bu hikayeden mi feyz alacak yani? komik...

-kazan doğurdu: bunu konusmaya dahi gerek yok. inanilmaz bir çakallık hikayesi. fıkranin sonunda anliyoruz ki hoca uzun vadeli bir hinlik uyguluyor. ufak, ise yaramaz tencereyi komsuya kakalamış. kendisi de büyükçe bir kazana "çökmüş" amiyane tabirle. bir ilkokul cocugunun bu hikayeyi ögrenmesi hoş mu?

siz ne düsünüyorsunuz kendisi ve fıkraları hakkında?

 
bunlardan daha kotu fikralar da var da, sahan gokbakar falan gibi dusun iste. bu kadar populer olmus, "genele" hitap eden bir konsept ne kadar zeka dolu olabilir...


  • hot potato  (29.04.21 17:12:28) 
Ye kürküm ye sözünü bayağı mantıklı buluyorum.


  • dissendium  (29.04.21 17:28:00) 
nasreddin hoca bir anadolu çomarıdır.
fıkrasına gülenle de muhatabımı keserim.

  • brakgn  (29.04.21 17:34:16) 
hepsi de atasozu olmus, gunumuzde bile catir catir kullaniliyor dikkat edersen.
parayi veren dudugu calar: oyunun kurali neyse onu oynayacaksin, bos istekle, faydasiz eylemle sonuc alamazsin
gole maya calmak: elalemin isine burnunu sokmayacaksin, adam kendi halinde kimseye zarar vermeden gole maya caliyor bir sey deniyor, belki kendi capinda deney yapiyor ordan alakasiz bir tip gelmis naapiyon hoca, oyle olur mu boyle olur mu diye ahkam kesiyor, haddi olmayan olaya mudahale ediyor, hesap soruyor, mahalle baskisi yaratiyor, hoca da ya tutarsa diyor olasilik var mi var, sana laf dusmez yuzde0.01 de olsa, bir umut degil midir zaten yasamak
ipe un sermek: kimse zorla bir is yaptiramaz kimseye kibarca reddediyor karsindakini, mazeret istiyorsan al mazeret ipe un serdim diye rest cekiyor, naapsin adam kavga mi etsin her tartismada, kalp kirip kufur mu eetsin
kazan dogurdu: burda da ikiyuzluluge, olaya tek bir pencereden bakan, nalinci keseri gibi hep kendine yontan adama lafi oturtuyor
Yani woke, politik dogruculuk, duyar kasma ile gidersen bir seyler bulursun illa baskasi da baska seyler bulabilir, nerden bakmak istedigine bagli
O degil elalemin agzi torba degil ki buzesin diye bir fikra vardi efsane, hoca, cocuk ve esegi gidiyor birileri goruyor esege kimse binmemis, bunlar yuruyor salak gibi yuruyor diye elestiriyor, bu sefer cocugu esege bindiriyor, onu gorenler arkadan yasli basli adam yuruyor cocuk esege binmis diye elestiriyor, hepsi esege biniyor esegi oldurecek bu vicdansizlar diye elestiriyor falan:) Elalem ne der diye yasamayiz bu hayati, 10 yasindaki cocuk bu tespiti yapabilse bu fikra sayesinde bundan buyuk ders yoktur bu hayatta alacagi
  • neverletyougodown  (29.04.21 18:04:25) 
"örnegin saniyesinde sevincleri kursaginda kalan bu kisilerde, ilerleyen yaslarda erken bosalma sorunu meydana gelebilir."

Yazdığın yukarıdaki cümle ve yazınin geneli yüzünden bir trolluk girişimi bence ancak ben yine de cidden sormuş gibi cevap vereyim çünkü canım sıkılıyor.

Neyse, cevaba gelirsek ben mesela şu an kafamdan bir hikaye uydurup, etkisini arttırmak için de içine nasreddin hocayı yerlestirip, Nasreddin hoca fıkrası diye yayabilirim bişekilde. Başkası da yapabilir aynısını hatta yaptılar da. Şu an bildiğimiz neredeyse her fikra başkalarının hayal gücünün ürünü zaten. O fıkralardaki kişiler de fıkrayı oluşturan kişiye göre hareket eder.

Misal Nasreddin hocanın hazır cevaplılığı/laf cambazlığı en temel özellik gibi, geri kalan tüm özellikleri fıkrayı uyduran kişiye bağlı oluyor. Bir fıkrada çakal tüccar yaparsın, diğer fıkrada hayalperest imam yaparsın falan filan.

Fıkraların içeriği konusunda da @never in dediği gibi düşünüyorum. Içeriklerin hayatın aslinda toz pembe olduğu, herkesin iyilik meleği olduğu şekilde oluşması gerekmiyor. Gerçek hayat bundan farklı olduğu sürece o sekilde yapsan bile eline ne geçecek?

En bariz örneğimiz RTÜK olsun. Millet sigara bile içemiyor TV de ee böyle yaparak ne kazandı toplum? Yeni büyüyen tüm nesil yeşilayci mi oldu. Olmadı çünkü bu tür sansürler gerçek hayatı çarpıttigi için işe yaramadı. Çocuk çevresindekilerin sigara içtiğini görünce bu sefer gidip kolaylıkla tvdeki şeyin saçma olduğunu öğrenip görmezden geldi. Burada da aynı hesap, sen gidip Nasrettin hocayı her çocuğa eşit davranan ve herkese düdük dağıtan iyi kalpli biri olarak anlatsan ne olacak? Ben söyleyeyim, bunu dinleyen çocuk(bak çocuk diyorum) bu hikayeyi "çocuk masalı" şeklinde değerlendirip küçümseyip dikkate almayacak çünkü içinde yaşadığı dunyaya kıyasla içinde pek gerçeklik yok.

Eyyorlamam bu kadar.
  • j r r tolkien hayrani  (29.04.21 19:08:28 ~ 19:30:21) 
Bence biraz Nasreddin Hoca incelemesi oku. Kendin şimdi şu anda anlamsız buluyor olabilirsin ama bu halk neden bu kadar değer vermiş diye düşünüp sorgulayabilen bir kafa beklerdim senden.

Türbesinin etrafı bomboş iken sadece ayak ucunda kilitli duran demirden bir kapı bulunan bu insanın muhakkak bir sırrı, bir inceliği vardır diye düşünmeliydin. Sevmemekte özgürsün de, anlamsız, saçma vs tarzındaki yaklaşımların sana kalabilir gayet, soran olursa söylersin.
  • 1bir1bir1  (29.04.21 19:41:16) 
Ya benim lisedeki gerizekalı Türk dili hocam yüzünden sevmiyorum yoksa bir garezim yok kendisiyle. Kadın neden Mevlana tanınıyor Nasrettin Hoca daha ünlü olmalı diye her ders kafa ütülerdi.


  • Hallegadola  (29.04.21 19:43:49) 
tolkien +1 bu elbette trol soru.
trol değilse cevabı: "kardeş senin ya lise bitmemiş, ya da lise eğitimi boşa gitmiş"

ben size en sevdiğim hoca fıkrasını anlatayım: "bir gün hoca birkaç adam ile balık avlamaya gider. Denize ağ atub, hoca dahi kendini içine atmış. "Hoca neyledin" didikte: "ben kendimi baluk sandum" dimiş.
(Letaif-i Nasreddin Hoca, 19 yy. derlemesi)
  • ebabil curnatasi  (29.04.21 20:05:50) 
Başıma bir şey gelmeyecekse ben de sevmiyorum. Anlamsız geliyor. Keloğlan hikayelerinden de nefret ederdim çocukken.


  • ruhen hastayim ben  (29.04.21 20:53:22) 
Fıkraları geçersek Mevlana'nın Ahi Evren olduğuna dair güçlü emareler var ve Ahi Evren'in Moğollarla işbirliği yapan Mevlana'ya karşı direndiğine halkı örgütlediği biliniyor. Bu konuyla ilgili Mikail Bayram hocanın kitap ve köşe yazıları var.


  • eatpraylaw  (29.04.21 22:03:28) 
Nasreddin Hoca'nın olduğu düşünülen "ye kürküm ye" ve "kazan doğurdu" fıkraları aslında ona ait değil. Edebiyatçılardan okumak lazım. (bkz: saim sakaoğlu )
(bkz: ali berat alptekin)

  • oyokbuyoknevar  (29.04.21 22:17:30) 
artık çok uzaklarında olsam da bir akşehirli olarak cevaplayayım :) esasen hoca akşehir'de görevlendirilmiş bir kadı. devletin görevlisi yani. fıkraların çoğu da sonradan kendine atfedilmiş ya olmayan ya da sonradan onun üzerine kalmış olaylardan ibaret. adamın bir suçu yok yani :) zaten çoğu fıkrası yaşadığı dönemin şartlarına bile uymuyor :) kendine ait neredeyse hiç bir yazılı kaynak yok. hepsi halkın anlata anlata bu zamanlara getirdiği hikayeler. eskişehir'de doğup, konya-akşehir'de kadı görev yaptığı ve öldüğü tahmin ediliyor.

fıkralara gelince politik doğrulucuğun bu kadar popüler olmadığı yıllarda ortaya çıktığından anlayabiliyorum. fıkraların yaşam dersleri vermesi gerektiğini de düşünmüyorum. yanlış olan düşünceleri de ortaya koyabilir yani. tüketeceğimiz her içeriğin %100 doğru bir düşünceyi desteklemesi de gerekmiyor. her olayı dönemin şartlarında değerlendirmek gerekiyor. ayrıca nasreddin hoca fıkralarında hoca hiç bir zaman rol model olarak anlatılmıyor. hiç bir çocuğa "hoca mükemmel bir kişilik, onun gibi olun" mesajı verilmiyor. hocanın muzip veya pratik zekaya sahip bir insan olduğu, dezavantajlı olduğu durumlardan karşı atakla avantajlı duruma geçtiği anlatılıyor. hiç bir fıkrasında siz de "kazan doğurdu diyin kazanın çocuklar" diye bir son mesaj yoktur yani. bir fıkrası var örneğin: hoca yağmur allahın rahmetidir, o yağınca koşa koşa eve gitmeyin vs. diye bir öğüt veriyor. bir gün yağmurda hocanın koştuğunu gören adam soruyor hoca sen bize böyle böyle dedin kendin koşuyorsun diye. hoca da ben rahmet yere düşmesin diye yere düşmeden toplamaya çalışıyorum gibi bir cevap veriyor. böyle bir fıkraya dahi konu olmuş bir adamın doğruluk timsali olarak anlatılması pek olası değil anlayabileceğiniz üzere :)




bir de işin ekonomik boyutu var tabi. nasreddin hoca önemli sayılabilecek bir turistik figür. yaşadığı şehir olan akşehir ile doğduğu yer olan eskişehir'in nasreddin hoca köyü arasında geçmişte bir dava oldu örneğin. yakın tarihte sonuçlandı daha. geçmişte akşehir'in nispeten gelişmiş bir ilçe olmasını sağlayan turistik bir getiri getiriyordu nasreddin hoca türbesi ve yazın yaptığı nasreddin hoca festivalleri ama artık resmi olarak kullanamıyorlar çünkü davayı kaybettiler. benzer bir sürü de figür var zaten türk tarihinde. hacivat karagöz'de aynı şekilde saf bir kişiliğin ondan daha zeki bir karakter tarafından sürekli manipüle etmesini anlatır örneğin. hacivat'ı da karagöz'ü de severim ben hiç gocunmam :) kimsenin hayatını hacivat gibi yaşamaya özendirdiğini de düşünmüyorum. bir kişinin çakallık yapması, muzip olması, bencil olması onu sevmememiz gerektiği anlamına gelmez.
  • syozkn  (29.04.21 23:25:37) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.