[]
kadınlık ve libido üzerine...
merhaba.
şu sıralar duygusal birliktelik yaşadığım ve evlenmeyi konuştuğumuz, 15 senedir arkadaşım olan ancak 1 yıldır boyut atladığımız ve 15 senedir geyiğini yaptığımız gibi ulan biz evlencez galiba dediğimiz birisi var ve bu geyik gerçek olma eşiğinde. bu zamana kadar arkadaş ortamlarının herkesle iyi geçinen kilolu kanki kızıydı. şimdi 25-30 kilo kadar verdi. 60 kiloya düştü. bu arada insanlığını ele alınca, paylaşımlarımızı ele alınca veya diğer pek çok değişken söz konusuyken net bir şekilde evlenmek istediğim tek insan. ancak bazı farklı sorunlar söz konusu.
kendisi 35 yaşına kadar bir birliktelik yaşamadı. bir erkekle öpüşmedi bile ve muhtemelen el ele bile tutuşmadı. ilk kez benle deniyor sevgililik müessesini malesef. 16 yaşında yaşanacak şeyleri 35'te deniyor. kendisiyle onun dişilik meselesini masaya yatırmakta temkinli davranıyorum hep. kırılgan bir psikolojisi var. ayrıca bir yandan da haddim değil diye de düşünüyorum. yargılamak istemiyorum. ancak içim içimi yiyor. hayatı boyunca standart cinsel tecrübeleri hem düşünsel hem bedenen tamamen reddetmiş birisi. ben bunları beraber aşabileceğimize inanmak istiyorum. iş başa düşünce aslında istiyor gibi davranıyor ancak temelden kadınsı davranış eksiklikleri var gibi. cinsiyetçilikle suçlamayın beni lütfen. sadece durumu arz ediyorum. kendisi muhafazakarlıktan çok uzak, son derece bakımlı ve modern bir plaza insanı. ancak bakımlı olmak başka. kadınsı olmak başka. hayatında hiç makyaj yapmamış, kilolu olmanın da özgüvensizliğiyle elbette hiç kadınsı kıyafetler giymemiş. kendi kilolu olma kompleksini(ki bence kiloluyken de çok tatlıydı) insanlarla iyi geçinen arkadaş gruplarının kilolu merve kankası olarak örtmüş birisi... en çekicilikten uzak, libido killer ne varsa onları giydi hayatı boyunca. en azından son 15 senesine ben şahidim. kısacası "çekici" olmaya hiç yeltenmemiş, ne bileyim bir topuklu ayakkabı giymek gibi bir kavrama çok yabancı, bir etek giyeyim, elbise giyeyim, minik dekolteli bir tişört diyeyim... asla yaşanmamış şeyler. vücut hatlarıyla alakalı yapısal sorunları olduğu için belki kendini beğendirme kavramından çok uzak yetişmiş ve artık kilo vermiş olmasına rağmen şu an yine de asla oralı değil. hayatında bunlara yer yok. ben kıyafetinde ayakkabısında değilim. yine giymesin dert değil. ben bunları tercih etmeyişinde sorun buluyorum. bu gibi standart dişil duruşları tamamen inkar eden birisi. eski ilişkilerimde tecrübe ettiğim veya sokakta gördüğümüz ortalama kadınların erkekler tarafından beğenilme dürtüsüne çok uzak bir tutum içerisinde. sen hayat boyu bol ve kadınlığını göstermeyen eşofmanlarla ve moncler yeleklerinle yaşayacaksın desen bayıla bayıla kabul eder. kilolu pek çok kadın var ama yürüyen libido gibi geziyorlar. bu biraz kilodan bağımsız bir şey...
davranışsal olarak da aynı duruşu sergiliyor. bir kadının sevgilisine dokunuşu, öpüşü, bir okşaması sarılması gibi şeylerle o kadar alakası yok ki. içinden gelmiyor sanki. yapsa da emanet duruyor. romantizm zayıf. erotizm zaten zayıf. alevlendirici bir kıvılcım çıkması için ateşi baştan icad etmem gerekiyor. mesleğim turist rehberliği. hasbelkader gördüm geçirdim. eskiden bazı sevgililerimde gözlerime inanamadığım kadar yüksek libidolara şahit olduğum oluyordu. ama bu insandan beklentim öyle değil. sadece asgari seviyeyi sağlasa bile ben yetineceğim. ayrıca bir de çocuk yapma fikrine midesi bulanacak kadar karşı. konuşulmuyor bile. ben de diyorum ki sen çocuğa bu kadar net karşıysan burada üzerine yoğunlaşılması gereken bir durum var... bu kadar katı bi şekilde hayatından çıkarmış olman biraz düşündürücü... cinsel teşebbüslerde kan verir gibi yatmaktan ve pek çok tabusal vaziyetten ileri bir aşama henüz kaydedemedik.
özellikle o'nun davranışlarına ve dünya duruşuna sirayet etmiş dişilikten uzak duruşunun acaba hormonal, ne bileyim östrojen düşüklüğü falan gibi tıbbi bir sebebi olabilir mi? yoksa psikiyatrik bir vaka mıdır sizce? şimdi yargılamak istemiyorum ancak terapi bu işi çözer mi? 35 yaşından sonra bu eksiklikler inşa edilebilir mi? ben de karşımda kadınlıkta zirve birisini beklemiyorum tamam ama seksten bağımsız olarak, günlük hayatta belli başlı sıcak bir dişil duruşla evlenmek isterim ama bunun düzelip düzelemeyeceği konusunda çok şüphelerim var kimseyle paylaşamıyorum. saldırmadan, feministlik yapmadan bana akıl verecek birilerine çok ihtiyacım var. yalnız ve çaresiz hissettiğim bir durumdayım. he dersem evlenme yoluna gireceğiz ama bu konu beni çok soğutuyor. insanlık olarak 100 de yüz evlenmek istiyorum bu dünya'da ondan daha iyi bir eş bulabileceğime inancım yok ama bu hususta gelişim sergileyebileceğimize de inanmak istiyorum. eldeki malzemeyle yetinebilir miyim? evet ama bir şeyler hep eksik kalır. ve neden gereken standartlar da sağlanmasın?
teşekkürler.
şu sıralar duygusal birliktelik yaşadığım ve evlenmeyi konuştuğumuz, 15 senedir arkadaşım olan ancak 1 yıldır boyut atladığımız ve 15 senedir geyiğini yaptığımız gibi ulan biz evlencez galiba dediğimiz birisi var ve bu geyik gerçek olma eşiğinde. bu zamana kadar arkadaş ortamlarının herkesle iyi geçinen kilolu kanki kızıydı. şimdi 25-30 kilo kadar verdi. 60 kiloya düştü. bu arada insanlığını ele alınca, paylaşımlarımızı ele alınca veya diğer pek çok değişken söz konusuyken net bir şekilde evlenmek istediğim tek insan. ancak bazı farklı sorunlar söz konusu.
kendisi 35 yaşına kadar bir birliktelik yaşamadı. bir erkekle öpüşmedi bile ve muhtemelen el ele bile tutuşmadı. ilk kez benle deniyor sevgililik müessesini malesef. 16 yaşında yaşanacak şeyleri 35'te deniyor. kendisiyle onun dişilik meselesini masaya yatırmakta temkinli davranıyorum hep. kırılgan bir psikolojisi var. ayrıca bir yandan da haddim değil diye de düşünüyorum. yargılamak istemiyorum. ancak içim içimi yiyor. hayatı boyunca standart cinsel tecrübeleri hem düşünsel hem bedenen tamamen reddetmiş birisi. ben bunları beraber aşabileceğimize inanmak istiyorum. iş başa düşünce aslında istiyor gibi davranıyor ancak temelden kadınsı davranış eksiklikleri var gibi. cinsiyetçilikle suçlamayın beni lütfen. sadece durumu arz ediyorum. kendisi muhafazakarlıktan çok uzak, son derece bakımlı ve modern bir plaza insanı. ancak bakımlı olmak başka. kadınsı olmak başka. hayatında hiç makyaj yapmamış, kilolu olmanın da özgüvensizliğiyle elbette hiç kadınsı kıyafetler giymemiş. kendi kilolu olma kompleksini(ki bence kiloluyken de çok tatlıydı) insanlarla iyi geçinen arkadaş gruplarının kilolu merve kankası olarak örtmüş birisi... en çekicilikten uzak, libido killer ne varsa onları giydi hayatı boyunca. en azından son 15 senesine ben şahidim. kısacası "çekici" olmaya hiç yeltenmemiş, ne bileyim bir topuklu ayakkabı giymek gibi bir kavrama çok yabancı, bir etek giyeyim, elbise giyeyim, minik dekolteli bir tişört diyeyim... asla yaşanmamış şeyler. vücut hatlarıyla alakalı yapısal sorunları olduğu için belki kendini beğendirme kavramından çok uzak yetişmiş ve artık kilo vermiş olmasına rağmen şu an yine de asla oralı değil. hayatında bunlara yer yok. ben kıyafetinde ayakkabısında değilim. yine giymesin dert değil. ben bunları tercih etmeyişinde sorun buluyorum. bu gibi standart dişil duruşları tamamen inkar eden birisi. eski ilişkilerimde tecrübe ettiğim veya sokakta gördüğümüz ortalama kadınların erkekler tarafından beğenilme dürtüsüne çok uzak bir tutum içerisinde. sen hayat boyu bol ve kadınlığını göstermeyen eşofmanlarla ve moncler yeleklerinle yaşayacaksın desen bayıla bayıla kabul eder. kilolu pek çok kadın var ama yürüyen libido gibi geziyorlar. bu biraz kilodan bağımsız bir şey...
davranışsal olarak da aynı duruşu sergiliyor. bir kadının sevgilisine dokunuşu, öpüşü, bir okşaması sarılması gibi şeylerle o kadar alakası yok ki. içinden gelmiyor sanki. yapsa da emanet duruyor. romantizm zayıf. erotizm zaten zayıf. alevlendirici bir kıvılcım çıkması için ateşi baştan icad etmem gerekiyor. mesleğim turist rehberliği. hasbelkader gördüm geçirdim. eskiden bazı sevgililerimde gözlerime inanamadığım kadar yüksek libidolara şahit olduğum oluyordu. ama bu insandan beklentim öyle değil. sadece asgari seviyeyi sağlasa bile ben yetineceğim. ayrıca bir de çocuk yapma fikrine midesi bulanacak kadar karşı. konuşulmuyor bile. ben de diyorum ki sen çocuğa bu kadar net karşıysan burada üzerine yoğunlaşılması gereken bir durum var... bu kadar katı bi şekilde hayatından çıkarmış olman biraz düşündürücü... cinsel teşebbüslerde kan verir gibi yatmaktan ve pek çok tabusal vaziyetten ileri bir aşama henüz kaydedemedik.
özellikle o'nun davranışlarına ve dünya duruşuna sirayet etmiş dişilikten uzak duruşunun acaba hormonal, ne bileyim östrojen düşüklüğü falan gibi tıbbi bir sebebi olabilir mi? yoksa psikiyatrik bir vaka mıdır sizce? şimdi yargılamak istemiyorum ancak terapi bu işi çözer mi? 35 yaşından sonra bu eksiklikler inşa edilebilir mi? ben de karşımda kadınlıkta zirve birisini beklemiyorum tamam ama seksten bağımsız olarak, günlük hayatta belli başlı sıcak bir dişil duruşla evlenmek isterim ama bunun düzelip düzelemeyeceği konusunda çok şüphelerim var kimseyle paylaşamıyorum. saldırmadan, feministlik yapmadan bana akıl verecek birilerine çok ihtiyacım var. yalnız ve çaresiz hissettiğim bir durumdayım. he dersem evlenme yoluna gireceğiz ama bu konu beni çok soğutuyor. insanlık olarak 100 de yüz evlenmek istiyorum bu dünya'da ondan daha iyi bir eş bulabileceğime inancım yok ama bu hususta gelişim sergileyebileceğimize de inanmak istiyorum. eldeki malzemeyle yetinebilir miyim? evet ama bir şeyler hep eksik kalır. ve neden gereken standartlar da sağlanmasın?
teşekkürler.
Anladim ben sizi, bahsettiginiz cinsiyetcilik degil bana kalirsa. Heteroseksuel kadinlarin bircogu da erkeksi tavirlari, en azindan androjen tavirlari cekici bulur bu anormal degil, hormonlarla da ilgili tabiki. Tam anlayamadim ama sanirim kendisi bu konuda herhangi bir caba icerisinde degil, siz de acik acik dile getirmeye cekiniyorsunuz. 35 yasindan sonra cok bir degisim olur mu emin degilim cunku gecmiste yasadigimiz iyi kotu deneyimler sonucu kisiligimizi sekillendiriyoruz, gecmisimizden cok da bagimsiz degiliz. Geçmişte yaşadıklarının etkisi hala devam ediyor belli ki. Karsi tarafta o istek uyanmadan zor, kirmadan ve yanlis anlasilmadan dusuncelerinizi dile getirmek de zor cunku inanilmaz hassas ve kisiye ozel bir konu. Sizin yapabileceginiz seyler, ozguvenini zedelemeden hosunuza giden seyleri dile getirmek, mesela kadinlara x’i çok yakıştırıyorum demek yerine, birlikte alışveriş yapmak ve hoşunuza giden şeyler denediğinde memnuniyetinizi dile getirmek işe yarayabilir. Rahatsız etmeyecek düzeyde kıyafet, makyaj malzemesi gibi hediyeler alınabilir. Benim kaç tane arkadaşım oldu, sıfır makyaj full salaş giyimli benimle takıla takıla benden süslüler şuan. İnsan etraftan olumlu geribildirim aldığında değiştirebiliyor bazı alışkanlıklarını. Ama bu tabi bir ihtimal, belki böyle yaptığında kendine yabancı hissedip daha mutsuz da olabilir, hatta sizi yanlış anlarsa olduğu gibi kabullenilmediğini düşünerek özgüveni daha da düşebilir. O yüzden direkt yüzüne söylemek yerine, hafiften sinsi sinsi yoklayın bu şekilde belki de zamanla onun da hoşuna gider. Ya da son çare çift terapisi de olabilir. hiç olmuyorsa da böyle kabulleneceksiniz artık, kendine yabancı hissederse asıl o zaman sıkıntılar başlar, kadın mutsuzsa ilişki de mutsuz ve umutsuz bir hal alır.
- infj. (17.03.21 15:22:17)
O mesela bu halinden mutlu mu yoksa değişmek istiyor mu? Eğer böyle mutlu ise demek ki siz uyumlu bir çift değilsiniz. Hayatta evlenebileceğim tek kişi diyorsunuz ama değiştirmek istediğiniz bir torba özellik yazmışsınız buraya. Buradan uyumlu olmadığınız ortaya çıkıyor zaten. Siz onu kendi haliyle kabul etmiyorsunuz o şekilde sevmiyorsunuz, aklınızda olabileceğini düşündüğünüz halini seviyorsunuz. Ama o hayalinizdeki kadın gerçek değil, karşınızdaki kadın gerçek. Ben bu kadını değiştiririm diye evlilik yoluna girerseniz sonra ikiniz de çok üzülürsünüz gibi geliyor bana.
- peki madem (17.03.21 15:41:47 ~ 15:42:16)
1