[]
Öykü, roman vb. Eserler yazan tecrübeli arkadaşlar
Merhaba
Bir süredir bir öykü yazmaya çalışıyorum. Öyküyü aslında yazdım ama içime bir türlü sinmiyor. Karakterleri, olay örgüsü muhteşem oldu diyemem ama fena olmadı gibi(En azından ilk öykü denemesine göre eh işte dedirtti). Bu öğelerin okudukça, yazdıkça gelişeceğini umuyorum. Faydası olur diye farklı alanlarda okuyup,araştırıp zihnimi zenginleştirmeye çabalıyorum. Yalnız asıl hevesimi kıran yazdığımı şöyle bir okuyunca, öyküdeki cümleleri basit bulmam. Arkadaşımla kahve eşliğinde sohbet ederken kurduğum cümleler bile daha güzel hatta. O çok zevk alarak okuduğum kitaplardaki o güzel cümleler sanki pıt pıt pıt hemen dökülüvermiş yazarların zihninden gibi geliyor bana ve kendime "demek ki sen de bu yetenek yok bende bırakayım bu işleri" diyorum içimden.
"Birini çok sevince, incecik bir tülün üzerine sevdiğinin yüzü resmedilmiş de, sen tüm dünyaya o tülün arkasından bakıyormuşsun gibi oluyor."cümlesinin zarifliğini, “insan, çektiği ıstırap nispetinde zevk duyar: ne kadar acıkırsa yemekten, ne kadar yorulursa dinlenmekten, ne kadar ararsa bulmaktan o derece zevk duyar.” cümlesinin duruluğunu istiyorum mesela yazdıklarımda. Ama dediğim gibi "bunları pıt pıt hemencecik yazmışlardır, benden de hemen çıkmadıysa demek ki çıkmayacak" diye düşünüp karalar bağlayıp sövüyorum kendime. Cidden böyle su gibi akıyor mu cümleler yazarken? Yani yetenek olmama ihtimalini göz ardı etmeden biraz daha zorlayıp bol bol yazıp biraz daha denemek mi lazım?
Edit: yazmayı unutmuşum ekliyeyim. Örnek verdiğim cümlelerin yazarları çok yetenekli çok biricikler farkındayım. Cümleleri sadece zerafet ve duruluğa örnek olması açısından ekledim. Yani iki yazıp çizeyim o seviyeye gelirim gibi bir düşüncem yok.
Bir süredir bir öykü yazmaya çalışıyorum. Öyküyü aslında yazdım ama içime bir türlü sinmiyor. Karakterleri, olay örgüsü muhteşem oldu diyemem ama fena olmadı gibi(En azından ilk öykü denemesine göre eh işte dedirtti). Bu öğelerin okudukça, yazdıkça gelişeceğini umuyorum. Faydası olur diye farklı alanlarda okuyup,araştırıp zihnimi zenginleştirmeye çabalıyorum. Yalnız asıl hevesimi kıran yazdığımı şöyle bir okuyunca, öyküdeki cümleleri basit bulmam. Arkadaşımla kahve eşliğinde sohbet ederken kurduğum cümleler bile daha güzel hatta. O çok zevk alarak okuduğum kitaplardaki o güzel cümleler sanki pıt pıt pıt hemen dökülüvermiş yazarların zihninden gibi geliyor bana ve kendime "demek ki sen de bu yetenek yok bende bırakayım bu işleri" diyorum içimden.
"Birini çok sevince, incecik bir tülün üzerine sevdiğinin yüzü resmedilmiş de, sen tüm dünyaya o tülün arkasından bakıyormuşsun gibi oluyor."cümlesinin zarifliğini, “insan, çektiği ıstırap nispetinde zevk duyar: ne kadar acıkırsa yemekten, ne kadar yorulursa dinlenmekten, ne kadar ararsa bulmaktan o derece zevk duyar.” cümlesinin duruluğunu istiyorum mesela yazdıklarımda. Ama dediğim gibi "bunları pıt pıt hemencecik yazmışlardır, benden de hemen çıkmadıysa demek ki çıkmayacak" diye düşünüp karalar bağlayıp sövüyorum kendime. Cidden böyle su gibi akıyor mu cümleler yazarken? Yani yetenek olmama ihtimalini göz ardı etmeden biraz daha zorlayıp bol bol yazıp biraz daha denemek mi lazım?
Edit: yazmayı unutmuşum ekliyeyim. Örnek verdiğim cümlelerin yazarları çok yetenekli çok biricikler farkındayım. Cümleleri sadece zerafet ve duruluğa örnek olması açısından ekledim. Yani iki yazıp çizeyim o seviyeye gelirim gibi bir düşüncem yok.
aynı şeyi defalarca yapmaktır profesyonellik. o örneklediğin cümleler yazarların pıtıtr pıtır kalemlerinden dökülüyor olabilir ama asla ilk kiptalarının ilk satırları değil. sen daha ilk öykünün ilk paragrafının ilk satırındasın.
aynı cümleyi, aynı hikayeyi defalarca yazdığını düşün yazdıkça gelişecek geliştikçe güzelleşeceksin.
"Birini çok sevince, incecik bir tülün üzerine sevdiğinin yüzü resmedilmiş de, sen tüm dünyaya o tülün arkasından bakıyormuşsun gibi oluyor." cümlesini kuran yazarın ilk betimlemesi şu olabilir mesela "insan sevince sevdiği bir türlü aklından çıkmıyor."
duyguların, düşüncelerin demlendikçe, cümle kurmada ve kelimeler üzerinde hakimiyetin arttıkça daha da güzelleşecekler. yılma, bırakma, çoğumuzun yapmaya cesaret edemediği bir şeye kalkışmışsın bırakma derim. naçizane.
aynı cümleyi, aynı hikayeyi defalarca yazdığını düşün yazdıkça gelişecek geliştikçe güzelleşeceksin.
"Birini çok sevince, incecik bir tülün üzerine sevdiğinin yüzü resmedilmiş de, sen tüm dünyaya o tülün arkasından bakıyormuşsun gibi oluyor." cümlesini kuran yazarın ilk betimlemesi şu olabilir mesela "insan sevince sevdiği bir türlü aklından çıkmıyor."
duyguların, düşüncelerin demlendikçe, cümle kurmada ve kelimeler üzerinde hakimiyetin arttıkça daha da güzelleşecekler. yılma, bırakma, çoğumuzun yapmaya cesaret edemediği bir şeye kalkışmışsın bırakma derim. naçizane.
- erty_ksk (14.12.20 09:47:26)
yetenek şart evet ama her şeyin olduğu gibi bu konularında bir matemaiği, sistematiği var. yaratıcı yazarlık atölyeleri var bolca, bu aralar online olanlarda mevcut, onlara katılmayı düşünebilirsiniz belki.
- Phoebe (14.12.20 12:08:26)
1