[]
Memurla olan diyaloğum
İşe başlayacağım yerdeki personel şefi ile geçen gün bir tartışma yaşadım, çok uzun zamandır birileriyle sürtüşme yaşamıyordum üst üste enteresan oldu.
Tartıştığımız konuyu postun en sonuna koyuyorum çünkü olayla doğrudan alakası yok, mesele bu manyak karının üslubu. konuyu merak eden orayı da okuyabilir.
Şimdi ben bu kadını katiyen tanımıyorum, zaten atandığım yere de hiç gitmedim daha. Yani ilk defa konuşuyorum düşünün ve bilgi almak için aradığımdan tamamen karşımdakine kanalize olmuş durumda oldukça nazik ve normal şekilde konuşuyorum. Telefonu açtı, aşırı gergin, merhabalar rahatsız ediyorum kurumunuza avukat olarak atandım, tarafıma sms geldi, şu anda da başka bi yerde çalışıyorum, istifa dilekçemi sundum, bana tebligat göndereceksiniz değil mi görev sürem kaçmasın o yüzden soruyorum, dedim. karı bir başladı bana saydırmaya, smsle başlar süreniz, ama devlet memurları kanunu var vs vs dedim, ardından şöyle dedi.
"burada sizin avukatlığınız geçerli değil, burası adliye değil, ben 32 yıllık memurum, ben böyle diyorum, bana avukatlıkla gelmeyin, ankarayı arayın onlara sorun" aynen bu cümleyi kurdu. neye uğradığımı şaşırdım, sırf küfür etmemek için tamam deyip kapattım. zaten ağzımı açtığım anda ben konuşuyorum diyerek bana da izin vermiyordu. sonra aynı kurumda bir müdür yardımcısını aradım onun da sekreteri mi ne çıktı kendisi yok bana anlatın dedi, anlatmaya başlayınca "göt hanım diyorsa doğrudur, ne uzatıyorsunuz, o kadar kişi alındı sorun çıkmadı sizde mi sorun olacak" deyince tepem attı onun da suratına kapattım.
sonra söz konusu sorunu çözdüm bir şekilde, tabi ki kendisinin embesilliğinden kaynaklı bir durum vardı. bu aynı yere atandığım insanlarla iletişimimiz var, hatta orada çalışmakta olan birinin de telefonunu buldum, "biz de tartıştık onla, gergin birisi, size özel değil, uğraşmayın boşuna (cimere şikayet edeceğimi söylemiştim) buranın demirbaşlarından biri, aynı yerde çalışacaksınız huzursuzluk olmasın" vs bunları dediler. bu karı belli burada bir hegemonya kurmuş kimse buna gık demek istemiyor. bir de avukat olacaklar (bunları diyen arkadaşlar) nasıl olsa sinmişler işte.
ben bu lafı duyduğumdan beri bildiğiniz uyuyamıyorum, senin avukatlığın burada sökmez ne demek, sen nasıl böyle konuşursun, sen kimsin, ilk defa konuştuğun üstelik aynı ortamda çalışacağın (benim üstüm amirim vs hiçbir şeyim olmayacak bu arada, aynı binada olacağız) insana nasıl böyle terbiyesizce konuşursun. aklım almıyor, laf öyle bir oturdu ki içime, zaten daha telefonu kapatır kapatmaz cimer ekranını açtım şikayet yazmaya başladım. sonra yol açtığı sorunu düzeltmek için uğraştım biraz, dedim atamam yapılsın önce bir, ondan sonra şikayet ederim. ama duramıyorum yani.
1-doğrudan adını zikrederek ve şikayet sekmesi altından şikayet edecektim olayın ilk öfkesiyle, bundan vazgeçtim. çünkü şahsileştirmiş olacağım, gitmeden bir düşman edinmiş olacağım, baya bildiğiniz baş düşmanım olacak o kurumda, uzun yıllar çalıştığı için kurum amirleri nezdinde sorun çıkartma durumu olabilir, haklıyken de haksız duruma düşmek istemiyorum.
2-şikayet yerine görüş ve öneri olarak, atama işlemlerinde yaşadığım problemi ve personelin tarafıma yaklaşımıyla ilgili böyle daha soft bir metin kaleme almayı düşündüm bunu da hazırladım, karıya da o lafını yutturacak şekilde. işyeri hekimi de o zaman işyerinde doktorluk yapmasın o zaman orası hastane değil, 30-40 sene tecrübesi olup avukatların tek çalışma alanının yalnızca adliye olduğunun bilinmemesi memurlar adına çok üzücü vs gibi (tabi ki son derece resmi bir üslupla) kendisinden değil yaptıklarından bahsederek bu olayı gündeme getirmek, susup oturmadığımı ve tepkimi bu şekilde göstermek. nasıl olsa o lafı diyen kendini biliyor.
3-içim katiyen soğumadı, kendimi dizginliyorum, hala cimerde bir şey yapmadım, göndermedim, cimerden bir şey çıkacağı için değil bu arada, kendisinin verdiğim tepki kulağına gitsin yeterli, sadece bu. arkadaşlarımla konuşuyorum ya boş ver sana ileride izinlerini kullanırken, özlük dosyanı hazırlarken zorluk çıkarır, her gün göreceksin, (uzun yıllar durmayı düşündüğüm bir yer bir de) daha hiç gitmemişsin, bu olayla beraber anılma, gider gitmez sorun yaşama vs diyorlar. şu an çalıştığım yerdeki memurlar da sallama dedi, yalnızca çok sevdiğim bir abla tabi şikayet et dedi. hiçbir şey yapmamak belki en makul seçenek ama bunu yapamayacağım galiba
hangi yolu izlemek konusunda kararsız kaldım, en güzeli ikincisi bence ama. o cahilliği, iş bilmezliği, kanun tanımazlığı ismini vermeden gözüne sokmak. sen kimsin de avukatlığı küçümsüyorsun, allahım aklıma geldikçe deliriyorum, ben kendi mesleğimden zaten nefret ediyorum ama kendi mesleğime sadece ben bok atabilirim sen atamazsın. nereden ne tanıdığı varsa var, böyle bir cümle kuramaz bana. görsünler en azından bunu cimerde, bu lafı hangi gerizekalı memur söylemiş ehehehe desinler bakalım ben dedim diyebilecek mi.
mesele: şu an bi devlet kurumunda çalışıyorum, başka bir devlet kurumuna da yeni atandım oraya geçeceğim. atandığım yerden geçen cuma günü mesaj geldi, atamanız onaylandı, kuruma müracaat edin diye. sonra ben kurumu aradım, smsten sonra tebligat da göndereceksiniz değil mi dedim, çünkü usulü böyle, resmi görevlendirme yazısı gönderirler onu tebliğ aldıktan sonra 15 günlük göreve başlama süreniz başlar. ilk atandığım yerde böyle olmuştu. düz memur evet deyince ben de döndüm hazır çalıştığım yere bu ayın 14ünden itibaren geçerli olacak şekilde istifa dilekçemi verdim. 14ünde istifa etmemin sebebi hem çalıştığım kurumu seviyorum, maaşı önden aldığımız için bir kısmını iade etmekle uğraşmak istemiyorum, üçüncüsü de zaten sürem başlamadığı için kafadan tebligat gelene kadar 5-10 gün artı 15 günüm var. Acelem yok.
Sonra yeni atandığım yerde aynı konumda çalışacağımız insanlarla kurduğumuz bir whatsapp grubu vardı, orada işe benden önce başlayan arkadaşa bu tebligat olayıyla beraber çeşitli şeyler sordum. o da ben personel şefi (insan kaynaklarında çalışan memurların şefi yani şube müdürü falan değil öyle bir unvanı yok) kadın sms ile süre başlar dedi, dedi. Bunu duyunca benim bütün planım berbat olmuş oldu çünkü smsi tebliğ kabul edersem (ki bu kanuna katiyen aykırı ve emsali görülmemiş bir saçmalık) sürem istifa edeceğim tarihten bir gün önce dolmuş oluyor. Yani hakkımı kaybetmiş oluyorum gibi bir şey. Bunu duyunca hemen aradım bu kadının dahilisini ve bağlandım. Dediğinde diretince istifamı geri çekmeye çalıştım, çalıştığım kurum kabul etmedi, az daha göt gibi ortada kalacaktım. Sonra ankaradaki hukuk müşavirliğini aradım avukat meslektaş allah razı olsun ilgilendi ve bu kadının da üstü olan ildeki atama şube müdürünü aradı, kimlik numaramı verdi ona ve ayın 16sinda başlayabileceğimi tebligatın çıkacağını vs söyledi. bu karının götünden uydurduğu bir şey olduğu ortaya çıkmış oldu yani. Ben de rahat bir nefes alabildim.
Tartıştığımız konuyu postun en sonuna koyuyorum çünkü olayla doğrudan alakası yok, mesele bu manyak karının üslubu. konuyu merak eden orayı da okuyabilir.
Şimdi ben bu kadını katiyen tanımıyorum, zaten atandığım yere de hiç gitmedim daha. Yani ilk defa konuşuyorum düşünün ve bilgi almak için aradığımdan tamamen karşımdakine kanalize olmuş durumda oldukça nazik ve normal şekilde konuşuyorum. Telefonu açtı, aşırı gergin, merhabalar rahatsız ediyorum kurumunuza avukat olarak atandım, tarafıma sms geldi, şu anda da başka bi yerde çalışıyorum, istifa dilekçemi sundum, bana tebligat göndereceksiniz değil mi görev sürem kaçmasın o yüzden soruyorum, dedim. karı bir başladı bana saydırmaya, smsle başlar süreniz, ama devlet memurları kanunu var vs vs dedim, ardından şöyle dedi.
"burada sizin avukatlığınız geçerli değil, burası adliye değil, ben 32 yıllık memurum, ben böyle diyorum, bana avukatlıkla gelmeyin, ankarayı arayın onlara sorun" aynen bu cümleyi kurdu. neye uğradığımı şaşırdım, sırf küfür etmemek için tamam deyip kapattım. zaten ağzımı açtığım anda ben konuşuyorum diyerek bana da izin vermiyordu. sonra aynı kurumda bir müdür yardımcısını aradım onun da sekreteri mi ne çıktı kendisi yok bana anlatın dedi, anlatmaya başlayınca "göt hanım diyorsa doğrudur, ne uzatıyorsunuz, o kadar kişi alındı sorun çıkmadı sizde mi sorun olacak" deyince tepem attı onun da suratına kapattım.
sonra söz konusu sorunu çözdüm bir şekilde, tabi ki kendisinin embesilliğinden kaynaklı bir durum vardı. bu aynı yere atandığım insanlarla iletişimimiz var, hatta orada çalışmakta olan birinin de telefonunu buldum, "biz de tartıştık onla, gergin birisi, size özel değil, uğraşmayın boşuna (cimere şikayet edeceğimi söylemiştim) buranın demirbaşlarından biri, aynı yerde çalışacaksınız huzursuzluk olmasın" vs bunları dediler. bu karı belli burada bir hegemonya kurmuş kimse buna gık demek istemiyor. bir de avukat olacaklar (bunları diyen arkadaşlar) nasıl olsa sinmişler işte.
ben bu lafı duyduğumdan beri bildiğiniz uyuyamıyorum, senin avukatlığın burada sökmez ne demek, sen nasıl böyle konuşursun, sen kimsin, ilk defa konuştuğun üstelik aynı ortamda çalışacağın (benim üstüm amirim vs hiçbir şeyim olmayacak bu arada, aynı binada olacağız) insana nasıl böyle terbiyesizce konuşursun. aklım almıyor, laf öyle bir oturdu ki içime, zaten daha telefonu kapatır kapatmaz cimer ekranını açtım şikayet yazmaya başladım. sonra yol açtığı sorunu düzeltmek için uğraştım biraz, dedim atamam yapılsın önce bir, ondan sonra şikayet ederim. ama duramıyorum yani.
1-doğrudan adını zikrederek ve şikayet sekmesi altından şikayet edecektim olayın ilk öfkesiyle, bundan vazgeçtim. çünkü şahsileştirmiş olacağım, gitmeden bir düşman edinmiş olacağım, baya bildiğiniz baş düşmanım olacak o kurumda, uzun yıllar çalıştığı için kurum amirleri nezdinde sorun çıkartma durumu olabilir, haklıyken de haksız duruma düşmek istemiyorum.
2-şikayet yerine görüş ve öneri olarak, atama işlemlerinde yaşadığım problemi ve personelin tarafıma yaklaşımıyla ilgili böyle daha soft bir metin kaleme almayı düşündüm bunu da hazırladım, karıya da o lafını yutturacak şekilde. işyeri hekimi de o zaman işyerinde doktorluk yapmasın o zaman orası hastane değil, 30-40 sene tecrübesi olup avukatların tek çalışma alanının yalnızca adliye olduğunun bilinmemesi memurlar adına çok üzücü vs gibi (tabi ki son derece resmi bir üslupla) kendisinden değil yaptıklarından bahsederek bu olayı gündeme getirmek, susup oturmadığımı ve tepkimi bu şekilde göstermek. nasıl olsa o lafı diyen kendini biliyor.
3-içim katiyen soğumadı, kendimi dizginliyorum, hala cimerde bir şey yapmadım, göndermedim, cimerden bir şey çıkacağı için değil bu arada, kendisinin verdiğim tepki kulağına gitsin yeterli, sadece bu. arkadaşlarımla konuşuyorum ya boş ver sana ileride izinlerini kullanırken, özlük dosyanı hazırlarken zorluk çıkarır, her gün göreceksin, (uzun yıllar durmayı düşündüğüm bir yer bir de) daha hiç gitmemişsin, bu olayla beraber anılma, gider gitmez sorun yaşama vs diyorlar. şu an çalıştığım yerdeki memurlar da sallama dedi, yalnızca çok sevdiğim bir abla tabi şikayet et dedi. hiçbir şey yapmamak belki en makul seçenek ama bunu yapamayacağım galiba
hangi yolu izlemek konusunda kararsız kaldım, en güzeli ikincisi bence ama. o cahilliği, iş bilmezliği, kanun tanımazlığı ismini vermeden gözüne sokmak. sen kimsin de avukatlığı küçümsüyorsun, allahım aklıma geldikçe deliriyorum, ben kendi mesleğimden zaten nefret ediyorum ama kendi mesleğime sadece ben bok atabilirim sen atamazsın. nereden ne tanıdığı varsa var, böyle bir cümle kuramaz bana. görsünler en azından bunu cimerde, bu lafı hangi gerizekalı memur söylemiş ehehehe desinler bakalım ben dedim diyebilecek mi.
mesele: şu an bi devlet kurumunda çalışıyorum, başka bir devlet kurumuna da yeni atandım oraya geçeceğim. atandığım yerden geçen cuma günü mesaj geldi, atamanız onaylandı, kuruma müracaat edin diye. sonra ben kurumu aradım, smsten sonra tebligat da göndereceksiniz değil mi dedim, çünkü usulü böyle, resmi görevlendirme yazısı gönderirler onu tebliğ aldıktan sonra 15 günlük göreve başlama süreniz başlar. ilk atandığım yerde böyle olmuştu. düz memur evet deyince ben de döndüm hazır çalıştığım yere bu ayın 14ünden itibaren geçerli olacak şekilde istifa dilekçemi verdim. 14ünde istifa etmemin sebebi hem çalıştığım kurumu seviyorum, maaşı önden aldığımız için bir kısmını iade etmekle uğraşmak istemiyorum, üçüncüsü de zaten sürem başlamadığı için kafadan tebligat gelene kadar 5-10 gün artı 15 günüm var. Acelem yok.
Sonra yeni atandığım yerde aynı konumda çalışacağımız insanlarla kurduğumuz bir whatsapp grubu vardı, orada işe benden önce başlayan arkadaşa bu tebligat olayıyla beraber çeşitli şeyler sordum. o da ben personel şefi (insan kaynaklarında çalışan memurların şefi yani şube müdürü falan değil öyle bir unvanı yok) kadın sms ile süre başlar dedi, dedi. Bunu duyunca benim bütün planım berbat olmuş oldu çünkü smsi tebliğ kabul edersem (ki bu kanuna katiyen aykırı ve emsali görülmemiş bir saçmalık) sürem istifa edeceğim tarihten bir gün önce dolmuş oluyor. Yani hakkımı kaybetmiş oluyorum gibi bir şey. Bunu duyunca hemen aradım bu kadının dahilisini ve bağlandım. Dediğinde diretince istifamı geri çekmeye çalıştım, çalıştığım kurum kabul etmedi, az daha göt gibi ortada kalacaktım. Sonra ankaradaki hukuk müşavirliğini aradım avukat meslektaş allah razı olsun ilgilendi ve bu kadının da üstü olan ildeki atama şube müdürünü aradı, kimlik numaramı verdi ona ve ayın 16sinda başlayabileceğimi tebligatın çıkacağını vs söyledi. bu karının götünden uydurduğu bir şey olduğu ortaya çıkmış oldu yani. Ben de rahat bir nefes alabildim.
İlk önce şunu diyeceğim, merkez uzman yardımcısıyım 2 yıl olacak, hayatımda görmediğim en değişik, saçma, allah belasını versin diyeceğiniz insanları bu iki yılımda gördüm, hayatımda hiç bu kadar bezdiğim dönem olmamıştı.
İkincisi, personelciler kıldır. Bizde de hemen ertesi gün gelin dediler, ben işin acemisiydim, siz tabi önceki tecrübenizle biliyormuşsunuz başlama sürenizi. Bizde şehir dışından gelen adamlara hemen gelin dediler. Muvafakatname zamanında daire başkanından memuruna bir sürü sıkıntı çıkardılar. Daire başkanıma hakkımı helal etmiyorum. Sevgilimle aynı iş yerindeyiz, ona bir haksızlık yapıldı ama o hakkını çatır çatır savundu, sonra istediğini de aldı. Yine de başka bir konuda yaşadığımız şeylerin aynısının beteri sülalesinden çıksın.
Hiçbir şekilde kimseye kendinizi ezdirmeyin. Doğrudan amiriniz olmayan kişi hariç lafınızı kimseden esirgemeyin. Bu bir taktiktir, yenilere her zaman psikolojik olarak baskı yapılır, ezdirme ve özgüvenim düşürme yöntemleri. Bir kere kendinizi ezdirdiniz mi devamı gelir.
Sizin yaşadıklarınıza gelince, yazılı bir şey vermeyin. İlk önce kuruma başlayın, insanları gözlemleyin. Bu kadın herkese böyledir ve davranışları alışılagelmiştir belki, bu size yaptığı saygısızlığı ortadan kaldırmaz ancak acele bir davranışınız ilk günlerde antipati yaratır. Telefonda gereken cevabı vermişsiniz zaten. Konu açılınca ilerde lafı gediğine koyarsınız.
İkincisi, personelciler kıldır. Bizde de hemen ertesi gün gelin dediler, ben işin acemisiydim, siz tabi önceki tecrübenizle biliyormuşsunuz başlama sürenizi. Bizde şehir dışından gelen adamlara hemen gelin dediler. Muvafakatname zamanında daire başkanından memuruna bir sürü sıkıntı çıkardılar. Daire başkanıma hakkımı helal etmiyorum. Sevgilimle aynı iş yerindeyiz, ona bir haksızlık yapıldı ama o hakkını çatır çatır savundu, sonra istediğini de aldı. Yine de başka bir konuda yaşadığımız şeylerin aynısının beteri sülalesinden çıksın.
Hiçbir şekilde kimseye kendinizi ezdirmeyin. Doğrudan amiriniz olmayan kişi hariç lafınızı kimseden esirgemeyin. Bu bir taktiktir, yenilere her zaman psikolojik olarak baskı yapılır, ezdirme ve özgüvenim düşürme yöntemleri. Bir kere kendinizi ezdirdiniz mi devamı gelir.
Sizin yaşadıklarınıza gelince, yazılı bir şey vermeyin. İlk önce kuruma başlayın, insanları gözlemleyin. Bu kadın herkese böyledir ve davranışları alışılagelmiştir belki, bu size yaptığı saygısızlığı ortadan kaldırmaz ancak acele bir davranışınız ilk günlerde antipati yaratır. Telefonda gereken cevabı vermişsiniz zaten. Konu açılınca ilerde lafı gediğine koyarsınız.
- Hallegadola (05.11.20 22:13:47)
"sana ileride izinlerini kullanırken, özlük dosyanı hazırlarken zorluk çıkarır" mı? orası bakkal mı, hiçbir şey yapamaz. onun adını da vererek cimere yaz
- esref (05.11.20 22:46:04)
Klasik devlet memuru. Her yerde böyle bunlar. Ben de denk geldim. Alttan alma kesinlikle. Avukatsın. Kanunu, hakkını daha iyi biliyorsun. Eğer tanıdığı falan varsa senin konumun daha iyi olduğu için daha yetkili kişilerden çevre edinebilirsin. Gücünün farkına var bence ve zaman içinde uğraş bence onunla. Düşman edinirim diye düşünüyorsan o düşman edindi bile. Ondan daha avantajlı konumdasın. O alttan alsın .
- black mamba (05.11.20 22:59:04)
Ben sadece cimer tecrübemi aktarayım. Siz şikayet ediyorsunuz, o memur da, öyle bir şey olmamıştır, diyor şikayet kapanıyor. Kaç kere denedim, hep aynı.
- gelmeistemem (05.11.20 23:10:07)
Özür dileyeewk avukat hanım/bey şunu diyecegim ama kan davası gitmenizi anlayamadım doğrusu.
Bahsini ettiğiniz kişi gerçekten de kompleksli olabilir ancak yazınızı baştan aşağıya okuduğumda sizi de ondan çok daha rasyonel hareket ediyor görmedim . Bunu söylemek biraz beni de tedirgin etmedi değil. Hatta bana dava açar mısınız diye de düşündüm doğrusu.
25 yılı aşkın yurt içi dışı memuriyet hayatım az konuşup az duyarak rahat edilebileceğini bana gösterdi. Hayırlı olsun yeni işiniz, savaş baltanizi gomunuz ve muvaffakiyetler dilerim.
Bahsini ettiğiniz kişi gerçekten de kompleksli olabilir ancak yazınızı baştan aşağıya okuduğumda sizi de ondan çok daha rasyonel hareket ediyor görmedim . Bunu söylemek biraz beni de tedirgin etmedi değil. Hatta bana dava açar mısınız diye de düşündüm doğrusu.
25 yılı aşkın yurt içi dışı memuriyet hayatım az konuşup az duyarak rahat edilebileceğini bana gösterdi. Hayırlı olsun yeni işiniz, savaş baltanizi gomunuz ve muvaffakiyetler dilerim.
- fempusay (05.11.20 23:56:24)
Bence bulaşmayın. Sadece ilk kadın değil, sekreter de size bayağı ters cevap vermiş. Telefonda böyle konuşan gerçekte daha fazla huzursuzluk çıkarabilir. O kurumda çalışmaya başladıktan sonra düşünürsünüz.
- dissendium (06.11.20 00:10:14)
Bulaş. Yanına gittiğinde nasıl bir konuşma tarziydi o, siz kim olduğunuzu zannediyorsunuz de. Zorluk falan da çıkaramaz. Çıkarırsa senin de elin armut toplamicak
- abuzer (06.11.20 00:24:41)
hem cimere şikayet et hem de işe gittiğinde bi söyle sen hayırdır amacın neydi diye, dava aç hakaret davası aç. ben böyle aptal insanlara asla tahammül edemiyorum. yok öyle "onun mizacı o takılma" demek. o kadar çabala "senin avukatlığın burada sökmez" desin yok ya.
- Cebrikkuş (06.11.20 08:10:31)
bir devlet kurumunda memurum. size tek önerim bence cimerden cevap alamazsınız hiç kendinizi boşuna saçma bir şeyin içine atmayın fakat kurumda dik durun sözünüzü esirgemeyin, hatta ters davranın fakat kavga da etmeyin. kim kime diş geçirebilirse.
- herseyi birakip gitmek istiyorum (06.11.20 11:25:00)
@fempusay
Hangi davranışım irrasyonel söyleyin, gerçekten farkında değilim, biraz da onun için açtım duyuruyu yani haklı olduğumu düşünüyorum elbette ama dışarıdan bakamıyorum. Ben bu kadina hakaret etmedim, üstünlük taslamadim, bir şey sordum sadece. Kendi fikri her ne kadar yanlis da olsa, bunu daha düzgün dile getirebilirdi.
Cimerden yanıt almak ya da yaptırım uygulatmak niyetim yok. Bunu zaten yazdım yukarıda da hiçbir şey çıkmasın önemli degil. Ben tepkimi göstermek istiyorum yalnızca.
Hangi davranışım irrasyonel söyleyin, gerçekten farkında değilim, biraz da onun için açtım duyuruyu yani haklı olduğumu düşünüyorum elbette ama dışarıdan bakamıyorum. Ben bu kadina hakaret etmedim, üstünlük taslamadim, bir şey sordum sadece. Kendi fikri her ne kadar yanlis da olsa, bunu daha düzgün dile getirebilirdi.
Cimerden yanıt almak ya da yaptırım uygulatmak niyetim yok. Bunu zaten yazdım yukarıda da hiçbir şey çıkmasın önemli degil. Ben tepkimi göstermek istiyorum yalnızca.
- sanguine (06.11.20 13:39:51)
Bu kadın gibileri çoğunluktadır kurumlarda. Bunun kuramı bile var. Bunlarla uğraşarak ömür tukeyenez, performans uretemezsiniz.
Benim dünya görüşüm kan davasına elverişli değil. Sizde bir kan davası arayışı görüyorum. Oysa insan nitelikleri itibariyle, özellikle medenilesememis, kurallara uymayı becerememislere ne şart altında olursa olsun örnek olmalıdır
Siz farkında değilsiniz zannımca ancak kendi mesleginiz itibariyle sanıyorum fazla elitist hareket ediyorsunuz. Ancak bunca elitizmin bir köşesine de "kan davası" girişiminizi sıkıştırmak istiyorsunuz (tesbih için kusura bakmayın) kan davası dememin hususi nedeni ziya gokalptir. Ona göre kan davasının bittiği yerde devlet başlar. Ben böyle bakıyorum.biraz daha sakin olup kin gutmeden işinize odaklanirsaniz, çeşitli kompleksler barındıran muhataplarinizdan daha çok yararlanır, iş hayatında daha az yara alırsinız.
Sanıyorum biraz gencsiniz, kizginliklarinizi yönetmek ve yaşamınızın merkezine almamak konusunda kendinizi ikna edin ve yönetin. :)
İrasyonalite çok duygusal hareket etmenizden kaynaklanıyor. Kimse sizi ezmedi, kırmadı,dagitmadi, rezil etmedi. Küçük dustugunuzu (avukat olduğunuz ve muhataplarinizin sizden daha düşük statülü olduğundan bahisle) düşünüyorsunuz, gururunuz incindi değil mi? Gerçek büyüklük işte bunlarin hiçbirine takılmamak yürüyüp gitmek, kendi işine, yoluna bakmaktır. Tavrinizin, davranisinizin orijin olarak kendinizden çıkmasıdır, baskalarininkine eklemleenmesi, başkalarına tepki verilmesi, sırf onlara had bildirme, ders vermede değil.
Benim dünya görüşüm kan davasına elverişli değil. Sizde bir kan davası arayışı görüyorum. Oysa insan nitelikleri itibariyle, özellikle medenilesememis, kurallara uymayı becerememislere ne şart altında olursa olsun örnek olmalıdır
Siz farkında değilsiniz zannımca ancak kendi mesleginiz itibariyle sanıyorum fazla elitist hareket ediyorsunuz. Ancak bunca elitizmin bir köşesine de "kan davası" girişiminizi sıkıştırmak istiyorsunuz (tesbih için kusura bakmayın) kan davası dememin hususi nedeni ziya gokalptir. Ona göre kan davasının bittiği yerde devlet başlar. Ben böyle bakıyorum.biraz daha sakin olup kin gutmeden işinize odaklanirsaniz, çeşitli kompleksler barındıran muhataplarinizdan daha çok yararlanır, iş hayatında daha az yara alırsinız.
Sanıyorum biraz gencsiniz, kizginliklarinizi yönetmek ve yaşamınızın merkezine almamak konusunda kendinizi ikna edin ve yönetin. :)
İrasyonalite çok duygusal hareket etmenizden kaynaklanıyor. Kimse sizi ezmedi, kırmadı,dagitmadi, rezil etmedi. Küçük dustugunuzu (avukat olduğunuz ve muhataplarinizin sizden daha düşük statülü olduğundan bahisle) düşünüyorsunuz, gururunuz incindi değil mi? Gerçek büyüklük işte bunlarin hiçbirine takılmamak yürüyüp gitmek, kendi işine, yoluna bakmaktır. Tavrinizin, davranisinizin orijin olarak kendinizden çıkmasıdır, baskalarininkine eklemleenmesi, başkalarına tepki verilmesi, sırf onlara had bildirme, ders vermede değil.
- fempusay (07.11.20 09:57:26 ~ 10:03:21)
@fempusay
Özür diliyorum ama yazdıklarınızın benim yaşadığım olay ile ne yazık ki hiçbir ilgisi, alakası yok. Önemli tavsiyeler hepsi tabi ki.
Mesleğiniz ne bilmiyorum, önemi de yok zaten. Çünkü meselenin benim avukat olmamla da hiçbir alakası yok. Bu olayin içine avukatlığı çeken kendisi. Muhtemelen yazdıklarımın tamamını okumadınız. Tekrar etmem gerekirse, ilk defa konuştuğum birisine kurumlarina atandığımi, tebligat gönderip göndermeyeceklerini soruyorum. Konuyla hiç alakası olmamasına rağmen, mesleğime hakaret ediyor kendisi. Olay bu.
Siz bir insaat muhendisisiniz diyelim, bu şahıs, tamamen durduk yere size burası şantiye değil, senin bilginin geçerliliği yok dese "ezilmiş, kırılmış" hissetmeyecek misiniz, gülümseyerek estağfurullah mi diyeceksiniz, eğer öyleyse tamam, bu sizin tercihiniz ve sorgulamiyorum.
Ayrıca kompleksi olan da kendisi, konunun mesleklerle hiçbir alakası yokken, bilgisinin yanlış olabileceğini söyleyince komplekse girip burası adliye değil diyerek kibrin, ilkelligin, kural tanımaz ligin, nezaketsizligin Allah'ını yapan yine kendisi.
Bu hareketini üstelik sıkça herkese tekrarladığı da biliniyor ayrıca. Ben kan davası gitmek istesem, hiçbir şey çıkmayacagini bildiğim halde savciliga hakaretten suç duyurusunda bulunurdum ve gerçekten ömür boyu bu kan davası olarak devam ederdi.
Ben yalnizca, cimer üzerinden görüş ve öneri olarak yaşadığım bu terbiyesizligi kendisinin ismini vermeden ama o olduğu anlaşılacak şekilde anlattım ve gönderdim. Artık utanır mi yediği halttan ötürü, yoksa kan davasına mi dönüştürür kendi bileceği iş.
Özür diliyorum ama yazdıklarınızın benim yaşadığım olay ile ne yazık ki hiçbir ilgisi, alakası yok. Önemli tavsiyeler hepsi tabi ki.
Mesleğiniz ne bilmiyorum, önemi de yok zaten. Çünkü meselenin benim avukat olmamla da hiçbir alakası yok. Bu olayin içine avukatlığı çeken kendisi. Muhtemelen yazdıklarımın tamamını okumadınız. Tekrar etmem gerekirse, ilk defa konuştuğum birisine kurumlarina atandığımi, tebligat gönderip göndermeyeceklerini soruyorum. Konuyla hiç alakası olmamasına rağmen, mesleğime hakaret ediyor kendisi. Olay bu.
Siz bir insaat muhendisisiniz diyelim, bu şahıs, tamamen durduk yere size burası şantiye değil, senin bilginin geçerliliği yok dese "ezilmiş, kırılmış" hissetmeyecek misiniz, gülümseyerek estağfurullah mi diyeceksiniz, eğer öyleyse tamam, bu sizin tercihiniz ve sorgulamiyorum.
Ayrıca kompleksi olan da kendisi, konunun mesleklerle hiçbir alakası yokken, bilgisinin yanlış olabileceğini söyleyince komplekse girip burası adliye değil diyerek kibrin, ilkelligin, kural tanımaz ligin, nezaketsizligin Allah'ını yapan yine kendisi.
Bu hareketini üstelik sıkça herkese tekrarladığı da biliniyor ayrıca. Ben kan davası gitmek istesem, hiçbir şey çıkmayacagini bildiğim halde savciliga hakaretten suç duyurusunda bulunurdum ve gerçekten ömür boyu bu kan davası olarak devam ederdi.
Ben yalnizca, cimer üzerinden görüş ve öneri olarak yaşadığım bu terbiyesizligi kendisinin ismini vermeden ama o olduğu anlaşılacak şekilde anlattım ve gönderdim. Artık utanır mi yediği halttan ötürü, yoksa kan davasına mi dönüştürür kendi bileceği iş.
- sanguine (07.11.20 10:25:02)
Şansınıza tam olarak şunu okudum şimdi:
"Pay bad people with your goodness; fight their hatred with your kindness. Even if you do not achieve victory over other people, you will conquer yourself."
Leo Tolstoy, "War and Peace"
-
Yazdıklarınızı harfiyen okudum. Dikkat ederseniz reddetseniz bile, kaç gündür bu olayla yatıp kalkiyorsunuz. Sakin olun, o kadın şimdi koca bir taş kahve içip kendine göre mükellef bir kahvaltı yapıyor. Sizi çoktan unuttu bile. Ama siz maalesef atağa kalkmissiniz bile.
Kendimi daha fazla yormayayim. Ben uzun yıllar yöneticilik yaptım. Sanırım son bir iki sen hariç. Eski memurlar kadar iyi koku alabilen ve sabırla avını bekleyeni görmedim. Sakin olmakta her zaman fayda vardır. Bana kizmaniza gerek yok. :)
Farkında değilsiniz ama kendinizi muhataplarinizla denk hale getirdiniz. Hiç de seçkin bir tavır değil.
Arada kavganın gidişatını yazın madem umalım ki ben külliyen haksız çıkayım. Ama uygar tavır,medeni tepki benim onerrdigimdir.
"Pay bad people with your goodness; fight their hatred with your kindness. Even if you do not achieve victory over other people, you will conquer yourself."
Leo Tolstoy, "War and Peace"
-
Yazdıklarınızı harfiyen okudum. Dikkat ederseniz reddetseniz bile, kaç gündür bu olayla yatıp kalkiyorsunuz. Sakin olun, o kadın şimdi koca bir taş kahve içip kendine göre mükellef bir kahvaltı yapıyor. Sizi çoktan unuttu bile. Ama siz maalesef atağa kalkmissiniz bile.
Kendimi daha fazla yormayayim. Ben uzun yıllar yöneticilik yaptım. Sanırım son bir iki sen hariç. Eski memurlar kadar iyi koku alabilen ve sabırla avını bekleyeni görmedim. Sakin olmakta her zaman fayda vardır. Bana kizmaniza gerek yok. :)
Farkında değilsiniz ama kendinizi muhataplarinizla denk hale getirdiniz. Hiç de seçkin bir tavır değil.
Arada kavganın gidişatını yazın madem umalım ki ben külliyen haksız çıkayım. Ama uygar tavır,medeni tepki benim onerrdigimdir.
- fempusay (07.11.20 11:14:28)
Güncelleme yapayım ise başlayalı bir hafta oldu
İlk gün kadını gördüm, her ne kadar insanları genelde dış gorunusuyle yargilamasam da karşımda pespaye, pasakli, kısa boylu, yuvarlak suratlı, himbil, gözlüklerinin cami kirden görünmeyen, kadınlar günü hirkasiyla gezen ve bağıra bağıra konuşan bu insan kaynakları şefi kadını gördüğüm anda bütün hırsım kayboldu ve şikayetçi olmadım. Zaten onunla da hiç isim olmadi, olmayacak. Beklediğim iyi olmuş dedim.
İlk gün kadını gördüm, her ne kadar insanları genelde dış gorunusuyle yargilamasam da karşımda pespaye, pasakli, kısa boylu, yuvarlak suratlı, himbil, gözlüklerinin cami kirden görünmeyen, kadınlar günü hirkasiyla gezen ve bağıra bağıra konuşan bu insan kaynakları şefi kadını gördüğüm anda bütün hırsım kayboldu ve şikayetçi olmadım. Zaten onunla da hiç isim olmadi, olmayacak. Beklediğim iyi olmuş dedim.
- sanguine (20.11.20 19:27:24)
1