[]
Sosyal fobi, yalnızlık, bir baltaya sap olamama
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor.
Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
Öncelikle kendine acımayı bırakmadıkça bu durumun düzelmeyeceğini bilmelisin. İki şey insanı başarısız yapıyor; birincisi “benden bi halt olmazı kabullenmek” diğeri de “benim suçum değildi deyip hatalar için başkasını suçlamak”
Hayatta başarının en önemli sırrı da pes etmemek. Çok boş laf gibi gelebilir ama hayatın her alanında bu kesin kaidedir. Bazıları şanslıdır/yeteneklidir çok uğraşması gerekmez ama başkası için çok uğraşmak gerekliliktir.
Tenis, piyano ve gitar eğitimi aldım. Hepsinde orta düzeye gelince pes ettim. Halbu ki benimle devam edenlere baktığımda iyi seviyelerdeler. Örneğin profesyonel olduğu halde başarılı olabilmek için bir tenisçi haftada kaç kez topa vuruyordur? Gerçekten binleri buluyor. Hayatın her ayrıntısı böyledir. Bir hedef belirleyip pes etmeden devam edersen başarmamak için dünyanın en şanssız insanı olmalısın ve emin ol o kişi sen değilsin.
Asosyallik konusunda bi tavsiye verecek olursam ancak psikolog tavsiyesi verebilirim.
Yaşım senden büyük ve mesleğim artık kazandırmıyor ve işsizim. Çok azimli olmasam da aöf yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım öğreniyorum kendi çabamla.
Son olarak da; eğer bu senin için anormalse ve normal olmak istiyorsan bir sorun olduğunu kabullenip yardım almalısın.
Hayatta başarının en önemli sırrı da pes etmemek. Çok boş laf gibi gelebilir ama hayatın her alanında bu kesin kaidedir. Bazıları şanslıdır/yeteneklidir çok uğraşması gerekmez ama başkası için çok uğraşmak gerekliliktir.
Tenis, piyano ve gitar eğitimi aldım. Hepsinde orta düzeye gelince pes ettim. Halbu ki benimle devam edenlere baktığımda iyi seviyelerdeler. Örneğin profesyonel olduğu halde başarılı olabilmek için bir tenisçi haftada kaç kez topa vuruyordur? Gerçekten binleri buluyor. Hayatın her ayrıntısı böyledir. Bir hedef belirleyip pes etmeden devam edersen başarmamak için dünyanın en şanssız insanı olmalısın ve emin ol o kişi sen değilsin.
Asosyallik konusunda bi tavsiye verecek olursam ancak psikolog tavsiyesi verebilirim.
Yaşım senden büyük ve mesleğim artık kazandırmıyor ve işsizim. Çok azimli olmasam da aöf yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım öğreniyorum kendi çabamla.
Son olarak da; eğer bu senin için anormalse ve normal olmak istiyorsan bir sorun olduğunu kabullenip yardım almalısın.
- Unde bach canim (30.10.20 04:54:05)
Sakin ol. Bu dönem yaşamakta olan insanların herhalde 4/10 bu şekildedir.
Bakış acini ve şimdiye kadar yaptığın şeyleri yapma biçimini değiştir bence...
Bakış acini ve şimdiye kadar yaptığın şeyleri yapma biçimini değiştir bence...
- fempusay (30.10.20 08:15:50)
Bir yardım almadan sosyal fobiyi aşabilirsiniz ama yardım alarak daha kolay bir süreç geçirirsiniz bence. Hayatınızı bu kadar etkileyecek seviyede olduğuna göre almanız iyi olur. 1-2 sene önce sizinle aynı şeyleri hissediyordum, şuanda da özgüven patlaması yaşamıyorum ama, rezil olma korkum yok. Düşüncelerimle savaşmıyorum kabullenip geçiyorum. Kendimizi kastıkça daha da sıkıntı çekiyoruz. Ben karakter olarak da içedönüğüm. Ailem ve 3 4 kişi hariç çok yakınlığım yok, bu bana normal geliyor aslında. İyiki çevremde çok insan yok yani mutluyum bu durumdan. Ancak kendime eziyet etmeyi de bıraktım. Psikologtan yardım almak bana iyi geldi.
- Hazelelif18 (30.10.20 08:51:50)
Hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek diye iki kitap var. Kendi kendine yardım, terapi kitapları. Oku mutlaka. Testleri çöz onlardaki.
- black mamba (30.10.20 10:00:33)
Psikolojik danışmanlık yapacak bilgiye sahip değilim ama 25 yaş bir şeyi düzeltmek için hala çok erken.
- arnold schwarzeneger (30.10.20 11:54:03)
1