[]
müjdem var
merkel bir müjdemiz var dese
herhalde kansere çare bulundu, mars yolu açıldı veya soğuk füzyon bulundu enerji sorunu çözüldü diye düşünüyor insan
bizim ülkede ise şakalar komiklikler herkes bir espri peşinde.
''üzülünecek ve hayatımızı negatif etkileyen bir duruma karşı hiçbirşey yapamadığımız ve durumu kabullenmek zorunda olduğumuz için espri yapma işi komikliğe vurma eylemine'' bir isim buldum.
''ühnezo''
lütfen ühnezo yapmayalım.
sizin isim var mı önerileriniz?
edit: *isim
herhalde kansere çare bulundu, mars yolu açıldı veya soğuk füzyon bulundu enerji sorunu çözüldü diye düşünüyor insan
bizim ülkede ise şakalar komiklikler herkes bir espri peşinde.
''üzülünecek ve hayatımızı negatif etkileyen bir duruma karşı hiçbirşey yapamadığımız ve durumu kabullenmek zorunda olduğumuz için espri yapma işi komikliğe vurma eylemine'' bir isim buldum.
''ühnezo''
lütfen ühnezo yapmayalım.
sizin isim var mı önerileriniz?
edit: *isim
neye oneri istedigini anlamadim ki bence mujde enerji vs. ile ilgili. sanki cari acigi kapatacak dunya gucu yapacak bizi. kitlenin gazini alip pispisliycak iste bi sure daha uyutmak icin. enerji de diilse ev vrya tatil kredilerine yeni bir paket yapmis olabilirler damadiyla onu aciklar en fazla. ne mujde verecek allasen onunla ilgili verilebilecek tek mujde var onu da kendisi veremez zaten.
- in vino veritas (20.08.20 12:46:15 ~ 12:46:54)
"karşılığı olmayan kelimeler
yazar douglas adams ile john lloyd 1983’te yayınladığı ‘liff’in anlamı: henüz herhangi bir kelimeyle ifade edilmeyen şeyler sözlüğü’ çalışması.
“her dilin durum ve duyguları açıklarken kullandığı kendine özgü yöntemler, kültürel bağlamlar, anlattıkları birer hikâye var"
japonca komorebi kelimesi ‘güneş ışınlarının ağaçlar arasından süzülüp yarattığı alacalı ışık’, almanca fernweh kelimesi ‘daha önce hiç gitmediğiniz bir yeri özlemek’, eskimo dilindeki iktsuarpokkelimesi; ‘biri gelsin diye beklerken duyulan öfke’, almanca waldeinsamkeit kelimesi ‘ormanda tek başınaymış gibi olma hissi’, ılunga (ciluba dili - kongo) ‘herhangi bir suistimali birinci defa affeden, ikincide hoş gören, ama üçüncüye asla izin vermeyen insan’, tingo (paskalya adası) ‘komşunun evinden bir şeyler ödünç alıp geri vermemek yoluyla bütün eşyalarını iç etmek’ anlamına geliyormuş."
yazar douglas adams ile john lloyd 1983’te yayınladığı ‘liff’in anlamı: henüz herhangi bir kelimeyle ifade edilmeyen şeyler sözlüğü’ çalışması.
“her dilin durum ve duyguları açıklarken kullandığı kendine özgü yöntemler, kültürel bağlamlar, anlattıkları birer hikâye var"
japonca komorebi kelimesi ‘güneş ışınlarının ağaçlar arasından süzülüp yarattığı alacalı ışık’, almanca fernweh kelimesi ‘daha önce hiç gitmediğiniz bir yeri özlemek’, eskimo dilindeki iktsuarpokkelimesi; ‘biri gelsin diye beklerken duyulan öfke’, almanca waldeinsamkeit kelimesi ‘ormanda tek başınaymış gibi olma hissi’, ılunga (ciluba dili - kongo) ‘herhangi bir suistimali birinci defa affeden, ikincide hoş gören, ama üçüncüye asla izin vermeyen insan’, tingo (paskalya adası) ‘komşunun evinden bir şeyler ödünç alıp geri vermemek yoluyla bütün eşyalarını iç etmek’ anlamına geliyormuş."
- ankarakecisi (20.08.20 13:14:39)
sizin "ühnezo" anlamlı bir kelimeden ziyade, kısaltma olmuş. pek tutmaz :-)
- ankarakecisi (20.08.20 13:15:33)
''twitterda yine ühnezo yapılmış. kapatıcam artık twitterı''
bence güzel.
bence güzel.
- duyurukullanıcısı (20.08.20 13:26:04)
1