[]
Ankara hakkında gözlemlerim ve eleştiriler
Öncelikle bu şehrin üzerinden melih gökçek gibi bir pişmanlığın geçmesi, bir ülkenin başkentinin yaşayabileceği en büyük dramdır diye düşünüyorum. Her ne kadar Ankaralı olmasam da, kendisinin yaptığı icraatleri(!) fiziken görme şerefine nail olamasam da sosyal medya vasıtasıyla yaptığı bazı şeyleri gördüm.
İkinci olarak şunu söyleyeyim... Ankaraya çocukluğumda gitmiştim biraz hayal kırıklığı olacak ama yaklaşık 20 yıl önce.Ankara hakkında hiçbir şey bilmiyor ve hatırlamıyorum bir istisna hariç Anıtkabir’i hatırlıyorum biraz. Hayatı izmit-istanbul ikilemine sıkışmış bir insanım üzülerek söylüyorum bunu çünkü Türkiyenin bir çok ilini görme fırsatına sahip olamadım. Keşke fırsatım ve zamanım olsa gezip görebilsem güzellikleri.
Konuya tekrar dönersek geçen gün ilk kez gitmiş gibi oldum Ankaraya. Bu melih şehire hiçbir şey katamamış. sadece plansız ve alakasız yerlerde upuzun beton bloklar... ( istanbul-ankara istikametinde şehire girerken tarla,çöl gibi yerlerde yüksek kuleler)
Bakanlıkta bir işim olması hasebiyle 1 gece otelde kaldım. Akşam dışarıya çıktığımda insanlara nereleri gezmem gerektiğini sorduğumda kimisi uzun uzun düşünüyor, kimisi valla abi çokta bir şey yok diyip 1-2 yer söylüyor. Kimisi ile de ilginç diyaloglar yaşıyoruz. + Abi akşam bu saatte Ankara kalesine çıkılmaz çok tekin değil oralar sıkıntı yaşayabilirsin,gündüz git. - ??? - Hocam bu gençlik parkı, 50.yıl parkı falan varmış nasıl gidebilirim? + abi bişey yokki oralarda napıcan. Ayrıca ulaşımda çok fazla dolmuş var ve bence pahalı. Ego’nun belediye otobüsleri ise eski ve bakımsız. Metro ağı zayıf, dikimevi metrosu çok eski ve bakımsız.
Birde kamu binalarının(bakanlıklar vs.) bu kadar heybetli ve ihtişamlı olması benim biraz garibime gitti bilmiyorum belki yanlış düşünüyorum belki gerçekten gereklidir sonuçta kurumların genel merkezi ama binalar gerçekten çok ihtişamlı. danıştay,diyanet,afad,tarım ve orman,sağlık vs. gördüğüm bazı binalar. Memur-sen bile gökdelen dikmiş... sizin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
Özetle yaşadığım diyaloglar hiçlik üzerine oldu.Bu kadar güzel geçmişe sahip ve bir ülkenin başkenti bence bunları haketmiyor.Ankara hayal kırıklığımın başkenti...
İkinci olarak şunu söyleyeyim... Ankaraya çocukluğumda gitmiştim biraz hayal kırıklığı olacak ama yaklaşık 20 yıl önce.Ankara hakkında hiçbir şey bilmiyor ve hatırlamıyorum bir istisna hariç Anıtkabir’i hatırlıyorum biraz. Hayatı izmit-istanbul ikilemine sıkışmış bir insanım üzülerek söylüyorum bunu çünkü Türkiyenin bir çok ilini görme fırsatına sahip olamadım. Keşke fırsatım ve zamanım olsa gezip görebilsem güzellikleri.
Konuya tekrar dönersek geçen gün ilk kez gitmiş gibi oldum Ankaraya. Bu melih şehire hiçbir şey katamamış. sadece plansız ve alakasız yerlerde upuzun beton bloklar... ( istanbul-ankara istikametinde şehire girerken tarla,çöl gibi yerlerde yüksek kuleler)
Bakanlıkta bir işim olması hasebiyle 1 gece otelde kaldım. Akşam dışarıya çıktığımda insanlara nereleri gezmem gerektiğini sorduğumda kimisi uzun uzun düşünüyor, kimisi valla abi çokta bir şey yok diyip 1-2 yer söylüyor. Kimisi ile de ilginç diyaloglar yaşıyoruz. + Abi akşam bu saatte Ankara kalesine çıkılmaz çok tekin değil oralar sıkıntı yaşayabilirsin,gündüz git. - ??? - Hocam bu gençlik parkı, 50.yıl parkı falan varmış nasıl gidebilirim? + abi bişey yokki oralarda napıcan. Ayrıca ulaşımda çok fazla dolmuş var ve bence pahalı. Ego’nun belediye otobüsleri ise eski ve bakımsız. Metro ağı zayıf, dikimevi metrosu çok eski ve bakımsız.
Birde kamu binalarının(bakanlıklar vs.) bu kadar heybetli ve ihtişamlı olması benim biraz garibime gitti bilmiyorum belki yanlış düşünüyorum belki gerçekten gereklidir sonuçta kurumların genel merkezi ama binalar gerçekten çok ihtişamlı. danıştay,diyanet,afad,tarım ve orman,sağlık vs. gördüğüm bazı binalar. Memur-sen bile gökdelen dikmiş... sizin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
Özetle yaşadığım diyaloglar hiçlik üzerine oldu.Bu kadar güzel geçmişe sahip ve bir ülkenin başkenti bence bunları haketmiyor.Ankara hayal kırıklığımın başkenti...
6 sene okudum ankara ve türkiyenin en karaktersiz belediye başkanını yaşamak zorunda kaldık. odtüye hacettepeye en kötü otobüsleri verir eziyet ederdi. bir kış kar yağdı, chpliler gökçek yolları tuzlamıyor dediler, afiş yaptırıp 'inanmayan asfaltı yalayabilir' diye yazdı. ankarada istanbulda rant var, bu yapılaşmalar tamamen gökçekin suçu değil. hükümetin ve mütahaitlerin suçu da çok. başkent olmasından dolayı yatırımı her türlü alan bir şehir. gökçeki ankara girişlerime yaptığı o iğrenç kapılar ile hatırlayacağım.
- mikahakkinen (23.07.20 23:43:17)
Ben de katiliyorum.
Ankara benim hic bekledigim gibi cikmadi, ne bekliyodum bilmiyorum ama... Mersinde, mugla'da yasiyorum.
Insanlarin davranisi olarak istanbul'dan daha iyi, metroda falan. Ama gece silah atip, arabayla ses cikartiyolar. Baskentte beklemezdim yani.Kahverengi renkli afrikalilar var, almanya daha karisik biryer orada bile gormedim.
Ankara benim hic bekledigim gibi cikmadi, ne bekliyodum bilmiyorum ama... Mersinde, mugla'da yasiyorum.
Insanlarin davranisi olarak istanbul'dan daha iyi, metroda falan. Ama gece silah atip, arabayla ses cikartiyolar. Baskentte beklemezdim yani.Kahverengi renkli afrikalilar var, almanya daha karisik biryer orada bile gormedim.
- Coma (24.07.20 00:22:28)
Açılın plancı kimliğimle geldim ddkdj çok konuşasım var.
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, Ankara örnek bir şehir olarak planlandı. ilk zamanlarında çoğunlukla yabancı; sonraki yıllarında yerli mimar/plancıların vizyonlarıyla ideal bir kent yaratma amacıyla inşa edildi. Geniş bulvarlar, kamusal mekanlar, meydanlar, yeşil alanlar, kent estetiği öncelikli planlama yaklaşımı, cumhuriyetin ve ulus devletin temellerini simgeleyen anıtlar..Özellikle 1923-1950 Ankara'sı o kadar güzel ki. Hakkında konuşacak çok şey var uzatmayım daha fazla:) Eğer ilginizi çekerse Ankara'nın ilk planlarına bakmanızı öneririm.
Kamu binalarının neden bu kadar ihtişamlı olduğuna gelince; Holzmeister 1928 yılında Almanya'nın Avusturya'yı işgali üzerine Viyana'dan ayrılarak İstanbul'a yerleşen bir mimar. Ankara'ya gelen Holzmeister, Türkiye'nin yeni biçimlenen başkentinde çok sayıda kamu yapısı tasarlayıp gerçekleştirme imkanı bulmuş. Tüm o kamusal binalar ulus devletin, cumhuriyetin gücünü temsil ediyor. Kamu binaları birbirlerine görünmez bir eksen ile bağlı olarak planlanmış. Genelde simetrik yapılıdırlar ve birbirlerine yeşil akslar ve yaya yolları ile bağlanırlar. Güvenpark ile bağlantıları vardır mesela bir hat boyunca. Ayrıca binalar ve güvenpark bağlantıları ,Kızılay- Sıhhiye-Ulus aksının devamlılığını sağlıyorlar. Şimdilerde yaya yolu kalmadı gerçi..
50'lerden sonra hızlı şehirleşme, rant vs. derken yanlış politikalarla(özellikle neoliberalizm) bugünlerine geldi işte.
Gökçek dönemine gelirsek; kendisi Ankara için kara bir lekedir. Sadece kendi cebini doldurarak Ankara'nın geride kalan tüm güzelliklerini çalan bir vizyonsuzdur. Ayrıca tam bir dinozor sevdalısıdır, bir ara her yere dinozor heykeli dikiyordu. Son kazığı da malum Ankapark. Atatürk Orman Çiftliği'ni talan ederek yaptığı, milyar dolarlık zararlar yaratan Ankapark..Kısacası ne Ankara'nın kimliğine saygı duydu ne de onu geliştirdi. Sadece baltaladı. Şimdi Mansur Başkandan ümitliyim ben kendi adıma, güzel gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Ama kente verilen zararların tamiri maalesef ki hiç kolay olmuyor.
Ankara anılarla yaşayan bir kent aslında. Orada anılar,acılar biriktirmiş olanlar için hep vazgeçilmezdir. Unutulamayan sevgili gibidir. Halen güzel yerleri vardır. Anıtkabir, ODTÜ, Kuğulu, Seğmenler, Eymir, tarihi ulus caddeleri..Ama haklısınız Ankara daha güzel şeyleri hep hak etti ve şimdi de hak ediyor.
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, Ankara örnek bir şehir olarak planlandı. ilk zamanlarında çoğunlukla yabancı; sonraki yıllarında yerli mimar/plancıların vizyonlarıyla ideal bir kent yaratma amacıyla inşa edildi. Geniş bulvarlar, kamusal mekanlar, meydanlar, yeşil alanlar, kent estetiği öncelikli planlama yaklaşımı, cumhuriyetin ve ulus devletin temellerini simgeleyen anıtlar..Özellikle 1923-1950 Ankara'sı o kadar güzel ki. Hakkında konuşacak çok şey var uzatmayım daha fazla:) Eğer ilginizi çekerse Ankara'nın ilk planlarına bakmanızı öneririm.
Kamu binalarının neden bu kadar ihtişamlı olduğuna gelince; Holzmeister 1928 yılında Almanya'nın Avusturya'yı işgali üzerine Viyana'dan ayrılarak İstanbul'a yerleşen bir mimar. Ankara'ya gelen Holzmeister, Türkiye'nin yeni biçimlenen başkentinde çok sayıda kamu yapısı tasarlayıp gerçekleştirme imkanı bulmuş. Tüm o kamusal binalar ulus devletin, cumhuriyetin gücünü temsil ediyor. Kamu binaları birbirlerine görünmez bir eksen ile bağlı olarak planlanmış. Genelde simetrik yapılıdırlar ve birbirlerine yeşil akslar ve yaya yolları ile bağlanırlar. Güvenpark ile bağlantıları vardır mesela bir hat boyunca. Ayrıca binalar ve güvenpark bağlantıları ,Kızılay- Sıhhiye-Ulus aksının devamlılığını sağlıyorlar. Şimdilerde yaya yolu kalmadı gerçi..
50'lerden sonra hızlı şehirleşme, rant vs. derken yanlış politikalarla(özellikle neoliberalizm) bugünlerine geldi işte.
Gökçek dönemine gelirsek; kendisi Ankara için kara bir lekedir. Sadece kendi cebini doldurarak Ankara'nın geride kalan tüm güzelliklerini çalan bir vizyonsuzdur. Ayrıca tam bir dinozor sevdalısıdır, bir ara her yere dinozor heykeli dikiyordu. Son kazığı da malum Ankapark. Atatürk Orman Çiftliği'ni talan ederek yaptığı, milyar dolarlık zararlar yaratan Ankapark..Kısacası ne Ankara'nın kimliğine saygı duydu ne de onu geliştirdi. Sadece baltaladı. Şimdi Mansur Başkandan ümitliyim ben kendi adıma, güzel gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Ama kente verilen zararların tamiri maalesef ki hiç kolay olmuyor.
Ankara anılarla yaşayan bir kent aslında. Orada anılar,acılar biriktirmiş olanlar için hep vazgeçilmezdir. Unutulamayan sevgili gibidir. Halen güzel yerleri vardır. Anıtkabir, ODTÜ, Kuğulu, Seğmenler, Eymir, tarihi ulus caddeleri..Ama haklısınız Ankara daha güzel şeyleri hep hak etti ve şimdi de hak ediyor.
- kostüm çok güzel prenses misiniz (24.07.20 00:47:27)
Silinen Cevap: angarayı 20 yıl yöneten bi rantçı + vizyonsuz + karaktersizin yaptığı (hizmetlerinin) acılarını yaşamaya devam ediyoruz :-(
küfürü kaldırdım.
küfürü kaldırdım.
- ankarakecisi (24.07.20 11:59:01)
tespitler mükemmel yalnız. fazlaca gri bir şehir ve beton blok dolu.
- stillalive (24.07.20 12:23:40)
1