[]

Bile bile kendinizi böyle bir trajediye sürükler miydiniz?

Merhaba arkadaşlar,

Bir süredir çok büyük bir ikilemin, son derece klişe bir aşkın kıskacındayım. Yaklaşık iki yıl önce lisans tahsilim sırasında alt sınıftan güzelliği kimse tarafından sorgulanmayacak bir kıza vurulmuştum. Aramızdaki sosyoekonomik uçurum ve o dönemki gözlemlerim nedeniyle kendisine açılmamıştım. Ders aralarında kimseyle muhatap olmayıp arabasında oturuyor; verilen ara kaç dakikalık olursa olsun vaktini orada geçiriyordu. Bir keresinde gözlerimin önünde aynı sınıfta olduğu birinin tanışma teklifini de son derece net ve kesin bir şekilde, hiç dinlemeden reddetmişti. Mutsuz ve tatmin edilmez görünüyordu. Ben de "Unuturum elbet." diye uzak kalmayı daha doğru bulmuştum. Ama yine de beklenmedik fırsatlar yaratıp kendisini sık sık izliyordum. O da bunun farkındaydı.

Ben ekonomik imkânları ona göre son derece kötü, çirkin denilemeyecek yakışıklılıkta, büyük çabalar sonucunda çok iyi bir imaj yaratmış yabaninin biriyim. Vaktimin çoğunu takıntılı şekilde aynı mekânlarda geçiriyorum ve çevremi dar tutmaya özen gösterdim şimdiye kadar. Hâliyle tanımayanlar için soğuk, ciddî, çekinilen bir tipim. Bu muhitimde beni muhitimde popüler ve saygı duyulan biri hâline getirdi zamanla. İşsizim, yüksek lisans yapıyorum. Talihimi değiştirebileceğime inancım tam ama bu 5 yıl da sürebilir 10 yıl da. O zamana kadar sürüneceğim.


Hoşlandığım kız o zamanlar alâkamın farkındaydı ve bundan rahatsızlık duymuyor gibiydi. Çünkü hiç alışkanlığı olmadığı hâlde takıldığım muhitlere geliyor, beni süzüyordu. Bir kaç defa yanımdakilerin telkiniyle beni arkadaşlarına işaret ettiğini görmüştüm. Onun da müspet ya da menfi bir alâkası vardı bana karşı. Gelgelelim bölümünü değiştirdikten sonra izini kaybettim ve onu unuttuğumu sandım. Tâ ki geçen haftaya kadar.

Kütüphanede hep aynı masada çalışıyorum. Sabah en geç 9.30'da oradayım. (Bunu o da biliyor.) Geçen Salı kendimden geçmiş vaziyette çalışırken çıkageldi, birkaç saniye düşündükten sonra çaprazıma oturdu ve alâkasını belli etmek istercesine defalarca gözlerini bana dikti. O bakarken yanımda oturan hanımefendi de merak edip "Kim bu salak acaba?" dercesine dönüp dönüp bana bakıp güldü. :D Ertesi gün tekrar kütüphaneye geldi, bu kez ne okuduğuma baktı, göz ucuyla inceledi ve aynı yere oturdu. Açıkçası ders çalışmak için gelmemiş gibiydi, dikkati çok dağınıktı. Zaten hemen kalktı.

Sorunum şu: kendimi trajik duruma sokmaktan şimdiye kadar hep kaçındım. Haddimi bilerek, kayda değer derecede sıkı çalışarak statü atlamaya, kendime iyi bir gelecek hazırlamaya gayret ediyorum. Şimdiye kadar kimsenin bana acımasına müsaade etmedim. Varsa var, yoksa yok. Sosyal biri de olmadığımdan kendime yetmeyi biliyorum. Kızla ortak arkadaşlarım var, beni ona çok iyi şekilde tanıtacak ve tanışmamızı sağlayacak birilerini tanıyorum. Ne var ki, bu işin zamanla bir trajediye dönüşeceğini bildiğimden (gerçi şimdi de dönüşmüş durumda sadece kimseye ayan olmadı.) sürekli düşünüyorum. Hayal ettiğim güzellikte, akranlarımın çoğunun birlikte olmak isteyeceği bir kızdan ilginç şekilde uzak duruyorum ama diğer taraftan onu tanımayı çok istiyorum. Ben otobüs durağına giderken onun yanımdan 200 binlik jipiyle geçmesi beni çok güldürüyor. Yıllardır okuduğum romanlardan birinin kahramanıyım sanki. :)


Neden harekete geçmediğimi sorguluyorum. Korkak, şimdiye kadar hiçbir kızla tanışmamış, çok utangaç biri değilim. Acaba imkânlarımla mı yüzleşemiyorum? Yoksa zannettiğimin aksine korkak mıyım? Hayatımın fırsatı ayağıma geldi ve elimin tersiyle itiyor muyum? Son derece saçma bir soru soracağım, buradaki hiç kimseyle karakterim uyuşmaz muhtemelen ama merak ediyorum: Benim imkânlarımın ve hislerimin sahibi olsaydınız, o kızla tanışır mıydınız?

 
yanaşma bro üzülürsün.. madem uçurum var unutmaya bak..


  • lata  (10.11.19 22:57:34) 
bütün bu söylediklerini bir kenara bırakıp hayatın kısa olduğu gerçeğini tekrar aklına getir, ben de hayatımın uzun bir dönemini senin gibi geçirdim ve iyi bir tercih değildi bence. ne kadar çok şey yaşarsan iyidir.

konuya gelecek olursak olaya bu kadar çok resmi bakma olaya, kızla tanışıp hemen evlenecek halin yok, belki sevgili bile olmak istemeyeceksin. o yüzden madem karşıdan da hareket var neden duruyorsun, bir kahve iç iki sohbet et.
  • aziz dostum jack  (10.11.19 22:59:12) 
Anlatimin bile fiyasko. Yazdiklarin dusuncelerin dersek, hic girisme.

Kiz guzel. Kiz cok guzel. Kizla herkes birlikte olmak ister. Kiz cok zengin. Kiz cok cok zengin.
Seni etkileyen guzellik, korkutan zenginlik.

Kizi ucurmussun, sen yerle yeksan. O da hissetmis herhalde gelip suzulup gidiyor.

Farklilik cazip gelmis ve neyi kanitlamak istiyorsan kime, vurgunlugunun altinda yatan bu. Bence.
  • la.luna  (10.11.19 23:03:11) 
kız sağlıklı gelmedi. ders aralarında üşenmeyip otoparka inip tek başına arabada oturmak ne ya.

sen de çok sağlıklı gelmedin aslında. etrafına çok kafa yoruyorsun ve sanki her an birileri sana hayat hikayen için mikrofon uzatabilecekmiş gibi kendini anlatabiliyorsun, yok statümü yükseltmeye çalışıyorum falan
bunlara bu kadar kafa yormak normal değil. kimse kimsenin inan umrumda değil yok atlamış yok zıplamış. yaşa gitsin. kızı da beğeniyorsan git konuş yani kimse sana oradan çıkıp "sen fakirsin bu kızla konuşamazsın nayırr" demeyecek. işin özeti, kasma moruk.
  • windows95  (10.11.19 23:05:47 ~ 23:06:24) 
Kızı kendinden çok yüksekte, kendini de bu kadar aşağıda gördükçe hayır gelmez bu işten.
Birşeyler başlasa bile sen bu kafayla kendine de kıza da zehir edersin onu.
O yüzden bulaşma.
  • chitosan  (10.11.19 23:07:41) 
Belli ki bayağı dramatik bir insansın. Biz ne desek, sen bu hikayeyi seni tatmin edecek dramatik doygunluğa getirecek, trajedi dediğin birtakım hadiseler yaşayacaksın bu kızla. Seni jipiyle muhitine bıraktığı noktada mı yaşarsın zirveyi, yoksa sümmehaşa kıza selam verip kahve mi içersiniz, inan bilmiyorum. Her koşulda umarım trajediye, demirkubuz romantizmine doyarsın kardeşim.


  • epistemic_regress  (10.11.19 23:09:54) 
  • epistemic_regress  (10.11.19 23:13:30) 
Kızla da böyle 1955-2019 yıllları arasında sürekli bocalayan bir Türkçeyle konuş. “Merhaba hanımefendi, izninizle sizinle hoş bir muhabbet kurmayı arzu ediyorum” diye söze girebilirsin. Bence başarılı olacaksın. Özellikle muhit kelimesini çok kullanmaya özen göster.


  • i ve been mistreated  (10.11.19 23:21:32) 
Okurken müthiş heyecanlandım nereye bağlanacak acaba diye. Kesinlikle şansını dene. Ne okuduğuna bakacak kadar ilgisini belli etmişse, bi hamle yapmazsan o zaman acınacak duruma düşersin bence. Kızın ekonomik durumunu umursama, aranızda muhtemel birlikteliğinize engel olarak herhangi sosyo-eko farkı varmış gibi davranma. İlk fırsatta yürü.


  • IncredibleMau  (10.11.19 23:36:03) 
sevgili olup bir müddet mutlu olsanız dahi sonu acılı olacak gibi. kız da pek normal değil gibi, bence boşverin.


  • candide  (10.11.19 23:48:12) 
Birşey başlamadan sonunu hiçkimse tahmin edemez. Basit bir merhaba'dan da kimseye zarar gelmez. Ayrıca korkaklık neden kötü bir şey olsun? Farzedin ki korkaksınız, ne olur? Mükemmeliyetçi olmamaya başlayın. Savaş verdikçe inatlaştıkça daha çok yorulucaksınız. Duymaktan nefret ediyorsunuzdur ama akışına bırakın.


  • desperatehousewife  (11.11.19 00:04:05) 
Çok keyif alarak ve büyük bir heyecanla okudum. Yazdıklarınız bana yıllar önce okuduğum, hatta ara ara tekrar okuduğum iskochakemoynayindiyor'un yaşam hikayesini anımsattı. Aradaki farklar; siz sınıfınızı değiştirmeyi zengin aileye taşınma yerine, kendinizi geliştirmekte bulmuşsunuz ve amacınız zengin olmak değil, etkinin peşinden gitmek. Hikayede zengin kız kendisini gerçekten seven birisine aşık olmanın etkilerini yaşıyordu. Ben çok karamsar, çok gerçekçi biriyimdir. Nedense şu an aklıma gelen sizin de karşılık vermeniz gerektiği. Ne de olsa insan yapamadıklarından değil yaptıklarından pişman olmalı. Kaldı ki o ışığı karşı tarafta görmüşsünüz. Bunun üstüne olmazsa bile bir trajedi yaşamayacaksınız.


  • Başkalaşım  (11.11.19 00:27:13) 
Raif efendi sen misin?

Yürü üstüne üstüne celladının, yaşanması gerekenler yaşansın, olacak olan olsun. Sen de bir roman parlatırsın belki. Edebiyatın kuvvetli. Muvaffakiyetler diliyorum.
  • temasettin  (11.11.19 01:04:23) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.