[]
bu ülkenin bizi çok yorması
bu ülkeden çok yoruldum. birkaç şey merak ediyorum. bu ülkede yaşanan bazı zorluklar sanırım başka hiçbir ülkede yok.
şimdi türkiye'de boktan bir eğitim alıyoruz ufak bir azınlık dışında. ingilizce üniversite okumuş biri bile doğru düzgün, olması gerektiği gibi ingilizce konuşamıyor. bir şekilde okul bitiyor. ancak çook ufak bir azınlıktaki okullardan mezun değilsen sıçtın. çok komik ücretler, aşırı ve ödenmeyen mesailer. sigortanın asgariden yatırılması diye bir çakallık var bu ülkede. merak ediyorum bu tarz sorunlar başka ülkelerde var mı?
bu ülkede çok çalışarak ufacık bir şey elde ediyoruz. o elde ettiğimiz şey de hiçbir şey. ne temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun ne hayatını yaşayabiliyorsun. dün başlık da vardı sözlükte. dandik bir fiat araba 150 bin civarı.
şimdi türkiye'de boktan bir eğitim alıyoruz ufak bir azınlık dışında. ingilizce üniversite okumuş biri bile doğru düzgün, olması gerektiği gibi ingilizce konuşamıyor. bir şekilde okul bitiyor. ancak çook ufak bir azınlıktaki okullardan mezun değilsen sıçtın. çok komik ücretler, aşırı ve ödenmeyen mesailer. sigortanın asgariden yatırılması diye bir çakallık var bu ülkede. merak ediyorum bu tarz sorunlar başka ülkelerde var mı?
bu ülkede çok çalışarak ufacık bir şey elde ediyoruz. o elde ettiğimiz şey de hiçbir şey. ne temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun ne hayatını yaşayabiliyorsun. dün başlık da vardı sözlükte. dandik bir fiat araba 150 bin civarı.
evet ülkece sorunumuz kimse çalışmak, uğraşmak istemiyor herkes istiyor ki hiçbir şey yapmadan aylık 50k euro ben kazanayım.
sanayici istiyor ki dünyanın en düz işi bana gelsin
patron istiyor ki aynı işi 500 yıl yapayım kimse upgrade istemesin
çalışan istiyor ki bir mesleki kitap okumadan 1000 yıl en yüksek ücret bana verilsin.
kendin hariç herkesi suçla aferin doğru yoldasın. arkadaşa plaketini verelim.
avrupa'da bir firma ile iş sözleşmesi yap bakalım adam neler yapıyor. dersin ki biz daha çaylakmışız maaşı düşükten gösterme falan filan.
sanayici istiyor ki dünyanın en düz işi bana gelsin
patron istiyor ki aynı işi 500 yıl yapayım kimse upgrade istemesin
çalışan istiyor ki bir mesleki kitap okumadan 1000 yıl en yüksek ücret bana verilsin.
kendin hariç herkesi suçla aferin doğru yoldasın. arkadaşa plaketini verelim.
avrupa'da bir firma ile iş sözleşmesi yap bakalım adam neler yapıyor. dersin ki biz daha çaylakmışız maaşı düşükten gösterme falan filan.
- dedim dedim de kime dedim (03.10.19 13:50:30)
neler yapıyor anlatsanız da bilsek biz de
soruya cevap olarak, ekonomi ve alım gücü, maaş olarak yerlerdeyiz bizden öncekiler hiçbir şey yapmadı ve hala tek yaptıkları şey bizi suçlamak. yazık ki ne yazık.
soruya cevap olarak, ekonomi ve alım gücü, maaş olarak yerlerdeyiz bizden öncekiler hiçbir şey yapmadı ve hala tek yaptıkları şey bizi suçlamak. yazık ki ne yazık.
- garavel (03.10.19 13:53:51)
@dedim dedim bu yazdıklarımdan çalışmak istememizi çıkarmış olman büyük başarı.
nereden biliyorsun yanlış yolda olduğumu. diyorum ki türkiye'de işini düzgün de yapsan hakkını alamıyorsun. birçok insan var 5 bin maaş alıyor sigorta daha düşük. bunun olmamasını istemek mi 50k euro kazanmak?
nereden biliyorsun yanlış yolda olduğumu. diyorum ki türkiye'de işini düzgün de yapsan hakkını alamıyorsun. birçok insan var 5 bin maaş alıyor sigorta daha düşük. bunun olmamasını istemek mi 50k euro kazanmak?
- black mamba (03.10.19 14:00:42)
@sour tabii genel bir yorum yapmışım. bildiğim kadarıyla araçlardan ve teknolojik ürünlerden bu kadar vergi alan bir ülke yok. var mıdır? şu mesailerin ödenmemesi, sigortanın asgariden ödenmesi vs. gibi çakallıklar yok herhalde başka bir ülkede. tabii ülkelere göre farklı dinamikler var. vergilendirme, maaş hesabı vs. farklı olabiliyor.
- black mamba (03.10.19 14:10:41 ~ 14:11:38)
daha da kötüsü düzelme emareleri bile yok. istanbul, izmir, ankarada bir şeyler değişiyor olabilir ancak anadolu da her şey bozulmuş ve değişmiyor. temel ihtiyaçların bu kadar sorun olmaması lazım. su,elektrik,sağlık,benzin,sigorta kasko vs. her şey dert.
- mikahakkinen (03.10.19 14:11:36)
2015,2016 ve 2017'de ingiltere'de calisilabilecek en iyi yer secilmis (genel olarak ilk 10da) bi marka icin calisiyorum mesai verilmiyor. maasin asgari yatmasi gibi birsey haliyle soz konusu degil. yapilan sozlesmeler, ozellikle bazi maddeler gercekten agir ama isini dogru yaptigin surece kafana takacak birsey yok.
turkiye'de 2 kisi 20bin tl gibi bir kazancimiz vardi, oradayken cok iyi para oldugunu dusunuyordum ama en son turkiye tatilinde 4 gunde 7bin tl harcayinca o kadar da iyi olmadiginin farkinda vardim. maas arttikca yasam giderleri artiyor, luksler artiyor. maslow'un piramitindeki kendini gerceklestirme ihtiyaci turkiye'de cok pahali ingiltere ya da bati avrupa da ise siradan bisey o yuzden alinan maas ancak yasam masraflarini karsiliyor ve uzgunum degisecegi de yok
turkiye'de 2 kisi 20bin tl gibi bir kazancimiz vardi, oradayken cok iyi para oldugunu dusunuyordum ama en son turkiye tatilinde 4 gunde 7bin tl harcayinca o kadar da iyi olmadiginin farkinda vardim. maas arttikca yasam giderleri artiyor, luksler artiyor. maslow'un piramitindeki kendini gerceklestirme ihtiyaci turkiye'de cok pahali ingiltere ya da bati avrupa da ise siradan bisey o yuzden alinan maas ancak yasam masraflarini karsiliyor ve uzgunum degisecegi de yok
- try again fail again fail better (03.10.19 14:21:18)
bizi bu hale sokanlar siyasilerden başkası değil, olamaz da. bırakalım insanımızı suçlamayı.
- olaylar olaylar (03.10.19 16:23:13)
evet ya hep siyasiler suçlu, bende geri zekalı gibi hep kendimi suçluyordum.
gideyim de lahmacun yiyeyim.
gideyim de lahmacun yiyeyim.
- dedim dedim de kime dedim (03.10.19 17:27:12)
oncelikle amerika kitasindayim. bence genel durum su:
artik beyaz yaka maaslari bile genel hayat giderlerinin gerisine dustu, asiri refah icinde ve izole sekilde takilan birkac isvicre tarsi kucuk ulke haric dunya'nin genelinde bu boyle.
sadece sabah kalkip ise gitmek ve gunde 8-9 saat basmak yetmiyor. bir yandan maasli calisirken bir yandan da disardan is kovalayacaksin. misal, bankacilik sektorundesin, borsadan kovalaman lazim. insaat sektorundesin, o zaman emlak/arsa falan kovalayacaksin gibi. bildigin sektor ne ise artik.
dedemlerin donemine bakiyorum, tek gelirle 3 cocuk buyutmusler. babam tek gelirle 2 cocuk buyutmekte zorlanmis. ben tek maasla bir cocugun altindan kalkamiyorum. cunku artik yetmiyor.
artik beyaz yaka maaslari bile genel hayat giderlerinin gerisine dustu, asiri refah icinde ve izole sekilde takilan birkac isvicre tarsi kucuk ulke haric dunya'nin genelinde bu boyle.
sadece sabah kalkip ise gitmek ve gunde 8-9 saat basmak yetmiyor. bir yandan maasli calisirken bir yandan da disardan is kovalayacaksin. misal, bankacilik sektorundesin, borsadan kovalaman lazim. insaat sektorundesin, o zaman emlak/arsa falan kovalayacaksin gibi. bildigin sektor ne ise artik.
dedemlerin donemine bakiyorum, tek gelirle 3 cocuk buyutmusler. babam tek gelirle 2 cocuk buyutmekte zorlanmis. ben tek maasla bir cocugun altindan kalkamiyorum. cunku artik yetmiyor.
- cooperr (03.10.19 18:22:09)
Dedim dedim de kime dedim haklı. 50 cent'in de şarkısı var, get rich or die tryin diyor. Bizdeki standart beyaz yakalıların yaptığı işe ve ülkeye katkıları amerikada mekdanısta çalışan zencilerle aşağı yukarı eşdeğer. Okulu "bir şekilde" bitiren, yıllarca Ingilizce görüp tek kelime konuşamayan adamların dünyanın hiç bi yerinde rahat bir hayatı olmuyor maalesef.
- roket adam (03.10.19 19:43:29)
Politikacılar yığınların aynasıdır. Ahlaksız bir insan topluluğunun seçtiğinden ne hayır gelecek?
Kendine dokunulmadıkça yapılan hiçbir şeye ses çıkarmayan, yaşadığı hiçbir şeyden ders almayan, doğulu kalıp Norveç standartlarında yaşamak isteyen bir yığının parçasıyız.
Eser Karakaş, Ruşen Çakır, Bekir Ağırdır gibi "halkın" vicdanından ve adalet duygusundan bahseden iflah olmaz iyimserlere gülüyorum. O vicdan duygusunun kaybolması atanacak 40 bin öğretmene, 30 bin belediye işçisine, 80 bin memura ve başka ülkelerin topraklarında fetihçilik oynamaya bakar.
80 nesli ve sonrası kafasına reset atmadıkça bu ülkenin hiçbir sorununun çözüleceğine inanmıyorum.
Kendine dokunulmadıkça yapılan hiçbir şeye ses çıkarmayan, yaşadığı hiçbir şeyden ders almayan, doğulu kalıp Norveç standartlarında yaşamak isteyen bir yığının parçasıyız.
Eser Karakaş, Ruşen Çakır, Bekir Ağırdır gibi "halkın" vicdanından ve adalet duygusundan bahseden iflah olmaz iyimserlere gülüyorum. O vicdan duygusunun kaybolması atanacak 40 bin öğretmene, 30 bin belediye işçisine, 80 bin memura ve başka ülkelerin topraklarında fetihçilik oynamaya bakar.
80 nesli ve sonrası kafasına reset atmadıkça bu ülkenin hiçbir sorununun çözüleceğine inanmıyorum.
- bruce mclaren (03.10.19 20:26:28)
evet Türkiye'de yaşamak gerçekten çok zor. bu doğru. diğer ülkelere göre fazlasılya zor.
çünkü bizde hesap sorma kültürü yok. verdiğimiz paranın, verdiğimiz oyun, verdiğimiz eğitimin, verdiğimiz desteğin hesabını düzgün soramıyoruz. ya çok aşırıya kaçıyoruz, ya da hiç sormuyoruz.
benim düzgün yaşayan toplumlarda gördüğüm en önemli özellik bu. çatır çatır hesap soruyorlar, hesap vermekten kaçanı da gömüyorlar.
örneğim son derece basit; hiçbir ülke eğitim sisteminin içine sıçan bir siyasi partiyi bir daha seçmez. ne pahasına olursa olsun, seçmez. ama biz seçeriz.
bunu al atatürk döneminde yapılanların tasfiye edilmesine uygula, fabrikaların kapatılıp dışarıdan alınmasına uygula, ekonominin çökertilmesine uygula, tohum meselesine uygula, şehir planlama sistemine uygula, toplu taşıma sistemine uygula uygula da uygula.
bak 6 şiddetinde bir deprem oldu, bir tek bina yıkılmadı, bir tek kule devrilmedi ama hizmet veremeyen telekom şirketine hesap soramadık. yarın enkaz altında can çekişirken bu soramadığımız hesap yüzünden kimseye haber veremeden geberip gideceğiz. işverene hesap soramıyoruz, işçiye hesap soramıyoruz. kimseye hesap soramıyoruz.
bence esas sıkıntımız bu.
çünkü bizde hesap sorma kültürü yok. verdiğimiz paranın, verdiğimiz oyun, verdiğimiz eğitimin, verdiğimiz desteğin hesabını düzgün soramıyoruz. ya çok aşırıya kaçıyoruz, ya da hiç sormuyoruz.
benim düzgün yaşayan toplumlarda gördüğüm en önemli özellik bu. çatır çatır hesap soruyorlar, hesap vermekten kaçanı da gömüyorlar.
örneğim son derece basit; hiçbir ülke eğitim sisteminin içine sıçan bir siyasi partiyi bir daha seçmez. ne pahasına olursa olsun, seçmez. ama biz seçeriz.
bunu al atatürk döneminde yapılanların tasfiye edilmesine uygula, fabrikaların kapatılıp dışarıdan alınmasına uygula, ekonominin çökertilmesine uygula, tohum meselesine uygula, şehir planlama sistemine uygula, toplu taşıma sistemine uygula uygula da uygula.
bak 6 şiddetinde bir deprem oldu, bir tek bina yıkılmadı, bir tek kule devrilmedi ama hizmet veremeyen telekom şirketine hesap soramadık. yarın enkaz altında can çekişirken bu soramadığımız hesap yüzünden kimseye haber veremeden geberip gideceğiz. işverene hesap soramıyoruz, işçiye hesap soramıyoruz. kimseye hesap soramıyoruz.
bence esas sıkıntımız bu.
- babilbaligi (04.10.19 09:47:46)
1