Ekşi Duyuru

İnsanlar net olarak saçmalıyor.

Netflix çıkıyorum dese RTÜK "çok pişmanım dur" mu diyecek? Bu ülkede yıllardır wiki banlı, yıllarca Youtube kapalı kaldı, hala insanlarda bir artistlik.

Ayrıca Netflix girdiği hiçbir ülkeden çıkmaması & bu ülkenin koşullarına entegre olmasıyla ünlüyken, insanların bu saçma beklentisi nasıl oluştu onu da anlamıyorum. Netflix'e kurtarıcı muamelesi yapmak nediR?

Özetle 3 gün mızmızlar sonra açıp dizilerini izlerler. Bu ülke zilyon tane alternatifi varken hala Mado'yu Kızılkayalar'ı dolduruyor. Gidip Netflix'i mi boykot edecek? ha ha ha!

bir tuşla olabilecek bir ayar olsaydı bugün interneti de öyle kullanıyor olurduk.
Unutmayın ki bu kadar sansüre rağmen ttnet'in "aile filtresi" vs. gibi seçenekleri halen var, sanki bizim aile filtresiz internetimizle Wikipedia'ya girebiliyormuşuz gibi.

O yüzden bir çok program sansür+sansür görür. Netflix devam eder ama sansürlü izleriz.

Sözlükte de bir başlığa yazmıştım ama Netflix ekmeğinin peşinde bir şirket, sansüre karşı bir refleks göstermeleri, sansür koymamak için direnmeleri için falan bunun bir sonuca varması lazım. Yani çok basit bir hesapla sansür neticesinde kaybedilecek müşteri sayısı ile sansüre direnildiğinde devletin geri adım atma ihtimali çerçevesinde bir karar verilir. Burada karar mekanizması bence netleşiyor

Türkiye pazarının toplam ve beklenen değeri ne?
Sansür koyarsam ne kadar müşteri kaybederim, gelecek beklentilerimden ne kadar saparım?
Sansüre direnirsem elde edeceğim bir şey var mı?

Sondan başlarsak Netflix'in sansüre direnmesi bir şey sağlamaz. Bence devletin sorunu milletin iki meme görmesi falan değil ortada denetleneyemeyen bir mecra olması.

İnsanlar boykottan falan bahsediyor ama konformist olduğumuzu da herkes biliyor, eminim Netflix'in pazar araştırmaları da sansür koyarlarsa belli bir kitlenin ayrılacağını ama bunun çok büyük olmadığını, gidenlerin de bir kısmının kampanyayla indirimle falan geri kazanılacağını da gösteriyordur.

Burada konu bir anlamda da pazar büyüklüğü ve beklentiler. Şubat ayından bir haber 65 bin abone, 170 bin kullanıcı demiş. Ödemelerin de TL üzerinden olduğu düşünülürse Netflix için bu sayı çok küçük. Güncel sayıları bilmiyorum ama İspanya 2 milyon, Almanya 5 milyon diye hatırlıyorum ve bu ülkelerde fiyatlar da daha yüksek.

Özünde Netflix sansürü koyar geçer, çok kasarsa da "Eeeh eytere beah sizinle mi uğraşıcam, bana gelişiniz kaça" der basar çıkar. Ama sansüre tepki falan pek sanmıyorum.

netflix bir şirket. şirketler duygularla değil, çıkarlarıyla hareket eder. muhtemelen tr'den çıkmaları ve çıkmamalarını iki farklı senaryo olarak değerlendirmişlerdir. çıkmamalarının daha karlı olacağını tespit edip çıkmamışlardır.

netflix içeriği buzlamayla, biplemeleyle, croplamalayla vs. sansürlenecek bir içerik değil. muhtemelen content'in bir kısmı tr'ye tamamen kapatılacak, sansürlenebilecek gibi olanlar da sansürlü izlenecek. abone sayısı bu durumda kesin olarak düşer ama bazen bir pazardan çıkmaktansa daha az iş yaparak o pazarda kalmak daha mantıklı olabiliyor şirketler için. pazardan çıkmak da ayrı masraf.

insanların tavrı ne bilmiyorum, hebele hübele bişeyler saçmalamışlardır işte. ben genel görüşümü yazdım.

zaten aynı cümle içinde tezatlık oluyor.

"inşallah çıkmazlar ama eğer kalırlar ve rtük kararına uyarlarsa iptal ederim"

bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. adamlar birinden birini seçecekler zaten. tepkinin odağının netflix olması başlı başına saçmalık zaten.

bence insanların yaptığı saçmalık.

gün olur devran döner, öyle ya da böyle ülkede bir şeyler değişiyor.
illa değişmesi gereken hükümet de değil, aynı hükümet bile iki gün sonra başka bir şey diyebilir.

kaldı ki, bu işler "sansür varsa ben gidiyorum"luk işler değil.
yapılan yatırımlar, anlaşmalar, sözleşmeler var.
netflix'le bağlantısı olan herkes zaten gitmeyeceğini biliyordu.
yayın içerikleri, planı programı aylar öncesinden belli bu insanların.
bu dizimag'ı yönetmeye benzemez yani.

sansüre tepki vermek için netflix üyeliğini iptal etmek de ayrı bir saçmalık.
destek verip, güçlü kalmasını sağlayacaksın ki, adamların bir dayanağı, dayanma gücü olsun, kitlesi olsun.
bunun hedefi ve sorumlusu netflix değil ki.

müşteri sayısından gelir gider hesabı yaparak netflix'in kazancı hesaplanamaz.
çünkü kimsenin bilmediği giderler ve fiyatlar var.
kaldı ki, adamların hedefi küresellik.
rakipleri var, rekabet içinde.
şirket amaçları var, hedefleri var.
zaten buradan kazanacağı üç kuruşa muhtaç olduğu için kalmıyor.
dolayısıyla para kazanamadığı için de gitmeyecek.

bu tamamen sistemin nasıl işlediğini bilmemekten ve türk tipi çalışma sistemine alışık olunduğu için küresel şirket yönetimi vb.'ye yabancı olmaktan kaynaklanıyor.
verilen tepkiyi aşırı saçma buluyorum.
netflix de tabii ki sıkışmıyor dediğiniz gibi, bunlar boş laflar.