[]

deprem ışıkları oyuk dünyanın sonucu mu?
tüm dünyayı şoke edecek bu teorimi ilk size açıyorum.
bilenler bilir, edmund halley'in -yani 18. yy oxford geometri profesörü, newton'ın principia'sını bastıran, adını halley kuyrukluyıldızına veren bilim adamının- oyuk dünya teorisi var. bu adamın prestijini söylüyorum ki dünya düzdür diyen dayı muamelesi görmeyelim. halley'e göre dünya birbirini saran, aralarında pırıltılı -luminous- bir atmosfer bulunan iki küre şeklinde kabuktan meydana geliyor. biz üst kabuğun yüzeyinde yaşıyoruz. halley bu teorisini iki temel oturtuyor. ilki: dünyanın density'si -yoğunluğu-, newton'ın principia'daki hesaplamalarına göre olması gerekenden çok düşük. gerçi daha sonra newton'ın bazı hesaplama hataları yaptığı görüldü, ama halley bundan yola çıkarak, dünyanın içinde büyük boşluklar (ya da gazla kaplı alanlar) olduğuna hükmediyor. ikincisi: pusulalar her yıl birkaç derece de olsa manyetik bir kayma yaşar. bu bir gerçek. halley bunu şöyle açıklıyor: dünyanın aslında iki değil dört manyetik kutbu var. içteki küresel kabuğun da iki adet ekstradan manyetik kutbu var yani. dahası içteki küre sürekli dönüyor (tabii çok yavaş bir hızda), bu da manyetik sapmaya yol açıyor pusulalarda. halley, bizim üzerinde yaşadığımız dış kabuğun 500 mil -yani 800 km- derinliğinde olması gerektiğini söylüyor. bu arada dünyanın yarı çapı 6300 km ve şu ana kadar açılan en derin kuyu -drill- yaklaşık 15 km. neyse, halley bu iki kabuğu ayıran atmosferin üst katmanlarda çok yoğunlaştığını, dolayısıyla üst kabukta bir deprem sonucu oluşabilecek yarıkları kısa sürede kapattığını söylüyor.
şimdi deprem ışıklarına gelelim. şu makalede (journals.tubitak.gov.tr) bayağı bir deprem ışığı örneği verilmiş video linkleriyle beraber. halley'in teorisi bu ışıkları bence gayet güzel açıklıyor. deprem sırasında üst kabukta ortaya çıkan yarıklar, üst kabuğun içindeki ufak boşluklarda hapsolmuş bu pırıltılı ara atmosfere ait gazların üst yüzeye çıkmasına sebep oluyor. özellikle gece depremlerinde insanlar birkaç saniye de olsa o ara atmosferin ışıltısını görebiliyor.
halley, içteki kabuğun da inhabited olabileceğini iddia ediyor ki, hemen her kültürün mitolojisinde bulunan "yeraltı insanları" hikayelerine bir dayanak oluşturabilir.
bilenler bilir, edmund halley'in -yani 18. yy oxford geometri profesörü, newton'ın principia'sını bastıran, adını halley kuyrukluyıldızına veren bilim adamının- oyuk dünya teorisi var. bu adamın prestijini söylüyorum ki dünya düzdür diyen dayı muamelesi görmeyelim. halley'e göre dünya birbirini saran, aralarında pırıltılı -luminous- bir atmosfer bulunan iki küre şeklinde kabuktan meydana geliyor. biz üst kabuğun yüzeyinde yaşıyoruz. halley bu teorisini iki temel oturtuyor. ilki: dünyanın density'si -yoğunluğu-, newton'ın principia'daki hesaplamalarına göre olması gerekenden çok düşük. gerçi daha sonra newton'ın bazı hesaplama hataları yaptığı görüldü, ama halley bundan yola çıkarak, dünyanın içinde büyük boşluklar (ya da gazla kaplı alanlar) olduğuna hükmediyor. ikincisi: pusulalar her yıl birkaç derece de olsa manyetik bir kayma yaşar. bu bir gerçek. halley bunu şöyle açıklıyor: dünyanın aslında iki değil dört manyetik kutbu var. içteki küresel kabuğun da iki adet ekstradan manyetik kutbu var yani. dahası içteki küre sürekli dönüyor (tabii çok yavaş bir hızda), bu da manyetik sapmaya yol açıyor pusulalarda. halley, bizim üzerinde yaşadığımız dış kabuğun 500 mil -yani 800 km- derinliğinde olması gerektiğini söylüyor. bu arada dünyanın yarı çapı 6300 km ve şu ana kadar açılan en derin kuyu -drill- yaklaşık 15 km. neyse, halley bu iki kabuğu ayıran atmosferin üst katmanlarda çok yoğunlaştığını, dolayısıyla üst kabukta bir deprem sonucu oluşabilecek yarıkları kısa sürede kapattığını söylüyor.
şimdi deprem ışıklarına gelelim. şu makalede (journals.tubitak.gov.tr) bayağı bir deprem ışığı örneği verilmiş video linkleriyle beraber. halley'in teorisi bu ışıkları bence gayet güzel açıklıyor. deprem sırasında üst kabukta ortaya çıkan yarıklar, üst kabuğun içindeki ufak boşluklarda hapsolmuş bu pırıltılı ara atmosfere ait gazların üst yüzeye çıkmasına sebep oluyor. özellikle gece depremlerinde insanlar birkaç saniye de olsa o ara atmosferin ışıltısını görebiliyor.
halley, içteki kabuğun da inhabited olabileceğini iddia ediyor ki, hemen her kültürün mitolojisinde bulunan "yeraltı insanları" hikayelerine bir dayanak oluşturabilir.

Hocam söyledikleriniz çok ilginç lakin bu kadar yer bilimci kendi alanlarında bu kadar temel bir bilgiyi es geçiyor olamazlar sanıyorum.
- chicha
(04.09.19 10:45:17)
1