[]
Üzerime kasvetli kitap atın
Mesela dönüşüm gibi ya da genç wertherin acıları.. Bu aralar bu tarz kitaplar okuyasım bar
Sadık Hidayet- Kör Baykuş
- Amaranta ursula (21.07.19 12:32:24)
Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles
- ruhen hastayim ben (21.07.19 12:34:48 ~ 12:39:21)
kör baykuş demeye gelmiştim
- freebird5406_2 (21.07.19 12:38:50)
Dag Solstad'ın Mahcubiyet ve Haysiyet'i de olabilir.
- tel tokasini duzelten samuray (21.07.19 12:39:17)
Çürümenin Kitabı
- alfred (21.07.19 12:43:13)
Sana gül bahçesi vaadetmedim
Yazarken yine içim daraldi, off
Bi de iklimler diye bi kitap vardi, belki sana kasvetli gelmez bilemiyorum.
Yazarken yine içim daraldi, off
Bi de iklimler diye bi kitap vardi, belki sana kasvetli gelmez bilemiyorum.
- a perfect lie (21.07.19 12:45:41)
Kafka, Dava
- black holes in the sky (21.07.19 12:49:38)
Malte-Laurids-Briggenin-Notlari bu da var bak,
- a perfect lie (21.07.19 12:50:40)
yeraltından notlar.
ben dostoyevski okumaya alışığım. buna rağmen zamanında okumaya yeltendiğimde bir tanıdığım, "senin bu ara canın sıkkın. şimdi okuma bunu. biraz toparlanınca okursun. şimdi okursan hepten kafayı yersin" deyince "aaa o kadar mı lan" diye düşünüp merak etmiş ama yine de ona güvenip okumamıştım.
dosto baba bunu yazdığında "sosyal fobi" yahut "anksiyete" hastalık sayılıyor muydu, literatürde böyle bir rahatsızlık geçiyor muydu bilmiyorum ama adamcağızın o zaman için (muhtemelen) ismi bile konmamış rahatsızlığı inanılmaz bir hassasiyetle açıklamış olması ürpertici.
bu rahatsızlıklar hiçbir zaman kolay değil ama şimdi en azından insanlar biliyor. tedavi olabiliyorsun. bunun dışında artık psikolojik-zihinsel rahatsızlıklar konusunda bilinç düzeyi de oldukça yükselmiş durumda; herhangi bir sebeple problem yaşadığında seni anlayışla karşılayıp bu konuda destek olabilecek birini görebiliyorsun, artık insanlar bir hafta evden çıkmayana "aa gafayı yemiş yazık, dangalak" demiyor çoğunlukla. belki 50-60 sene sonra bu tip hastalıklar basit bir enfeksiyon gibi olacak, kolaylıkla çözülecek.
ama işte daha ismi bile konmamış ve insanın hayatını darmaduman eden bir rahatsızlığı o dönemde yaşayan bir adamın kaleminden okumak beni kahretti. kitabın kendisi öyle inanılmaz boğucu veya karanlık gelmedi bana açıkçası, kısa zaten, ama yine de çok üzdü.
ben dostoyevski okumaya alışığım. buna rağmen zamanında okumaya yeltendiğimde bir tanıdığım, "senin bu ara canın sıkkın. şimdi okuma bunu. biraz toparlanınca okursun. şimdi okursan hepten kafayı yersin" deyince "aaa o kadar mı lan" diye düşünüp merak etmiş ama yine de ona güvenip okumamıştım.
dosto baba bunu yazdığında "sosyal fobi" yahut "anksiyete" hastalık sayılıyor muydu, literatürde böyle bir rahatsızlık geçiyor muydu bilmiyorum ama adamcağızın o zaman için (muhtemelen) ismi bile konmamış rahatsızlığı inanılmaz bir hassasiyetle açıklamış olması ürpertici.
bu rahatsızlıklar hiçbir zaman kolay değil ama şimdi en azından insanlar biliyor. tedavi olabiliyorsun. bunun dışında artık psikolojik-zihinsel rahatsızlıklar konusunda bilinç düzeyi de oldukça yükselmiş durumda; herhangi bir sebeple problem yaşadığında seni anlayışla karşılayıp bu konuda destek olabilecek birini görebiliyorsun, artık insanlar bir hafta evden çıkmayana "aa gafayı yemiş yazık, dangalak" demiyor çoğunlukla. belki 50-60 sene sonra bu tip hastalıklar basit bir enfeksiyon gibi olacak, kolaylıkla çözülecek.
ama işte daha ismi bile konmamış ve insanın hayatını darmaduman eden bir rahatsızlığı o dönemde yaşayan bir adamın kaleminden okumak beni kahretti. kitabın kendisi öyle inanılmaz boğucu veya karanlık gelmedi bana açıkçası, kısa zaten, ama yine de çok üzdü.
- der meister (21.07.19 12:53:23)
Knut hamsun- açlık
- brena (21.07.19 12:59:44)
David Vann - bir intihar efsanesi
- megalomaniac (21.07.19 13:09:52)
bugünlerde okuduğum jose saramago - körlük.
- nothing in my way (21.07.19 13:16:46)
martin eden.
- aziz dostum jack (21.07.19 13:25:52)
Kartal yuvasi - Anna Kavan
- EasyTiger (21.07.19 13:42:16)
kırmızı pelerinli kent
- aziz dostum jack (21.07.19 15:20:57)
1