[]
ekşicilerin koyundan ne farkı var?
mesela xx mayıs 2019 uykumu alamama sorunum diye başlık açıyor sığırın birisi, herkes “a ben de ben de” yazıyor.
birisi haber başlığı atıyor haberin içeriğini okumadan yorum yazıyorlar.
geçen mesela chp genel seçimlere itiraz etti, adam bb seçimlerine itiraz etmiş sanıyor öyle entry giriyor.
şimdi de marilyn manson’un mikrofon olayı var mesela adam dansçı kızın g*tüne sokmuş yazmış, herkes izledi mi izlemedi mi belli değil aptal saptal yorumlar girmiş. ki videoyu açarsanız da göz var nizam var mikrofonu araya sıkıştırdığı belli bir şekilde yerleştiriyor işte neyse vıcık vıcık bir konu oldu bu ama örnek vermem gerekirdi.
ekşiçilerin hep bu bahsettikleri çomarlardan ne farkı var?
ekşi yalnızların masturbasyon sitesi bence ve türkiyenin de özeti. tam böyle toplum mühendislerinin işine yarayacak bir site. hatta black mirror arılı bölümdeki gibi. o yüzden ekşide gündemi okumamaya özen gösteriyorum.
birisi haber başlığı atıyor haberin içeriğini okumadan yorum yazıyorlar.
geçen mesela chp genel seçimlere itiraz etti, adam bb seçimlerine itiraz etmiş sanıyor öyle entry giriyor.
şimdi de marilyn manson’un mikrofon olayı var mesela adam dansçı kızın g*tüne sokmuş yazmış, herkes izledi mi izlemedi mi belli değil aptal saptal yorumlar girmiş. ki videoyu açarsanız da göz var nizam var mikrofonu araya sıkıştırdığı belli bir şekilde yerleştiriyor işte neyse vıcık vıcık bir konu oldu bu ama örnek vermem gerekirdi.
ekşiçilerin hep bu bahsettikleri çomarlardan ne farkı var?
ekşi yalnızların masturbasyon sitesi bence ve türkiyenin de özeti. tam böyle toplum mühendislerinin işine yarayacak bir site. hatta black mirror arılı bölümdeki gibi. o yüzden ekşide gündemi okumamaya özen gösteriyorum.
sebebi "gerçek cehalet"
bu gerçek cehalette okumakla yüksek lisans ve doktora yapmakla giderilebilecek bir sorun değil, pekala akademik olarak donanımlı olan kişide zır cahil olabiliyor malesef. bununla çok sık yüzleşiyorum çevremde!
sorsan demokrasi ve halkın ferasetinin eşitliği ve yüceliği konusunda sayfalarca paragraf yazı yazarlar ama seçim zamanı kendi siyasi fikirleri halk nezdinde beklenen sükseyi yaratamayınca aysun kayacı başlığında zırvalarlar. üniversite mezunu ile ilkokul mezununun oy hakkı eşit olmamalı bla bla diye ego kusarlar.
özetle bu kesimin kendini ayrıştırdığı ve öcüleştirdiği öteki kesimden hiçbir farkı yok! ülkenin en büyük sorunu bu aslında iki tarafta birbirinin aynadaki yansıması kadar farksız!
bu gerçek cehalette okumakla yüksek lisans ve doktora yapmakla giderilebilecek bir sorun değil, pekala akademik olarak donanımlı olan kişide zır cahil olabiliyor malesef. bununla çok sık yüzleşiyorum çevremde!
sorsan demokrasi ve halkın ferasetinin eşitliği ve yüceliği konusunda sayfalarca paragraf yazı yazarlar ama seçim zamanı kendi siyasi fikirleri halk nezdinde beklenen sükseyi yaratamayınca aysun kayacı başlığında zırvalarlar. üniversite mezunu ile ilkokul mezununun oy hakkı eşit olmamalı bla bla diye ego kusarlar.
özetle bu kesimin kendini ayrıştırdığı ve öcüleştirdiği öteki kesimden hiçbir farkı yok! ülkenin en büyük sorunu bu aslında iki tarafta birbirinin aynadaki yansıması kadar farksız!
- lookatme (23.05.19 01:18:10)
Bu gerçek cehaletin en büyük ve en önemli noktalarından biri de anlamsız genellemelerdir bence.
- new day new life (23.05.19 01:47:42)
ülkenin sorunu parti değil cehalet. sol gelse de aynı olacak çünkü kafa aynı. şov için, göz önünde oldukları için yeni gelenler liyakat vurgusu yapacaklar ama sonra partilileri dolduracaklar kurumlara.
- diffarentiationation (23.05.19 01:58:37)
Sosyal bilimler alanında kürsüsü olan akademisyenler mi sanıyorsun yazarları? Oku geç. Bir fikrin varsa yaz. İçerisinde çor çocuktan yılların tecrübelisi insanların olduğu bir sözlük. Resmî gazete ya da haber ajansı değil. Çok da takılmamak lazım...
- insomnia (23.05.19 02:04:50)
@diffarentiationation siyasetten bağımsız bir konuya vurgu yapmak istemiştim aslında.
- dismainpula (23.05.19 02:16:08)
bu soz ettikleriniz yigin psikolojisi ile alakadar gorunuyor.
yiginlarin hareketi genelde boyle. bir hareket, bir egilim olusunca yiginlar cildirmis gibi onu takip ediyor. futbolda, politikada, inancta, hatta kulturde, sanatta, yemede, gezmede gorebilirsiniz orneklerini.
sosyal medya da bunun en belirgin gozlemlenebildigi yerlerden biri. eksisozlukte zaten bazi akis semalari vardir. birinin soyledigi laftan cimbizla baslik acilir. sonra altina karikaturlerden sozler, cem yilmaz'dan arak sakalar filan konur. bir iki zeki cocuk cikip sozcuk oyunlariyla saka yapar. bunlarin bazisi cok tutar, yiginlar herseyin altina bunu kopyalayip yapistirmaya baslar.
gazete, televizyon da biraz boyledir. muhabirlerin haberi nasil yazdigi, yiginlarin nasil tetiklenecegi, gidiklanacagina gider dogrudan.
diger sosyal medya kanallari da boyledir. urban dictiyonar, reddit, youtube yorumlari, feysbuk gonderileri filan hep yiginlarin tuketimi, gaza gelmesi, ilgi cekip gorunur olma guduleriyle paylasmasi (bu da bir iletisim, konusma turu sayiliyor) ile ilintili. icerik ureten cok az kisi vardir. hele toplumsal olaylarda, maclarda, filmlerde vs. bir yerlerden gelen goruntuleri, sozleri vs. kendine yakisani secip kitleler halinde paylasir yiginlar.
bu, yiginlarin iletisim dinamikleri, kanallari esbabiyle boyle. cehaletle dogrudan iliskisi tartisilir. eksicilerin "comar"lar diye tarif ettikleri kitleden cok farki var. ama semalar, dinamikler, akislarin mekanigi (icerik olarak deyil, kabaca bicimsel olarak) benzesir.
gundemi eksisozlukten okumamanin bundan sizi kurtarabilecegine ihtimal vermiyorum. sosyal medya'da sansur daha az, farkli gorusler carpisiyor, gercege ulasmak icin daha cok icerik var. herhangi bir yerden (ister tv'den, gazeteden, ister kahvehaneden, berberden) gundemi takip ederseniz ister istemez guc oyunlarinin, kitleleri yonlendirenlerin etki alanina girmis oluyorsunuz.
yiginlarin hareketi genelde boyle. bir hareket, bir egilim olusunca yiginlar cildirmis gibi onu takip ediyor. futbolda, politikada, inancta, hatta kulturde, sanatta, yemede, gezmede gorebilirsiniz orneklerini.
sosyal medya da bunun en belirgin gozlemlenebildigi yerlerden biri. eksisozlukte zaten bazi akis semalari vardir. birinin soyledigi laftan cimbizla baslik acilir. sonra altina karikaturlerden sozler, cem yilmaz'dan arak sakalar filan konur. bir iki zeki cocuk cikip sozcuk oyunlariyla saka yapar. bunlarin bazisi cok tutar, yiginlar herseyin altina bunu kopyalayip yapistirmaya baslar.
gazete, televizyon da biraz boyledir. muhabirlerin haberi nasil yazdigi, yiginlarin nasil tetiklenecegi, gidiklanacagina gider dogrudan.
diger sosyal medya kanallari da boyledir. urban dictiyonar, reddit, youtube yorumlari, feysbuk gonderileri filan hep yiginlarin tuketimi, gaza gelmesi, ilgi cekip gorunur olma guduleriyle paylasmasi (bu da bir iletisim, konusma turu sayiliyor) ile ilintili. icerik ureten cok az kisi vardir. hele toplumsal olaylarda, maclarda, filmlerde vs. bir yerlerden gelen goruntuleri, sozleri vs. kendine yakisani secip kitleler halinde paylasir yiginlar.
bu, yiginlarin iletisim dinamikleri, kanallari esbabiyle boyle. cehaletle dogrudan iliskisi tartisilir. eksicilerin "comar"lar diye tarif ettikleri kitleden cok farki var. ama semalar, dinamikler, akislarin mekanigi (icerik olarak deyil, kabaca bicimsel olarak) benzesir.
gundemi eksisozlukten okumamanin bundan sizi kurtarabilecegine ihtimal vermiyorum. sosyal medya'da sansur daha az, farkli gorusler carpisiyor, gercege ulasmak icin daha cok icerik var. herhangi bir yerden (ister tv'den, gazeteden, ister kahvehaneden, berberden) gundemi takip ederseniz ister istemez guc oyunlarinin, kitleleri yonlendirenlerin etki alanina girmis oluyorsunuz.
- viva paulista (23.05.19 03:35:59 ~ 03:37:14)
@viva paulista psikoloji vb. konulara biraz hakimim sormak istediğim bir şey daha var, şu: ekserisi belli bir sınıfın altında da olsa üstünde de olsa ya da kendini öyle görüyor da olsa, insanlar kitle psikolojisinden kaçınamaz mı? yoksa biz mi insanları kitleler halinde görürüz? yoksa bütün bu olanları bize sağlayan internet mi? çünkü biliyorsunuz internet birçok şeyi tamamen değiştirdi. bilemedin 200 senelik temeli olan modern psikoloji kuramları çok da işlevsel değildir bu konuda.
- dismainpula (23.05.19 04:16:34)
@dismainpula
"kisi, yiginlarla suruklenmekten kurtulamaz mi? kitle psikolojisinden kacinamaz mi?"
bu agir bir soru. belki bir kitabi baslatir. belki bir filmi tetikler. belki kisisel bir donusumun yoluna cikarir. belki kitlesel bir devinimi tutusturur.
ben bu soruyu yanitlayacak donanimda deyilim. size kurtulus recetesi sunamam.
yine de, yukarida da deyindigim gibi mevzunun internetle dogrudan iliskisi oldugunu sanmiyorum. internet bir aractir, bag kuran rabita kuran bir aygittir. uzaktaki yalniz insanlarla bile bag kuruldugu icin kitlesellik donusuyor biraz internetle. sayilar, kitle, kartopunun ciga donustugu gibi buyuyor. ama, internet yokken de insan davranisi buradan iceri.
tarihe bakarsak boyle. bir vakitler birileri dehsetli kahramanlik siirleri yaziyor misal. o siirleri okuyan yiginlar duygulanip cosa geliyor. kitlesel olarak kosuyorlar, cepheye gidiyorlar. komutanlari emrediyorlar, korku cekinme geride kalanlari dusunme kitlesel hareketle sonumleniyor, kol kola girip toplu halde yuruyorlar. karsida da bir baska yigin. o donemki teknik geregi, silahlari dolduruyorlar, cizgi halinde dizilmis kolkola insanlar silahlara karsi yuruyor. atesleniyor silahlar. dusuyor yuruyenler. sonra arkadaki siradaki cizgi halinde dizilmis insanlar yuruyor, dusenlerin yerine. bu cepheden de oburune tufekler patliyor nice koc yigitler yere seriliyor. bu vaziyet, asagi yukari cephe savaslari bitene kadar (tanklarin, ucaklarin, fuzelerin ortaya cikisi) suruyor. ve o dehsetli kahramanlik siirleri de ortadan kalkiyor bu donusumle. yerini baska seyler aliyor. kitleleri baska seyler etkiliyor artik.
hulasa, "ben bunu istiyorum" dedigimiz, riza gosterdigimiz seylerin ardinda da yigin psikolojisiyle ilisik birtakim seyler oluyor. "rizanin insaasi" denir. baska seyler de var, derin mevzu.
bundan disarda ne olur? kitleden disarida yasanir mi? akil yurutmeleri hayy bin yakzan'dan, robinson crusoe'dan, utopya'dan beri cesitli yollardan yapiliyor. deneyleri de yapiliyor. yalnizlik, bir basinalik, tecrit, inziva, farkli toplu yasam bicimlerinin insasi, degisik topluluklar, vs.
orgutsel aglar, yahut tarikatlar, birer yoldur misal. yiginlarin savrulmalari yerine, farkli hareket mekanizmalari onerirler. dis etkilere karsi korunaklari da vardir. ama buradaki denemelerin de tarihsel surec icinde ariza verdikleri yerler olmustur. icerideki nufus arttikca, kendi yiginlarini, kendi tahakkum mekanizmalarini filan gelistirenleri vardir.
"kisi, yiginlarla suruklenmekten kurtulamaz mi? kitle psikolojisinden kacinamaz mi?"
bu agir bir soru. belki bir kitabi baslatir. belki bir filmi tetikler. belki kisisel bir donusumun yoluna cikarir. belki kitlesel bir devinimi tutusturur.
ben bu soruyu yanitlayacak donanimda deyilim. size kurtulus recetesi sunamam.
yine de, yukarida da deyindigim gibi mevzunun internetle dogrudan iliskisi oldugunu sanmiyorum. internet bir aractir, bag kuran rabita kuran bir aygittir. uzaktaki yalniz insanlarla bile bag kuruldugu icin kitlesellik donusuyor biraz internetle. sayilar, kitle, kartopunun ciga donustugu gibi buyuyor. ama, internet yokken de insan davranisi buradan iceri.
tarihe bakarsak boyle. bir vakitler birileri dehsetli kahramanlik siirleri yaziyor misal. o siirleri okuyan yiginlar duygulanip cosa geliyor. kitlesel olarak kosuyorlar, cepheye gidiyorlar. komutanlari emrediyorlar, korku cekinme geride kalanlari dusunme kitlesel hareketle sonumleniyor, kol kola girip toplu halde yuruyorlar. karsida da bir baska yigin. o donemki teknik geregi, silahlari dolduruyorlar, cizgi halinde dizilmis kolkola insanlar silahlara karsi yuruyor. atesleniyor silahlar. dusuyor yuruyenler. sonra arkadaki siradaki cizgi halinde dizilmis insanlar yuruyor, dusenlerin yerine. bu cepheden de oburune tufekler patliyor nice koc yigitler yere seriliyor. bu vaziyet, asagi yukari cephe savaslari bitene kadar (tanklarin, ucaklarin, fuzelerin ortaya cikisi) suruyor. ve o dehsetli kahramanlik siirleri de ortadan kalkiyor bu donusumle. yerini baska seyler aliyor. kitleleri baska seyler etkiliyor artik.
hulasa, "ben bunu istiyorum" dedigimiz, riza gosterdigimiz seylerin ardinda da yigin psikolojisiyle ilisik birtakim seyler oluyor. "rizanin insaasi" denir. baska seyler de var, derin mevzu.
bundan disarda ne olur? kitleden disarida yasanir mi? akil yurutmeleri hayy bin yakzan'dan, robinson crusoe'dan, utopya'dan beri cesitli yollardan yapiliyor. deneyleri de yapiliyor. yalnizlik, bir basinalik, tecrit, inziva, farkli toplu yasam bicimlerinin insasi, degisik topluluklar, vs.
orgutsel aglar, yahut tarikatlar, birer yoldur misal. yiginlarin savrulmalari yerine, farkli hareket mekanizmalari onerirler. dis etkilere karsi korunaklari da vardir. ama buradaki denemelerin de tarihsel surec icinde ariza verdikleri yerler olmustur. icerideki nufus arttikca, kendi yiginlarini, kendi tahakkum mekanizmalarini filan gelistirenleri vardir.
- viva paulista (23.05.19 09:03:49)
eskiden "ekşiciler" kelimesi belirli bir zümreyi ifade ediyordu ve bu tayfa nispeten homojen bir tayfaydı. artık öyle bir tayfa kalmadı, internet erişimi olan, her görüşten herkes ekşide yazıyor şu anda. o yüzden şu haliyle ekşiciler=halk; haliyle bahsettiğin şeyler şaşırtıcı değil.
içeride hala %3-5 seviyesinde eski "ekşici" profili var ama onları da geri kalan yüzünden koyun ilan etmek isabetli bir tespit değil. sen çoğunluğa bakıcaksın ve bu duruma şaşırmayacaksın.
içeride hala %3-5 seviyesinde eski "ekşici" profili var ama onları da geri kalan yüzünden koyun ilan etmek isabetli bir tespit değil. sen çoğunluğa bakıcaksın ve bu duruma şaşırmayacaksın.
- Jux (23.05.19 09:45:25 ~ 09:45:51)
1