[]
çalışmayı hiç sevmeyen var mı?
30 yaşını devirdim ama bir türlü sevemedim çalışmayı. her gün işe gidip gelmek, stres yaşamak, insanlarla uğraşmak, haksızlığa uğramak, uğrayanları seyretmek, emir almak ve hesap vermek. mesleğimi sevmiyorum ve çalışmayı bir türlü sevemedim.
bekarım, maddi sıkıntım yok, kendi birikmiş param ve babadan kalacak şeyler bana bir ömür yeter ama şimdilik durum bu.
yok mu benim durumumda olan. ne yapmak lazım acaba?
bazen işi bırakayım, birikimlerimle tüm ömür vasat bir hayat süreyim diyorum.
bekarım, maddi sıkıntım yok, kendi birikmiş param ve babadan kalacak şeyler bana bir ömür yeter ama şimdilik durum bu.
yok mu benim durumumda olan. ne yapmak lazım acaba?
bazen işi bırakayım, birikimlerimle tüm ömür vasat bir hayat süreyim diyorum.
Ben de sevmiyorum. Ama sizin saydığınız etkenlerden dolayı değil. Çok kısa açıklamak gerekirse, tembel olduğum için çalışmayı sevmiyorum.
- battal gemalmaz (19.03.19 12:01:51 ~ 12:02:20)
bezgin bekir sen misin?
sevmedigin isi yapiyorsun o yuzden bu sekilde hissediyorsun, ama etrafindaki insanlarin buyuk cogunlugu isini sevmeden yapiyor, o yuzden calismak zor geliyor. isini severek yapanlar da azinlikta, onlar mutlu
sevmedigin isi yapiyorsun o yuzden bu sekilde hissediyorsun, ama etrafindaki insanlarin buyuk cogunlugu isini sevmeden yapiyor, o yuzden calismak zor geliyor. isini severek yapanlar da azinlikta, onlar mutlu
- exlibris (19.03.19 12:01:56)
hazır sorumluluğun ve maddi sıkıntın yokken mesleğini değiştir.
- sir gawain (19.03.19 12:22:53)
ben varım. güzel ortamda güzel denebilecek insanlarla çalıştım 6 sene. iyi de kazanıyordum. iş temposu bazen hayvan gibi yoğun olsa da (haftada 70+ saat çalışmak gibi) projeler bitince kafa izni filan veriyorlardı. proje esnasında izin kullanmak fln da mümkündü. öğlen işin varsa çık hallet gel, sabah kaçta gelirsen gel, istersen evden çalış yeter ki işi hallet modeli ile oldukça rahat bir ortamdı. başarılı, işini düzgün yapan, sevilen de bir çalışandım.
ancak, çalışmak olgusundan bayaa bayaa nefret ediyorum. iş ile alakalı değil bence, ben genel olarak çalışmayı sevmiyorum. başka şirkette başka yerde başka insanlarla başka imkanlar altında da çalışsam yine sevmeyeceğim. sebebi de ÇOK FAZLA ÇALIŞIYORUZ. haftada 3-4 gün, günlük 4 saat filan olsa o zaman seve seve çalışırım, çalışmaktan ziyade oyalanmak gibime gelir. ama haftanın 5, yoğun zamanlarda 7 günü, 40-45 saat, yoğun zamanlarda 70-80 saat, trafiği yolu suyu elektriği derken sevilecek bir yanı kalmıyor malesef. hayatımı sömürüyor çalışmak. içinde bulunduğumuz çalışma modeli sıkıntılı.
hatırlıyorum bi kere kar yağdı, servisler 9.30ta aldı çalışanları, 10 gibi ofisteydik, 14:30da da çıktık yine kar sebebiyle. MUH-TE-ŞEM bir gün olmuştu, yapacağım bütün işleri de yapmıştım. 15:00'da evdeydim, çıktım sahilde yürüdüm kitap okudum, film izledim vs ve hala saat 6 bile değildi. bir sürü şeye zaman kaldı. çalışma hayatımın en güzel günüydü desem yalan olmaz.
bu şekilde az çalışayım desen part time çalışma opsiyonları var. az çalışıp bol bol zamanın oluyor ama bu sefer de o bol bol zamanı değerlendirecek yeterli paran olmuyor. bu da böyle yaman bir çelişki. mecburen razı oluyoruz o yüzden aynı modelde çalışmaya devam etmeye. işi sevdiğimizi fln sanıyoruz ya da hayatta yapacak başka hiç bir şeyimiz olmadığı için (çünkü vüzyonumuzu geliştirecek zamanımız da paramız da imkanımız da yok) işe odaklanıyoruz. halbuki yaptığımız şey birilerini zengin etmekten öte bir şey değil. özel şirketlerde şirket sahipleri ile hissedarları, devlette de malum kişiler zengin olup duruyor üzerimizden. biz ise işçiyiz işçi kalıyoruz. senede verdikleri 3-5 kuruş prime, 'Yönetici' gibi havalı pozisyon ünvanlarına, elimize verdikleri 'iş' telefonlarına, altımıza verdikleri arabalara fln tamah ediyoruz.
ancak, çalışmak olgusundan bayaa bayaa nefret ediyorum. iş ile alakalı değil bence, ben genel olarak çalışmayı sevmiyorum. başka şirkette başka yerde başka insanlarla başka imkanlar altında da çalışsam yine sevmeyeceğim. sebebi de ÇOK FAZLA ÇALIŞIYORUZ. haftada 3-4 gün, günlük 4 saat filan olsa o zaman seve seve çalışırım, çalışmaktan ziyade oyalanmak gibime gelir. ama haftanın 5, yoğun zamanlarda 7 günü, 40-45 saat, yoğun zamanlarda 70-80 saat, trafiği yolu suyu elektriği derken sevilecek bir yanı kalmıyor malesef. hayatımı sömürüyor çalışmak. içinde bulunduğumuz çalışma modeli sıkıntılı.
hatırlıyorum bi kere kar yağdı, servisler 9.30ta aldı çalışanları, 10 gibi ofisteydik, 14:30da da çıktık yine kar sebebiyle. MUH-TE-ŞEM bir gün olmuştu, yapacağım bütün işleri de yapmıştım. 15:00'da evdeydim, çıktım sahilde yürüdüm kitap okudum, film izledim vs ve hala saat 6 bile değildi. bir sürü şeye zaman kaldı. çalışma hayatımın en güzel günüydü desem yalan olmaz.
bu şekilde az çalışayım desen part time çalışma opsiyonları var. az çalışıp bol bol zamanın oluyor ama bu sefer de o bol bol zamanı değerlendirecek yeterli paran olmuyor. bu da böyle yaman bir çelişki. mecburen razı oluyoruz o yüzden aynı modelde çalışmaya devam etmeye. işi sevdiğimizi fln sanıyoruz ya da hayatta yapacak başka hiç bir şeyimiz olmadığı için (çünkü vüzyonumuzu geliştirecek zamanımız da paramız da imkanımız da yok) işe odaklanıyoruz. halbuki yaptığımız şey birilerini zengin etmekten öte bir şey değil. özel şirketlerde şirket sahipleri ile hissedarları, devlette de malum kişiler zengin olup duruyor üzerimizden. biz ise işçiyiz işçi kalıyoruz. senede verdikleri 3-5 kuruş prime, 'Yönetici' gibi havalı pozisyon ünvanlarına, elimize verdikleri 'iş' telefonlarına, altımıza verdikleri arabalara fln tamah ediyoruz.
- taurina (19.03.19 12:33:35)
Kimse çok bayılarak çalışmıyor. Ancak babadan zengin ve çalışmak zorunda olmadığın için sana daha çok batıyor bu durum. Normal yani, yapacak bir şeyin yok.
- roket adam (19.03.19 20:53:46)
Ben de hiç sevmiyorum. Zorla olan hiçbir şey sevilmiyor zaten.
- Amaranta ursula (19.03.19 20:58:31)
Ben!
- photo85 (20.03.19 14:45:12)
Ek: çalışma saatleri en yüksek ülkelerden biriyiz ve çok ucuza çalışıyoruz.
- photo85 (20.03.19 14:46:46)
kendi birikmiş param ve babadan kalacak şeyler bana bir ömür yeter ama şimdilik durum bu.
diyebilecek bir hayatım olsa ne yapardım bilmiyorum ama şuanki durumumda it gibi çalışıyorum belli bir seviyeye gelmek için. sevmediğimi söylemreye cesaretim yok. yapmak zorunda olduklarım var sadece.
@photo85 e katılıyorum. ucuz iş gücü türkiye.
diyebilecek bir hayatım olsa ne yapardım bilmiyorum ama şuanki durumumda it gibi çalışıyorum belli bir seviyeye gelmek için. sevmediğimi söylemreye cesaretim yok. yapmak zorunda olduklarım var sadece.
@photo85 e katılıyorum. ucuz iş gücü türkiye.
- mobydick (20.03.19 14:51:15 ~ 14:53:00)
hiç sevmiyorum. Ne yazık ki çözüm bulamadığımdan mecbur çalışıyorum :/
- alaimisema (20.03.19 15:06:54)
yakın durumlardayız ama çalışmayı sevmiyorum diyemem. bunun sebebi de sanırım işsiz olmanın, adresinin belli olmamasının getirdiği iç kemirici huzursuzluğun, çalışmayı sevmemeye daha ağır basması. işsiz olma, sevdiğin işi kur diyecekler için de şöyle bişey var;
altın elbiseli adam'ın videolarını açıp izliyorum arada, birden fazla kez denk geldim muhabbetlerinde ve resmen üçüncü gözüm açıldı. adamlar diyor ki sevdiğin işi yapınca adı üstünde, İŞ, sevdiğinden şeyden de oluyorsun zamanla. bak işte bu çok ürkütücü. düşünsene. hobinden nefret eder hale gelmişsin. çünkü insan. çünkü problem. ne yapacaksın o zaman?
o yüzden çalışmayı sevmemeyi sevmek iyidir. söyleneceksin. stres atacaksın. arada da hayatını ne kadar yaşayabilirsen yanına kâr işte.
altın elbiseli adam'ın videolarını açıp izliyorum arada, birden fazla kez denk geldim muhabbetlerinde ve resmen üçüncü gözüm açıldı. adamlar diyor ki sevdiğin işi yapınca adı üstünde, İŞ, sevdiğinden şeyden de oluyorsun zamanla. bak işte bu çok ürkütücü. düşünsene. hobinden nefret eder hale gelmişsin. çünkü insan. çünkü problem. ne yapacaksın o zaman?
o yüzden çalışmayı sevmemeyi sevmek iyidir. söyleneceksin. stres atacaksın. arada da hayatını ne kadar yaşayabilirsen yanına kâr işte.
- onemoremile (20.03.19 15:32:06)
Var ben. Nefret ediyorum. İşe gittiğim her gün başım çatlıyor ağrıdan.
- i m cool with that (20.03.19 15:41:47 ~ 15:42:03)
1