bu sorunun cevabını bende merak ediyorum. aileden, dayıdan, doğuştan, partiden değil sadece kendi imkanlarıyla ciddi başarılar elde etmek.
- scudman1 (05.03.19 22:10:53)
benim birader başardı.
45'ten sonra lüks yazlık, ev, lüks araba aldı. şimdi boş zamanı yok sağlığı s.o.s vermeye başladı. ne yapayım böyle başarıyı ? aile yoksa arkanda h sıfırdan başarmak çok zor...
45'ten sonra lüks yazlık, ev, lüks araba aldı. şimdi boş zamanı yok sağlığı s.o.s vermeye başladı. ne yapayım böyle başarıyı ? aile yoksa arkanda h sıfırdan başarmak çok zor...
- kanlakarisikyagmur (05.03.19 22:22:10)
eren özmen
- cedex (05.03.19 22:26:42)
Bir şeyler başarmaktan kastınız nedir bilmiyorum. Akademisyenim, çok çalışıyorum ve işimi severek yapıyorum, beni tatmin ve mutlu eden bir sosyal çevrem ve gelirim var. Kendimi bir şeyler başarmış addediyorum.
- fotrsapka (05.03.19 22:28:18)
geçen seneden iyi durumda olmak bişeyleri başarmış olmak için yeterli bence. köşeyi dönmeyi kastediyorsanız o nadir bir olay. sadece çalışmakla olmuyor.
- sttc (05.03.19 22:32:04)
Babam ve amcamlar. Toplam değeri 6 milyonu bulan fındık bahçesi, arsa ve arazilere sahipler.
- dayl (05.03.19 22:36:43)
Sümeyye Boyacı var,motivasyonumu kaybettiğim zamanlarda harekete geçmemi sağlar
- global pandemic (05.03.19 22:36:57)
Babam. Babasını 2-3 yaşında kaybetmiş, 10-11 yaşına kadar amcasında yaşamış ve o yaşta köyden İstanbul'a gelip tamamen kendi ayaklarının üstünde durarak ortaokulu-liseyi okumuş. Çay ocaklarında, kumaşçılarda vs. çalışarak okumuş hep. Üniversiteyi de kazanmış ve aynı zamanda inşaatlarda çalışarak mezun olmuş. Ona bakan amcasının ve köydeki diğer herkesin mesleği boyacılık, onlar da çocukluk zamanlarında fakirmiş tabii ama babam fakirliğin de fakirliğini görmüş ve çok şükür benim gibi 3 çocuğunu hemen hemen her isteğimizi yerine getirerek büyüttü. Üniversite zamanlarında fırınla anlaşırlarmış, fırıncı eğri büğrü veya bir kısmı yanık çıkan ekmekleri bir kenara ayırıp babamlara daha ucuza verirmiş. Düşünün yani bugünün parasıyla 50 kuruş gibi bir ücreti bile böyle hesap kitap etmek durumundalarmış. Geçtiğimiz sene emekli oldu ve bizim hayat standartlarımızı yüksek tutabilmek için hala çalışıyor. Soruya dönecek olursam, küstahlık yapıp şöyle mal mülkümüz var diyemem ama şükürler olsun ki gayet rahat durumdayız ve babamın sıfırdan bu noktaya gelmesini çalışmayla gelmiş bir başarı olarak görüyorum.
- sys coyg (05.03.19 22:40:37 ~ 22:41:36)
@xportant ; ile beraber cevap vermek isterim. Sıfır bilgi ve hiç çıraklığını yapmadığım bir sektörde 3 kuruş parayla firma inşaa ettim, 5. yılında yaklaşık 700 bin tl ( çek dolandırıcılığı ile ) zararla dibe vurdum.6 ay eşimle sadece kuru ekmek lorla yaşadık, tekrar başladık dişimiz tırnağımızla mücadele ederek aynı sektörün başka mamüllerini ürettik. Günde 20 saat çalıştık ve şu an 7 personel ve evine iş verdiğim onlarca kadınla beraber bu yılki hedefim 1,5 milyon tl ciro yapabilmek. Bu arada 4 yıldır kamudayım, hiç bilmediğim işleri o kadar iyi öğrendim , öğrendim ki başka bir birime almak için il müdürünü araya sokmaya çalıştılar (hoş , kabul etmedim). Bu coğrafyada başarı kriteri sadece para değil neler yapabileceğimiz bilinsin diye yazıyoruz, sizin ölçü biriminiz tl ise elden ne gelir. Ha bu arada sizde paylaşın ben şahsım adına (akıl-fikir paylaştığım platformda ) sizinle de gurur duyarım.
- synax (05.03.19 23:19:40)
18 yasindan itibaren hem okudum hem calistim ve turkiyenin en zor okullarindan birini 4 sene icinde tam saatli bir ise devam ederken bitirdim. Ve turkiyenin kamu alimlarindaki en zor sinavlarindan birine, ki herkesin ortalama 1 sene calistigi bir sinavi, 2 ay icinde kazandim ve 23 yasindayken istanbul'da ust duzey bir goreve atandim. Simdi ise 29 yasindayken, zorluklarla elde ettigim bu meslegimi elimin tersiyle itip cok farkli bir meslegi edinmek istiyorum ve bunu basarirsam saniyorum kendime tapacagim.
- belki lazim olur (06.03.19 00:25:24)
madem sormussun sana dedemleri anlatayim. birazcik uzun olabilir. cok fazla zenginlik yok, basari var.
dedem ve diger 3 kardesi.
sene 1930-40'lar. turkiye, dogu anadolu bolgesi.
anne babasiz buyumusler. 10-11'li yaslarinda kendi koylerinden yalniz baslarina baska bir koye gelmisler. orada varlikli bir ailenin cobanligini yapmislar. aileden aldiklari paralari da yine o koyden arazi almaya baslamislar. dongu boyle uzun yillar devam etmis.
dedem 40 yasinda evlenmis. bu yasina kadar adam baskalari icin calisip biriktirmisler, onu da tarlalara, hayvanlara yatirmislar. dedem aile icin bir nevi onderlik etmis. okuma yazma da kendi cabalariyla kardesler icinde bir tek o biliyormus. diger kardesler dedemden erken evlenmisler.
boyle gece gunduz calisip bolgedeki en varliklisi olmuslar. tarlalar, buyukbas hayvan, kucukbas hayvan... vs. baya biriktirmisler. hayvanlari da ticaret yaparak al-sat yapmislar. burdan para kazanmislar. parayi da batida arsa almak yerine yine dogu'da hayvanciliga yatirmislar.
sonuc tabii ki husran. bazi arazilerin tapularini almadan odemesini yapan dedem 10'larca yil mahkemelik oldu. (dedeme gore, o zamanlar insanlar birbirlerine guveniyormus). buradan para kaybetti. mahkeme meselesi de ayri bir mesele. o zamanlar bolgedeki aga, dedemlere ona itaat etmeleri icin baya baski uygulamis. dedemler de onun dedigini yapmayinca o da sinsice dedemin arazi aldigi kisileri dedeme karsi doldurup dedemi mahkemeye vermelerini tembih etmis. onlar da sikayet etmislerdi. buna ragmen dedemler agaya itaat etmemisler. mahkeme ise mahkeme ulan deyip, kanun onunde kendilerini savunmuslar. tabii surec uzun surdugunden baya bir masraf olmus. tabii aganin sinsilikleri bununla da sinirli kalmamis, adam bosluk gordugu her yere sizip dedemlere sizmis ama basarili olamamis.
ardindan deprem olmus (1976). evleri, ahirlari yikilmis. benim o zaman 2 akrabam depremde hayatini kaybetmis. bununlar beraber, hayvanlar bir kismi telef olmus. evleri yikildigi icin birkac ay cadirda yatip kalkmislar. ondan sonra yine ilk is evlerini yapmislar. ahir falan yapmislar.
derken mahkemeler bir gun bitmis ki bu da 1980'li yillari bulmus. dedemin kardesleri ve onlarin cocuklari, dedemin cocuklari artik buyumusler. elde kalan arazi ve hayvanlari bolusmusler. birbirlerinden ayrilmislar. brexit gibi dusunun.
sonra da herkes hayatini yasamaya basladi. eskisi gibi zengin degillerdi ama yine de durumlari gayet iyiydi.
cok calisma diye buna derim ben. sadece cok calismak degil, zorluklarda yilmamak mucadele etmek, sakin kalmak, sabirli olmak ve sogukkanli davranmak gerekiyor. adam yasliliginda bile her sabahin korunde kalkardi. alismisti bunye cunku. bir de dedemin siyasete bir gun bulastigini hic gormedim. isinde gucundeydi. rahmetli, kurtleri pek sevmezdi. onlardan cok cekmisti cunku.
biz tabii sonra batiya goctuk. orasina bir nevi kustu bizimkiler. peki tum bunlari bana kim anlatti? dedem degil, babam. dedem yaptiklarini pek anlatmazdi zaten. dini nasihetler veriyordu hep.
basarilar, guzel seyler:
- kardesleriyle el ele verip zenginlestiler.
- agaya itaat etmediler, agaya karsi da savasmadilar. kanun onunde kendi haklarini aradilar. ve sonuc olarak kazandilar.
- colugunu cocugunu o bolgede kan davasina ve kavgaya hicbir zaman sokmadi tesvik etmedi, ki sartlar bunun icin oldukca uygun, ama yapmadi. tum ailesini -kardesleri dahil- cekip cikardi.
- dedemin yuzune istediginizi soyleyin, kufredin, hakaret edin... size sirtini donup giderdi. ve size karsi kin nefret de beslemezdi. ona hakaret etmisseniz veya kufretmisseniz, sizi bir dahaki goruste ilk defa goruyormus gibi davranirdi.
dedemin diger 3 kardesi dedem gibi degillerdi.
aganin akibetini size soyleyeyim: dedem de aga da yaslanmisti artik. dedemi ziyeret etti. ozur diledi, af diledi. dedem de onun ozrunu kabul etti ve onu ona yaptiklari icin affetti.
dedemin iyi niyetliligi biraz bende de var, iyi yonlerini de tasidigimi hissediyorum(umarim tasiyorumdur). onu cok ozledim. kendisi hep soylerdi:"her seyin basi selamet."
dedem ve diger 3 kardesi.
sene 1930-40'lar. turkiye, dogu anadolu bolgesi.
anne babasiz buyumusler. 10-11'li yaslarinda kendi koylerinden yalniz baslarina baska bir koye gelmisler. orada varlikli bir ailenin cobanligini yapmislar. aileden aldiklari paralari da yine o koyden arazi almaya baslamislar. dongu boyle uzun yillar devam etmis.
dedem 40 yasinda evlenmis. bu yasina kadar adam baskalari icin calisip biriktirmisler, onu da tarlalara, hayvanlara yatirmislar. dedem aile icin bir nevi onderlik etmis. okuma yazma da kendi cabalariyla kardesler icinde bir tek o biliyormus. diger kardesler dedemden erken evlenmisler.
boyle gece gunduz calisip bolgedeki en varliklisi olmuslar. tarlalar, buyukbas hayvan, kucukbas hayvan... vs. baya biriktirmisler. hayvanlari da ticaret yaparak al-sat yapmislar. burdan para kazanmislar. parayi da batida arsa almak yerine yine dogu'da hayvanciliga yatirmislar.
sonuc tabii ki husran. bazi arazilerin tapularini almadan odemesini yapan dedem 10'larca yil mahkemelik oldu. (dedeme gore, o zamanlar insanlar birbirlerine guveniyormus). buradan para kaybetti. mahkeme meselesi de ayri bir mesele. o zamanlar bolgedeki aga, dedemlere ona itaat etmeleri icin baya baski uygulamis. dedemler de onun dedigini yapmayinca o da sinsice dedemin arazi aldigi kisileri dedeme karsi doldurup dedemi mahkemeye vermelerini tembih etmis. onlar da sikayet etmislerdi. buna ragmen dedemler agaya itaat etmemisler. mahkeme ise mahkeme ulan deyip, kanun onunde kendilerini savunmuslar. tabii surec uzun surdugunden baya bir masraf olmus. tabii aganin sinsilikleri bununla da sinirli kalmamis, adam bosluk gordugu her yere sizip dedemlere sizmis ama basarili olamamis.
ardindan deprem olmus (1976). evleri, ahirlari yikilmis. benim o zaman 2 akrabam depremde hayatini kaybetmis. bununlar beraber, hayvanlar bir kismi telef olmus. evleri yikildigi icin birkac ay cadirda yatip kalkmislar. ondan sonra yine ilk is evlerini yapmislar. ahir falan yapmislar.
derken mahkemeler bir gun bitmis ki bu da 1980'li yillari bulmus. dedemin kardesleri ve onlarin cocuklari, dedemin cocuklari artik buyumusler. elde kalan arazi ve hayvanlari bolusmusler. birbirlerinden ayrilmislar. brexit gibi dusunun.
sonra da herkes hayatini yasamaya basladi. eskisi gibi zengin degillerdi ama yine de durumlari gayet iyiydi.
cok calisma diye buna derim ben. sadece cok calismak degil, zorluklarda yilmamak mucadele etmek, sakin kalmak, sabirli olmak ve sogukkanli davranmak gerekiyor. adam yasliliginda bile her sabahin korunde kalkardi. alismisti bunye cunku. bir de dedemin siyasete bir gun bulastigini hic gormedim. isinde gucundeydi. rahmetli, kurtleri pek sevmezdi. onlardan cok cekmisti cunku.
biz tabii sonra batiya goctuk. orasina bir nevi kustu bizimkiler. peki tum bunlari bana kim anlatti? dedem degil, babam. dedem yaptiklarini pek anlatmazdi zaten. dini nasihetler veriyordu hep.
basarilar, guzel seyler:
- kardesleriyle el ele verip zenginlestiler.
- agaya itaat etmediler, agaya karsi da savasmadilar. kanun onunde kendi haklarini aradilar. ve sonuc olarak kazandilar.
- colugunu cocugunu o bolgede kan davasina ve kavgaya hicbir zaman sokmadi tesvik etmedi, ki sartlar bunun icin oldukca uygun, ama yapmadi. tum ailesini -kardesleri dahil- cekip cikardi.
- dedemin yuzune istediginizi soyleyin, kufredin, hakaret edin... size sirtini donup giderdi. ve size karsi kin nefret de beslemezdi. ona hakaret etmisseniz veya kufretmisseniz, sizi bir dahaki goruste ilk defa goruyormus gibi davranirdi.
dedemin diger 3 kardesi dedem gibi degillerdi.
aganin akibetini size soyleyeyim: dedem de aga da yaslanmisti artik. dedemi ziyeret etti. ozur diledi, af diledi. dedem de onun ozrunu kabul etti ve onu ona yaptiklari icin affetti.
dedemin iyi niyetliligi biraz bende de var, iyi yonlerini de tasidigimi hissediyorum(umarim tasiyorumdur). onu cok ozledim. kendisi hep soylerdi:"her seyin basi selamet."
- Leonardo~Da~Vinci (06.03.19 01:15:53 ~ 02:18:24)
1