[]
Sevgi ve çıkar ilişkisi
Bütün sevgiler çıkara mı dayalı ?
Arkadaşlar arasındaki sevgi, sevgililer/eşler arasındaki sevgi, ailenin birbirine duyduğu sevgi ?
Farklı görüşleri merak ediyorum bu konuda.
Arkadaşlar arasındaki sevgi, sevgililer/eşler arasındaki sevgi, ailenin birbirine duyduğu sevgi ?
Farklı görüşleri merak ediyorum bu konuda.
çıkar demeyelim de beklenti diyelim.
erich fromm'dan birkaç alıntı yapacağım bu konuda, kitap yanımda değil buna yakın olarak düşünün.
''ben bir şeyi seviyorsam onun büyümesi ve gelişmesi için çaba gösteririm fakat bunu beraber olduğumuz için değil onu sevdiğim için yaparım''
'' sevgi, bir şeye gösterdiğimiz etken ilgidir. düşünün bir kadın gelip çiçekleri çok sevdiğini söylüyor fakat evine gittiğinizde görüyorsunuz ki çiçekleri solmuş, bu kişinin çiçek sevgisine nasıl inanırız''
erich fromm'dan birkaç alıntı yapacağım bu konuda, kitap yanımda değil buna yakın olarak düşünün.
''ben bir şeyi seviyorsam onun büyümesi ve gelişmesi için çaba gösteririm fakat bunu beraber olduğumuz için değil onu sevdiğim için yaparım''
'' sevgi, bir şeye gösterdiğimiz etken ilgidir. düşünün bir kadın gelip çiçekleri çok sevdiğini söylüyor fakat evine gittiğinizde görüyorsunuz ki çiçekleri solmuş, bu kişinin çiçek sevgisine nasıl inanırız''
- biravekahve (27.07.18 01:47:03)
Türkiye'de parasız adamın sevildiğini görmedim. Para yoksa da bir yerlerden bulabilme yönü olması gerekiyor
- gölgede aynı (27.07.18 01:53:52)
"çıkar" kelimesini nasil tanimladigina gore degisir.
kimsenin gormeyecegi bir yerde ihtiyacli birine yardim eden, parasini veya zamanini veren kisi (altruist kisi) cikari icin mi hareket ediyordur?
yaptigi bu iyiligi yardim ettigi kisi harici kimse gormeyecek, bilmeyecek. kimseye de soylemeyecek.
kimisi der ki "bu kisi bunu yine kendi icin yapiyordur, yardim edince kendini iyi hissediyordur, kendi idealingeki gibi bir insan oldugunu dusunuyor, bu inancini pekistiriyor, mutlu oluyordur. mutluluk da bir kazanimdir, bu yuzden bu kisi bu yardimi onunde sonunda kendi cikari icin yapiyordur"
eger bu goruse katiliyorsan, evet annenin cocuguna hissettigi sevgi dahil her sey cikar iliskisine dayalidir.
Yok yukaridaki tanima katilmiyorsan, degildir.
kimsenin gormeyecegi bir yerde ihtiyacli birine yardim eden, parasini veya zamanini veren kisi (altruist kisi) cikari icin mi hareket ediyordur?
yaptigi bu iyiligi yardim ettigi kisi harici kimse gormeyecek, bilmeyecek. kimseye de soylemeyecek.
kimisi der ki "bu kisi bunu yine kendi icin yapiyordur, yardim edince kendini iyi hissediyordur, kendi idealingeki gibi bir insan oldugunu dusunuyor, bu inancini pekistiriyor, mutlu oluyordur. mutluluk da bir kazanimdir, bu yuzden bu kisi bu yardimi onunde sonunda kendi cikari icin yapiyordur"
eger bu goruse katiliyorsan, evet annenin cocuguna hissettigi sevgi dahil her sey cikar iliskisine dayalidir.
Yok yukaridaki tanima katilmiyorsan, degildir.
- robokot (27.07.18 01:53:59)
Ben kardeşlerimi hiçbir çıkar gözetmeden seviyorum. Beni sevmediklerinde, dinlemediklerinde de seviyorum. Başlarına bişey gelse, biri üzse deliriyorum, saldırganlaşıyorum. İleride yanımda olmayacak olsalar da seviyorum. Beni istemeyecek olsalar üzülürüm, ama yine de sevmeme engel olamam.
- megalomaniac (27.07.18 02:05:48)
Maddi çıkar veya manevi çıkar...veya beklenti... veya karşılık... Hepsi aynı kapıya çıkar mi? Bazen çıkar bazen çıkmaz.
Maddi çıkarları bir yana bırakalım. O zati belli bir konu onun hakkında konuşmaya bile değmez.
Yalnız manevi olarak bakarsak... Sevgi karşısında sevgi ister. Çünkü sevilmek kabul görmek, varlığına onay almaktır bence.
Özellikle ailemizden bahsederken tabiki onlar kusur da isleseler biz de islesek dahi döner dolaşır affeder/affediliriz. Ama temelde ne var biliyor musunuz? Milyarlarca insan içinde sizin ait olduğunuz yerin ora olduğu duygusu... Anan, baban, kardeşin... Düşünsenize uzunca bir süre size hasmane davransalar, sizi dışlasalar, gözlerinde tek bir sevgi kıvılcımı görmeseniz içinizdeki sevgi ne kadar dayanacak? Beslenmeyen şey kurur ölür. Yani entropi gibi düşünün. Sistemin yaşaması için dışardan enerji alması lazım. Dışardan enerji almayan sistem bir süre sonra ölür.
Dışarı çıkıp insanlara annelerini babalarını neden sevdiklerini sorsak nasıl cevaplar alırız?
- çünkü o benim annem. Beni doğurdu.
- çünkü bize hep şefkatlidir.
- babam hayatını bize adamıştır.
Vs vs... gibi yanıtlar alırız herhalde.
Kadın erkek ilişkilerine gelirsek Duygusal ve fiziksel ihtiyaclar daha farklı bir boyutta ve birazcık daha farklı ama temel mantık aynı bence.
Yani ihtiyaçlar hiyerarşisi işte. Madden ve manen, farklı rollerde birbirimize ihtiyacımız vvar işte. Çıkar dersek üstünkörü biraz kaba bir yaklaşım oluyor ama aramızda sürekli bir alışveriş olduğu gerçeğini de yadsiyamiyoruz bence.
Maddi çıkarları bir yana bırakalım. O zati belli bir konu onun hakkında konuşmaya bile değmez.
Yalnız manevi olarak bakarsak... Sevgi karşısında sevgi ister. Çünkü sevilmek kabul görmek, varlığına onay almaktır bence.
Özellikle ailemizden bahsederken tabiki onlar kusur da isleseler biz de islesek dahi döner dolaşır affeder/affediliriz. Ama temelde ne var biliyor musunuz? Milyarlarca insan içinde sizin ait olduğunuz yerin ora olduğu duygusu... Anan, baban, kardeşin... Düşünsenize uzunca bir süre size hasmane davransalar, sizi dışlasalar, gözlerinde tek bir sevgi kıvılcımı görmeseniz içinizdeki sevgi ne kadar dayanacak? Beslenmeyen şey kurur ölür. Yani entropi gibi düşünün. Sistemin yaşaması için dışardan enerji alması lazım. Dışardan enerji almayan sistem bir süre sonra ölür.
Dışarı çıkıp insanlara annelerini babalarını neden sevdiklerini sorsak nasıl cevaplar alırız?
- çünkü o benim annem. Beni doğurdu.
- çünkü bize hep şefkatlidir.
- babam hayatını bize adamıştır.
Vs vs... gibi yanıtlar alırız herhalde.
Kadın erkek ilişkilerine gelirsek Duygusal ve fiziksel ihtiyaclar daha farklı bir boyutta ve birazcık daha farklı ama temel mantık aynı bence.
Yani ihtiyaçlar hiyerarşisi işte. Madden ve manen, farklı rollerde birbirimize ihtiyacımız vvar işte. Çıkar dersek üstünkörü biraz kaba bir yaklaşım oluyor ama aramızda sürekli bir alışveriş olduğu gerçeğini de yadsiyamiyoruz bence.
- çok yorgunum kaptan (27.07.18 02:38:20)
İnsan ilişkilerini bilmiyorum ama hayvanlara duyulan sevginin tamamen çıkarsız olduğunu düşünüyorum ve bu yüzden hayvan sevmek sevginin en güzel hali bence.
- ms brownstone (27.07.18 08:29:47)
evlat sevgisi hariç bütün sevgilerin bir çıkara dayalı olduğunu düşünüyorum.
Edit: insanlar için konuştum. Hayvanlar bizi severse çıkarsız seviyor o ayrı.
Edit: insanlar için konuştum. Hayvanlar bizi severse çıkarsız seviyor o ayrı.
- alaimisema (27.07.18 09:14:53 ~ 09:15:23)
Her iliski bir alisveristir. Buna aile de dahil. Anne seni cok sever ve ucu bucagi olmayan fedakarliklar yapar, neden? Cunku seni o var etti, bir ego soz konusu. Askta bile bir cikar vardir, kendini mutlu etmek, tatmin etmek ugruna karsindakine yagdirirsin.
- perfectum (27.07.18 10:27:36 ~ 10:28:28)
Cikar sozcugu biraz alengirli bir sozcuk, "bencillik" gibi. Ornegin, bazilari "Sevgilim oldugu icin kotu gunde yanimda olmasini beklerim"i bir cikar olarak goruyor."Iyilik yapinca mutlu oluyorum, dolayisiyla buradan ben de bir kazanc sagliyorum. Bu kazancin maddi olmamasi benim bir seyler elde etmedigim anlamina gelmez" gibi iyilik nedenini bencillik olarak goren tanimlar da var.
Benim gorusum "Hoh, anasini satayim. O kadar da abartmayin". Biyolojide uc farkli birlikte yasam tipi var ya mutualizm, kommensalizm ve parazitizm. Mutualizmde ikisi de birbirinden fayda saglar, kommensalizmde taraflardan biri fayda saglar diger bir halt saglamaz, parazitizmde biri batarken digeri cikar. Acikcasi, cikar iliskisi deyince benim aklima parazitizm geliyor, yani bir alis-veris dengesinin orantisiz olmasi. Bir de bir taraftan gelen fayda eksilince diger tarafin fiymasi geliyor aklima.
Bir de "cikara dayali" iliski var, "cikar iceren" iliski var. Burada cikardan ziyade anahtar kelime dayali olmasi bence, temelinin cikar olmasi. Yani, annenin cocuguyla iliskisinin yogun kismi "Gelecekte bu bakacak bana" uzerine kuruluysa o iliskiye cikara dayali diyebiliriz ama "Cocugum mutlu olsun" dusuncesi ile baslayip yan madde olarak gelecekte cocugun annesine yardim ettigi iliski cikar icerse bile cikara dayali degildir bana gore. Birinin diskili beziyle ugrasilan bir iliskinin cikara dayali olacagina inanmam.
Hatta, soyle soyleyeyim, iliski cikara dayali olsa bile bunun arkasinda bir miktar da olsa sahte duygular olmadigini dusunuyorum. Hatta, bir laf vardi: Insanlarin birbirini kullanmasi arada gercek duygular olmadigi anlamina gelmez. Kullanmanin derecesi tabii ki etkileyici de, kimse kaldiramadigi veya en azindan sempati beslemedigi bir kisi ile cikar iliskisine de baslamaz.
Yani, bu acidan siyah ve beyaz olsalar, her sey tam siyah ya da tam beyaz degil ama grinin cok genis tonlari. Hepsinin icinde birazindan var ama asagidaki iki gri de ayni degil
www.beautycolorcode.com
images3.pixlis.com
Yolumuz yoremizi, limitlerimizi artik bu grilerin icinde kendimize gore belirliyoruz. Herkesin grisi ve tanimi kendine. Asil tehlikeli olanin bu grilerin hepsini ayni degerlendirmek, “Hepsi ayni” muamelesi yapmak oldugunu dusunuyorum; bunun bir pusula kaybetmek oldugunu dusunuyoum. Bir “Bakkaldan sakiz caldim. Kotu tarafa gectim bir kere, o zaman cinayet de isleyebilirim” gibi bir mantik oldugunu dusunuyorum.
Benim gorusum "Hoh, anasini satayim. O kadar da abartmayin". Biyolojide uc farkli birlikte yasam tipi var ya mutualizm, kommensalizm ve parazitizm. Mutualizmde ikisi de birbirinden fayda saglar, kommensalizmde taraflardan biri fayda saglar diger bir halt saglamaz, parazitizmde biri batarken digeri cikar. Acikcasi, cikar iliskisi deyince benim aklima parazitizm geliyor, yani bir alis-veris dengesinin orantisiz olmasi. Bir de bir taraftan gelen fayda eksilince diger tarafin fiymasi geliyor aklima.
Bir de "cikara dayali" iliski var, "cikar iceren" iliski var. Burada cikardan ziyade anahtar kelime dayali olmasi bence, temelinin cikar olmasi. Yani, annenin cocuguyla iliskisinin yogun kismi "Gelecekte bu bakacak bana" uzerine kuruluysa o iliskiye cikara dayali diyebiliriz ama "Cocugum mutlu olsun" dusuncesi ile baslayip yan madde olarak gelecekte cocugun annesine yardim ettigi iliski cikar icerse bile cikara dayali degildir bana gore. Birinin diskili beziyle ugrasilan bir iliskinin cikara dayali olacagina inanmam.
Hatta, soyle soyleyeyim, iliski cikara dayali olsa bile bunun arkasinda bir miktar da olsa sahte duygular olmadigini dusunuyorum. Hatta, bir laf vardi: Insanlarin birbirini kullanmasi arada gercek duygular olmadigi anlamina gelmez. Kullanmanin derecesi tabii ki etkileyici de, kimse kaldiramadigi veya en azindan sempati beslemedigi bir kisi ile cikar iliskisine de baslamaz.
Yani, bu acidan siyah ve beyaz olsalar, her sey tam siyah ya da tam beyaz degil ama grinin cok genis tonlari. Hepsinin icinde birazindan var ama asagidaki iki gri de ayni degil
www.beautycolorcode.com
images3.pixlis.com
Yolumuz yoremizi, limitlerimizi artik bu grilerin icinde kendimize gore belirliyoruz. Herkesin grisi ve tanimi kendine. Asil tehlikeli olanin bu grilerin hepsini ayni degerlendirmek, “Hepsi ayni” muamelesi yapmak oldugunu dusunuyorum; bunun bir pusula kaybetmek oldugunu dusunuyoum. Bir “Bakkaldan sakiz caldim. Kotu tarafa gectim bir kere, o zaman cinayet de isleyebilirim” gibi bir mantik oldugunu dusunuyorum.
- aychovsky (27.07.18 10:47:29 ~ 11:07:34)
ben bütün ilişkilerin çıkar içerdiğini düşünüyorum. çıkar dediğim maddi bir şey olmak zorunda değil, daha çok manevi kazançtan bahsediyorum.
birini seviyorsan seni mutlu ediyor diye seviyorsun, birine yardım ediyorsan temelde bu sana huzur verdiği için ya da iyi bir insan olduğunu düşündürdüğü için seviyorsun gibi gibi. Bunun kötü bir şey olduğunu da düşünmüyorum. ilişkilerin doğası böyle bence.
birini seviyorsan seni mutlu ediyor diye seviyorsun, birine yardım ediyorsan temelde bu sana huzur verdiği için ya da iyi bir insan olduğunu düşündürdüğü için seviyorsun gibi gibi. Bunun kötü bir şey olduğunu da düşünmüyorum. ilişkilerin doğası böyle bence.
- şubatsonrası (27.07.18 11:00:13)
belki karşılığında bir şey almak için sevmiyoruzdur fakat kişisel görüşüme göre sevgi yalnızca bir karşılık olduğunda oluşabilen bir şey. belki çok hastalıklı ve nahoş bir düşünce, belki ben sevmeyi bilmiyorumdur ama benim için böyle. evlat sevgisi dahi "çıkara dayalı" demeyeyim ama çıkardan beslenir.
karşılıklı sevgide hissettiklerimizi ve bize verilenleri, karşılıksız sevgide ise egomuzu ve sahip olabileceklerimizi severiz.
düşünüyorum, baba oldum. eşimi çok seviyorum, birlikte dünyaya yeni bir canlı getirmişiz. bu düşünce beni büyüleyen bir şey. eşimi ve çocuğumu çok seveceğimden hiç şüphem yok. karşılıksız mı peki bu? asla. zannetmiyorum. bana verdiklerini ve yaşattıklarını seveceğim. başka bir insanla bir araya gelip ortaya yeni bir "ürün" çıkarmak, çocuğumun bana hissettireceği "ben baba oldum" hissi, beni sevecek olması, benim onu dünyadaki en güzel şey olarak görüp onu destekleyecek olmam... burada çıkar yok mu? alası var. bir anne çocuğunu yıllarca görmese, çocuğu itin teki olsa bile sevebilir ama hepsinin önünde bir "ben anneyim" düşüncesi vardır; kadın nasıl olursa olsun bir insan doğurmuştur, asla değiştirilemeyecek bir gerçek ("o benim oğlum") yaratmıştır. belki çocuğu doğurmaktan pişmanlık duyuyordur ve çocuğunu sevmiyordur ama sonuç olarak böyle bir şey yapmıştır. bir evladının olmasının neye benzediğini, çocuk doğurmayı, anne olmayı vs. tatmıştır. oğlunu/kızını illa sevecekse bu yüzden sever.
ben sevginin bizlere öyle gökten inen bir şey olduğuna asla inanmıyorum. biraz hayatın bizi yönlendirdiği bir şey olarak bakıyorum. örneğin ben bugün bir suriyeli mülteci çocuğa türkçe dersi vereceksem, onu sevip kardeşim belleyeceksem ilk etapta bunun nedeninin benim çok yürekli, muazzam bir insan olmam olduğu söylenebilir. halbuki bu içgüdüsel bir şeydir: o çocuğu güçlendirmek, benim aracılığımla gerçekleştiği için, beni de psikolojik olarak güçlendiren bir şeydir. o çocuğun tinerci olup insanları bıçaklamasındansa türkçeyi düzgünce öğrenmesi, iyi bir eğitim alması, toplumun mutlu ve başarılı bir ferdine dönüşmesi çoğumuz için faydalıdır.
sevgi bence tümüyle bizim kendimizi iyi hissetme, besleme ve koruma içgüdümüzden kaynaklanan bir şey. bize verilen, bize hissettirilen için severiz. somut olarak hiçbir şey alamadığımız noktada da alabileceklerimiz, egomuz, gururumuz, "fight or flight" refleksimiz yüzünden mücadele edip "sevmeye" devam ederiz.
ben böyle düşünüyorum. "sevgi yoktur" demiyorum. kendi yaşantımda sevgiye, iyiliğe önem veren duygusal ve elit bir beyefendiyim (kızlar eqlesin) ama bunun bu kadar mucizevi ya da gökten inme bir erdem olduğunu düşünmüyorum. zaten kendi düşüncemde de bir yanlışlık görmüyorum, bana bunun tam tersi daha garip ve anlamsız gelirdi.
sevgi bir nevi anlaşmadır. bir şey alırsın, bir şey verirsin. sevgi daima olur çünkü sosyal varlıklar olarak daima almak ve vermek durumundayız. ticaret yapan birisi nasıl ki sürekli olarak bu işin içinde olacaktır ve olmadığı anda "tüccar" sıfatını yitirecektir, biz de insan olduğumuz sürece seveceğiz ve sevileceğiz ama bu sevgi öyle bize gökten indirilmiş bir erdem veya sadece bazı insanlara has özel, güzel bir şey değil. olmayacak. ben oğlumu "aslında bana verdiklerin yüzünden seviyorum seni, sktir git mk bidonu" deyip dövmeyeceğim tamam ama sonuç olarak bana hiçbir şey vermiyor ve hissettirmiyor olsaydı, bende güzel duygular uyandırmasaydı sevmezdim. koltuğu sempatik veya güzel bulmuyorum mesela çünkü bana bir şey hissettirmiyor. bu benim sevgisiz olduğum anlamına gelmez, ona karşı bir şey hissetmediğim anlamına gelir.
evet konuyla tamamen alakasız absürt örneğimi de verdiğime göre artık susabilirim.
karşılıklı sevgide hissettiklerimizi ve bize verilenleri, karşılıksız sevgide ise egomuzu ve sahip olabileceklerimizi severiz.
düşünüyorum, baba oldum. eşimi çok seviyorum, birlikte dünyaya yeni bir canlı getirmişiz. bu düşünce beni büyüleyen bir şey. eşimi ve çocuğumu çok seveceğimden hiç şüphem yok. karşılıksız mı peki bu? asla. zannetmiyorum. bana verdiklerini ve yaşattıklarını seveceğim. başka bir insanla bir araya gelip ortaya yeni bir "ürün" çıkarmak, çocuğumun bana hissettireceği "ben baba oldum" hissi, beni sevecek olması, benim onu dünyadaki en güzel şey olarak görüp onu destekleyecek olmam... burada çıkar yok mu? alası var. bir anne çocuğunu yıllarca görmese, çocuğu itin teki olsa bile sevebilir ama hepsinin önünde bir "ben anneyim" düşüncesi vardır; kadın nasıl olursa olsun bir insan doğurmuştur, asla değiştirilemeyecek bir gerçek ("o benim oğlum") yaratmıştır. belki çocuğu doğurmaktan pişmanlık duyuyordur ve çocuğunu sevmiyordur ama sonuç olarak böyle bir şey yapmıştır. bir evladının olmasının neye benzediğini, çocuk doğurmayı, anne olmayı vs. tatmıştır. oğlunu/kızını illa sevecekse bu yüzden sever.
ben sevginin bizlere öyle gökten inen bir şey olduğuna asla inanmıyorum. biraz hayatın bizi yönlendirdiği bir şey olarak bakıyorum. örneğin ben bugün bir suriyeli mülteci çocuğa türkçe dersi vereceksem, onu sevip kardeşim belleyeceksem ilk etapta bunun nedeninin benim çok yürekli, muazzam bir insan olmam olduğu söylenebilir. halbuki bu içgüdüsel bir şeydir: o çocuğu güçlendirmek, benim aracılığımla gerçekleştiği için, beni de psikolojik olarak güçlendiren bir şeydir. o çocuğun tinerci olup insanları bıçaklamasındansa türkçeyi düzgünce öğrenmesi, iyi bir eğitim alması, toplumun mutlu ve başarılı bir ferdine dönüşmesi çoğumuz için faydalıdır.
sevgi bence tümüyle bizim kendimizi iyi hissetme, besleme ve koruma içgüdümüzden kaynaklanan bir şey. bize verilen, bize hissettirilen için severiz. somut olarak hiçbir şey alamadığımız noktada da alabileceklerimiz, egomuz, gururumuz, "fight or flight" refleksimiz yüzünden mücadele edip "sevmeye" devam ederiz.
ben böyle düşünüyorum. "sevgi yoktur" demiyorum. kendi yaşantımda sevgiye, iyiliğe önem veren duygusal ve elit bir beyefendiyim (kızlar eqlesin) ama bunun bu kadar mucizevi ya da gökten inme bir erdem olduğunu düşünmüyorum. zaten kendi düşüncemde de bir yanlışlık görmüyorum, bana bunun tam tersi daha garip ve anlamsız gelirdi.
sevgi bir nevi anlaşmadır. bir şey alırsın, bir şey verirsin. sevgi daima olur çünkü sosyal varlıklar olarak daima almak ve vermek durumundayız. ticaret yapan birisi nasıl ki sürekli olarak bu işin içinde olacaktır ve olmadığı anda "tüccar" sıfatını yitirecektir, biz de insan olduğumuz sürece seveceğiz ve sevileceğiz ama bu sevgi öyle bize gökten indirilmiş bir erdem veya sadece bazı insanlara has özel, güzel bir şey değil. olmayacak. ben oğlumu "aslında bana verdiklerin yüzünden seviyorum seni, sktir git mk bidonu" deyip dövmeyeceğim tamam ama sonuç olarak bana hiçbir şey vermiyor ve hissettirmiyor olsaydı, bende güzel duygular uyandırmasaydı sevmezdim. koltuğu sempatik veya güzel bulmuyorum mesela çünkü bana bir şey hissettirmiyor. bu benim sevgisiz olduğum anlamına gelmez, ona karşı bir şey hissetmediğim anlamına gelir.
evet konuyla tamamen alakasız absürt örneğimi de verdiğime göre artık susabilirim.
- der meister (27.07.18 11:19:37)
1