Ekşi Duyuru

küçük veya büyük geleceğe yönelik ufak hedefler koyulabilir. bir hafta sonra şunu şunu halletmiş olucam gibi. sosyal aktivitelere de yoğunlaşmak iyi olabilir. boş kaldıkça düşünceler sarar.

@pudrasekersizlokum cevabiniz icin tesekkurler. aslina bakarsaniz ziyadesiyle yogunum. sabahlari 8-14 arasi okulda oluyorum, 15-23 arasi da calisiyorum. hafta ici boyle geciyor.

bu gibi soruları detaya girmezsen çözemezsin. Şimdi senin bahsini ettiğin, ''zevk'' dediğin şeyin 2 ihtimali var -normalde eylemlerin 3'tür.-
bunlar ; ya seversin yaparsın ya da yaparsın seversin( yalnız ikincisi için kazanım refleksi şartı gerekiyor.)

Şöyle biraz daha basitleştirelim;
Bir aksiyon/aksiyom'dan zevk almak için ya ''zaten sevdiğin'' şeyleri yapacaksın(yani hazzı kendisinden olan-mesela genel canlılar için en basit örnek cinsel birliktelik verilebilir, bunun özelleştirilmiş rafine diyorlar ya - hah işte o hallerini de(sende varsa eğer) arayarak bulabilirsin )
ya da faydalı bir eylemi önce zorla yapacaksın sonra tekrar ve ''disiplinin'' sayesinde bundan keyif almaya başlayacaksın.

diğer konu ''Motivasyon'' çokcana devam ettiremez, motivasyon-genelde- sadece başlatır. Bu fizikte 2 çeşit ivme var ya, hah işte motivasyon 1.si yani hiçbir durumda elzem değil ama destek vücutta ki memenin yanındak küçük kaslar gibi.

Bunlar senin sorularının cevapları, bir de küçük bi' depresyonda olma ihtimalin de var ama bu kısmı benim başıma hiç gelmedi o yüzden doktorluk da olabilirsin tam bilmiyorum(Bazen psikolojik etkilerin sebepleri fiziksel olabiliyormuş)


Onun dışında da herkesin yaşamaya devam etmekteki motivasyonu farklı-hatta bazısının hiç yok, duruyorlar öyle. keza zaten(bu ikisi aynı anlamda mı?) sana buradan gelecek öneriler de, genelde senin de basitçe düşünebileceğin aklında olan ama yap(a)madığın çerçevede ki aktivitelerden olacaktır, burasının en büyük özelliği o, herkes 2dk alimidir; mesela ben de uzaktan fikir yürütecek olsam ''önce sosyal çevreni değiştir ya da genişlet-yeni arkadaşlar(!) edin'' derdim. Zannımca - büyük ihtimalle içinde bulunduğun durum aslında karakterinle alakalı ve bu tip karakterleri de genelde çevresel koşullar itekler.


Son günlerde o kadar çok ''nefret nedir ?'' ''aşk nedir?'' üzerine dini yazı okudum ki, bana ''elma suyu nasıl daha iyi çıkartılır'' desen de ''aslında o konu karakterinle ilgili'' diyebilirim/derim hiç acımam. Ayrıca buradan da yayınevlerine sesleniyorum ''oğlum şunu bizim de analayabileceğimiz dilde yayınlasanıza'' 4 kere okuyup da anlamadığım cümle var, çok üzülüyorum halime.

@mete kudur cevabin icin tesekkurler. Acikcasi ben de burada hayatimi degistirecek bir oneri ile karsilasmayi ummuyorum zaten. Bu tarz durumlarda genelde "caresizseniz care sizsiniz" mottosu gecerlidir, genellikle. Ancak akil akildan ustundur derler. Sormakla bir sey kaybetmez insan. Bu yuzden sizlerin de fikirlerinizi almak istedim.

Karakterimle ilgili oldugu kismina katiliyorum ancak bunu bir sorun olarak gormek ne kadar dogru bilmiyorum. Hepimizin hayata bakis acisi farkli sonucta.
Keza ve zaten ayni anlamda degil bu arada.

bence hayata devam etme motivasyonu kendimizi hoş şeylerle meşgul tutarak bu sorgulamayı yapacak zamanı tanımamak.

Kızlar tarafından aranan adam değilsen hep bi burukluk olur

Seni mutlu eden şeyleri yapmak, mutsuz edenlerden mümkün olduğunca uzak durmak.

Kiymet verdiklerim.
Eger, fedakar, ilgili ve sevdiklerinizin mutluluguyla mutlu olabilecek biri iseniz, evlenin ve cocuk yapin.
Cevabiniz hayir ise, kafaniza estigi gibi yasayin.. Kim ne der sallamadan, umarsizca.