[]
asiye türküsü
kurtlar vadisi zamanında laz ziya'nın favori türküsü: www.youtube.com
kazım koyuncu versiyonu da var: www.youtube.com
elbet başka yorumları da vardır. sorum şu. utanarak soruyorum. yıllardır bu türkide anlamadığım iki mevzu var:
oy asiye asiye
tütün koydum kesiye
burda tütünü neye koyuyor? "keseye" yani ufak bir torbaya mı koyuyor? yoksa kanayan yaraya yani kesiğe de kan dursun diye tütün basılır. kesiğe mi koyuyor?
baban seni veriyi da
bir bağ pırasiye
buradaki bir bağ pırasa, böyle bir demet şeklinde iple bağlanmış pırasa mı, yoksa pırasa tarlası anlamında bağ mı?
vurabilirsiniz ama çok acıtmayın.
kazım koyuncu versiyonu da var: www.youtube.com
elbet başka yorumları da vardır. sorum şu. utanarak soruyorum. yıllardır bu türkide anlamadığım iki mevzu var:
oy asiye asiye
tütün koydum kesiye
burda tütünü neye koyuyor? "keseye" yani ufak bir torbaya mı koyuyor? yoksa kanayan yaraya yani kesiğe de kan dursun diye tütün basılır. kesiğe mi koyuyor?
baban seni veriyi da
bir bağ pırasiye
buradaki bir bağ pırasa, böyle bir demet şeklinde iple bağlanmış pırasa mı, yoksa pırasa tarlası anlamında bağ mı?
vurabilirsiniz ama çok acıtmayın.
arkadaşlar ben bunu sorarken doğrudan bodoslama buraya sormadım. google'da biraz araştırdım da bir şeye ulaşamayınaca sordum. hiç "pırasa değil pir asiye" diye bir bilgi görmedim. türünle ilgili de bir bilgi yok. sadece türkünün bazi varyantlarında "bir bağ pırasa" yerine "bir evlek pırasa" dendiğini gördüm. pir asiye falan değil yani pırasa. bildiğimiz pırasa. evlek de bir dönümün dörtte birine denk gelen eski bir ölçü birimi imiş. yani buradan "pırasa bahçesi" dendiği anlamı çıkıyor. lakin türkünün bazı hikayelerinde de türküyü yakan gencin, sevdiği asiye'nin fakir bir adama verilmesi üzerine yaktığını okudum. yani buradan da fakir adamın pırasa bağı olmayacağını düşünerek "bir demet pırasa karşılığında başkasına verdiler sevdiğimi" şeklinde bir türkü olabileceğini düşünüyorum.
net bir şey bulamadım. kaynağı olan var mı elinde?
net bir şey bulamadım. kaynağı olan var mı elinde?
- kibritsuyu (28.02.18 17:03:43)
baban seni veriyi da
bir bağ parasıye
(yani bir bağ parasına veriyor seni)
ben böyle biliyorum, kendi çıkarımım, araştırmadım, en mantıklısı bu görünüyor.
bir bağ parasıye
(yani bir bağ parasına veriyor seni)
ben böyle biliyorum, kendi çıkarımım, araştırmadım, en mantıklısı bu görünüyor.
- Bruce (28.02.18 17:06:35 ~ 17:06:55)
kese-keseye-kesiye
pırasa-pırasaya-pırasiye
bu yörelerde sesler bu şekilde değişir. bir örnek daha;
salata-salataya-salatiye
araba-arabaya-arabiye
evlek-bağ kelimelerini biz demet anlamında kullanırız. evleğin çeyrek dönüm olduğunu duymamıştım.
pırasa-pırasaya-pırasiye
bu yörelerde sesler bu şekilde değişir. bir örnek daha;
salata-salataya-salatiye
araba-arabaya-arabiye
evlek-bağ kelimelerini biz demet anlamında kullanırız. evleğin çeyrek dönüm olduğunu duymamıştım.
- cemiyetin ünlü siması (28.02.18 17:12:07)
abicim pırasa pırasa. karadeniz türküsüne niye kara üzüm habbesi gelme biye küstüm siye der gibi urfa ağzıyla "parasiye" desin ki, "parasuna" der onu diyecek karadenizli.
pırasadan eminim. şu zeytinyağlı falan yemeği yapılan pırasa.
hah evlek'in demet anlamında kullanıldığını da duydum, iyice şüpheye düştüm şimdi.
@konusma ben konusuyorum: kimse kızını o kadar ucuza vermez de işte zatne türkünün hikayesinde kızın fakir birine verdildiğinden bahsediliyor. yani o kadar ucuza verilmiş, adam ona içerlemiş türkü yakmış sanki.
pırasadan eminim. şu zeytinyağlı falan yemeği yapılan pırasa.
hah evlek'in demet anlamında kullanıldığını da duydum, iyice şüpheye düştüm şimdi.
@konusma ben konusuyorum: kimse kızını o kadar ucuza vermez de işte zatne türkünün hikayesinde kızın fakir birine verdildiğinden bahsediliyor. yani o kadar ucuza verilmiş, adam ona içerlemiş türkü yakmış sanki.
- kibritsuyu (28.02.18 17:12:16 ~ 17:16:01)
hece ölçüsünü tutturmak için kelimeleri çat diye ortadan bölen çılgın karadeniz insanının kafiye için parasiye demesini yadırgamak şaşırtıcı. kesesuna nasıl kesiye olmuşsa parasuna da parasiye olmuş.
- Bruce (28.02.18 17:15:26)
ne piri ya:) pırasa işte, diğeri de baya kese bildiğimiz kese ve saçma bir karadeniz türküsü işte, Kazım Koyuncu şarkıları gelene kadar karadeniz müziği anlamsız sözler içeren şeylerdi zaten, hiç şaşırma düşündüğün gibi. sanki devam eden yerler çok mu mantıklı;
'Sis dağının başında yel püfür püfür esiyor. Baban bu yıl kurbanı çifter çifter kesiyor oy Asiye oy' yani??
veya 'Ağasarın balını gel salını salını. Adam cebinde taşır senin gibi gelini' eee??
saçma yani..
'Sis dağının başında yel püfür püfür esiyor. Baban bu yıl kurbanı çifter çifter kesiyor oy Asiye oy' yani??
veya 'Ağasarın balını gel salını salını. Adam cebinde taşır senin gibi gelini' eee??
saçma yani..
- pamuk helvalar cebe (28.02.18 18:39:17)
Keseye koyuyor, tütün kesesine. Sonra sarıp sarıp tüttürüyor.
"Pir Asiye"yi ilk defa duymakla birlikte ağır sallamasyon olduğu kanaatindeyim. "Pir" unvanının Karadeniz'de kullanıldığını duymuşluğum yoktur "Piraziz üstünde vapur bağrıyo" diyen türkü haricinde. (Onun da Pir Aziz yerine Rumca'dan kalma bir yer ismi olduğunu tahmin ediyorum) Öte yandan Asiye bir kadın, kadınlara pir sıfatı verildiğini de duymuşluğum yok.
Bunun yanında pırasa kuvvetle muhtemel Asiye'yle kafiyeli olsun diye seçilmiştir. Yoksa Karadeniz'de dikkate değer bir pırasa üretimi de yok bildiğim kadarıyla. Ekse ekse bahçenin bir kenarına eker, bahçenin kenarını da kayınpedere vermek, uygulamada bana pek olası gelmedi.
Ayrıntılara takılmaya pek gerek yok. Asiye'yi maddi çıkar için sevenine değil de başka birine vermişler. Verdikleri adam da öyle fakir biri olmasa gerek ki Asiye'nin babası kurbanı çifter çifter kesiyor o sene. Kızı evleniyor diye sevincinden masraftan kaçınmayacak adam da kızından başlık almaz zaten. Ağa kızını almak kolay değildir. Asiye'nin babası, bu düğün sayesinde belini doğrultmuş.
Hece bölünmesi bir tarz. Kafiye uydurma çabası değil. Orada hece kesilir, vurgu yapılır. Nefes kullanımıyla da ilgili olabilir. Türküler kayıt stüdyolarında hazırlanmış çalışmalar değil.
Ayna ayna ellere, ayna duşti göllere, ayna duşti göl!
Ayna kurban olayim, seni tutan ellere, seni tutan el!
"Pir Asiye"yi ilk defa duymakla birlikte ağır sallamasyon olduğu kanaatindeyim. "Pir" unvanının Karadeniz'de kullanıldığını duymuşluğum yoktur "Piraziz üstünde vapur bağrıyo" diyen türkü haricinde. (Onun da Pir Aziz yerine Rumca'dan kalma bir yer ismi olduğunu tahmin ediyorum) Öte yandan Asiye bir kadın, kadınlara pir sıfatı verildiğini de duymuşluğum yok.
Bunun yanında pırasa kuvvetle muhtemel Asiye'yle kafiyeli olsun diye seçilmiştir. Yoksa Karadeniz'de dikkate değer bir pırasa üretimi de yok bildiğim kadarıyla. Ekse ekse bahçenin bir kenarına eker, bahçenin kenarını da kayınpedere vermek, uygulamada bana pek olası gelmedi.
Ayrıntılara takılmaya pek gerek yok. Asiye'yi maddi çıkar için sevenine değil de başka birine vermişler. Verdikleri adam da öyle fakir biri olmasa gerek ki Asiye'nin babası kurbanı çifter çifter kesiyor o sene. Kızı evleniyor diye sevincinden masraftan kaçınmayacak adam da kızından başlık almaz zaten. Ağa kızını almak kolay değildir. Asiye'nin babası, bu düğün sayesinde belini doğrultmuş.
Hece bölünmesi bir tarz. Kafiye uydurma çabası değil. Orada hece kesilir, vurgu yapılır. Nefes kullanımıyla da ilgili olabilir. Türküler kayıt stüdyolarında hazırlanmış çalışmalar değil.
Ayna ayna ellere, ayna duşti göllere, ayna duşti göl!
Ayna kurban olayim, seni tutan ellere, seni tutan el!
- lazor (01.03.18 04:31:36)
kesiye: keseye evet. kesik olsaydı "kesüğe" gibi söylerdi.
pırasa: pırasa ama sizlerin bildiği pırasa değilde daha değişik bir bitkiye belki de yabani bir türüne pırasa denir, ismini bulamadım. patatese de turp diyorduk 20 yıl önce:)
evlek: demet, tutam, az miktar anlamında. "emlek" şeklinde de söylenir bazen. iddiaların aksine asiye orospu değildir, ailesi bu aşka karşı ve inatçı olduğundan onu başkasına veriyor, şair biraz da kafiye derdiyle "bir avuç pırasa değerinde gördünüz kızınızı" diye sitem ediyor.
çifter kesilen kurban: zalim kız babası yüzünden kavuşamayan iki aşık.
cebinde taşımak: saçmalık değildir efendim, o yörenin bir deyimi, ifadesidir. göreleli bir kemençecinin "beni cebinde taşı" diye kasetini hatırlıyorum ama görsel bulamadım.
piraziz: pir aziz. "abdal" o yörenin eski adıdır, "şeyh" içeren yer adları da çoktur piraziz ilçesinde. pir, abdal, şeyh kelimeleri bana aleviliği çağrıştırıyor, hepimiz aleviydik zamanında.
pırasa: pırasa ama sizlerin bildiği pırasa değilde daha değişik bir bitkiye belki de yabani bir türüne pırasa denir, ismini bulamadım. patatese de turp diyorduk 20 yıl önce:)
evlek: demet, tutam, az miktar anlamında. "emlek" şeklinde de söylenir bazen. iddiaların aksine asiye orospu değildir, ailesi bu aşka karşı ve inatçı olduğundan onu başkasına veriyor, şair biraz da kafiye derdiyle "bir avuç pırasa değerinde gördünüz kızınızı" diye sitem ediyor.
çifter kesilen kurban: zalim kız babası yüzünden kavuşamayan iki aşık.
cebinde taşımak: saçmalık değildir efendim, o yörenin bir deyimi, ifadesidir. göreleli bir kemençecinin "beni cebinde taşı" diye kasetini hatırlıyorum ama görsel bulamadım.
piraziz: pir aziz. "abdal" o yörenin eski adıdır, "şeyh" içeren yer adları da çoktur piraziz ilçesinde. pir, abdal, şeyh kelimeleri bana aleviliği çağrıştırıyor, hepimiz aleviydik zamanında.
- g7mor (26.03.18 12:44:51)
1