[]
Bir vakfa düzenli olarak bağış yapmak sadaka yerine geçer mi?
vakıflara ve yardım kuruluşlarına sadaka niyetiyle bağış yapılabildiğini biliyorum ancak her ay kredi kartımdan düzenli olarak para bağışlasam yine sadaka yerine geçer mi? sonuçta sadaka niyetiyle para bağışlamak istiyorum. niyet yeterli midir ve bu durumun dinen bir sakıncası var mıdır?
Sadaka özellikle yoksullara verilir diye biliyorum.
- dissendium (13.02.18 01:32:57)
sadaka yerine geçip geçmemesinin ne önemi var.Öncelikle yapılan yardımın böyle bir şablona sokulmasının saçma olup olmadığınını değerlendirmeni öneririm.
- turkuaz (13.02.18 01:48:25)
hocam aradım ama net olarak şurada bulamadım:
gece tam 24:00'da sorabilirsiniz: sorularlaislamiyet.com
şu linkte 2. madde de "özellikle" denildiği için biraz daha irdelenebilir.
belki kabul eden alimler de vardır, sormak gerekir.
sorularlaislamiyet.com
@turkuaz, sadaka şablonunun temelinde Allah rızasını gözetmek var.
iki insan da 100 tl yardım da bulunur.
ama biri kalben sadaka olarak niyetlenir, Allah rızası için yapar.
diğeri ise şablon kullanmaz. dışarıdan bakıldığında fark yoktur.
gece tam 24:00'da sorabilirsiniz: sorularlaislamiyet.com
şu linkte 2. madde de "özellikle" denildiği için biraz daha irdelenebilir.
belki kabul eden alimler de vardır, sormak gerekir.
sorularlaislamiyet.com
@turkuaz, sadaka şablonunun temelinde Allah rızasını gözetmek var.
iki insan da 100 tl yardım da bulunur.
ama biri kalben sadaka olarak niyetlenir, Allah rızası için yapar.
diğeri ise şablon kullanmaz. dışarıdan bakıldığında fark yoktur.
- güneyli çocuk (13.02.18 07:12:16 ~ 07:15:12)
Sadakanın ölçüsü Kuran'da verilmiştir. Kuranda sadaka ile alakali tahmini 23 ayet geçiyor
2:196 - Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda, yedi de döndüğünüzde ki tam on gün oruç tutması lazım gelir. Bu hüküm, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah'ın azabı gerçekten çok şiddetlidir.
2:263 - Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, halimdir, yumuşak davranır.
2:264 - Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağnak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez.
2:271 - Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
2:276 - Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez.
2:280 - Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme kolaylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borçlulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır.
4:92 - Hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir. Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır. Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir).
4:114 - Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı veyahut da insanlar arasını düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onların aralarındaki gizli gizli konuşmalarının çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz.
5:45 - Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.
9:58 - İçlerinde (topladığın) sadakalar hakkında sana tariz eden (dil uzatan) ler de var. Eğer o sadakalardan kendilerine verilmişse hoşnut olurlar, verilmemişse hemen kızarlar.
9:60 - Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri İslâm'a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
9:75 - Yine onlardan kimi de Allah'a şöyle ahdetmişlerdi: "Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz." diye söz vermişlerdi.
9:79 - Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara, bir de güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara bakıp da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmiştir. Onlara pek acıklı bir azap vardır.
9:103 - Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir.
9:104 - Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
33:23 - Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.
33:24 - Çünkü Allah sadıklara sadakatleriyle mükafat verecek, dilerse münafıklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir.
33:35 - Şüphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevazi erkeklerle mütevazi kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkeklerle Allah-'ı çok zikreden kadınlar var ya, işte onlar için Allah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.
47:21 - Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
57:18 - Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara şerefli bir mükafat vardır.
58:12 - Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet edendir..
58:13 - Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
63:10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın. (Buraya kadar kopyala yapıştır)
Sadakanın da -benim anladığım kadarıyla- üç ayağı var.
1. Allah rızası
2. Fakiri yolcuyu hastayı ihtiyaçlıyı borçluyu gözetip desteklemek suretiyle toplumsal birlik oluşturmak
3. Kişinin kendini eğitip iyi yetiştirmesi.
Bugün pek çok kurum ve kuruluşa güvenilmiyor, güvenmek hata olabiliyor. Niyetin güzeldir, zaten Allah amelden önce niyete bakar, ama bu amele bakmayacağı anlamına gelmez. Aklını kullanıp o alın terini zararlı yerlere verip vermediğini kontrol ettin mi bunu sorgular Allah. Ben sana akıl verdim onu naptın diyecek çünkü. Vicdanının sesini dinle, aklınla vicdanına uy. Çok zor bişey değil sadaka/zekat/infak denen şey. Belki zannedilenin aksine otomatiğe bağlamak iyi olmayabilir, belki Allah tamamen şuurlu davranışlar istiyordur.
2:196 - Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda, yedi de döndüğünüzde ki tam on gün oruç tutması lazım gelir. Bu hüküm, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah'ın azabı gerçekten çok şiddetlidir.
2:263 - Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, halimdir, yumuşak davranır.
2:264 - Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağnak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez.
2:271 - Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
2:276 - Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez.
2:280 - Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme kolaylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borçlulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır.
4:92 - Hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir. Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır. Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir).
4:114 - Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı veyahut da insanlar arasını düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onların aralarındaki gizli gizli konuşmalarının çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz.
5:45 - Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.
9:58 - İçlerinde (topladığın) sadakalar hakkında sana tariz eden (dil uzatan) ler de var. Eğer o sadakalardan kendilerine verilmişse hoşnut olurlar, verilmemişse hemen kızarlar.
9:60 - Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri İslâm'a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
9:75 - Yine onlardan kimi de Allah'a şöyle ahdetmişlerdi: "Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz." diye söz vermişlerdi.
9:79 - Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara, bir de güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara bakıp da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmiştir. Onlara pek acıklı bir azap vardır.
9:103 - Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir.
9:104 - Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
33:23 - Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.
33:24 - Çünkü Allah sadıklara sadakatleriyle mükafat verecek, dilerse münafıklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir.
33:35 - Şüphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevazi erkeklerle mütevazi kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkeklerle Allah-'ı çok zikreden kadınlar var ya, işte onlar için Allah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.
47:21 - Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
57:18 - Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara şerefli bir mükafat vardır.
58:12 - Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet edendir..
58:13 - Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
63:10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın. (Buraya kadar kopyala yapıştır)
Sadakanın da -benim anladığım kadarıyla- üç ayağı var.
1. Allah rızası
2. Fakiri yolcuyu hastayı ihtiyaçlıyı borçluyu gözetip desteklemek suretiyle toplumsal birlik oluşturmak
3. Kişinin kendini eğitip iyi yetiştirmesi.
Bugün pek çok kurum ve kuruluşa güvenilmiyor, güvenmek hata olabiliyor. Niyetin güzeldir, zaten Allah amelden önce niyete bakar, ama bu amele bakmayacağı anlamına gelmez. Aklını kullanıp o alın terini zararlı yerlere verip vermediğini kontrol ettin mi bunu sorgular Allah. Ben sana akıl verdim onu naptın diyecek çünkü. Vicdanının sesini dinle, aklınla vicdanına uy. Çok zor bişey değil sadaka/zekat/infak denen şey. Belki zannedilenin aksine otomatiğe bağlamak iyi olmayabilir, belki Allah tamamen şuurlu davranışlar istiyordur.
- yaren (13.02.18 09:53:11)
Ek: kredi kartıyla bağış yapma. İşin içine faizin girdiği her türlü harcama zararlı. Çünkü bu şekilde 1 kuruş bile harcansa faiz sistemini desteklemiş olmak anlamına gelir. Kredi kartıyla vs yapma.
- yaren (13.02.18 09:54:37)
Tecavüzcü köpekler vakfına verme de.
- insomnia (13.02.18 10:16:58)
git engelli vakıflarına ver en güzeli bu.
- mikahakkinen (13.02.18 10:37:48)
Kredi kartından yapma. Aldığın paranın üzerine faiz gelmese bile yapma.
@yaren ayetler tamam da şimdi bu kadar ayetten neredeyse kesin bir sonuca ulaşmak için insanın müctehid olup ictihad etmesi lazım. Bu da kolay bir şey değildir. Onun yerine amel için yine temeli ayet, hadis, icma, kıyasa dayanan fıkıh kitaplarına bakıp anlamını kavramak ve ona göre hareket etmek daha büyük bir kolaylıkdır.
Kur'an-ı Kerim, peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına emreder. O da yine :
Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.” buyurur. (Beyhakî, el-Medhal, s.164, Kenzu’l-ummal, h. no: 1002)
Daha fazlası için:
m.dinimizislam.com
@yaren ayetler tamam da şimdi bu kadar ayetten neredeyse kesin bir sonuca ulaşmak için insanın müctehid olup ictihad etmesi lazım. Bu da kolay bir şey değildir. Onun yerine amel için yine temeli ayet, hadis, icma, kıyasa dayanan fıkıh kitaplarına bakıp anlamını kavramak ve ona göre hareket etmek daha büyük bir kolaylıkdır.
Kur'an-ı Kerim, peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına emreder. O da yine :
Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.” buyurur. (Beyhakî, el-Medhal, s.164, Kenzu’l-ummal, h. no: 1002)
Daha fazlası için:
m.dinimizislam.com
- 1adam (13.02.18 10:41:27 ~ 16:46:28)
@1adam
Haklısın, fakat bu dediğin anlayamama durumundadır. Önce okuyacaz kafayı kullanıp üzerinde düşünecez, eğer anlayamaz veya içimize sinen bir sonuca ulaşamazsak o zaman diğer kaynaklara başvurucaz. Kur'an-ı Kerim birileri anlasın birileri anlamasın diye gönderilmedi, her merak eden okusun ve düşünsün diye gönderildi. Öncelik Kur'an'dadır. Tabii soru sahibi nasıl isterse öyle hareket eder.
Haklısın, fakat bu dediğin anlayamama durumundadır. Önce okuyacaz kafayı kullanıp üzerinde düşünecez, eğer anlayamaz veya içimize sinen bir sonuca ulaşamazsak o zaman diğer kaynaklara başvurucaz. Kur'an-ı Kerim birileri anlasın birileri anlamasın diye gönderilmedi, her merak eden okusun ve düşünsün diye gönderildi. Öncelik Kur'an'dadır. Tabii soru sahibi nasıl isterse öyle hareket eder.
- yaren (13.02.18 15:05:11)
@yaren yine olmadı.
dediğin gibi olursa herkes ilmi usül ve esaslara bakmadan ayetlere istediği/anladığı manayı verir ve kendi mezhebini kurmuş olur. ittifak bozulur.
dediğin gibi olursa herkes ilmi usül ve esaslara bakmadan ayetlere istediği/anladığı manayı verir ve kendi mezhebini kurmuş olur. ittifak bozulur.
- 1adam (13.02.18 18:06:45)
@1adam
Neden mezhep kursun? Ki zaten mezhepöer tarikatler ve çeşitli kolları ortada. Olmamış şey değil yani. Üstelik Allah her insanı benzersiz yaratmıştır ve her bir insanın ihtiyaçları da dini anlayışı da yaşayışı da elbet farklılık arz edecektir. Fabrikasyon yaratılmadık ki tek tipmişiz gibi düşünelim? Maksat en genel ifadeyle başkalarına zarar vermeden yaşarken kendine de zarar verdirmemek ve kendin de kendine zarar vermemek değil mi?
Neden mezhep kursun? Ki zaten mezhepöer tarikatler ve çeşitli kolları ortada. Olmamış şey değil yani. Üstelik Allah her insanı benzersiz yaratmıştır ve her bir insanın ihtiyaçları da dini anlayışı da yaşayışı da elbet farklılık arz edecektir. Fabrikasyon yaratılmadık ki tek tipmişiz gibi düşünelim? Maksat en genel ifadeyle başkalarına zarar vermeden yaşarken kendine de zarar verdirmemek ve kendin de kendine zarar vermemek değil mi?
- yaren (14.02.18 02:32:55)
Alimler gerekenleri sistemli bir şekilde açıklamış ve düzenlemişlerdir. Müslümanım diyen bunlara uymak zorunda. Din, sadece ibadetten ibaret değil. Tam bir hayat nizamıdır.
Fıkıh ilmine baktığında çeşitli kollara ayrılır. Bu bu kollar/bölümler içindeki her şeyi ama her şeyi sadece Kur'an-ı Kerim'de bulamazsın.
Fıkıh ilmine baktığında çeşitli kollara ayrılır. Bu bu kollar/bölümler içindeki her şeyi ama her şeyi sadece Kur'an-ı Kerim'de bulamazsın.
- 1adam (14.02.18 08:17:25)
Kur'an ilk indirildiğinde fıkıh kelam vs ilmi mi vardı? Neden Allah "oku yaradan Rabbinin adıyla" dedi? Buna bir tek hz. Peygamber mi yetkili? İyi o zaman hiç Kur'an okumayalım, ölünce de Allah herhalde cübbeli ahmet hocanın bilmem hangi kitanının blmem kaçıncı bâbından soracak. Ne dediğinin farkında mısın? Ne münasebet müslümanım diyen alimlerin dediklerine uymak zorunda, Allah beyni ve kalbi niye vermiş o zaman arkadaşım, hayvan varken insana ne gerek vardı??
- yaren (14.02.18 13:00:34)
Hayır ben anlamıyorum, alimin alim olduğuna kim karar veriyor o zamam? Alim denilen kişi, Allah'ın ne dediğini dünyadaki herkes için %100 doğru anladığını nereden biliyor? Evet din ibadet ritüellerinden ibaret değil tam bir hayat nizamıdır fakat bir çocuğa bir şeyi öğretirken onu hangi doğrultuda öğreteceğimize alimler mi karar verir yoksa okumasını bilene Kur'an mı? Niye okumaya niyetlenmeyelim de başkalarının dediklerine uyalım yahu? Benim beynim beyin değil mi, Allah bana beyin vermemiş mi ki başkasının beynini kullanayım?
- yaren (14.02.18 13:11:52)
@yaren
Kur'an ilk indirildiğinde fıkıh kelam vs ilmi mi vardı?
yoktu ama zaten bu saydığın ilimler kitabımıza dayanıyor. kaldı ki bu ilimleri yasaklayan bir ayet mi var yoksa, asıl olarak aklın mı kabul etmiyor ?
Neden Allah "oku yaradan Rabbinin adıyla" dedi?
evet ilk ayet oku tabi ki. bunun yanında kafana göre, anladığın gibi, nasıl kolayına geliyorsa öyle takıl demedi. anayasa bile bir ülkede 'olduğu gibi' uygulanmıyor.
kanunlar, tüzük, yönetmelik, genelge vs. ile açıklanmaktadır.
Buna bir tek hz. Peygamber mi yetkili?
kitabımız bize vahyonulmadı, peygamber efendimize vahy edildi. sonuçta peygamberler bazı sıfatları ile diğer insanlardan ayrılırlar. bizim ise yapacağımız inananlar olarak (sadece aklımıza göre değil) belirtilen şekilde süphesiz uymaktır.
EĞER KUR'AN-I KERİM diyorsan bu ayetleri de görmelisin :
“Biz her bir peygamberi, Allah'ın izniyle, ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine kötülük ettiklerinde sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileselerdi, Peygamber de onlar için mağfiret dileseydi, elbette Allah'ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı.” (Nisa, 4/64)
Hayır Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Nisâ69-70
Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler sıddîkler şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
Nur 24/54
Çünkü ümmîlere içlerinden kendilerine âyetlerini okuyan onları temizleyen onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Al-i İmrân 31-32
De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Şûrâ 42/52-53
Kur'an ilk indirildiğinde fıkıh kelam vs ilmi mi vardı?
yoktu ama zaten bu saydığın ilimler kitabımıza dayanıyor. kaldı ki bu ilimleri yasaklayan bir ayet mi var yoksa, asıl olarak aklın mı kabul etmiyor ?
Neden Allah "oku yaradan Rabbinin adıyla" dedi?
evet ilk ayet oku tabi ki. bunun yanında kafana göre, anladığın gibi, nasıl kolayına geliyorsa öyle takıl demedi. anayasa bile bir ülkede 'olduğu gibi' uygulanmıyor.
kanunlar, tüzük, yönetmelik, genelge vs. ile açıklanmaktadır.
Buna bir tek hz. Peygamber mi yetkili?
kitabımız bize vahyonulmadı, peygamber efendimize vahy edildi. sonuçta peygamberler bazı sıfatları ile diğer insanlardan ayrılırlar. bizim ise yapacağımız inananlar olarak (sadece aklımıza göre değil) belirtilen şekilde süphesiz uymaktır.
EĞER KUR'AN-I KERİM diyorsan bu ayetleri de görmelisin :
“Biz her bir peygamberi, Allah'ın izniyle, ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine kötülük ettiklerinde sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileselerdi, Peygamber de onlar için mağfiret dileseydi, elbette Allah'ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı.” (Nisa, 4/64)
Hayır Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Nisâ69-70
Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler sıddîkler şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
Nur 24/54
Çünkü ümmîlere içlerinden kendilerine âyetlerini okuyan onları temizleyen onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Al-i İmrân 31-32
De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Şûrâ 42/52-53
- 1adam (14.02.18 13:31:57)
Bu ayetlerde hep peygamberden bahsediliyor, senin "müslümanım diyen alimlerin dediklerine uymak zorunda" dediğin kişiler kastedilmiyor ki. Önünüze gelen alimle halledin işinizi demiyor. Zaten tam olarak bu yüzden "yaradan Rabbinin adıyla oku" demiyor mu? Bu açıkça "kafana göre olanı değil gerçeği görmeye uğraş" demek değil mi? Bunlardan bir tek peygamberleri mi sorumlu kıldı da Kur'an bize hitap etmiyormuş gibi düşünelim de Kur'an'a değil alimlerin sözlerine öncelik verelim? Üzerinde düşüne düşüne yavaş yavaş okuyun ayeti ne olacak, o ayet alimlere mi gelmiş sadece? Kimin alim olacağını/olduğunu kim bilecek, şu kişi alimdir diye ispat belgesini kim veriyor?
Bence sen beni anlamadın. Anlamak istediğini de hiç sanmıyorum. Çünkü şimdiye kadar beklediğim cevabın yanına yaklaşmadın bile.
Bence sen beni anlamadın. Anlamak istediğini de hiç sanmıyorum. Çünkü şimdiye kadar beklediğim cevabın yanına yaklaşmadın bile.
- yaren (14.02.18 15:02:47)
Beklediğin cevap her zaman doğru cevap olmayabiliyor.
Benim demek istediğim, dini bir ameli yerine getirirken insanlar olarak 'en doğrusunu' ama en doğrusunu peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ve ona uyanlar yapar. Ben bir çok kaynağa dayanarak söylüyorum.
Öyle bireysel, hiç bir usul ve esasa bağlı kalmayan bir din anlayışı olamaz. Büyük hata olur bu. Dinimiz akıl, değil nakil dinidir.
Sadece sorular üzerine kurulu bir iletişim zorluk çıkarıyor maalesef. Konu benim için bitmiştir.
Benim demek istediğim, dini bir ameli yerine getirirken insanlar olarak 'en doğrusunu' ama en doğrusunu peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ve ona uyanlar yapar. Ben bir çok kaynağa dayanarak söylüyorum.
Öyle bireysel, hiç bir usul ve esasa bağlı kalmayan bir din anlayışı olamaz. Büyük hata olur bu. Dinimiz akıl, değil nakil dinidir.
Sadece sorular üzerine kurulu bir iletişim zorluk çıkarıyor maalesef. Konu benim için bitmiştir.
- 1adam (14.02.18 16:49:19 ~ 18:53:32)
Evet konu benim için de bitmiştir. ""Dinimiz akıl, değil nakil dinidir."" cümlesinden itibaren bitmiştir. Senin dinin sana benim dinim bana.
- yaren (14.02.18 22:10:35)
1