[]
araplar osmanlı'yı niye sevmiyordu?
gündem alevleninice aklıma geldi, arapların osmanlı'yı sevmemesinin özel bir sebebi var mı? yoksa balkanların ayrılması durumunda olduğu gibi milliyetçilik temelli mi açıklayabiliriz? ya da işin içinde mezhep çatışması mı var; nedir?
Çünkü İngilizlerin oyuncağı oldular
- sagin (07.12.17 12:35:03)
türkler, araplar açısından hiçbir zaman tam müslüman olarak kabul edilmedi. o yüzden bizim islamcıların zannettiği gibi araplarda bir osmanlı özlemi, türklerin önderliğinde islam birliği rüyası falan yoktur ortada.
- zgrydn (07.12.17 13:12:34)
araplar esasen kabilelerden oluşan devletçikler kurmuşlardır ve bugünkü sınırların çoğu bile milliyete göre değil ingilizler tarafından kabilelere göre çizilmiştir.
araplarda ulus devlet mantığı yoktur, osmanlı'yı değil kimseyi hatta birbirlerini de sevmezler. savaşta ingilizler tarafından örgütlendiler, ancak bağımsızlıktan çok maddi kazanımlar için böyle oldu.
araplarda ulus devlet mantığı yoktur, osmanlı'yı değil kimseyi hatta birbirlerini de sevmezler. savaşta ingilizler tarafından örgütlendiler, ancak bağımsızlıktan çok maddi kazanımlar için böyle oldu.
- cedex (07.12.17 13:52:49)
Osmanlı ve arapları bir birinden tamamen ayırmanın yolu diye böyle bir temaya ihtiyaç vardı. Asıl amaç Anadolu ile İslam bağlantısını koparmaktı. Arapların içerisindeki ajanlar bu yolda çalışıyorlardı zaten. Hala da çalışıyorlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun bir müslüman eninde sonunda Osmanlı'nın esas kurtarıcı olduğunu anlayacaktır.
Bu arada araplar bizi sevmeyince o medeni batı alnımızdan mı öptü?
Dünyanın neresinde olursa olsun bir müslüman eninde sonunda Osmanlı'nın esas kurtarıcı olduğunu anlayacaktır.
Bu arada araplar bizi sevmeyince o medeni batı alnımızdan mı öptü?
- 1adam (07.12.17 14:06:24)
arap araplaşmayan türkü müslüman görmez. son yıllarda arap ülkeleriyle aramız çok iyi. bizi seviyorlarsa araplaşma yolunda attığımız adımlardan dolayıdır
- burya (07.12.17 15:07:43)
öncelikle (bkz: coğrafya kaderdir)
Kültürler de canlı türleri gibi evrim geçirirler, dışardaki şartlar insan topluluklarını ya şekillendirirler, ya da şekillenemeyecek kadar sertleştilerse yok ederler.
Jeolojide Arabistan plakası dediğimiz yarımada + ırak + suriye + güneydoğu anadolu bölgesi şeklinde olan bölge tarih boyunca çok güçlü devletlerin tam ortasında kaldı. Bu bölgedeki insanlar hiçbir zaman persler, yunanlılar veya mısırlılar kadar "kalıcı" medeniyetler kuramadılar. Ortada güçlü bir otorite yoksa kabilecilik devreye girer. Aşiret kültürünün bu bölgede kuvvetli olması biraz da bundandır. Aşiret kültürü aşırı kabileci olduğu için kendinden olmayana her kötülüğü hak görür. Güçlü olanın güçsüzü yağmalaması hayatta kalmak için normalleştirilmiştir.
Mısır harici Arap/Kürt bölgeleri ele geçirildiğinden itibaren Osmanlı için her zaman muhasebeye eksi olarak girmiştir. Zaten bölgenin kabileci yapısı yüzünden devlet otoritesi kurmak ve vergi toplamak zorken, bir de bazı kabilelerin bağlılığını sürekli olarak satın almak gerekmiştir.
Her ne kadar Osmanlı varlığı Arap kabileleri tarafından minimal hissediliyor olsa da tepenizde birinin var olması aşiret mantığına terstir. Aşiret en iyi kendi başına veya 2 - 3 büyük gücün arasında onlarla satranç oynayarak ve maksimum karı sağlayarak hayatta kalır.
Araplar'ın Osmanlı'ya ihaneti bariz bir biçimde çökmekte olan bir imparatorluğun cesedinden en büyük parçayı kapma çabasından öte değildir. Savaş sırasında Cemal Paşa'nın dağıttığı altınlar sayesinde Osmanlı tarafında kalıp, çöküş kesinleşince karşıya geçen aşiretler de vardır. Aşiretin kanununda bu hareketlerin hepsi serbesttir, hepsi hayatta kalmak ve en güçlü olmak içindir.
Kültürler de canlı türleri gibi evrim geçirirler, dışardaki şartlar insan topluluklarını ya şekillendirirler, ya da şekillenemeyecek kadar sertleştilerse yok ederler.
Jeolojide Arabistan plakası dediğimiz yarımada + ırak + suriye + güneydoğu anadolu bölgesi şeklinde olan bölge tarih boyunca çok güçlü devletlerin tam ortasında kaldı. Bu bölgedeki insanlar hiçbir zaman persler, yunanlılar veya mısırlılar kadar "kalıcı" medeniyetler kuramadılar. Ortada güçlü bir otorite yoksa kabilecilik devreye girer. Aşiret kültürünün bu bölgede kuvvetli olması biraz da bundandır. Aşiret kültürü aşırı kabileci olduğu için kendinden olmayana her kötülüğü hak görür. Güçlü olanın güçsüzü yağmalaması hayatta kalmak için normalleştirilmiştir.
Mısır harici Arap/Kürt bölgeleri ele geçirildiğinden itibaren Osmanlı için her zaman muhasebeye eksi olarak girmiştir. Zaten bölgenin kabileci yapısı yüzünden devlet otoritesi kurmak ve vergi toplamak zorken, bir de bazı kabilelerin bağlılığını sürekli olarak satın almak gerekmiştir.
Her ne kadar Osmanlı varlığı Arap kabileleri tarafından minimal hissediliyor olsa da tepenizde birinin var olması aşiret mantığına terstir. Aşiret en iyi kendi başına veya 2 - 3 büyük gücün arasında onlarla satranç oynayarak ve maksimum karı sağlayarak hayatta kalır.
Araplar'ın Osmanlı'ya ihaneti bariz bir biçimde çökmekte olan bir imparatorluğun cesedinden en büyük parçayı kapma çabasından öte değildir. Savaş sırasında Cemal Paşa'nın dağıttığı altınlar sayesinde Osmanlı tarafında kalıp, çöküş kesinleşince karşıya geçen aşiretler de vardır. Aşiretin kanununda bu hareketlerin hepsi serbesttir, hepsi hayatta kalmak ve en güçlü olmak içindir.
- cleric (07.12.17 15:18:43)
1