[]
düşünce mi duygular mı? psikologlar veya bilenler bakabilir mi?
bir şey okumuştum ama hatırlamıyorum. konusu bilgi/düşünce mi önce gelir yoksa duygular mı gibi bir şey okumuştum. yani duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir. bu konuyla ilgili olarak kaynak önerebilecek olan var mı? makale, kitap, yazı vs.
bilişsel davranışçı terapi var. bu yaklaşıma göre düşünceler duyguları şekillendiriyor. biliş denilen şey kişinin kabulleri, ön yargıları, genel düşünceleri. bu düşünceler insanın duygularını ve doğal olarak davranışlarını etkiliyor. o yüzden bu terapide kişinin bilişleri değiştirilip rahatsız olduğu davranışları kaldırılmaya çalışılıyor. mesela fobi tedavisi böyle sanırım.
- black mamba (20.10.17 14:57:35)
şimdi tam aradığın cevap mı bilmiyorum ama aklıma gelenleri yazacağım.
her canlı ana rahmine düştüğü andan itibaren bir altbeyini ve oradan çıkan sinirleri oluyor. ilk oluşan yer o. bu altbeyin, bugün sahip olduğumuz beynimizin 72%lik bir kısmını oluşturuyor ve ana rahmine düştüğümüz andan ölümümüze dek vücudun işleyişini kontrol ediyor. altbeynimizle nefes alıyoruz, hasta olunca hücrelerimiz onu yenmeye çalışıyor, kalbimiz kan pompalıyor, üreme, acıkma gibi içgüdülerimiz oluyor, birilerinden hoşlanıyoruz falan. kontrolsüz hareketlerimiz yani.
doğduktan sonra da korteksimiz oluşmaya başlıyor. bu da beynin 28%lik kısmı. korteksle düşünüyoruz, konuşuyoruz, matematik öğreniyoruz, üniversiteyi kazanıyoruz, işe giriyoruz. ya da birinden çok hoşlandığımızda (altbeyinle hoşlandık) bunu pat diye gidip söylemiyoruz çünkü korteksimizle "biliyoruz" ki her şeyin bir adabı var, taktiksel ilerlemeliyiz ki o da bizden hoşlansın. planlar yapıyoruz, ne yapsak onu tavlarız diyoruz.
bu durumda önce varolan şey duygular, daha doğrusu duyular oluyor. bunlar her canlıda daha ana rahmindeyken bile var. bilgi ise kortekste bulunuyor ve doğduktan sonra yavaş yavaş şekilleniyor.
burada atlanmaması gereken nokta şu, herkes korteksiyle düşünüp öyle yaşıyor yani günümüzde bilgimiz düşüncelerimizi şekillendiriyor diyebiliriz. ama aslında olması gereken bu değil. altbeynimizi de dinlemek ve altbeyinle korteksi dengeli olarak çalıştırmak lazım.
şöyle bir yazı önereyim. tam istediğini karşılar mı bilmiyorum.
www.psikoestetik.com
her canlı ana rahmine düştüğü andan itibaren bir altbeyini ve oradan çıkan sinirleri oluyor. ilk oluşan yer o. bu altbeyin, bugün sahip olduğumuz beynimizin 72%lik bir kısmını oluşturuyor ve ana rahmine düştüğümüz andan ölümümüze dek vücudun işleyişini kontrol ediyor. altbeynimizle nefes alıyoruz, hasta olunca hücrelerimiz onu yenmeye çalışıyor, kalbimiz kan pompalıyor, üreme, acıkma gibi içgüdülerimiz oluyor, birilerinden hoşlanıyoruz falan. kontrolsüz hareketlerimiz yani.
doğduktan sonra da korteksimiz oluşmaya başlıyor. bu da beynin 28%lik kısmı. korteksle düşünüyoruz, konuşuyoruz, matematik öğreniyoruz, üniversiteyi kazanıyoruz, işe giriyoruz. ya da birinden çok hoşlandığımızda (altbeyinle hoşlandık) bunu pat diye gidip söylemiyoruz çünkü korteksimizle "biliyoruz" ki her şeyin bir adabı var, taktiksel ilerlemeliyiz ki o da bizden hoşlansın. planlar yapıyoruz, ne yapsak onu tavlarız diyoruz.
bu durumda önce varolan şey duygular, daha doğrusu duyular oluyor. bunlar her canlıda daha ana rahmindeyken bile var. bilgi ise kortekste bulunuyor ve doğduktan sonra yavaş yavaş şekilleniyor.
burada atlanmaması gereken nokta şu, herkes korteksiyle düşünüp öyle yaşıyor yani günümüzde bilgimiz düşüncelerimizi şekillendiriyor diyebiliriz. ama aslında olması gereken bu değil. altbeynimizi de dinlemek ve altbeyinle korteksi dengeli olarak çalıştırmak lazım.
şöyle bir yazı önereyim. tam istediğini karşılar mı bilmiyorum.
www.psikoestetik.com
- istanbul kanatlarimin altinda (20.10.17 15:04:01 ~ 15:07:57)
Düşünceler duyguları etkiliyor ama hepsinin üstünde içgüdü var bence.
- kendi kendine yasayan yavrucak (20.10.17 15:04:15)
Hissetmek tanım olarak, bir duygunun hissedilme belirliliğinden hemen öncesindeki istemli veya istemsiz bilgi işlenmesidir.
Bence sırasıyla,
Bilgi
Bilginin istemsiz yorumu, yani reflexler
Bilginin istemli yorumu, yani düşünceler
Hisler
Duygular
Sonrasında duygular başka hislere, düşünceler başka duygulara yol açar hepsi birbirine bağlı.
Sorduğunuz soruya dönersek,
Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir
Bence bilincin burda kullanımı yersiz o yüzden soruyu kendime şöyle soruyorum,
Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, şekillendirir yoksa tam tersi mi?
Bence burda anahtar nokta yönelimler. Aşırı zor bir soru sormuşsumuz hatta bu cevabı bulmak bence bireyin yaşamdaki amacıyla doğrudan ilişkili ipuçları içeriyor.
Bence sırasıyla,
Bilgi
Bilginin istemsiz yorumu, yani reflexler
Bilginin istemli yorumu, yani düşünceler
Hisler
Duygular
Sonrasında duygular başka hislere, düşünceler başka duygulara yol açar hepsi birbirine bağlı.
Sorduğunuz soruya dönersek,
Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir
Bence bilincin burda kullanımı yersiz o yüzden soruyu kendime şöyle soruyorum,
Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, şekillendirir yoksa tam tersi mi?
Bence burda anahtar nokta yönelimler. Aşırı zor bir soru sormuşsumuz hatta bu cevabı bulmak bence bireyin yaşamdaki amacıyla doğrudan ilişkili ipuçları içeriyor.
- ssyumusakg (20.10.17 15:25:08)
1