[]
Annem
Hiç doğduğunuz için annenizin hayatını bir şekilde kötü hale getirdiğinizi düşündünüz ve içiniz daraldı mı? Benim arada bir daralıyor. Annem, dışarıdan modern görünen ama baskıcı bir koca (ki babam oluyor işte) ile evlendiğinde 18 yaşındaydı. Çocuklarının ardından kendisine pek yaşayacak hayatı kalmadı. Şu an bile halen sadece ev işleri ile uğraşıyor. Geçen gün baş başa kaldığımız anların birinde, yapmak isteyip de yapamadıklarından bahsetti ve içim acıdı. bir diğer durum da, onunla çok fazla zaman geçiremiyor oluşum. bir türlü olmuyor. olduğu zaman da ufak hareketleri beni sinirlendiriyor. böyle söyleyince saçma durduğunun farkındayım ama ailede herkes, ben de dahil olmak üzere onu eleştiriyoruz, yargılıyoruz sürekli.
ve ben gecenin bazı saatleri kendi evimide bulaşık yıkarken bu anları düşünüp o kadar pişman oluyorum ve o kadar çaresiz hissediyorum ki belki beni hiç doğurmasa ve belki evlenmese daha güzel bir hayatı olabilirdi diye düşünüyorum.
ve ben gecenin bazı saatleri kendi evimide bulaşık yıkarken bu anları düşünüp o kadar pişman oluyorum ve o kadar çaresiz hissediyorum ki belki beni hiç doğurmasa ve belki evlenmese daha güzel bir hayatı olabilirdi diye düşünüyorum.
sen doğmasan başkası doğacaktı değişen bir şey olmayacaktı. annenin bu durumunu değiştirmek senin elinde. hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olabilirsin, kadını alıp gezmeye, tatile götürebilirsin vs.
- sta (16.10.17 02:58:17)
Benim de annemle ilgili çok derin yaralarım var, seninkilere benziyorlar. Annelerimiz erken yaşta evlenip çocuk sahibi oldular ve evet bir daha geri gelmeyecek gençliklerini hiç yaşayamadılar. Bu düşünce beni de çok fazla üzüyor. Ancak senden farklı olarak burada kendimi sorumlu hissetmiyorum. Benim gözümde annemin gençliğini çalan sorumluluar; babam ve anneannem/dedem. Hiçbirisini de sevmem. Eğer ben olmasaydım annem bugün daha mutsuz ve korumasız olurdu, ben böyle düşünüyorum. Ben annemi bugün koruyorum ve onu mutlu etmeye çabalıyorum. Annemin gençken yapamadıklarını onunla yapmaya çalışıyorum. Misal bu yıl çok fazla yer gezdik gördük. Bu benim annemin gençken yapmak isteyip yapamadığı bir şeydi ve annem çok mutlu oldu. Bundan sonra da böyle devam etmeyi düşünüyorum. Eğer ben olmasaydım annemi bu yaşında bile koruyan ve cidden önemseyen birisi olmazdı, onu mutlu etmeye çalışmazdı ve annem tamamen yalnız olurdu. Sen de böyle düşünüp anneni mutlu etmeye çabalarsan iyi olur.
- shin (16.10.17 03:12:27)
"Geçen gün baş başa kaldığımız anların birinde, yapmak isteyip de yapamadıklarından bahsetti ve içim acıdı."
bunu külliyen üzerine alınıp kendini suçlamışsın, sonra da ben olmasam daha iyi gibi gitmiş düşüncelerin. şimdi olsa fazla düşünmem üzerine muhtemelen ama, daha küçükken benzer konuşmalar geçtiğinde ismini koyamadığım bir suçluluk hissederdim, hani senin dediğin gibi "ben doğmasam annem daha iyi olurmuş sanki"ye kadar gidiyodu aklımdan geçenler.
düşüncesi bile acımasızca gelebilir ama, sen doğana kadar bir sürü şey yapabilirdi yapamadığı neyse onlarla ilgili, "sen doğdun da okula devam edemedim/gidemedim" "şu işi yapmak, şuraları gezmek isterdim" gibi şeylerse engel olan sen değil akrabalarınız anneanne babaanne dede amca teyze kim varsa başka ve aralarındaki ilişkilermiş diye düşünmeye başladım bir aşamada ben (annem tarif ettiğine benzer konuşmaları çokça yaptı bana, bir de üstüne babaannem yaptı çünkü annem çalışırken babaannem bakardı bana).
isteyip de yapamadığı neymiş annenin yazmamışsın annenin, saçma örnekler veriyosam mazur gör, aklıma ilk gelenleri yazıyom: mesela 1 haftalığına madrid'i görmek istiyosa bu işin içinde baban var, "hanım gel ufağı da alalım gidelim" demiyosa ve maddi bir engel de yoktuysa; ya da "hanım parcaliham'i annemlere/annenlere bırakalım gidelim ben de izin alırım" demediyse olmamıştır tabi.
okul, meslek vb. şeyler için de geçerli bunlar. annenin babanla evlenmiş olmasında da 18 yaşında evlenmiş olmasında da senin zerre etkin yok.
bunu külliyen üzerine alınıp kendini suçlamışsın, sonra da ben olmasam daha iyi gibi gitmiş düşüncelerin. şimdi olsa fazla düşünmem üzerine muhtemelen ama, daha küçükken benzer konuşmalar geçtiğinde ismini koyamadığım bir suçluluk hissederdim, hani senin dediğin gibi "ben doğmasam annem daha iyi olurmuş sanki"ye kadar gidiyodu aklımdan geçenler.
düşüncesi bile acımasızca gelebilir ama, sen doğana kadar bir sürü şey yapabilirdi yapamadığı neyse onlarla ilgili, "sen doğdun da okula devam edemedim/gidemedim" "şu işi yapmak, şuraları gezmek isterdim" gibi şeylerse engel olan sen değil akrabalarınız anneanne babaanne dede amca teyze kim varsa başka ve aralarındaki ilişkilermiş diye düşünmeye başladım bir aşamada ben (annem tarif ettiğine benzer konuşmaları çokça yaptı bana, bir de üstüne babaannem yaptı çünkü annem çalışırken babaannem bakardı bana).
isteyip de yapamadığı neymiş annenin yazmamışsın annenin, saçma örnekler veriyosam mazur gör, aklıma ilk gelenleri yazıyom: mesela 1 haftalığına madrid'i görmek istiyosa bu işin içinde baban var, "hanım gel ufağı da alalım gidelim" demiyosa ve maddi bir engel de yoktuysa; ya da "hanım parcaliham'i annemlere/annenlere bırakalım gidelim ben de izin alırım" demediyse olmamıştır tabi.
okul, meslek vb. şeyler için de geçerli bunlar. annenin babanla evlenmiş olmasında da 18 yaşında evlenmiş olmasında da senin zerre etkin yok.
- dafaisss (16.10.17 03:14:12)
Evet bence de ,geçmişi düşünme ve geleceğe odaklan.Doğmasaydım diceğine hayallerine ne kadar katkıda bulunabilirsin bunun yollarını ara bence. Benim annemde çok çok zeki biridir,dedem ölünce evlendirmişler,okuyayamamıs.Okusa eminim çok iyi yerlere gelirdi.Bizi okuttu,ablamın şu an çok iyi bir işi var,benim de olucak kısmetse.Ve biz de zamanımızın çoğunu annemle geçiriyoruz,onu mutlu etmeye çalışıyoruz,seyahatlere götürüyoruz.İmkanları zorlayarak gerekirse ve içimizden geldiği için yapıyoruz bunları.
- maria puder (16.10.17 03:14:15)
evet oluyor. çalışıyorken ben doğunca bırakmak zorunda kalmış. (patronu iğrençmiş benim 40ım bile çıkmadan iznini bitirmiş. annem lavaboda sütlerimi sağardım ağlaya ağlaya diyor) senelerdir aynı iş hikayelerini anlatır durur, çalışmayı o zaman çok sevdiğini söyler. beni yuvaya vermeyi düşünmüşler ama o zaman çok fazla çocuk dövme, gazla uyutma haberleri falan çıkıyormuş güvenememişler. benim yüzümden işten çıkmış yani.
belki ben doğmasam kadın çalışıp mutlu olacaktı, şimdi sürekli evin içinde, hani fakir değiliz ama sürekli gezebilecek kadar paramız da yok o yüzden kadın kısılıp kalmış bir şekilde. bir keresinde söylemiştim bana saçmalama falan diyip kızmıştı. ben de annemi çok seviyorum ama bunu dile getirmiyorum, ya da sürekli tartışıyoruz vs.
(en basitinden geçen gün çalışmak kölelik, başkasına para kazandırmak falan dedim hemen celallendi işte ÇALIŞMA O ZAMAN GENÇLER NİYE BÖYLE ANLAMIYORUM BEN şeklinde daha da uzatarak konuyu bağrındı. ben de bebek olmadığımdan dolayı cevap veriyorum iş uzuyor, gereksiz gerginlik) ama dediğin gibi bazı bu tarz şeyleri düşündükçe çok üzülüyorum
belki ben doğmasam kadın çalışıp mutlu olacaktı, şimdi sürekli evin içinde, hani fakir değiliz ama sürekli gezebilecek kadar paramız da yok o yüzden kadın kısılıp kalmış bir şekilde. bir keresinde söylemiştim bana saçmalama falan diyip kızmıştı. ben de annemi çok seviyorum ama bunu dile getirmiyorum, ya da sürekli tartışıyoruz vs.
(en basitinden geçen gün çalışmak kölelik, başkasına para kazandırmak falan dedim hemen celallendi işte ÇALIŞMA O ZAMAN GENÇLER NİYE BÖYLE ANLAMIYORUM BEN şeklinde daha da uzatarak konuyu bağrındı. ben de bebek olmadığımdan dolayı cevap veriyorum iş uzuyor, gereksiz gerginlik) ama dediğin gibi bazı bu tarz şeyleri düşündükçe çok üzülüyorum
- dedi ayca (16.10.17 03:25:42)
ya gece gece çok dertlendim şimdi ben de :( vicdanım rahatsız, gözlerim falan dolu dolu oldu :(
- dedi ayca (16.10.17 03:33:51)
Ne yazık ki bu coğrafyada genelde başka seçenek olmuyor kadınlar için.
Evlense doğurmasa, kısır diyecekler daha beter baskı altına alacaklar, belki boşanacak çevreden dul kadın baskısı görecek.
Hiç evlenmese, kendi ailesi habire sıkıştıracak "bak biz öleceğiz sen tek kalacaksın haydi haydi" diye.
Sen olmasan da başka bir çocuk getirecekti dünyaya, işler o şekilde yürüyor.
Yukarda da yazmışlar, yapabileceğin tek şey elinden geldiğince hayallerinin elinden tutmak. Görmek istediği yer varsa götür, ekonomik bağımsızlık istiyorsa ozel günlerde altın al ne bileyim...
Evlense doğurmasa, kısır diyecekler daha beter baskı altına alacaklar, belki boşanacak çevreden dul kadın baskısı görecek.
Hiç evlenmese, kendi ailesi habire sıkıştıracak "bak biz öleceğiz sen tek kalacaksın haydi haydi" diye.
Sen olmasan da başka bir çocuk getirecekti dünyaya, işler o şekilde yürüyor.
Yukarda da yazmışlar, yapabileceğin tek şey elinden geldiğince hayallerinin elinden tutmak. Görmek istediği yer varsa götür, ekonomik bağımsızlık istiyorsa ozel günlerde altın al ne bileyim...
- Sulfoxaflor (16.10.17 08:39:03)
senle alakası yok olayın, toplumda kadının yeriyle ilgili. sen doğmasan başka bi tane doğurup yine aynı noktaya varacaktı annen. ama elinden bişey geliyorsa ve yapmıyosan o senin eşekliğin oluyor biraz.
- elorelia (16.10.17 10:06:38)
Seninle alakası yok +1
Annem babası çok küçük yaşta ölünce annesi onu okuldan almış, bana yardım edersin demiş. Babamla evlendiklerinde çok çok genç değilmiş, bu sebeple kendi annesine çok hıncı, kızgınlığı vardı. Babam da çok ezmiş, bir de çapkınlık yapmış. Annem hayatı boyunca bu iki sebepten dolayı hayata kızgın ve kırgın oldu. Bizi - çocuklarını - gözünden sakındı. Ama bu travlamalar Alzheimer'a sebep oldu. Geçmişte olan geçmişte kalmalı. Şimdiki zaman önemli. Ne zaman aklıma geçmişte yaşadığım bir haksızlık gelse, derin bir nefes alıp kendimi ve buna sebep olduğunu düşündüğüm kişiyi affediyorum. Çünkü bu yükü taşıyacak gücüm / enerjim yok. Şu hayatta mutlu şeylere odaklanmak gerek.
Annem babası çok küçük yaşta ölünce annesi onu okuldan almış, bana yardım edersin demiş. Babamla evlendiklerinde çok çok genç değilmiş, bu sebeple kendi annesine çok hıncı, kızgınlığı vardı. Babam da çok ezmiş, bir de çapkınlık yapmış. Annem hayatı boyunca bu iki sebepten dolayı hayata kızgın ve kırgın oldu. Bizi - çocuklarını - gözünden sakındı. Ama bu travlamalar Alzheimer'a sebep oldu. Geçmişte olan geçmişte kalmalı. Şimdiki zaman önemli. Ne zaman aklıma geçmişte yaşadığım bir haksızlık gelse, derin bir nefes alıp kendimi ve buna sebep olduğunu düşündüğüm kişiyi affediyorum. Çünkü bu yükü taşıyacak gücüm / enerjim yok. Şu hayatta mutlu şeylere odaklanmak gerek.
- SiyamkedisiZorro (16.10.17 10:37:46)
Herkes yaptıklarından kendi sorumludur. Annenin evlenmesi, cocuk yapmaya karar vermesi ve seni dogurmasi onun verdiği kararlardi. Değiştirmek isteseydi değiştirebilirdi. Insan pişman olabiliyor ancak pişman olmasi aldığı kararlarin sorumlulugunu baskasinin uzerine alabileceği anlamina gelemez. Dünyaya gelmek icin sen karar vermedin, o karari annen verdi. Cok basit dediklerim ama böyle.
- coca cola (16.10.17 13:19:35)
Senin doğumunla ilgili değil o durum. Çocuğu olmasaydı da benzer bi hayat yaşayacaktı ve büyük olasılık şimdi daha mutsuz olacaktı. Senin varlığın ona yaşama sevinci veriyordur. Sen iyi olmaya bak, sen iyi oldukça o da iyi hisseder.
Bir de çocuklar biraz büyüyünce kendimizle ilgili düşünme fırsatımız oluyor. Aynısı bende de oldu. İsteklerini yapmak için geç kalmış değil. Ben 58 yaşındayım, hâlâ her sene kendime bi hedef belirliyorum, bazen iki üç hedefim oluyor. O yıl bitmeyeni sonraki yıllarda devam ettiriyorum. Annene bu yönde destek olabilirsin.
İleri yaşlarında büyük işler yapabilen insanlar var, eh malum artık internet sayesinde örnek bulmak da kolay. Google amcaya sor, bir çok örnek bulabilirsin.
Manken dede var bir tane mesela, veya teknesiyle dünya turu yapan bi teyze var. Zaten belli başlı isler fatihSultan değilsen biraz daha geç yaşlarda yapılıyor genel olarak. Adı bu güne kadar gelebilmiş insanların çoğu buna örnek esasında. Yani geç değil tam vakti de olabilir annen için. Bunu fark edebilirse tabii. Farkındalık da senin yardımınla gelişebilir pekala :)
Çok zaman geçirme belli bi yaşa kadar olur, sonrası çok sağlıklı değil. Vaktin miktarı değil niteliği önemli, nitelikli zaman geçirmeye bakın.
Eleştirmeyi yargılamayı kesersiniz sanırım. Madem fark etmişsin, daha da yapmazsın, yapılmasına meydan vermemeye çalışırsın diye düşünüp bu konuda bişey demiyorum.
Bir de çocuklar biraz büyüyünce kendimizle ilgili düşünme fırsatımız oluyor. Aynısı bende de oldu. İsteklerini yapmak için geç kalmış değil. Ben 58 yaşındayım, hâlâ her sene kendime bi hedef belirliyorum, bazen iki üç hedefim oluyor. O yıl bitmeyeni sonraki yıllarda devam ettiriyorum. Annene bu yönde destek olabilirsin.
İleri yaşlarında büyük işler yapabilen insanlar var, eh malum artık internet sayesinde örnek bulmak da kolay. Google amcaya sor, bir çok örnek bulabilirsin.
Manken dede var bir tane mesela, veya teknesiyle dünya turu yapan bi teyze var. Zaten belli başlı isler fatihSultan değilsen biraz daha geç yaşlarda yapılıyor genel olarak. Adı bu güne kadar gelebilmiş insanların çoğu buna örnek esasında. Yani geç değil tam vakti de olabilir annen için. Bunu fark edebilirse tabii. Farkındalık da senin yardımınla gelişebilir pekala :)
Çok zaman geçirme belli bi yaşa kadar olur, sonrası çok sağlıklı değil. Vaktin miktarı değil niteliği önemli, nitelikli zaman geçirmeye bakın.
Eleştirmeyi yargılamayı kesersiniz sanırım. Madem fark etmişsin, daha da yapmazsın, yapılmasına meydan vermemeye çalışırsın diye düşünüp bu konuda bişey demiyorum.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (16.10.17 13:39:15 ~ 13:41:25)
1