[]
Yalan söylemeyi nasıl öğrenirim
Devlete girmek istediğim için bir kurumun mülakatına katıldım lakin sorular 15 temmuz gecesi sokağa çıktın mı, Başbakanın gezi parkındaki politikalarını doğru buluyor musun şeklindeydi ben de böyle sorular beklemediğim için doğruları söyledim ve duymak istedikleri olduğunu sanmıyorum zira beni mülakata alan adam yiğit bulut tarzı biriymiş. E ben boşa devlet sınavına calismayayim o zaman ya da bu adamlar gibi olmak nasıl mümkün söyleyin.
Bu adamlar gibi olacaksan hiç buraya sorma, git istedikleri cevapları ver, yani tatava yapma bas geç.
Ama açık ve net ortada ki, gücün değil hakkın adamı olmak insanı kurtarır, hak insanı korur. Doğruluk da öyle.
Senin tercihin. Biz ne desek boş.
Ama açık ve net ortada ki, gücün değil hakkın adamı olmak insanı kurtarır, hak insanı korur. Doğruluk da öyle.
Senin tercihin. Biz ne desek boş.
- yaren (24.08.17 08:05:24)
öyle bir ortama girince de mutlu olmayacaksın zaten. zorlamalara da gelirim, onlar gibi gözükürüm diyorsan yalan söylemekten kolay bir şey yok. zorla 15 temmuz yürüyüşüne de katılırsın, üstü kapalı tehditle demokrasi nöbetine de gidersin. en başta hiç yalan söyleme, tüm iş hayatın boyunca yalan söylemekten kurtul.
- ufukcel (24.08.17 09:10:51)
bence böyle bi durumda hafiften taşak geçebilirsin. hem yalan söylememiş olursun, hem onların suyuna gitmiş olursun, hem de vicdanen rahat olmuş olursun. misal:
15 temmuz gecesi tabii ki sokağa çıktım, reisimizin emrini geri çevirmek olur mu hiç? çıktım, hatta bir tankın egzosuna tişört bile tıkamaya kalktım ama o sırada yanımdaki adam kurşun yiyince panikten başaramadım.
gezi parkı politikasının da tamamen arkasındayım. zaten reisimiz bütün türkiye'yi yemyeşil hale soktu sağolsun, iki adımlık park da olmayıversin ne var?
gibi...
15 temmuz gecesi tabii ki sokağa çıktım, reisimizin emrini geri çevirmek olur mu hiç? çıktım, hatta bir tankın egzosuna tişört bile tıkamaya kalktım ama o sırada yanımdaki adam kurşun yiyince panikten başaramadım.
gezi parkı politikasının da tamamen arkasındayım. zaten reisimiz bütün türkiye'yi yemyeşil hale soktu sağolsun, iki adımlık park da olmayıversin ne var?
gibi...
- reso aga (24.08.17 09:15:25)
Yalnız değilsiniz, eğer istediğiniz bu minvalde bir memuriyet ise söylediğinizi yapmaktan başka şansınız yok maalesef.
İsmini vermek istemediğim bir vakıf üniversitesinin Tıbbi Biyokimya anabilim dalı kadrosuna dair sınava girdim birkaç ay önce. Sınav gayet iyiydi, ardından herkesle mülakat yapacaklarını söylediler. Mülakatta, bir anabilim dalı başkanı ve anabilim dalından bir hoca olmak üzere toplamda iki kişi vardı; herhangi bir anlaşmazlığı çözmek adına, tek sayıda jüri üyesi olması gerekir normalde.
Her neyse, klasik tanışma soruları ardından çalıştığım konulara geldi sorular ve ben de, lisans bitirme çalışmalarımdan beri DNA üzerine çalışırım. Bir hoca başladı, "DNA'da çok küçük mutasyonlar oluyor..." diye; içimden, "Nihayet mesleki soru geldi." dedim. "Bunlar çok daha büyük mutasyonları tetikliyor," diye devam etti hoca, "bu kadar muazzam yapıların tesadüfen oluştuğunu söyleyen var, evrim teorisi hakkında ne düşünüyorsun?" Sorunun gelişi, zaten cevabına yönelik beklentiyi alenen ortaya koydu.
Ardından yine birkaç tuhaf soru geldi, konudan bağımsız. Benim, sınav sorularına yönelik merak ettiklerim cevaplandı falan. Anabilim dalı başkanı, "15 Temmuz'da tankın üzerine çıktın mı?" diye sordu. Afalladım. Aynen, üğpoıuy rumuzlu kullanıcının dediği gibi direkt olmasını beklemiyordum bunun. Soruyu geçiştirmeye çalıştım. "15 Temmuz'da tankın altına yatar mıydın?" diye üsteledi anabilim dalı başkanı. Bir kez daha politik bir cevapla geçiştirdim.
Benim muhatap olduğum sorular, insan metabolizması ile alakalı olmasına rağmen mülakatta çok farklı bir etiketlemeye gittiler. Diyeceğim o ki, eğer memuriyet niyetindeyseniz ona göre bir hazırlık içerisinde olun lütfen.
İsmini vermek istemediğim bir vakıf üniversitesinin Tıbbi Biyokimya anabilim dalı kadrosuna dair sınava girdim birkaç ay önce. Sınav gayet iyiydi, ardından herkesle mülakat yapacaklarını söylediler. Mülakatta, bir anabilim dalı başkanı ve anabilim dalından bir hoca olmak üzere toplamda iki kişi vardı; herhangi bir anlaşmazlığı çözmek adına, tek sayıda jüri üyesi olması gerekir normalde.
Her neyse, klasik tanışma soruları ardından çalıştığım konulara geldi sorular ve ben de, lisans bitirme çalışmalarımdan beri DNA üzerine çalışırım. Bir hoca başladı, "DNA'da çok küçük mutasyonlar oluyor..." diye; içimden, "Nihayet mesleki soru geldi." dedim. "Bunlar çok daha büyük mutasyonları tetikliyor," diye devam etti hoca, "bu kadar muazzam yapıların tesadüfen oluştuğunu söyleyen var, evrim teorisi hakkında ne düşünüyorsun?" Sorunun gelişi, zaten cevabına yönelik beklentiyi alenen ortaya koydu.
Ardından yine birkaç tuhaf soru geldi, konudan bağımsız. Benim, sınav sorularına yönelik merak ettiklerim cevaplandı falan. Anabilim dalı başkanı, "15 Temmuz'da tankın üzerine çıktın mı?" diye sordu. Afalladım. Aynen, üğpoıuy rumuzlu kullanıcının dediği gibi direkt olmasını beklemiyordum bunun. Soruyu geçiştirmeye çalıştım. "15 Temmuz'da tankın altına yatar mıydın?" diye üsteledi anabilim dalı başkanı. Bir kez daha politik bir cevapla geçiştirdim.
Benim muhatap olduğum sorular, insan metabolizması ile alakalı olmasına rağmen mülakatta çok farklı bir etiketlemeye gittiler. Diyeceğim o ki, eğer memuriyet niyetindeyseniz ona göre bir hazırlık içerisinde olun lütfen.
- tel tokasini duzelten samuray (24.08.17 09:41:54)
@reso aga zaten adamın görüşü ve verdiğim cevapları düşününce dalga geçer gibi olmuş. Adam ihhcı sanırım şimdi ben gidip böyle örgütlere üye olsam yarın bir gün ne olacağı belli değil. Ben aslında gayet milli cevaplar verdim ama bana mustafa altıokların fotosunu gösterip bu adam size sövmedi 15 temmuzda sokağa çıkanlara sövdü falan diyor.
- qazedcsrfvtyhngujmkol (24.08.17 13:20:28)
1