[]

iş arama süreci ve hayatın anlamsızlığı

kendim icin yazmıyorum bunu, ben iş aramayı 3 sene önce bıraktım. Fakat iş arayan, o sınavlara giren, pis ikcı kaprisi çeken ve sonunda 1300 asgari ucret alan insanlara sözüm.(hadi tamam 2000 olsun)

şimdi bir mezbaha düşünün, insanlar giriyor bir taraftan diğer taraftan 100 lük banknotlar halinde çıkıyor. Zamanımız giriyor sisteme, para olarak çıkıyor. Öyle ucuz bir is gucu varki patron denen zırtapozlar (sozum meclıs dışı) insanları büyükbaş hayvanlar gibi telef edip hicbir haklarını vermeden pazardan yeni büyükbaslar alıyor...

Bu yazdıklarım komunist zırvası değil. Tecrübe sonucu yazıyorum bunları.

Bir çıkış yolu arıyorum, olacak çocuklarım icin. Simdi size baya bir edebiyat parcalardım sistemle alakalı ama yapmayacagım. gerek yok , hepimiz her şeyi biliyoruz.

eğer çocuklarım olursa zanaata yönlendirmeyi planlıyorum, tamirci, berber, el sanatları da olabilir. hayatlarını kazansınlar yeter, çok zeki ya da bilgili olmalarına gerek yok. Ustalaşınca kendi yerlerini de açarlar. Mis.

Diyelim ki bir çocuğunuz var, simülasyon yapıyoruz hadi, nasıl yönlendirirdiniz su anda? eğitimli işsiz çoğunluk olarak mı? eğitimsiz işi gücü olan azınlık olarak mı? ya da ne?

 
ülke dinamikleri önemli.

futbol büyük para çarklarından birisi olduğu için:

kötü de olsa lisanslı futbolcu olması için her imkanı zorlardım.
  • xiii  (05.07.17 23:12:44 ~ 23:13:13) 
Hocam ben 1993 doğumlu bir insan olarak ilkokul 1. sınıfa başladığım ilk günden beri Atatürkçü olarak yetiştirildim. Bizim zamanımızda andımız vardı, muasır medeniyetler seviyesi vardı, 2023 gibi ne olduğu belirsiz hedefler yoktu. Biz hep doktor, mühendis, öğretmen olmaya özendirildik. Terzi olmakmış, fırıncı olmakmış, bunlar sınıfta söylendiği zaman günlerce dalga geçilecek mesleklerdi. Ben çöpçü olmak istiyorum diyen çocukluk mesleklerinden bahsetmiyorum. Eğitime başlanılan andan itibaren içinde bulunduğumuz her ortamdan bahsediyorum. Bana göre her insan yeteneklerine göre yönlendirilmeli. Türkiye bunu başarabilirse bir Avrupa ülkesi olabilir ve genç neslin kararsızlık ve belirsizlik içinde yok olmasını engelleyebilir. Ama bütün bunlara rağmen ben yine çocukluğumdan beri gördüğüm gibi, kendi çocuğumun doktor, mühendis, öğretmen, fizikçi, biyolog gibi içinde akademinin bulunduğu alanlara yönelmesini isterim. Hiçbir şekilde kendisini zorlamam. En azından bu ülke için kendisini aşırıya kaçmadan biraz zorlamasını isterim. Çünkü ülke çok iyi bir yere gitmiyor. Daha donanımlı nesiller elde etmek çok önemli bir konu.


  • dissendium  (05.07.17 23:18:05) 
Dostum açıkcası ben sanata yönlendirirdim. Bunda yaşadığı mesleki hazzı bence dış dünyadaki baska hiçbir iş veremez. Sonuçta ortaya bir ürün koyuyorsun ve sürekli gelişime acıksın. Sanattan kastım gönlümde bale, opera yada herhangi bir müzik aleti çalması tabi batıdan etkilenerek. Saz zurna gibi değil :D


  • fıytfıyt  (05.07.17 23:22:13) 
Türkiye'de insanlar okumakla zengin olunacağını zannediyorlar ve hala bunun böyle olmadığının farkına varamadılar. Evet, okuyarak genel olarak beden ile yapılan işlerden kurtulmuş oluyorsunuz, aynı maaşı alsanız bile işiniz daha rahat ve mesleki itibar olarak daha yüksek bir seviyeniz var.
Zanaat işi ile uğraşan insanların çoğu üniversite mezunlarının çoğundan daha iyi para kazanıyor. Bir berber, bir marangoz, bir usta daha fazla gelir elde ediyor. Nüfusumuz fazla ve katma değerli ürün üretemediğimiz için emek ucuz. Nüfusumuz daha az olsaydı, doğum oranları daha düşük ve genç nüfus daha az olsaydı ama ekonomik hacmimimiz ve ihracatımız aynı seviyede kalsaydı daha müreffeh bir ülke olurduk.

İş arayan milyonlarca insan olduğu sürece siz olmazsanız o işe daha düşük ücrete sadece hayatta kalmak için birsürü insan talip olur.
  • tahin pekmez yoğurt  (05.07.17 23:23:51) 
bir ideal olan var, bir de realite.

sağcısı da, solcusu da, islamcısı da aynı işverenin. benim gördüklerim hep aynıydı. illa ki istisnalar vardır.

bir arkadaşım! atanmamış öğretmen. 3 yıldır bir restoranda çaycılık artı bulaşıkçılık artı komilik artı garsonluk artı valelik yapıyor. artı kebap da yapıyor artı balık da! artı kasaya da bakıyor. günde 9 saat, bazen bir ay izin yapmadan. elbette tüm resmi tatillerde çalışıyor, normal yevmiyesiyle elbette!

çalışmayıp da ne yapacaksın? pis insanların, pis muhabbetlerinin arasında... mecbursun.

2000 tl maaş.

evet çocuğum olsa... dediğin gibi bir yeteneği olması için çabalardım. ama dissendium'un da dediği gibi eğitimli, kültürlü, beyaz yakalı yani nispeten rahat bir işi, iyi bir geliri ve iyi bir statüsü olsun isterdim ve onun için çabalardım.
  • runagain  (05.07.17 23:26:56) 
@fıyt koskoca doğu medeniyetini ve sanatını görmezden geliyorsun. çocuğun olmak istemezdim. o aileden zor sanatçı çıkar bence :(


  • black mamba  (05.07.17 23:52:29) 
Sporcu olması için her türlü özendirme, destek, imkanı sunacağım.
Patates gibi büyümesin, bizim gibi tüm gün masa başında oturup aynı zamanda güzel fizikli olucam sağlıklı olucam diye uykusundan gezmesinden çalıp spor yapmak zorunda kalmasın. Sağlıklı olsun, beli ağrımasın, orası burası tutulmasın, kıyafet alırken özgüven eksikliği yaşamasın vücudu güzel bir askı olsun.
Sporu sevmeyecek bi insan yok bence çocukluktan itibaren alıştırılırsa.
Hayatının merkezine almak istemeyebilir, o zaman da saygı duyarım ama mutlaka sporla yaşasın.
Ne istediğini bilen, kararlı bi çocuk yetiştiricem benim önceliğim bu. Bunun için de çocuğa çelişkili tavırlar sergilemeyen örnek, kararlı bir ebeveyn olmak gerek diye düşünüyorum.
  • megalomaniac  (06.07.17 00:20:44) 
Ben her şeye rağmen sanatın herhangi bir dalına yönlendirirdim. Yazdıklarına aynen katılıyorum ve bu düzende sanatla uğraşmayan, çalışmak zorunda olan herhangi bir insanın işiyle ilgili ve tabii dolaylı olarak hayatında da mutlu olabileceğine inanmıyorum. Plazalarda, başkalarının şirketlerinde ömür çürütüp de "işimi seviyorum" diyen insanları da anlamıyorum bu yüzden hiç.


  • ms brownstone  (06.07.17 00:30:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.