[]
Tck 36 ve tck 41 (gönüllü vazgeçme)
Tck 41(iştirak halinde işlenen suçlarda gönülllü vazgeçme) kıyasen tck 36 ya uyarlanır mı?
Okulda ne şekilde öğretildi size?
Doktrinde farklı görüşler var.
Yargıtayın bu konuda görüşü nedir?
Yani adam teşebbüs halindeyken suçu işlemekten vazgeçiyor, suçun oluşmaması için elinden geleni yapıyor ancak suç buna rağmen elinde olmayan sebeplerle gerçekleşiyor veya başka bir sebepten ötürü işlenmiyor.
Okulda ne şekilde öğretildi size?
Doktrinde farklı görüşler var.
Yargıtayın bu konuda görüşü nedir?
Yani adam teşebbüs halindeyken suçu işlemekten vazgeçiyor, suçun oluşmaması için elinden geleni yapıyor ancak suç buna rağmen elinde olmayan sebeplerle gerçekleşiyor veya başka bir sebepten ötürü işlenmiyor.
Ceza derslerinin en temel kuralı TCK hükümlerinde kıyas olmaz!!!
- bahcemaruf (15.06.17 00:56:31)
Genel hükümlerde kıyası engelleyen bir durum yok. Madde 3'te "suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz" diyor. Suç ve ceza içerenler de özel hükümlerde.
- apolitikherif (15.06.17 00:59:15)
Bence burada 41 - 36 kiyasina gerek kalmadan soyle fikir yurutebiliriz: fail tesebbus halinde sucu islemekten vazgectigi an, sucun maddi unsuruna yonelik hareketi sonlandirmis kabul edilmelidir. Ancak hareketin sonlandigi ana, yani failin gonullu vazgecme anina kadar icra ettigi eylemler bakimindan sucu olusturacagina dair taksirle hareket edilmisse ve ilgili suc taksirle de islenebilen bir sucsa, bence taksirli suctan yargilanip gonullu vazgecme cabasindan dolayi ceza almayabilir ya da cezasi indirilebilir.
Ote yandan, sucun tesebbus asamasinda kalmasi zaten failin elinde olmayan sebeplerle tipiklik unsurunun gerceklesmesi demektir.
Yani olayda tesebbusun mu yoksa gonullu vazgecmenin mi vuku buldugunun sinirinin iyi cizilmesi lazim. Burada, yukaridaki dedigimle baglantili olarak suna dikkat cekmek isterim. Tesebbus asamasinda kalmis suclar bakimindan, failin gonullu vazgecmesi soz konusu degildir. Fail, sucun kanunda ongorulen sekilde vuku bulmasi icin gerekli fiili icra etmis ama suc elinde olmayan sebeplerle vuku bulmamissa, tesebbusle yargilanmalidir. Ancak, gonullu vazgecen fail, artik icrai hareketleri birakmistir ve bundan sonra olusagelecek durumlar failin iradesini asmaktadir. Dolayisiyla da fail gonullu vazgecmeyle beraber suc iradesini de sonlandirmis durumdadir. Vazgecmeye ragmen, vazgecme anina kadarki eylemler bir sucun olusumuna meydan vermemisse; bence fail gonullu vazgecmeden yararlanmalidir. Cunku sucun islenmesine yonelik iradesi ortadan kalkmistir.
Abuk bir ornekle anlatimi taclandirmak gerekirse; A kisisi yaninda duran B kisisini yaralama kasti guduyor olsun. B'nin ayagina sertce vurmak uzere ayagini kaldirip tam vuracakken, vazgecip ayagini yere koysun. Uzerinde bulunduklari zeminin saglam olmamasi sebebiyle de, A'nin ayagini yere koymasinin etkisiyle beraber, B yere duserek ayagini incitsin. Iste burada, A gonullu vazgecerek yasaklanan sonucun gerceklesmesini onlemek adina uzerine duseni yapmistir, ancak elinde olmayan bir sebepten yaralanma sonucu meydana gelmistir. Bence vazgecme anindan itibaren, B'nin yaralanmasina kadar gecen surecte A'ya isnat edilebilir nitelikte bir hareket olmadigi icin A yaralanmadan sorumlu tutulamaz.
Son olarak, kiyasen uygulama firsatin olmasa da, su fikir one surulebilir: istirak halindeki suclarda gonullu vazgecmenin, elde olmayan sebeplerde dolayi gerceklesmesi yonunde bir duzenlemeye gidilmesinin sebebi, gonullu vazgecen failden baska faillerin de sucun islenmesi hususunda hareketlerinin bulunmasidir. Dolayisiyla gonullu vazgecen fail, suc islemekten vazgecse dahi, diger failler yonunden suc islenme riski devam etmektedir ve bu sonuc artik gonullu vazgecen failin hakimiyet alanindan cikmistir. Dolayisiyla da olusacak suc artik ona isnat edilemez.
36'da da tek bir fail oldugu icin kanunda boyle bir ihtimalden bahsedilmemis ancak, somut olayin olus bicimine gore ayni mantigin gudulmesi gerektigi kanaatindeyim.
Ceza hukuku ile pratik olarak istigal etmedigimden, doktrin ve yargitay kararlari hakkinda fikir sahibi degilim maalesef.
Ote yandan, sucun tesebbus asamasinda kalmasi zaten failin elinde olmayan sebeplerle tipiklik unsurunun gerceklesmesi demektir.
Yani olayda tesebbusun mu yoksa gonullu vazgecmenin mi vuku buldugunun sinirinin iyi cizilmesi lazim. Burada, yukaridaki dedigimle baglantili olarak suna dikkat cekmek isterim. Tesebbus asamasinda kalmis suclar bakimindan, failin gonullu vazgecmesi soz konusu degildir. Fail, sucun kanunda ongorulen sekilde vuku bulmasi icin gerekli fiili icra etmis ama suc elinde olmayan sebeplerle vuku bulmamissa, tesebbusle yargilanmalidir. Ancak, gonullu vazgecen fail, artik icrai hareketleri birakmistir ve bundan sonra olusagelecek durumlar failin iradesini asmaktadir. Dolayisiyla da fail gonullu vazgecmeyle beraber suc iradesini de sonlandirmis durumdadir. Vazgecmeye ragmen, vazgecme anina kadarki eylemler bir sucun olusumuna meydan vermemisse; bence fail gonullu vazgecmeden yararlanmalidir. Cunku sucun islenmesine yonelik iradesi ortadan kalkmistir.
Abuk bir ornekle anlatimi taclandirmak gerekirse; A kisisi yaninda duran B kisisini yaralama kasti guduyor olsun. B'nin ayagina sertce vurmak uzere ayagini kaldirip tam vuracakken, vazgecip ayagini yere koysun. Uzerinde bulunduklari zeminin saglam olmamasi sebebiyle de, A'nin ayagini yere koymasinin etkisiyle beraber, B yere duserek ayagini incitsin. Iste burada, A gonullu vazgecerek yasaklanan sonucun gerceklesmesini onlemek adina uzerine duseni yapmistir, ancak elinde olmayan bir sebepten yaralanma sonucu meydana gelmistir. Bence vazgecme anindan itibaren, B'nin yaralanmasina kadar gecen surecte A'ya isnat edilebilir nitelikte bir hareket olmadigi icin A yaralanmadan sorumlu tutulamaz.
Son olarak, kiyasen uygulama firsatin olmasa da, su fikir one surulebilir: istirak halindeki suclarda gonullu vazgecmenin, elde olmayan sebeplerde dolayi gerceklesmesi yonunde bir duzenlemeye gidilmesinin sebebi, gonullu vazgecen failden baska faillerin de sucun islenmesi hususunda hareketlerinin bulunmasidir. Dolayisiyla gonullu vazgecen fail, suc islemekten vazgecse dahi, diger failler yonunden suc islenme riski devam etmektedir ve bu sonuc artik gonullu vazgecen failin hakimiyet alanindan cikmistir. Dolayisiyla da olusacak suc artik ona isnat edilemez.
36'da da tek bir fail oldugu icin kanunda boyle bir ihtimalden bahsedilmemis ancak, somut olayin olus bicimine gore ayni mantigin gudulmesi gerektigi kanaatindeyim.
Ceza hukuku ile pratik olarak istigal etmedigimden, doktrin ve yargitay kararlari hakkinda fikir sahibi degilim maalesef.
- finsidigi (15.06.17 01:11:13 ~ 01:14:46)
1