[]
apartman hikayeleri
selamlar, öncelikle biraz uzun olabilir.
hikayenin ana teması apartman masrafları ile ilgili.
oturduğum apartmanda kiracıyım, geçtiğimiz senelerde de geçmişte toprak sahibi olan ve aynı apartmanda şu an ev(ler) sahibi olan emekli dayıyı "abi sen boşsun, bu apartman işlerini halledersin" diyerek yönetici yapıp, aylık belli miktar aidat toplayarak apartmanın ihtiyaçlarını gidermesini talep ettik, kabul etti.
giriş katta da bu abimizin oğlu oturuyor. fi tarihinden beri de apartmanın bir kapı sıkıntısı var, çok ağır ve ayarı bozulduğu zaman gürültülü olabilen bir kapı. giriş kattaki vatandaş da bu kapı gürültüsünden rahatsız oluyor. 2 ayda bir servis gelip kilit değiştiriyor, ayar yapıyor, bir dünya fantastik işler çevirip 100-150 lira servis parası alıp gidiyorlar.
bir de otopark meselemiz var ki evlere şenlik. anladığım kadarı ile. o da geçenki apartman toplantısında ortaya çıktı. kapı değişsin dediler, herkes ok dedi, cebimizden ekstra para verip kapıyı değiştirteceğiz. sonra biri apartmanın yanında bulunan ve yöneticinin otopark ve bahçe olarak kullandığı alanın apartman otoparkı olduğunu söyledi. 3 araba falan sığar buraya, öyle bir alan. yönetici de oranın kendi alanı olduğunu iddia etti. sözleşme sorduk, orada yazar diye gitti, geldi, bulamadım sözleşmeyi dedi. o arada mevzu tartışmaya döndü, konu kilitlendi, herkes dağıldı.
geçen hafta da apartmanın yakınlarına ya da apartmanın kendisine bi yıldırım düştü. zil tesisatından, kapı otomatiğine kadar her şey yandı. uydu çoklayıcısının bazı çıkışları bozuldu, servisler geldi falan filan bi çoğunu yaptılar. girişe de bi liste astılar her gün liste kabardı.
o arada bir şeyler oldu. kapının otomatik kablosunu biri kesti, sanırım başka biri de kilidi kırdı. kimin yaptığını bilmiyorum, bulamıyorum da, yöneticinin oğlundan şüpheleniyorum bu arada (olağan şüpheli). kapı için daha yeni servis gelmiş ve girişteki listeye de masraf olarak eklenmişti.
bu yıldırım hikayesinde de servis geldi yanan adaptörü değiştirdi işçilik ıvır zıvır parayı aldı gitti. sonradan anlaşılmış ki çoklayıcının bazı portları bozulmuş. 10 daireli apartmanda 24 kanallı çoklayıcı var. sonra yönetici sormadan etmeden (en azından bana sormadı) gitmiş x fiyatına alınabilecek aleti 2x fiyatına alıp taktırmış (32 portlu) ve bunu da başka bi uyducuya yaptırmış. velhasılı bunun için de geldi ayrıca para istedi. ben de 10 daireli apartmana bazı kanalları çalışmasa dahi 24 kanallı cihazın yeteceğini, 32'nın gereksiz olduğunu ve bu işin evinde birden çok televizyonu olanlar için yapıldığını (ki daha önce böyle bi muhabbet olmuştu), benim buna ihtiyacım olmadığını, dolayısı ile masrafı karşılayamayacağımı, kimler bunu talep ettiyse onların ödemesi gerektiğini söyledim. "peki" dedi gitti.
dün de eve gittiğimde girişte yeni bi ilan gördüm. uydu için para verenlerin listesini yazmış, vermeyenlerin de vermesini istemiş, aksi taktirde tv yayınımı keseceğini söylemiş. dellendim ama gece geç saat bulaşmadım.
şimdi iki seçeneğim var. ya gidip bu herifin suratına parayı fırlatıp yapacağın işin içine tüküreyim diyeceğim. ya da bırakacağım uydu yayınımı kessin, balkona bi çanak taktırayım, sonra da apartman aidatını ödemeyi komple keseyim. çünkü apartmanın ne uydusunu kullanıyorum, ne kapısı çalışıyor, ne giriş çıkışı kirletiyorum ki temizlenmesi gereksin, bi koridordaki lamba kalıyor, onu da sökebilir, sıkıntı yok. son olarak da uydunun son değişiklik parası ve kapı için harcanan masrafı içinden çıkarıp kalan ödemeyi yapmak. diğerlerini de kim ödemeliyse onun ödemesini talep etmek.
siz olsanız ne yapardınız? kusura bakmayın kafa açtım. kafa göz kırma opsiyonu olmayan çözüm arıyorum. tenks.
hikayenin ana teması apartman masrafları ile ilgili.
oturduğum apartmanda kiracıyım, geçtiğimiz senelerde de geçmişte toprak sahibi olan ve aynı apartmanda şu an ev(ler) sahibi olan emekli dayıyı "abi sen boşsun, bu apartman işlerini halledersin" diyerek yönetici yapıp, aylık belli miktar aidat toplayarak apartmanın ihtiyaçlarını gidermesini talep ettik, kabul etti.
giriş katta da bu abimizin oğlu oturuyor. fi tarihinden beri de apartmanın bir kapı sıkıntısı var, çok ağır ve ayarı bozulduğu zaman gürültülü olabilen bir kapı. giriş kattaki vatandaş da bu kapı gürültüsünden rahatsız oluyor. 2 ayda bir servis gelip kilit değiştiriyor, ayar yapıyor, bir dünya fantastik işler çevirip 100-150 lira servis parası alıp gidiyorlar.
bir de otopark meselemiz var ki evlere şenlik. anladığım kadarı ile. o da geçenki apartman toplantısında ortaya çıktı. kapı değişsin dediler, herkes ok dedi, cebimizden ekstra para verip kapıyı değiştirteceğiz. sonra biri apartmanın yanında bulunan ve yöneticinin otopark ve bahçe olarak kullandığı alanın apartman otoparkı olduğunu söyledi. 3 araba falan sığar buraya, öyle bir alan. yönetici de oranın kendi alanı olduğunu iddia etti. sözleşme sorduk, orada yazar diye gitti, geldi, bulamadım sözleşmeyi dedi. o arada mevzu tartışmaya döndü, konu kilitlendi, herkes dağıldı.
geçen hafta da apartmanın yakınlarına ya da apartmanın kendisine bi yıldırım düştü. zil tesisatından, kapı otomatiğine kadar her şey yandı. uydu çoklayıcısının bazı çıkışları bozuldu, servisler geldi falan filan bi çoğunu yaptılar. girişe de bi liste astılar her gün liste kabardı.
o arada bir şeyler oldu. kapının otomatik kablosunu biri kesti, sanırım başka biri de kilidi kırdı. kimin yaptığını bilmiyorum, bulamıyorum da, yöneticinin oğlundan şüpheleniyorum bu arada (olağan şüpheli). kapı için daha yeni servis gelmiş ve girişteki listeye de masraf olarak eklenmişti.
bu yıldırım hikayesinde de servis geldi yanan adaptörü değiştirdi işçilik ıvır zıvır parayı aldı gitti. sonradan anlaşılmış ki çoklayıcının bazı portları bozulmuş. 10 daireli apartmanda 24 kanallı çoklayıcı var. sonra yönetici sormadan etmeden (en azından bana sormadı) gitmiş x fiyatına alınabilecek aleti 2x fiyatına alıp taktırmış (32 portlu) ve bunu da başka bi uyducuya yaptırmış. velhasılı bunun için de geldi ayrıca para istedi. ben de 10 daireli apartmana bazı kanalları çalışmasa dahi 24 kanallı cihazın yeteceğini, 32'nın gereksiz olduğunu ve bu işin evinde birden çok televizyonu olanlar için yapıldığını (ki daha önce böyle bi muhabbet olmuştu), benim buna ihtiyacım olmadığını, dolayısı ile masrafı karşılayamayacağımı, kimler bunu talep ettiyse onların ödemesi gerektiğini söyledim. "peki" dedi gitti.
dün de eve gittiğimde girişte yeni bi ilan gördüm. uydu için para verenlerin listesini yazmış, vermeyenlerin de vermesini istemiş, aksi taktirde tv yayınımı keseceğini söylemiş. dellendim ama gece geç saat bulaşmadım.
şimdi iki seçeneğim var. ya gidip bu herifin suratına parayı fırlatıp yapacağın işin içine tüküreyim diyeceğim. ya da bırakacağım uydu yayınımı kessin, balkona bi çanak taktırayım, sonra da apartman aidatını ödemeyi komple keseyim. çünkü apartmanın ne uydusunu kullanıyorum, ne kapısı çalışıyor, ne giriş çıkışı kirletiyorum ki temizlenmesi gereksin, bi koridordaki lamba kalıyor, onu da sökebilir, sıkıntı yok. son olarak da uydunun son değişiklik parası ve kapı için harcanan masrafı içinden çıkarıp kalan ödemeyi yapmak. diğerlerini de kim ödemeliyse onun ödemesini talep etmek.
siz olsanız ne yapardınız? kusura bakmayın kafa açtım. kafa göz kırma opsiyonu olmayan çözüm arıyorum. tenks.
bu uydu, tesisatin komple degismesi, portlar vs. hikayesinde bu masraflari neden siz oduyorsunuz onu anlamadim. bunlar apartmanin demirbasi olmuyor mu? kiraci olarak sadece kullanim ve bakim masraflarindan sorumlu olmaniz lazim, demirbaslari evsahibinin odemesi gerekiyor.
- kassiopeia (24.05.17 17:09:42)
Allah her ev sahibine senin gibi kiracı nasip etsin. :) (ben de kiracıyım)
sanane yahu demirbaşlardan. faturalarını al kiradan düş.
sanane yahu demirbaşlardan. faturalarını al kiradan düş.
- paranoyak kedi (24.05.17 17:14:22)
@kassiopeia @paranoyak kedi
aslına bakarsanız evet, demirbaş olduğu için onun ödemesi gerek, ancak şöyle bir durum var. genelde ödediğimiz aidatlardan artan paralar havuzda birikiyor ve yüksek bütçeli harcamalarda bunlar kullanılıyordu. örneğin senede 1 kere yapılan asansör bakımı bunlardan biri. eğer ki havuzda para olsa gidip oradan harcayacaktı ve yine ben ödemiş olacaktım sessiz sedasız (ki %20 sini falan oradan harcamış zaten). havuzda para bittiği için kapı kapı dolaşıyor. ev sahibinin hikayeden haberi bile yok. zaten haberi olmadan yaptırdığı için ona karşı da söyleyeceği söz olacağını sanmıyorum. bir de ekstra bilendim herife sırf bu meselelerden kaynaklı. "ev sahibi ödesin" deyip işin içinden direkt çıkmak istemiyorum.
aslına bakarsanız evet, demirbaş olduğu için onun ödemesi gerek, ancak şöyle bir durum var. genelde ödediğimiz aidatlardan artan paralar havuzda birikiyor ve yüksek bütçeli harcamalarda bunlar kullanılıyordu. örneğin senede 1 kere yapılan asansör bakımı bunlardan biri. eğer ki havuzda para olsa gidip oradan harcayacaktı ve yine ben ödemiş olacaktım sessiz sedasız (ki %20 sini falan oradan harcamış zaten). havuzda para bittiği için kapı kapı dolaşıyor. ev sahibinin hikayeden haberi bile yok. zaten haberi olmadan yaptırdığı için ona karşı da söyleyeceği söz olacağını sanmıyorum. bir de ekstra bilendim herife sırf bu meselelerden kaynaklı. "ev sahibi ödesin" deyip işin içinden direkt çıkmak istemiyorum.
- antipodes (24.05.17 17:17:38 ~ 17:18:45)
Madem bilendiniz, o zaman yöneticiye deyin ki; ben senin usulsüz harcama yaptığını düşünüyorum. O yüzden apartman yönetimini denetime tabi tutulmasını isteyeceğim. Yaptığın tüm harcamaların kayıtlarını, faturalarını, gelir giderlerini kontrol ettireceğim. Verilen paraların nerelere harcandığını görmek, denetlemek herkesin hakkı. Kat mülkiyet kanununda da zaten bu hak sabitlenmiş. Sen şimdi benim yayını keseceğini söylüyorsun. Kesme demiyorum, hobi olarak yine kes. Ama denetimde usulsüzlük çıkarsa seni dava edeceğiz haberin olsun. Diye yapıştır.
Apartmanın denetçisi daha önce seçilmemiş olabilir. Mesele değil. Hemen toplanıp denetçileri seçersiniz.
Apartmanın denetçisi daha önce seçilmemiş olabilir. Mesele değil. Hemen toplanıp denetçileri seçersiniz.
- thracia (24.05.17 17:31:08)
thraccia +2
bu dingili bi denetleyin bakalım neler çıkacak.
bölye saçma sapan harcamalar bizim binada da yapılıyordu. bi denetlensin dediler. (benim umrumda olmadığı için evet dedim geçtim, ne olduğunu bile bilmiyordum) denetlemede bir sürü şey çıktı. yönetici ile kavga falan ettiler. sonra yönetici haksız bulunup bir sürü para ödedi.
kiracıyım hiç birine karışmadım. aylık aidat lamba asansör temizlik vs dışında bir kuruş da ödemedim.
bu dingili bi denetleyin bakalım neler çıkacak.
bölye saçma sapan harcamalar bizim binada da yapılıyordu. bi denetlensin dediler. (benim umrumda olmadığı için evet dedim geçtim, ne olduğunu bile bilmiyordum) denetlemede bir sürü şey çıktı. yönetici ile kavga falan ettiler. sonra yönetici haksız bulunup bir sürü para ödedi.
kiracıyım hiç birine karışmadım. aylık aidat lamba asansör temizlik vs dışında bir kuruş da ödemedim.
- sejlav (24.05.17 18:28:06)
1