[]

alttaki duyurudan hevesle - bu yazı nasıl olmus?

İnsanın 3 ay kulağı çınlar mı? Zamanı yine hatırlayamazdım ama ölüm haberi aldığımız bir güne çok yakın başladığından net tarihi biliyorum. Cenazeden önceki gece yine bu iğrenç sesle ve korkunç düşüncelerle uyumaya çalışıyordum. O kadar enteresan bir şey ki bu, tam çınlama gibi değil, şu çok eski model televizyonların çıkardığı garip sese benziyor. Ve işin kötüsü, yalnızken, uykuya dalmaya çalışırken ya da sabah ilk uyandığımda onu duyuyorum. Bıkılmış bir eş gibi, hayatımın her anında var ve artık sadece eziyet veriyor. Başlangıç olarak da ani bir ölümün tarihiyle neredeyse eşleştiği için, her gün yatmadan ve sabah ilk kalkınca ölümü düşünmek zorunda bırakıyor beni. Neyse ki bu düşünceyle yaşamak konusunda antrenmanım sağlam. 2.5 yıl yani sayınca 30 ay boyunca berbat bir korkuyla yaşadım. Aslında hikaye orijinal değil panik atak. sadece duyup tecrübe etmemişlerde hafif tiksinti ve alaycılık, yaşayanlarda dehşet, tecrübe edip geride bırakmayı başarabilenlerde ise iç burukluğu bırakan bela. O yüzden korku benim uzmanlık alanım. 20li yaslarda kalbim var diye aylarca kahırlanan ben, kalabalık yerlerde ya da hastane kapısından içeri girince çılgınca başı dönen ben, takıntı yaptığı bas ağrısı 10 gün sürdü diye beyninde tümör olduğuna inanan bir ben var elimde. bu ve başka dehşetlerle yıllarını heba etmiş nufus kagıdına göre genç, hayalinden geçen şeyleri yaşama yolunda genç ama çektigi acılar, yediği boş stres yuzunden yüz şekli bile değişecek kadar yaşlı.
"30 yaşındaydı ama en az 40 gösteriyordu."
Bu cümleyi alternatif bir tedavi arayısıyla gittigim terapistin arkamdan Amerikalı sevgilisine söyledigine eminim. Absurd bir genişlikle home office'inde beni agırlarken sevgilisinin meyve ikramlarını intermittent fastinginin son öğünü olduğu için kusura bakmamamı söylerek şapur şupur yiyordu. Aynı umursamazlıkla benim sorunlarımı 'aman canım noolucak ki' boyutunda tartışıyorduk. Oysa ki ben daha 30luk tecrübe yasamamıstım, evet çok şey gormustum. Ama hep baskalarının hayatının tecrübeleriydi bunlar. Arkadaslarım cok çılgın aşklar yaşamış, çok eğlenmiş, kuzenlerim az fırlamalık yapmamıştı. Kendi hayatımı gözden geçirince, belki birine anlatırken katma değer taşıyacak ögeler vardı evet ama beni etkileyen büyük olaylar, büyük hisler hatırlamıyordum. Stres ve korkudan başka. Üstelik stres ve korkunun büyük patlaması daha yeni mevzu sayılırdı, bir de patlamadan önceki o sonsuz süreğen hali vardı. Cocukken bozulmuş amigdalamın eseri muhtemelen. Sorun degil, herkesin hayatında berbat haller durumlar var. Fakat anlamadığım, insanlar nasıl devam ediyor? Nasıl hisleri unutuyorlar? Olayları ben de unutuyorum hem de cok kolay bir şekilde ama iş hislere gelince, korku ve acı birikerek artıyor sanki. Onları yoksayıp nasıl devam edecegimi bilmiyorum, gelecekten sadece korkuyorum. Kulağımdaki çınlamanın geçeceğine dair hiç umudum yok. Gece yalnızken benimle, sabah kalktığımda ilk o selam veriyor.


 
ben olsam;
Bir insanın diye başlardım ve devam cümlesini silerdim
uyumaya çalışıyordum değil yekten çalışıyorum ile flasback'i atardım.
enteresan kelimesinin yerine kötü kullanırdım
ve daha da kötüsü
sabah ilk kalkınca yerine sabah kalkınca ilk önce ölümü düşünmek zorunda bırakıyor.
antremanlıyım
benim hikayem çok da ...
çılgınca başı dönen (ben yok)...
dehşetlerle yerine sanılarla/sancılarla
nüfus kağıdı ve hayalleri cümlesi olmamış, birinini diğerinin zıttı olması lazım nüfus kağıdı ile devam cümlesini birleştirebilir ya da birisini çıkartırdım
söylediğine eminim yerine farkettim/duydum.
genişlikteki
şapur şapur yerine ağzını şap..tarak
benim sorularımı mahalle teyzesi edasında
tecrübe bile yaşamamıştım.(bu cümleyi de çıkartabilirdim)
çok dinlemiş/okumuştum(başkalarının tecrübelerini göremeyiz diye düşünüyorum ama yanlış düşünüyor olabilirim burada)
gözden geçirince, birsine anl....öğeler vardı.... cümlesinde fonetik sıkıntı var ama ayrımsayamadım şimdi, kelimelerin yerlerini değiştirir ya da 1-2 kelime çıkartılabilir.
hatırlayamıyorum.
süregelen... varken
vardır belki ama benim anlamadığım
biriktikçe
hiç bilmiyorum
sadece ve sadece
hiçbir umut taşımıyorum(ya da alternatif anlam güçlendirme yöntemi)
yalnızken de, kalktığımda da.

benim ... .... ile de bitirirdim (benim sadık olabilir, benim .... olabilir)

parağraf önemli bir de :) gerçekten okuması biraz zor ve akmıyor. güncel hikayenin biraz da akması benim için önemli. daha iy işeyler olabilir. konu fena değil çünkü, inception gibi konu güzel ama kurgu biraz zayıf.
  • mete kudur  (26.04.17 03:36:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.