[]
İngilizce için biz mi fazla kasıyoruz?
az önce Selin Girit'i izlerken farkettim. Bu kadın BBC'de muhabir ve ingilizcesi hiç de öyle ingiliz aksanlı falan değil. BBC bu ingilizceye bişey demiyorsa demek ki sıkıntı yok diye düşünüyorum. Yani biz mi çok fazla kasıyoruz bu ingilizceyi? En küçük teleffuz hatasından korkmalar utanmalar falan. Ben kendim için konuşuyorum. Bu gerginlikten bazen kitlenip kalıyorum konuşamaz oluyorum. Siz ne düşünüyorsunuz? Sizin ingilizceler nasıl mesala? siz de aksan için uğraşıyor musunuz?
Video da aşağıda
www.youtube.com
Video da aşağıda
www.youtube.com
ugrassan da olmaz zaten aksan da evet cok kasiyoruz. millet bizim isimlerimizi dogru duzgun telaffuz etmekle hic ugrasmazken biz litvanyaca isimleri dogru telaffuz etmek icin gotumuzu yirtiyoruz. edemeyenle de bilmeyenle de alay ediyoruz.
fransizlarin, guney amerikalilarin, cinlilerin, hindistanlilarin ingilizcesini duysan biz yine superiz dersin, cok ciddiyim. bunlarin ingilizce konusmasi yasaklanmali, bildigin tecavuz ediyorlar dile.
fransizlarin, guney amerikalilarin, cinlilerin, hindistanlilarin ingilizcesini duysan biz yine superiz dersin, cok ciddiyim. bunlarin ingilizce konusmasi yasaklanmali, bildigin tecavuz ediyorlar dile.
- baldur2 (20.03.17 12:33:18 ~ 12:34:12)
Telaffuzdan korkup konusmayi kesmemek gerekli ama telaffuzu gelistirmeyi hic umursamamak da kotu. Ingiluzce de iki sesin ayni anda ciktigi diphtong'lar var. A ve e ornegin birlikte cikabiliyor bunu ya a ya da e olarak soyleyince baska anlam cikabiliyor. Bu nedenle tumuyle vazgecmek de yanlis. En iyisi anlasilmayi saglamak ama yuzde yuz onlar gibi olmayacak bunu da bilmek gerek.
- Traveller (20.03.17 12:33:20)
Norveç'te yaşadığım dönemde yakın arkadaşlarımdan biri Manchesterlıydı, konuşurken telaffuza dikkat etmekle birlikte herhangi bir aksan kasmadan konuşuyordum. Kendisi de gayet ne dediğimi anlıyordu. Hatta bir ara "Tanıdığım yabancılar içinde en düzgün İngilizceye sahipsin" demişti.
Kaldı sonradan öğrendiğin bir dili çok küçük yaşlarda anavatanında yaşamadan konuşuyorsan zaten kimsenin aksan beklentisi olmaz. Telaffuza yalnızca fonetik açısından dikkat ediyordum, onun dışında her kelimeyi İngiliz/Amerikan gibi konuşmaya çalışmak zaten insanı gülünç duruma sokuyor onların gözünde. O yüzden aksan falan kendini kasmadan, akıcı ve anlaşılır telaffuzla konuşmak en güzeli.
Kaldı sonradan öğrendiğin bir dili çok küçük yaşlarda anavatanında yaşamadan konuşuyorsan zaten kimsenin aksan beklentisi olmaz. Telaffuza yalnızca fonetik açısından dikkat ediyordum, onun dışında her kelimeyi İngiliz/Amerikan gibi konuşmaya çalışmak zaten insanı gülünç duruma sokuyor onların gözünde. O yüzden aksan falan kendini kasmadan, akıcı ve anlaşılır telaffuzla konuşmak en güzeli.
- zwiegesprach (20.03.17 12:41:16)
5 sene once girdiğim işte ingilizce konuşmak zorundaydım. işimin büyük kısmı yurtdışıyla telekonferans şeklinde geçiyordu. karşımdaki insanlar da genelde hollandalı, ingiliz, hint. öncesinde ingilizce konuşma tecrübem pek yoktu. burada zamanla oturdu ve çok akıcı konuşmaya başladım. ben de anlamıyorum. konuşmaya başlayınca bir anda başka bir kişi gibi oluyorum. elin gavur ingilizi gibi. o sesler benden mi çıkıyor bilmiyorum. düşünmüyorum da açıkçası, düşündüğüm şeyi anında nasıl türkçe konuşuyorsam ingilizce de konuşuyorum. aslında düz amerikan ingilizcesi konuşuyorum. istanbul ağzı türkçe gibi, ingilizce.
aklında cümle yapayım, şöyle yapayım böyle konuşayım diye düşünürsen tutuk gider konuşma ve hatırlamadığın her kelimede saçmalarsın. tıkanırsın. en önemlisi kendini mecbur konuşmanı gerektirecek ortamlara sokman. işinde yoksa, klüpler olur, yabancıların takıldığı ortamlar olur. türk olmasın ki, ondan destek alma. tanıdık da olmasın, saçmalayabildiğin kadar saçmala, nasıl olsa sonradan hatırlatacak kimse olmayacak.
benim bir arkadaşım işinde kullanması gerekiyordu. ağzına geleni söyleyerek başladı. bilmediği zaman hiç duraksamadı, yakın bir başka kelime kullandı, çok basit cümleleri ardı ardına dizerek. utanmadan. ne düşünürler demeden. bir kaç ayda sıfırdan ortalama bir düzeye geldi.
aklında cümle yapayım, şöyle yapayım böyle konuşayım diye düşünürsen tutuk gider konuşma ve hatırlamadığın her kelimede saçmalarsın. tıkanırsın. en önemlisi kendini mecbur konuşmanı gerektirecek ortamlara sokman. işinde yoksa, klüpler olur, yabancıların takıldığı ortamlar olur. türk olmasın ki, ondan destek alma. tanıdık da olmasın, saçmalayabildiğin kadar saçmala, nasıl olsa sonradan hatırlatacak kimse olmayacak.
benim bir arkadaşım işinde kullanması gerekiyordu. ağzına geleni söyleyerek başladı. bilmediği zaman hiç duraksamadı, yakın bir başka kelime kullandı, çok basit cümleleri ardı ardına dizerek. utanmadan. ne düşünürler demeden. bir kaç ayda sıfırdan ortalama bir düzeye geldi.
- stewie (20.03.17 12:45:23)
işim gereği avrupa, orta asya ve afrikadan insanlarla yazılı/sözlü konuşmam gerekiyor hemen her gün. her ülkede gayet güzel konuşanlar olduğu gibi leş gibi olanlar da var. ben de mükemmel değilim ve hiçbir zaman aksana kafamı takmadım. telefuza bile öyle aman da aman diye dikkat etmiyorum.
- washe (20.03.17 12:45:52)
türk aksanıyla konuşuyorum ve bundan gocunmuyorum.
sonuçta native speaker değilsin, söylediklerin anlaşıldıktan sonra (ki kendimi ifade edemediğim hiç olmadı) aksan kasmak gereksiz bence. kaldı ki türk ingilizcesi birçok ırka göre daha temiz bir ingilizce.
sonuçta native speaker değilsin, söylediklerin anlaşıldıktan sonra (ki kendimi ifade edemediğim hiç olmadı) aksan kasmak gereksiz bence. kaldı ki türk ingilizcesi birçok ırka göre daha temiz bir ingilizce.
- kayranin kedisi (20.03.17 12:52:30)
Aksan ile konusmaya calismanı manasiz buluyorum. Hangi yabancı Türkçeyi turk aksani ile konuşmaya calisiyorki
- all girls dream (20.03.17 13:37:24)
baldur +1
Dalga geçilmesi önemli bir etken.
Dalga geçilmesi önemli bir etken.
- Playground Love (20.03.17 16:29:31)
hepsini izlemedim ama bu kizin ingilizcesi gayet akici ve duzgun. evet dinleyince ingiliz olmadigi belli ama zaten cok uzun yillar ingilterede yasamadiysa kimsenin aksani anadil gibi degil. turkler disinda da gecerli bu. fransiz da ingiliz aksani yapamiyor oralarda dogup buyumediyse. kasma olayi ogrenirken veya dili aktif kullanmaya ilk basladiginda oluyor. atiyorum ise girdin, ing. ilk gorusmelerinde kasarsin, sonra bakarsin etrafa, herkes ayni konusuyor, rahatlarsin.
- jimicik (20.03.17 16:55:25)
1