[]
Kanserden korunmak için neler yapıyorsunuz?
*Selam arkadaşlar, genetik, çevresel bir sürü faktör kansere yol açsa da korunmak için bizim de yapabilceğimiz bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
*Benim ilk ve en önemli yaptığım şey obezite sorununu çözmek, 30 kilo fazlam vardı, şu an 20'ye indirdim, yıl sonuna kadar da sıkı diyet devam. Sporu tüm hayatıma yaydım. Yapmadığım gün huzursuzum çok. Obezitenin bir çok kansere davetiye çıkardığını öğrendiğimden beri zayıflama kararım hızlandı.
*Üçüncü olarak kanser hücrelerinin şekerle beslendiğini öğrendiğimden beri de şekere savaş açtım. Her türlü gazlı içecek, meyve suyu hayatımdan çıkardım. Sadece haftada 2 veya 3 gün bir porsiyon meyve yiyorum o kadar. Çok çok canım isterse 2 ayda bir özel bi yerden tatlı yeme imkanını kendime tanıdım o kadar. Bu 3 ayda bire çıkacak
* Bir de B12 vitamininin kan yapımındaki önemini araştırdım. Bu süreçten sonra b12 eksikliğimi gidermek için düzenli iğneler oluyorum. Benim takıntılı olduğum iki kanser türü var daha çok.Lösemi ve lenfoma. Bu kanserlere yakalanmamak için bağısıklığı güçlü tutmak gerekiyor.
*En önemli sebeblerinden biri de üzüntü. Her ne kadar duygusal ilişki yönünden üzüntülü halimi tam olarak halledemesem de beni üzen,geren, aşağı çeken insanları hayatımdan çıkardım. Yalnızca 50 kişi kaldı facebookumda 500 kişiden.Pozitif ve az insan var çevremde.
* 3 yıl sigara içtim. Hem de günde iki pakete yakın. Bir gün çat diye bıraktım. O günden beri aramıyorum. Ama itiraf etmeliyim ki kilo almam da etkisi var. Olsun yine de çok memnunum bu kararımdan.
* Paketli ve işlenmiş gıdaları yüzde yüz olmasa da(yüzde 90) hayatımdan çıkardım. Evde yogurdumuzu kendimiz yapıyoruz. Salam,sosis gırla önceden şimdi sadece kasaba özel olarak yaptırdıgım sucuktan yiyorum o da nadir.İçeriğine bakmadan hiç bir ürünü almamaya başladım.
* Her gün kullandıgım roll-onu saglıklı olan bir markayla değiştirdim. Bi sonraki adım şampuanımı ve duş jelimi doğalından seçmek olucak .Araştırıyorum hala.
* İşim stresliydi,sorumluluğum çok fazlaydı.Çat diye bastım istifayı. Tabi bunda işsiz de hayatımı idame ettirebilcek olmamın da etkisi vardı ama öyle olmasaydı daha hafif bir işe hemen başlardım. Dediğim gibi stres en büyük düşmanımız.
* Son olarak dışarda yemek olayı. Fast-food komple bıraktım.Ki önceden bağımlısıydım. Kullanılan yağlar çok sakat aman diyim.
* Bu kadar yazdım eğer bir gün kanser olursam gülersiniz de siz. Lütfen gülmeyin. Siz neler yapıyorsunuz? Onu anlatın?
EDİT: Alkol konusu sorulmuş.Zaten çok kullanmazdım. Şu an anca 3-4 ayda bir içiyorum ,bazen 6 aya çıkar. Alkolde olumsuz etkisi olan bişi, baya azaltmak lazım.
2) Bu arada bunları sadece kanser olmamak için yapmıyorum. Kanserin biraz da piyangoya benzediğini biliyorum. Saglıklı yaşamak bana iyi geliyor. Şu ana kadar aldıgım kararlardan çok memnunum.
*Benim ilk ve en önemli yaptığım şey obezite sorununu çözmek, 30 kilo fazlam vardı, şu an 20'ye indirdim, yıl sonuna kadar da sıkı diyet devam. Sporu tüm hayatıma yaydım. Yapmadığım gün huzursuzum çok. Obezitenin bir çok kansere davetiye çıkardığını öğrendiğimden beri zayıflama kararım hızlandı.
*Üçüncü olarak kanser hücrelerinin şekerle beslendiğini öğrendiğimden beri de şekere savaş açtım. Her türlü gazlı içecek, meyve suyu hayatımdan çıkardım. Sadece haftada 2 veya 3 gün bir porsiyon meyve yiyorum o kadar. Çok çok canım isterse 2 ayda bir özel bi yerden tatlı yeme imkanını kendime tanıdım o kadar. Bu 3 ayda bire çıkacak
* Bir de B12 vitamininin kan yapımındaki önemini araştırdım. Bu süreçten sonra b12 eksikliğimi gidermek için düzenli iğneler oluyorum. Benim takıntılı olduğum iki kanser türü var daha çok.Lösemi ve lenfoma. Bu kanserlere yakalanmamak için bağısıklığı güçlü tutmak gerekiyor.
*En önemli sebeblerinden biri de üzüntü. Her ne kadar duygusal ilişki yönünden üzüntülü halimi tam olarak halledemesem de beni üzen,geren, aşağı çeken insanları hayatımdan çıkardım. Yalnızca 50 kişi kaldı facebookumda 500 kişiden.Pozitif ve az insan var çevremde.
* 3 yıl sigara içtim. Hem de günde iki pakete yakın. Bir gün çat diye bıraktım. O günden beri aramıyorum. Ama itiraf etmeliyim ki kilo almam da etkisi var. Olsun yine de çok memnunum bu kararımdan.
* Paketli ve işlenmiş gıdaları yüzde yüz olmasa da(yüzde 90) hayatımdan çıkardım. Evde yogurdumuzu kendimiz yapıyoruz. Salam,sosis gırla önceden şimdi sadece kasaba özel olarak yaptırdıgım sucuktan yiyorum o da nadir.İçeriğine bakmadan hiç bir ürünü almamaya başladım.
* Her gün kullandıgım roll-onu saglıklı olan bir markayla değiştirdim. Bi sonraki adım şampuanımı ve duş jelimi doğalından seçmek olucak .Araştırıyorum hala.
* İşim stresliydi,sorumluluğum çok fazlaydı.Çat diye bastım istifayı. Tabi bunda işsiz de hayatımı idame ettirebilcek olmamın da etkisi vardı ama öyle olmasaydı daha hafif bir işe hemen başlardım. Dediğim gibi stres en büyük düşmanımız.
* Son olarak dışarda yemek olayı. Fast-food komple bıraktım.Ki önceden bağımlısıydım. Kullanılan yağlar çok sakat aman diyim.
* Bu kadar yazdım eğer bir gün kanser olursam gülersiniz de siz. Lütfen gülmeyin. Siz neler yapıyorsunuz? Onu anlatın?
EDİT: Alkol konusu sorulmuş.Zaten çok kullanmazdım. Şu an anca 3-4 ayda bir içiyorum ,bazen 6 aya çıkar. Alkolde olumsuz etkisi olan bişi, baya azaltmak lazım.
2) Bu arada bunları sadece kanser olmamak için yapmıyorum. Kanserin biraz da piyangoya benzediğini biliyorum. Saglıklı yaşamak bana iyi geliyor. Şu ana kadar aldıgım kararlardan çok memnunum.
1-2 seneye olursun kanserden. bu kadar saglikli olmak saglikli degil.
edit: aga saka yapiyorum ciddiye alma. 20 kilo fazlayi da attin mi tamamdir.
edit: aga saka yapiyorum ciddiye alma. 20 kilo fazlayi da attin mi tamamdir.
- baldur2 (16.03.17 15:18:14 ~ 15:22:22)
ben omega3 takviyesine başladım, şekeri bıraktım, paketli gıdaları çok aza düşürdüm. ayçiçek, mısır vs gibi yağları çıkardım hayatımdan. d vitaminim 12 çıktı karatay 100 olması gerekiyor diyor takviyeye başlamak istiyorum ama hamileyim kafama göre almak istemiyorum. kadın doğumcu almana gerek yok normal dedi :/
gluteni bırakmak istiyorum ama bulantılarım izin vermiyor şu aralar doğru düzgün yiyebildiğim tek şey ekmek türevleri makarna vs. :/
gluteni bırakmak istiyorum ama bulantılarım izin vermiyor şu aralar doğru düzgün yiyebildiğim tek şey ekmek türevleri makarna vs. :/
- yue (16.03.17 15:24:28)
Okurken kanser oldum. Sağlıklı beslenip spor yapıyoruz işte napalım.
- hasmetizm 2046 (16.03.17 15:42:54)
Uzak durmaya çalıştığım şeyler; sigara / alkol / paketlenmiş ürünler / mutsuz yaşam. Bunlar haricinde herşeyden abartmadan yerim, içerim. Spor falan da yapmam sadece günde yarım saat yürüyorum, yazları hergün 15km bisiklet sürüyorum.
Hayatında sağlıksız hiçbir şey bulamayacağın kişiler bile kanser oluyor. Cep telefonu olmayan, evinde kablolu internet olan, abur cubur asla yemeyen, sigara ve alkol hiç içmemiş, düzenli spor yapan biri bu bahsettiğim, böyle birini tanıyınca ister istemez kanserin ne yapıp edip seni bulacağını düşünüyorsun.
Hayatında sağlıksız hiçbir şey bulamayacağın kişiler bile kanser oluyor. Cep telefonu olmayan, evinde kablolu internet olan, abur cubur asla yemeyen, sigara ve alkol hiç içmemiş, düzenli spor yapan biri bu bahsettiğim, böyle birini tanıyınca ister istemez kanserin ne yapıp edip seni bulacağını düşünüyorsun.
- Tutkun (16.03.17 15:46:05)
Sağlıklı besleniyorum, spor yapıyorum ve kimyasalları mümkün olduğunca hayatımdan çıkarmaya çalışıyorum. Evimde temizlikte kimyasal kullanmıyorum. Çamaşır deterjanlarını kendim yapıyorum. Vb şeyler.
Edit: soranlar için, ev temizliği (yerleri silme, mutfak, banyo vs) buhar makinesi ile sadece buharla temizliyorum yani.
Edit: soranlar için, ev temizliği (yerleri silme, mutfak, banyo vs) buhar makinesi ile sadece buharla temizliyorum yani.
- peggy (16.03.17 15:48:34 ~ 16:50:16)
Dedem 80 yaşına kadar her gün minimum 5 km. yürürdü, ömrü boyunca alkol sigara kullanmadı, çikolatanın ne olduğunu bilmez, sebzesini kendi yetiştirir yağını kendi yapar yerdi, şehirden uzakta ağacın oksijenin bol olduğu bir yerde yaşadı ama 80 yaşında mide kanserinden öldü. Yani tüm yaptıkların güzel ama bunları yaptım kanserden korundum diye bir şey yok ne yazık ki.
Biz de seninkine şeyler yapıyoruz işte ama hiçbir şeyin garantisi yok. Özellikle yaşlılık dönemine girdiğinde hücrelerin zaten çürümeye başlıyor kanser bi yerden yakalayabiliyor. Biraz da şans işi bu.
Biz de seninkine şeyler yapıyoruz işte ama hiçbir şeyin garantisi yok. Özellikle yaşlılık dönemine girdiğinde hücrelerin zaten çürümeye başlıyor kanser bi yerden yakalayabiliyor. Biraz da şans işi bu.
- angelus (16.03.17 15:51:34)
Bu kadar uğraşmak bence aşırı gereksiz.
Dedelerden bahsediliyor. Benim dedem de ömrü boyunca sigara içti, yediği tatlının, şekerin haddi hesabı yok ama 80 küsür yaşında kanser falan olmadan öldü. Ne anne ne baba tarafımda kanser olmadığı için ben de pek sallamıyorum, sizin kaçındığınız her şeyi yapıyorum :) stres hariç tabi. streslenmeyen rahat bir yapım var. Hiçbir şeyi kafaya takmam. Rahat insanım.
Dedelerden bahsediliyor. Benim dedem de ömrü boyunca sigara içti, yediği tatlının, şekerin haddi hesabı yok ama 80 küsür yaşında kanser falan olmadan öldü. Ne anne ne baba tarafımda kanser olmadığı için ben de pek sallamıyorum, sizin kaçındığınız her şeyi yapıyorum :) stres hariç tabi. streslenmeyen rahat bir yapım var. Hiçbir şeyi kafaya takmam. Rahat insanım.
- catch the arrow (16.03.17 16:14:47)
Ben de tüm temizlik ürünlerimi komple değiştirdim aslinda en guzeli peggy'nin dedigi gibi evde yapmak ama henuz o asamaya gelemedim. Temiz icerikli temizlik malzemesi aliyorum ve saglikli beslenmenin vs disinda her gun yesil cay iciyorum. Tarim ilaci yememek icin meyve sebzeyi sirkeli suda bekletiyorum ama ozon cihazlari da iyi temizliyormus, bende su an yok. Taze zerdecali tuketmeye calisiyorum, her gun omega-3 aliyorum. Onun disinda disarida asla yemek yemiyorum ( hepsi trans yag ile yapiliyor/translasiyor), paketlenmis gida tuketmiyorum. Yumusaticinin son derece riskli oldugunu gecen haftalarda ogrendim, temiz icerikli yumusatici aliyorum artik. Kuruyemisi, eti va sadece guvendigim yerlerden aliyorum. Yumurtayi da organik aliyorum. Metal konserve olan hicbir sey almiyorum. Ama ay kanser olucam korkusundan ziyade bile bile paramla zehir almamak icin bu tarz koklu degisikliklere gittim yoksa her ne kadar dikkat etsek de vucudumuzda hali hazirda benzeyen sinsi kanser hucreleri zaten var. Aktiflesip aktiflesmeyecegi tamamen cevresel ve genetik sansimiza kalmis. Zaten maruz kaldigimiz tum kansorejenleri dusundugunuzde hayatta kalmamiz mucize geliyor su an.
- neferkitty (16.03.17 16:17:14 ~ 16:38:40)
Kanser olmak için gerekli her şeyi yapıyorsunuz ne yazık ki.
- tobias fünke (16.03.17 16:33:01)
kanserden korunmak için çocukluktan itibaren yani 8-9 yaşlarına varmadan önce sağlıklı yaşam düzenini oturtmuş olmak gerekiyor.
bu yaşlardan sonra fenotip-genotip artık yavaştan kendi etkileşimini tamamlamış ve vücut çoktan kendi yol haritasını çizmiş oluyor zaten. o vakitten sonra yapılanlar etki eder etmez onun tartışması hala bilimsel çalışmalarla devam ediyor. fakat, üstteki arkadaşların dediği gibi çok çok sağlıklı beslenip erken yaşta küt diye gidenler olduğu gibi vücudunu olabildiğine hor kullanıp 80-90 a kadar hiçbişi olmadan yaşayan da var.
onun için biraz da genetik şans yanınızda olacak. vücudun çizmiş olduğu o yol haritasında sürprizler olmayacak.
bu yaşlardan sonra fenotip-genotip artık yavaştan kendi etkileşimini tamamlamış ve vücut çoktan kendi yol haritasını çizmiş oluyor zaten. o vakitten sonra yapılanlar etki eder etmez onun tartışması hala bilimsel çalışmalarla devam ediyor. fakat, üstteki arkadaşların dediği gibi çok çok sağlıklı beslenip erken yaşta küt diye gidenler olduğu gibi vücudunu olabildiğine hor kullanıp 80-90 a kadar hiçbişi olmadan yaşayan da var.
onun için biraz da genetik şans yanınızda olacak. vücudun çizmiş olduğu o yol haritasında sürprizler olmayacak.
- joooper (16.03.17 16:35:29 ~ 16:36:14)
ambalajlı abur cubur yemiyorum. kola, meyve suyu gibi yapay meşrubatlar içmiyorum. fast food'u da en son 5 yıl önce falan yemişimdir. onun dışında yürüyorum, koşuyorum, içki sigara çok az, düzenli uyuyorum falan işte. daha da ne yapayım bilemedim. limitim bu kadar.
not: bunları kanserden korunmak için değil, genel olarak sağlıklı yaşamak için yapıyorum. yoksa şu ana dek çevremde kanserden kaybettiğim insanların hepsi kendine bakan insanlardı, it gibi yaşayanlara ise bir şey olmadı. kansere yakalanmanın büyük oranda genetik olduğunu ve insan müdahalesiyle önlenemeyeceğine inanıyorum.
not: bunları kanserden korunmak için değil, genel olarak sağlıklı yaşamak için yapıyorum. yoksa şu ana dek çevremde kanserden kaybettiğim insanların hepsi kendine bakan insanlardı, it gibi yaşayanlara ise bir şey olmadı. kansere yakalanmanın büyük oranda genetik olduğunu ve insan müdahalesiyle önlenemeyeceğine inanıyorum.
- sir gawain (16.03.17 16:36:57 ~ 16:40:27)
Ailemizde hiç kanser yok. Sülalem rahat.
- Lim5 (16.03.17 17:25:36)
bizim onkoda hastalara otacı nın şampuanını öneriyorlar gibi bir şey duymuştum doğal diye. şampuan arayışın için söyledim. hiçbir şey yapmıyorum, haftada 7 gün dışardan yemek yiyorum genellikle de fast food günde yarım paket sigara içiyorum. genç yaşta tansiyon hastası olacak gibiyim son ölçümlerde hep yüksek çıkıyor. stres desen gırla. doktorum.
- shotgunwoman (16.03.17 17:27:15)
uzun zamandır bu kadar özenerek okumamıştım bir yazıyı.
yaptıklarınız hiç kötü şeyler, veya hayat kalitesini düşüren şeyler değil. tebrik ederim, alkol konusunda ne gibi önlemler uyguluyorsunuz?
yaptıklarınız hiç kötü şeyler, veya hayat kalitesini düşüren şeyler değil. tebrik ederim, alkol konusunda ne gibi önlemler uyguluyorsunuz?
- luchetti (16.03.17 18:01:09)
stresten uzak durmaya çalışıyorum. namaz kılıyorum. 2 aydır tek rekat kaçırmadım. gece namazına kalkıp dua ediyorum tüm kanser hastaları için. rabıta kuruyorum. tevekkül ve tefekkür ediyorum. nevzat tarhan, muhammed bozdağ gibi yazarları okuyorum.
- for day to break (16.03.17 18:07:41)
çok da şeyapmamak lazım, kafada tutmamak lazım. güncelde tutunca tersinelik olabiliyo. (tecrübeyle sabit)
günlük yaşama devam edecen, üzüntüyü sıkıntıyı içselleştirmeycen, hergün yürümeye çalışacan, ot sebze eksik etmeycen.
yani bunları da "aman kanser olmayayım" diye değil, "ehehe akıllı yaşlanıyom ben" diyerek yapıcan. çünkü, düşünce nereye gemi oraya.
günlük yaşama devam edecen, üzüntüyü sıkıntıyı içselleştirmeycen, hergün yürümeye çalışacan, ot sebze eksik etmeycen.
yani bunları da "aman kanser olmayayım" diye değil, "ehehe akıllı yaşlanıyom ben" diyerek yapıcan. çünkü, düşünce nereye gemi oraya.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (16.03.17 18:24:23)
bir konuya ya da birine çok fazla odaklanmak, ona çok enerji yüklemek demektir.
yani kanser olursam diye korkmakla, kanser olmamak için buzdolabının üzerinde katkı maddesi notlarıyla yaşamak aynı etkiyi yaratıyor.
benim bir arkadaşım adını anmamak için kanser demez, kötü hastalık derdi.
üç saniye güneşte kalmış pet şişeden su içtiğimde, "kanser yapar" diye uyarırdı.
salam, sucuk, sosis tarzı işlenmiş gıdaları kanser yapıyor diye tüketmezdi.
kendini kansere karşı koruduğunu zannederken, aslında kanserle yaşıyor, ama farkında değil.
allah korusun, ama doğru fiziksel, psikolojik ve ruhsal ortam oluştuğunda ortaya çıkma ihtimali normalin çok üstünde.
çünkü sürekli kanser kavramı var kafasında.
konu aslında biraz da bundan ibaret.
siz hayatınızı yaşayacaksınız, bunun da varlığını kabul edeceksiniz, ama hayatınızda var etmeyeceksiniz.
yani hastalıktan korkmak ya da hastalığı dışlamak da doğru bir yaklaşım olmaz.
varlığını kabul etmemiz lazım.
ama hastalıklar düşman değildir, genelde bir şey anlatmaya çalışırlar.
bu konularda uzman sayılan biri, bir kitabında şunu yazmış:
"kişi geçmişiyle, hayatına girmiş (çıkmış ve/veya kalmış) insanlarla, ailesiyle gerçek anlamda barışık olur, hayatında kendine uygun bir konum bulur ve kendini doğru ifade ederse, köpek maması da yese sağlığı bundan çok etkilenmez."
burada yazılan kişi olmak, zaten birçok şeyi aşmış olmayı gerektiriyor, o yüzden gerçekten böyle birine dönüşebilmek çok ciddi bir süreç.
anlatılmak istenen asıl şey, "kendini ve enerjini bloke etmezsen, enerjinin akışını sağlar, hayatın içinde de akarak ilerleyebilirsen, o zaman zaten hasta olmazsın".
çünkü insan bedeni hasta olmak değil, olmamak için yaratılmış, birçok mucizeyle ve detayla dolu olan bir mekanizma.
hastalanması, senin bir yerde yaptığın yanlışı ya da doğru işlemeyen bir şeyi sana göstermeye çalıştığı anlamına geliyor.
ki zaten bu birbirini destekleyen bir döngü.
her gün aşırı sağlıksız denecek seviyede, rezil şekilde beslenen biri, zaten hayata bu şekilde bakamaz.
ya çok yerseniz psikolojiniz bozulur ya da psikolojiniz bozulduğu için çok yersiniz.
elbette yediğinin, içtiğinin sadece sağlığına değil, psikolojine bile gözle görülür, direkt etkisi var.
ama sadece iyi beslenmek ve spor yapmak değil bunun çözümü.
bütün olabilmek de bir o kadar, hatta bence kısmen daha fazla önemli.
"yani beş kilo fazlanızın olması/arada bir sevdiğiniz fast food'u tüketmeniz/kırmızı et yemeniz/arada bir alkol tüketmeniz vs. mi sağlığınız için daha tehlikeli, yoksa çocukluk travmalarınızı atlatamayıp, onlarla yaşamaya(?!) devam etmeniz mi?" diye sorulsa, ben travmaların beden ve genel sağlık üzerinde daha baskıcı ve yıkıcı etkileri olduğunu söylerim.
o yüzden daha çok bunlara odaklanmaya çalışıyorum.
yani kanser olursam diye korkmakla, kanser olmamak için buzdolabının üzerinde katkı maddesi notlarıyla yaşamak aynı etkiyi yaratıyor.
benim bir arkadaşım adını anmamak için kanser demez, kötü hastalık derdi.
üç saniye güneşte kalmış pet şişeden su içtiğimde, "kanser yapar" diye uyarırdı.
salam, sucuk, sosis tarzı işlenmiş gıdaları kanser yapıyor diye tüketmezdi.
kendini kansere karşı koruduğunu zannederken, aslında kanserle yaşıyor, ama farkında değil.
allah korusun, ama doğru fiziksel, psikolojik ve ruhsal ortam oluştuğunda ortaya çıkma ihtimali normalin çok üstünde.
çünkü sürekli kanser kavramı var kafasında.
konu aslında biraz da bundan ibaret.
siz hayatınızı yaşayacaksınız, bunun da varlığını kabul edeceksiniz, ama hayatınızda var etmeyeceksiniz.
yani hastalıktan korkmak ya da hastalığı dışlamak da doğru bir yaklaşım olmaz.
varlığını kabul etmemiz lazım.
ama hastalıklar düşman değildir, genelde bir şey anlatmaya çalışırlar.
bu konularda uzman sayılan biri, bir kitabında şunu yazmış:
"kişi geçmişiyle, hayatına girmiş (çıkmış ve/veya kalmış) insanlarla, ailesiyle gerçek anlamda barışık olur, hayatında kendine uygun bir konum bulur ve kendini doğru ifade ederse, köpek maması da yese sağlığı bundan çok etkilenmez."
burada yazılan kişi olmak, zaten birçok şeyi aşmış olmayı gerektiriyor, o yüzden gerçekten böyle birine dönüşebilmek çok ciddi bir süreç.
anlatılmak istenen asıl şey, "kendini ve enerjini bloke etmezsen, enerjinin akışını sağlar, hayatın içinde de akarak ilerleyebilirsen, o zaman zaten hasta olmazsın".
çünkü insan bedeni hasta olmak değil, olmamak için yaratılmış, birçok mucizeyle ve detayla dolu olan bir mekanizma.
hastalanması, senin bir yerde yaptığın yanlışı ya da doğru işlemeyen bir şeyi sana göstermeye çalıştığı anlamına geliyor.
ki zaten bu birbirini destekleyen bir döngü.
her gün aşırı sağlıksız denecek seviyede, rezil şekilde beslenen biri, zaten hayata bu şekilde bakamaz.
ya çok yerseniz psikolojiniz bozulur ya da psikolojiniz bozulduğu için çok yersiniz.
elbette yediğinin, içtiğinin sadece sağlığına değil, psikolojine bile gözle görülür, direkt etkisi var.
ama sadece iyi beslenmek ve spor yapmak değil bunun çözümü.
bütün olabilmek de bir o kadar, hatta bence kısmen daha fazla önemli.
"yani beş kilo fazlanızın olması/arada bir sevdiğiniz fast food'u tüketmeniz/kırmızı et yemeniz/arada bir alkol tüketmeniz vs. mi sağlığınız için daha tehlikeli, yoksa çocukluk travmalarınızı atlatamayıp, onlarla yaşamaya(?!) devam etmeniz mi?" diye sorulsa, ben travmaların beden ve genel sağlık üzerinde daha baskıcı ve yıkıcı etkileri olduğunu söylerim.
o yüzden daha çok bunlara odaklanmaya çalışıyorum.
- blatta hiberna (16.03.17 19:05:31 ~ 17.03.17 16:16:05)
annem her şeyin kalitelisini bulur yedirirdi. mutfakta inanılmaz özenliydi. yediğimiz içtiğimiz hep özenliydi.
abur cubur hadi kırk yılda bir tuzlu çerez mısır yerdim canım çekince.
öyle kozmetik vs evimizde çok kullanılan şeyler değil, annem de pek kullanmazdı.
deterjanın biyolojik olarak çözünen doğal formlarına falan bakardı.
her bokumuz özenliydi ama 15 yaşında lenf kanseri oldum. ailede de yoktu. sanırım ota boka dikkat etmekle olmuyor bu korunma işleri.
ama stres çok etkili bence ben çocukluğumdan beri sinir hastasıyım.
abur cubur hadi kırk yılda bir tuzlu çerez mısır yerdim canım çekince.
öyle kozmetik vs evimizde çok kullanılan şeyler değil, annem de pek kullanmazdı.
deterjanın biyolojik olarak çözünen doğal formlarına falan bakardı.
her bokumuz özenliydi ama 15 yaşında lenf kanseri oldum. ailede de yoktu. sanırım ota boka dikkat etmekle olmuyor bu korunma işleri.
ama stres çok etkili bence ben çocukluğumdan beri sinir hastasıyım.
- ruh i tibbiye (16.03.17 23:01:24)
benim dedem şöyleydi böyle oldu boşa uğraşıyorsunuz diyenler; bizde zaten bazı şeylere dikkat edince kanser olmayacağız demiyoruz.
İngiltere kanser araştırmaları 1960 dan sonra doğan her iki kişiden biri evet her iki kişiden biri, hayatının bir döneminde kanser teşhisi yiyecek diyor. UK'da durum bu kadar vahimken kimbilir Türkiye ne durumda. Sürekli yeni kanser hastanesi açılıyor insanlar kar etmeyeceği işlere girer mi neden dünyanın önde gelen tohum/yem üreticileri aynı zamanda ilaç sektörünün devi acaba bunlar tesadüf mü? Sağlıklı beslenmeye rağmen elbette kanser olabilirim ama ihtimali yüzde bir bile azaltsam kardır ki zaten önemli olan kanser olduktan sonraki yaşantın.
www.cancerresearchuk.org
sonuçta kimse nasıl öleceğini bilmiyor hastalıklara dikkat edersin araba ezer ölürsün, sağlıklı beslenmenin, sağlığa dikkat etmenin kimseye bir zararı yok. ama tersinin zararı ortada.
İngiltere kanser araştırmaları 1960 dan sonra doğan her iki kişiden biri evet her iki kişiden biri, hayatının bir döneminde kanser teşhisi yiyecek diyor. UK'da durum bu kadar vahimken kimbilir Türkiye ne durumda. Sürekli yeni kanser hastanesi açılıyor insanlar kar etmeyeceği işlere girer mi neden dünyanın önde gelen tohum/yem üreticileri aynı zamanda ilaç sektörünün devi acaba bunlar tesadüf mü? Sağlıklı beslenmeye rağmen elbette kanser olabilirim ama ihtimali yüzde bir bile azaltsam kardır ki zaten önemli olan kanser olduktan sonraki yaşantın.
www.cancerresearchuk.org
sonuçta kimse nasıl öleceğini bilmiyor hastalıklara dikkat edersin araba ezer ölürsün, sağlıklı beslenmenin, sağlığa dikkat etmenin kimseye bir zararı yok. ama tersinin zararı ortada.
- yue (17.03.17 10:28:21)
Önceki cevabıma ek olarak:
Benim gibi kanser kayıpları çok olan biriyseniz ( + son altı yılımı kanser sabıkalısı biri olarak yaşadım), kanser konusuna algınız açık oluyor. Kendim de dahil olmak üzere çevremdekilerden (bilebildiklerim) ve yazılanlardan (kitap, anı vb) çıkardığım; bu işin çok sıkı bi şekilde hayat enerjisiyle ilişkili olduğu.
Bağışıklığın, ayna nöronlarının, bilinçaltının çalışma prensiplerini bilip hareket etmekte fayda var. Vücut zaten biz dengesini bozmazsak gerekeni yapmaya programlı. Artı bişey yapmaya gerek yok, dengesini bozmayalım yeter.
Düşünceyle ilgili bilimsel gelişmeler:
www.matematiksel.org
Başımıza gelecek olanda düşünme sistemiz diğer herşeyden daha etkin. Biz yaşadığımız koşullara uyum sağlayabilen canlılarız. Onu yedik bunu içtik diye dert etmezsek o şey bizim için dert olmaktan çıkabiliyor. Onunla yaşamaya alışıyoruz, o yönde evriliyoruz. İşte kanıtı :
www.sciencealert.com
Sıkıntıyı içinize atmayın, içselleştirmeyin. Neşeyi doya doaya yaşayın,i herkes görsün onlar da nasiplensin :)
Benim gibi kanser kayıpları çok olan biriyseniz ( + son altı yılımı kanser sabıkalısı biri olarak yaşadım), kanser konusuna algınız açık oluyor. Kendim de dahil olmak üzere çevremdekilerden (bilebildiklerim) ve yazılanlardan (kitap, anı vb) çıkardığım; bu işin çok sıkı bi şekilde hayat enerjisiyle ilişkili olduğu.
Bağışıklığın, ayna nöronlarının, bilinçaltının çalışma prensiplerini bilip hareket etmekte fayda var. Vücut zaten biz dengesini bozmazsak gerekeni yapmaya programlı. Artı bişey yapmaya gerek yok, dengesini bozmayalım yeter.
Düşünceyle ilgili bilimsel gelişmeler:
www.matematiksel.org
Başımıza gelecek olanda düşünme sistemiz diğer herşeyden daha etkin. Biz yaşadığımız koşullara uyum sağlayabilen canlılarız. Onu yedik bunu içtik diye dert etmezsek o şey bizim için dert olmaktan çıkabiliyor. Onunla yaşamaya alışıyoruz, o yönde evriliyoruz. İşte kanıtı :
www.sciencealert.com
Sıkıntıyı içinize atmayın, içselleştirmeyin. Neşeyi doya doaya yaşayın,i herkes görsün onlar da nasiplensin :)
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (17.03.17 16:10:44 ~ 16:16:50)
1