e bu yazının gelişme sonuç kısımları nerede? sadece giriş yapıp bırakmış gibi geldi bana. haklı veya haksız demiyorum, çok sığ bir yazı yazmış. bu konuyu tartışmaya kalksak, hele hele tarihini iyi bilen kişiler buraya gelse baştan bu "köşe yazısının" 10 katı derinlikte bir yazı yazmaları gerekir.
edit: ha bu arada unutmuşum. diline sokayım ya. üniversite hazırlık öğrencisi misin?
edit: ha bu arada unutmuşum. diline sokayım ya. üniversite hazırlık öğrencisi misin?
- proletarier aller lander vereinigt euch (22.01.17 01:10:44 ~ 01:25:57)
castro'nun öldüğü gün atılan bir tweet'te yazan metni şöyle bırakayım:
Leftists and Islamists are happy with oppression, as long as it has not been committed by western force!
Leftists and Islamists are happy with oppression, as long as it has not been committed by western force!
- pilavmaker (22.01.17 01:15:48)
"I am really not writing all this to beat the Turkish left, which needs no beating at all."
Abi şu cümlenin bir makalede ne işi var ya? Adam Türk soluna sallayıp durmuş, en sonda şaka yapar gibi bunları gerçekten Türk solunu alt etmek için yazmıyorum demiş. Ekşi'de yazar herhalde.
Abi şu cümlenin bir makalede ne işi var ya? Adam Türk soluna sallayıp durmuş, en sonda şaka yapar gibi bunları gerçekten Türk solunu alt etmek için yazmıyorum demiş. Ekşi'de yazar herhalde.
- dissendium (22.01.17 01:22:01 ~ 03:30:42)
sol dikta, otoriter rejim karsitidir diyen kim
- partizan (22.01.17 01:26:37)
mıstaa'yı okumuyorum bayağıdır. ciddiye de almıyorum. sori.
- bu nick tam yirmi alti karakter (22.01.17 01:36:16)
mustafa akyol olduğunu açmadan tahmin ettim diyeyim. linkin kendisi ve dissendium'un yazdığı yeter.
bu yazıda bir doğruyu bir yanlışın propagandası için kullanmış her zamanki gibi.
o beating muhabbeti "sol kendi kendini dövüyor zaten" demek için, bu arada.
bu yazıdaki söz oyunları sinirlerimi öyle zıplatıyor ki sola -sözde sol diyorum onlara- o kadar saydıran ben bunu söyleyecek adam sen misin akyol diye akyol'a da saydırıyorum.
bu bir sosyal mühendislik yazısı ve kavram karmaşası yaratma amacı gütmüş:
castro asker (bizzat savaşmak babında). devrimler askerlerle olur. castro'nun arkasında orospu eilmekten, kaynakları sömürülmekten, abd arka bahçesi olmaktan bıkmış kocaman bir halk vardı.
atatürk aynı şekilde. sistemi sen kurarsın, sistem de sonra işler. diktatör diyebilmek için şekle bakan bu adam atatürk'ün cb olduğu zaman meclisteki o tek partiden daha sonra sağcıların feriştahının çıktığını, mecliste azınlıklar olduğunu unutmuş.yani tek parti var diye düşünce tek DEĞİLDİ.
kaldı ki tek pariii uğaaa diye hala bugün ağlayıp bunu sömürürken ve bunu şimdiki seçim sistemini kullanıp meclise geldikten sonra yapabilmişken şimdi ne oldu da erdoğan da farksız ki muhabbetine çekiyorsun? ya senin varolış sebebin zaten bu "özgürlük kısıntısı" değil miydi?
ayrıca bu adamlar yasaları tek başlarına çıkarma güçlerine mi sahiptiler? yani YALAN söylüyor. bu teklif tam mutlakiyettir, melis süstür. meclisin yasa teklif etme gücü vardır ama reddetme gücü yoktur, başkan tek başına 3 kuvveti de kendinde birleştirmiştir bir nevi.
bu özürlü örnekler içerisinde rte'nin önerisini eritmeye çalışırken "mağduriyet" sebebini bu sefer baskı hakkı olarak görmesi çok çelişkili ve korkunç.
ya denecek çok şey var ama bu sinir harbine değmez.
bu arada bu adamın hayatı dışarıya zaman'ın anlayışını yaymak, fethullah propagandası yapmaktır, diyebilirim. geçmişinde çok yazısıyla karşılaşıp abi bu batı kampanyalarıyla ve lejyonerleriyle nasıl uğraşacağız diye sinirleniyordum.
şimdi bu ağızları çok net bir gerçeği anlatıyor. ava giden yine avlanıyor. arada türkiye de avlanacak da iki yağ çekmeyle kendine değer verildiğini zanneden bir halkımız varsa bunu beklememiz gerekiyor zaten.
bu yazıda bir doğruyu bir yanlışın propagandası için kullanmış her zamanki gibi.
o beating muhabbeti "sol kendi kendini dövüyor zaten" demek için, bu arada.
bu yazıdaki söz oyunları sinirlerimi öyle zıplatıyor ki sola -sözde sol diyorum onlara- o kadar saydıran ben bunu söyleyecek adam sen misin akyol diye akyol'a da saydırıyorum.
bu bir sosyal mühendislik yazısı ve kavram karmaşası yaratma amacı gütmüş:
castro asker (bizzat savaşmak babında). devrimler askerlerle olur. castro'nun arkasında orospu eilmekten, kaynakları sömürülmekten, abd arka bahçesi olmaktan bıkmış kocaman bir halk vardı.
atatürk aynı şekilde. sistemi sen kurarsın, sistem de sonra işler. diktatör diyebilmek için şekle bakan bu adam atatürk'ün cb olduğu zaman meclisteki o tek partiden daha sonra sağcıların feriştahının çıktığını, mecliste azınlıklar olduğunu unutmuş.yani tek parti var diye düşünce tek DEĞİLDİ.
kaldı ki tek pariii uğaaa diye hala bugün ağlayıp bunu sömürürken ve bunu şimdiki seçim sistemini kullanıp meclise geldikten sonra yapabilmişken şimdi ne oldu da erdoğan da farksız ki muhabbetine çekiyorsun? ya senin varolış sebebin zaten bu "özgürlük kısıntısı" değil miydi?
ayrıca bu adamlar yasaları tek başlarına çıkarma güçlerine mi sahiptiler? yani YALAN söylüyor. bu teklif tam mutlakiyettir, melis süstür. meclisin yasa teklif etme gücü vardır ama reddetme gücü yoktur, başkan tek başına 3 kuvveti de kendinde birleştirmiştir bir nevi.
bu özürlü örnekler içerisinde rte'nin önerisini eritmeye çalışırken "mağduriyet" sebebini bu sefer baskı hakkı olarak görmesi çok çelişkili ve korkunç.
ya denecek çok şey var ama bu sinir harbine değmez.
bu arada bu adamın hayatı dışarıya zaman'ın anlayışını yaymak, fethullah propagandası yapmaktır, diyebilirim. geçmişinde çok yazısıyla karşılaşıp abi bu batı kampanyalarıyla ve lejyonerleriyle nasıl uğraşacağız diye sinirleniyordum.
şimdi bu ağızları çok net bir gerçeği anlatıyor. ava giden yine avlanıyor. arada türkiye de avlanacak da iki yağ çekmeyle kendine değer verildiğini zanneden bir halkımız varsa bunu beklememiz gerekiyor zaten.
- godoşu beklerken (22.01.17 02:26:33 ~ 06.09.18 10:17:22)
1